BM’de Türkiye’nin zaferi
By Mehmet Yılmaz on Eki 19, 2008 in Basın Özgürlüğü, Dış Politika
Türkiye diplomatik arenada hak ettiği yeri alıyor. Kolay olmayacak bu. 80 yıldır kendini kışla, halkını da ordu zanneden bir devlet anlayışından yakamızı sıyırmak hiç kolay olmayacak.
“Türkiye 2009-2010 yıllarında görev yapmak üzere BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyesi oldu. Türk Dışişleri’nin dünya ülkelerinin desteğini kazanmak için yoğun diplomatik temaslar yürüttüğü seçimde İzlanda ve Avusturya ile yarışan Türkiye, ilk turda 192 oyun 151’ini alarak yani oyların üçte ikisinden fazlasını alma gereğini yerine getirip geçici üyeliği kazandı. Avusturya 132 oyla üyeliğe seçilirken, İzlanda 87 oyla üyeliği kaybetti.
Beşi daimi olmak üzere 15 üyeli BM Güvenlik Konseyi’nin beş geçici üyesinin seçildiği BM Genel Kurulu oturumu dün Başkan Miguel D’Escoto başkanlığında saat 17.00’de toplandı. Oylamadan önce Dışişleri Bakanı Ali Babacan da salona gelip Türkiye adına oy kullandı.” (TARAF)
Bu yolda ilerledikçe dost ve düşman da daha iyi çıkıyor meydana. Seneler önce İstanbul’da katıldığım bir konferansta Türkiye lehine konuşuldukça neredeyse bütün Türk gazetecileri bir bir terk ettiler salonu. Söz alıp konuşmacılar arasında bulunan gazeteci Yalçın Pekşen’den (Cumhuriyet) bir açıklama istedim. Cevabı şu oldu:
“iyi haber haber değildir”
Son yıllarda AB görüşmeleri, Kıbrıs, Petrol boru hatları gibi konularda çok önemli diplomatik ve ekonomik ilerlemeler kaydetti Türkiye. Ama Türkiye’nin gazeteleri bunları hep sakladılar Türk halkından. Ben bunları hep İngiliz, Fransız ve Amerikan gazetelerinden takip ettik. Neden?
Birleşmiş Milletler’de “192 oyun 151’ini alarak” mükemmel bir başarıya imza atan ülkemizi ve en başta diplomatlarımızı neden kutlamıyor Türk basını? Futbolcu veya güzellik kraliçesi mi olmak gerekiyor basının gözüne girmek için?
Bu önemli haberi Zaman, Radikal ve Taraf vermiş internet versiyonlarında. Hürriyet, Milliyet, Yeniçağ’da ses yok. Hürriyet’in manşetinde bir başka haber “Evli çift porno CD yaparken yakalandı”. Milliyet’te de yer kalmamış: “Dünyanın en küçük hayvanları”. Yeniçağ ise ABD başkan adayı Obama’dan bahsediyor.
“Gazete okumayın, Başbakan’ın emridir!” adlı yazıda milletçe çıkarlarımızın bazı gazetelerle tam zıt yönde olduğunu sebepleriyle anlatmıştık.
Bazı solcuların hatta saadetçilerin bir türlü terk edemediği “AKP‘ye kızıyorum, Türkiye’yi yakıyorum” mantığını da aşıyor artık bu tutum. Bu bağlamda kim dost, kim düşman bir kez daha görmüş olduk. Ne yazık ki birçok gazete iyi haberleri saklayarak, kötü haberleri abartarak hatta yoktan var ederek bize zarar veriyorlar. Bilgi vermeyi değil sadece olumsuz propaganda ile elimizdeki ekmeği hedef alan bu kağıt parçalarının 70 milyonluk bir ülkede bu kadar az satması da halkımızın ne kadar akıllı olduğunun bir başka göstergesi değil mi?
8 Yorum
Yazan:pravda Tarih: Eki 19, 2008 | Reply
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/Haberler.aspx?id=2190&tarih=2008-10-17
Yazan:pravda Tarih: Eki 19, 2008 | Reply
http://www.milliyet.com.tr/2008/10/18/indexmil.html
Yazan:Ahmet Sular Tarih: Eki 19, 2008 | Reply
Yahu ne zaferi? Zaten kimsenin istemedigi uyduruktan bir uyelik. Veto gucu olan 5 uye disindaki diger uyelerin dedikleri dinleniyor mu saniyorsunuz siz Allah askina?
Izlanda’nin son krizden sonra uye olamayacagi kesinken. Meksika 182 oy alarak secilmisken biz diger ulkelere o kadar rusvet vermemize ragman ancak 150 küsür oyda kalmisiz.
Artik Iran’a saldiri kararini da biz onaylarız, hadi hayırlısı
Yazan:mecal Tarih: Eki 19, 2008 | Reply
akp yaptı ya hemen zafer dersiniz. başkaları yapsaydı bir sürü şey yazardınız. gürcistan iran kıbrıs filan önlerine gelince ne yapacaklar merak ediyorum. amerikaya sorarlar hemen ne yapalım diye.
Yazan:pravda Tarih: Eki 20, 2008 | Reply
Doğan Medyası da diploması başarısı diyor. RTE Doğan’ı SPK ile hizaya getirdi anlaşılan.
Yazan:herackles Tarih: Eki 21, 2008 | Reply
Sanirim Mehmet Bey`in yazisini duzeltmesi gerekiyor cunku buradaki linklere gore yanlis yazmis.
Yazan:MY Tarih: Eki 21, 2008 | Reply
haklisiniz Herakles ama hatami örtmek istemedim, biraz hile gibi olurdu.
bu iki gaztenin mansetinde görünmesi yine de 24 saat sonra oldu, belki bizim yazimizi görüp utanmislardir, ne dersiniz? :))
Ama genel olarak yazida savundugum fikirlerin hâlâ arkasindayim.
Hurriyet ve Milliyet gazetelerinin kasti olarak aleyhimize çalistigini düsünüyorum.
– 12 Eylül döneminde bomba semasi yayinlayan,
– izlemeye gittikleri savasta sirp askeri vurup övünen,
– yunan adalarina gidip Türk bayragi diken,
– Hiristiyan, Ermeni ve Kürt düsmanligi pompalayan,
– Darbe saksakçiligi yapan…
tuhaf bir topluluk bu gazeteciler.
çikarlari benimkilerle örtüsmüyor.
Yazan:pravda Tarih: Eki 21, 2008 | Reply
Ya sabır!
Aksine Taraf ve Radikal daha gecikmeli verir haberleri.