RSS Feed for This Post

Doğu Türkistan

Bir terör devleti olarak varlığını sürdüren Çin, yeni bir devlet terörüne daha imza attı… Uygur Türklerinin barışçı gösterisini kana buladı…

Uygur Türklerine sistemli bir şekilde yıllardır zulmeden Çin devleti, o bölgeye Şincan diye dilimize transkripte edilebilecek uydurma bir ad koymuş. Orasının adı Doğu Türkistan… Doğu Türkistan’ın kalbi de Kaşgar… Türk halkının hafızası ve natıkasında bu coğrafyanın adı bu. Dahası insanlık tarihinde de burası hep böyle anılmış… Orası Doğu Türkistan… Mao öncesi Çin’in resmî dilinde bile orası Çin Türkistanı… Tıpkı bizim güneydoğumuzu da kapsayan o coğrafyanın adının da Kürdistan olduğu gibi… Bu tür inkâr politikaları hiçbir şekilde gerçeği değiştirmiyor…

Doğu Türkistan halkı 20. asır boyunca çok acılar çekti… Uygur Türklerinin efsanevi lideri İsa Alptekin’in söylediği gibi bu halk sürekli pandalar gibi yok olma tehdidiyle yaşadı… Sadece yabancı seyyahlara mihmandarlık ettiği için ömür boyu hapse mahkûm edilen insanlar ülkesiydi burası… Kaşgar’ın sokaklarına Gök-Bayrak’ı yani ay yıldızlı mavi Doğu Türkistan bayrağını asmak ise kurşuna dizilme sebebiydi… Uygur Türklerinin İsa Bey diye andığı Alptekin’in ismini dahi anmak yasaktı. Türkistan’ın bu yiğit lideri her zaman pasif direnişin dilinden konuştu, kendi halkının haklarını ve özgürlüklerini hep uluslararası hukuk ve diplomasi yoluyla almak istedi… 1988’de Çin’in azınlık Türk gençleri sokaklarda onun ismini haykırarak protesto yürüyüşleri yaptığında gözleri görmez halde İstanbul’da mütevazı bir evde yaşıyordu İsa Bey… Türkiye devletinin zulüm görmekte olan Doğu Türkistan halkı için hiçbir şey yapamayacağını biliyordu, bu durumu sitem belirtmeden sadece hüzünle ifade ederdi İsa Bey… Sabah akşam “Türklük” edebiyatı yapan bu devlet İsa Bey’in ölümünün hemen ertesinde Doğu Türkistan bayrağını yasakladı… Çin terör devleti “Evi camdan olan, başkasına taş atmasın” demişti çünkü… Kendi evini kendi ahmaklığıyla baştan aşağı cam haline getiren Türk devlet zihniyeti, elbette Çin’in Türk soydaşlarımıza ettiği zulümlere karşı da sessiz kalıyordu… Sessiz kalmak zorundaydı çünkü… Çünkü Türk devleti tüm böbürlenmelerine rağmen güçsüz ve aciz bir devletti…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kendi halkıyla sürekli çatışma halinde olduğu için güçsüz ve aciz… Kendi Kürt yurttaşlarını sistematik inkâr ve asimilasyon politikalarına tâbi tutan bir devlet nasıl olur da Türk soydaşlarımızın Çin’de yaşadığı zulümlere ses çıkarabilirdi? Türk olmayan tüm yerleşim yerlerinin isimlerini yok edip, saçma sapan yer adları türeten bir devlet nasıl olur da yüzyılların Emin Camii’nin ismini “Sugong kulesi” olarak değiştiren bir devlete karşı durabilirdi? İşte o sebeple İsa Bey umutsuzdu, şimdi de Rabiya Kadir umutsuz…

Rabiya Kadir ismini 90’ların sonundan beri biliyor ve takip ediyorum… Uygur Türklerinin yaşayan en popüler lideri, zulüm gören Doğu Türkistan halkının azminin sembolü şu an Rabiya Kadir… 11 çocuk annesi, küçük bir çamaşırhaneden başlayıp, adım adım işlerini genişleten tekstil ve ticaret zinciri kuran bir işkadını aynı zamanda… Çin devleti Rabiya Kadir’e ve ailesine türlü zulümler yaptı. Kadir, önce hapislere atıldı, sonra da yurdundan kovuldu… Sabah akşam Türk milliyetçiliği nutukları atılan bu ülkede Rabiya Kadir’in mücadelesi hiç gündem olmadı. Türk devleti, Rabiya Kadir’in Türkiye’ye yerleşmesine bile izin vermedi… “Bizden uzak dur, Çin ile aramızı bozamayız” mesajları gitti Kadir’e ve tüm Doğu Türkistan önderlerine…

Bizim devletin zihniyetinin zulüm gören insanların yanında olmak diye bir motivasyonu asla olmadığını biliyoruz… “Türk soydaşlarımız” kavramının da ancak dışarıdaki Kürtleri sıkıştırmak gerektiğinde devreye girdiğini de bu örnek bize gösteriyor… Bu devleti kendi halkının tüm farklılıklarıyla barışık hale getiremediğimiz müddetçe, Türkiye dışındaki Türklerin haklarının ve özgürlüklerinin de mücadelesini veremeyiz… Türk ordusu güçlü ve dinamik olmalı, gerektiğinde de böyle zalim devletlere karşı caydırıcı bir güç olabilmeli… Bunun da yolu ilk önce Türk ordusunu sadece askerlik mesleğiyle uğraşan gerçek bir ordu haline getirmektir… TSK başta olmak üzere tüm Türk devlet kurumları bu ülkenin Kürtleriyle ve dindarlarıyla barışmak zorundadır. TSK, her türlü yargı ve sivil toplum denetimine açık olmak zorundadır ki her an diri ve dinamik olabilsin… Kendi halkının tüm farklılıklarıyla barışmış, Kürdistan coğrafyasına yüzyıllardır olan hakiki ismiyle hitap edebilme yiğitliğini gösteren, hiçbir yurttaşına eziyet etmeyen adil bir devlet olabilirsek ancak o zaman Çin gibi terörist devletlere karşı Türk soydaşlarımızın yanında olabiliriz… İsa Bey ve Rabiya Kadir gibi yiğit Türk liderlerinin boynunu bükük bırakan ve Doğu Türkistan’ın gök-bayrağını yasaklayan bir devletin yurttaşı olmaktan utanıyorum… Hem hak, adalet ve vicdan adına utanıyorum, hem de bir Türk olarak bundan utanıyorum…

Uygur Türklerinin yaşadığı zulüm konusunda gerçekten hassas olan bu ülkenin samimi Türk milliyetçilerine özellikle de MHP yöneticilerine buradan seslenmek istiyorum…

Ey kendine Türk milliyetçisi diyenler, sizler utanmıyor musunuz?

Trackback URL

  1. 19 Yorum

  2. Yazan:ümit harmancı Tarih: Tem 8, 2009 | Reply

    Sayın Kütahyalı,
    yazı hayatınızın en güzel yazısını okudum.
    Lütfen kardeşlerimize biraz daha ilgi ve şefkat gösterelim.Onlar gerçekten mazlum..
    Türkiyedeki iç mücadele ile o kadar meşgulüz ki 1949 dan bu yana süren zulümden habersiziz..
    Teşekkürler..
    Taraf ne taraf??????

  3. Yazan:Buyukcan83 Tarih: Tem 8, 2009 | Reply

    Demek kürtçülük ile Doğu Türkistan açmazını bir görecek kadar körsünüz???

    Demek başka bir yerdeki katliamdan,bölücülüğe(güya Güney Doğu Anadolu ,kürdistanmış???) pay çıkarıyorsunuz.

    İşte o kadarda… Her neyse daha yazmayayım.

  4. Yazan:ersun Tarih: Tem 8, 2009 | Reply

    Bu yazar bu yazıyı tamamen göz boyamak için yazmış. Değilse bile ben inanmıyorum. Neden inanayım ki samimiyetyine? İnanmam için bir sebep mi var? Her yerinde türklüğe hakaret ve küfürler edilen pkk propagandası yapılan bu sitede yazılanlara nasıl inanabilirim. Arayada illaki kürtleri sıkıştıracak ya hastalığından vazgeçememiş. Kürtlere işkence eden devletmiş! Doğu Türkistan ile Kürt katilleri bir kefeye koyabilen beyin hastadır.

  5. Yazan:Buyukcan83 Tarih: Tem 8, 2009 | Reply

    Ben sizden bir mesaj önce davranmışım…Ama bu mesaj çıktığına göre site tarafsız olmalı.

    Bizim evimiz camdan değil.Özümüzde İslam Birliği var.Bu açık.Onu ruhsuz heykellere rapanlar düşünsün.

    Hangi etnik kimlikten olursa olsun,hangi haksızlığa uğramış olursa olsun,farketmez…

    Eğer bir kişi İslamiyete inanmış ise,sonuçta her müslümanın özde kardeş olduğunu ve imanlı ölürse cennette beraber yaşayacağını bilir.

    Bu saçma sapan yazıya daha fazla cevap vermeye gerek yok.

    İyi akşamlar.

  6. Yazan:Özgür İNANÇ Tarih: Tem 8, 2009 | Reply

    Harika bir yazı. Aydın cesareti diye buna denir. Vicdanının sesini dinlemiş. Türkiye’de, özellikle belli kesimlerde farklı olanı dinlememe, anlamama problemi var. Yazar bunu aşmış görünüyor. Kürd gerçeğini görüp dile getirmeye, kangren haline gelmiş bir sorunun çözümüne katkıda bulunmaya çalışıyor. Tebrik ederim. Mazlum Uygur halkına da sabır ve başsağlığı dileklerimi sunarım.

  7. Yazan:Secedo Tarih: Tem 9, 2009 | Reply

    Hakkinizi helal edin, bu yazinizi internette paylasiyorum. Telif hakki konusunda sitede birsey gormedigimden cevabinizi beklemiyorum. Umarim hosgorursunuz.

  8. Yazan:ahmet Tarih: Tem 9, 2009 | Reply

    doğudaki devlete ateş açan sağı solu yakıp yıkan bölücü hareketle doğu türkistanı karşılaştırmışsınız yaa allah ıslah etsin sizi, biz zaten hep işkencecevi medeniyetsiz, kaba millet olarak göstermekten utanmıyormusunuz

  9. Yazan:MY Tarih: Tem 9, 2009 | Reply

    Evet Rasim Ozan Kardesim,

    Bu yazini okurken Bogaziçi’ndeki o kahvede oturup içtigimiz çaylar geldi aklima. bundan daha iki sene önce Dogu Türkistan hakkinda konusmustuk ve Türk milliyetçilerinin Uygurlari savunmaktan aciz oldugunu anlatmistin.

    Dogu Türkistan’i ne zamandir gündeme getirmek istiyordun ama bak gündem seni beklemedi, 160 insanin ölümüyle Uygurlar bizi eteklerimizden yakaladi.

    Kemalizm ile döllenmis ULUS-DEVLETçi Türk milliyetçisi sag eliyle Kürtçeyi yasaklarken sol eliyle Uygur bayragi sallamaya çalisiyor, olmuyor. Bir eliyle Ermenileri kursunlarken öbür eliyle Uygur analarinin gözyaslarini silmeye kalkiyor ama gücü yetmiyor, vicdani almiyor, ortadan ikiye yirtiliyor Türk milliyetçisi.

    Insani savunmadan Türk’ü ya da Müslümani savunmak mümkün degil. ALLAH bütün insanliga akil fikir versin. amin.

  10. Yazan:Mustafa Tarih: Tem 9, 2009 | Reply

    Uygur Türklerine Türkiye ve Türk Milliyetcileri ellerinden geleni yaptilar yapiyorlar ama bunu medyatik sekilde duyurmaktan daima cekindiler. Gizliden yaptilar. Sebebi basittir. Cin zamaninda tehdid etmisti PKKya yardim ederiz diye eger Uygurlara ugrasirsaniz diye. Eminin Kütahyalida bunu bilir ama herhalde yazacak baska konu bulamadi Milliyetcilere verdi veristirdi (!) Milliyetcileri dövmekden zevk alanlar az degildir.
    Uygur Türklerine gelince Onlar taaa 1950lilerden beri ABD ile iciceler.Onlardan aldiklari destek ile bir nevi Dünyadaki Uygurlar ABD nufuzu altindalar. Isyanlar ABD oyunu oldugunu zan etmiyorum. Cinler Abdullah Gülün ziyaretinden hemen sonra provoke ettiklerini zan ediyorum. Sebebi ise tahminen sudur: Cin fazla dikkat cekmeden batiya oldukca asker yigmak istiyor. Bunu “isyan bastirmak” icin kullanmak icin kamuflaj olarak sunup asil maksat Afganistan, Pakistan ve Hindistana güc gösterisinde bulunmak. Uzun vadede Cin yayilma siyasetine soyunmasi kacinilmaz gibi. Cine ham maddeler lazim. Bir gün Orta Asya Rusya ve Cin arasinda bölüsülür.

  11. Yazan:cb Tarih: Tem 9, 2009 | Reply

    Rasim Ozan gibi demokratlar Milliyetçileri dövmek gibi bir arzuyla tutuşmaz genellikle dövme işi milliyetçilerin yaptığı bir eylemdir.Çin konusunda da dövecek Çin’li bulamadıkları için Doğu Türkistan’a uzanmamış olabilirler.Belki de tabana yayılmış cehaletten dolayı Uygurlardan haberleri dahi yoktur.

    Ben Milli Görüşçülerden hiç hoşlanmam ama Doğu Türkistan için bir çok kez eylem yaptıklarını gördüm hatta hiç hoşlanmadığım tv5 İKİ DOĞU İKİ BATI programında Yavuz Selim Kurt konuyu işledi,Boyut Haber’de konu ele alındı.Haklarını yememeli.

    Rasim Ozan sağolsun güzel yazmış ama benim çatacağım bir nokta olacak.Şimdi paylaşmayacağım yarın umarım bütün bir yazı olarak paylaşabilirim.

  12. Yazan:Hakkı Bentek Tarih: Tem 9, 2009 | Reply

    Uygur Sorununun Türkiye’de iyi anlatılmadığı açık. Şahsen ben son olayların kim tarafından ve ne sebeple çıkarıldığını bile henüz anlayamadım.

    Ancak bir kanalda Doğu Türkistan’da yaşayan Çinli ve Uygurlu sayısının hemen hemen eşit olduğunu gördüm. Bu o bölge içindeki nüfus oranı. Bölgenin Toplam nüfusu 20.000.000 Buna milyarlık Çin nüfusunu eklersek, ağır bir Çinli nüfus farkı görürüz.

    Oysa Türkiye’de Kürt ve Türkler arasında durum farklı. Doğu Anadolu’da Kürt nüfus oranı daha fazla ve Türkiye genelinde Kürtler ve Türklerin oranı, Çin’de yaşayan Uygurların oranı ile karşılaştırılamaz.

    Bu durumda, Türkiye’de 2 halk yaşıyor diyebiliriz. Dolayısı ile Türkiye’de yaşayan Kürtlerin hak durumu bence daha önemlidir.

    Bu açıdan iki konuyu karşılaştırmak doğru olmaz.

    Öte yandan eğer Türkiye’de 2 halk yaşadığını kabul edersek, Türk hükümeti Dünya’nın her yerindeki Türk ve Kürtlere eşit mesafede durmak zorundadır. Irak’taki Kürtler ile Çin’deki Uygurlara durulan mesafe aynı olmalıdır.

    Ancak mevcut durumda ne yapılması gerektiği konusunda kararsızım. Bugün Sanayi Bakanı Çin mallarına boykot çağrısı yaptı. Peki ya Çin ile aramız bozulursa ne olur ?

    Başbakan’ın işi bu sefer gerçekten zor….

  13. Yazan:Olcayto Tan Haskol Tarih: Tem 9, 2009 | Reply

    Aynı zulmü aynı devlet Tibet’te Budist rahiplere yaparken -ki sürüyor.Neredeydi bu insanlar?Filistinde, doğu Türkistanda bizim cenazemiz daha mı kıymetli bir budist rahipten?

    Çünkü onlar bizim değil bizden değil ne Müslüman ne Türk.Zulme uğrayanı savunmak için bizden bir parçamı görmek zorundayız?Öteki olmak insan olmaktan kıymetli midir?Bir mazlumda insan nasıl kendi özünden bir şey görmez, gözleri kalbi nasıl bu kadar kör olur.
    Bu öz bu tin illa bir şekle mi bürünmelidir “Türk” gibi “müslüman” gibi?Yıllarca acılarına göz yumduğumuz ve hatta hor gördüğümüz bu toplumların uğradığı zulmün içinde kendimizi bulmamız ise Allah’ım hangi günahın bedeli bu sorusuna seri cevaptır.Kafayı yormak geçmişi eşelemek gerekmez.

    Ötekiler ezilirken sen baktın izledin ve hatta bu gün kavmini zulme uğratanlar gibi zulmettin.Bak bu gün kapında zorba. elinde kırbacıyla kapında.Dişe diş kana kan intikam intikam sloganlarıyla doğu Türkistana destek veren milliyetçi.“İnsan” ne demek kendine bunu bir kez daha sor.Bu ortak paydayı anlamayan keşfedemeyen cahiller coğrafyamızda paramparça bir islamın ana aktörleridir.

    İçimiz kan ağlıyor.Nasıl bu kadar kolay alıştık birbirimizi itip kakmaya.

    Allah’ım ne olur gözlerini aç bu insanların

  14. Yazan:Yagmur Alka Tarih: Tem 10, 2009 | Reply

    Kütahyalı kardeş arada bir okuyorum senin yazılarını. çin zulmünü anlatıyorsun arada kürdistan sıkıştırıyorsun yazı bittiğinde insanın aklında kalansa çinle türkiye zalim devlet halkına zulüm yapan devlet kalıyor (neden?, çünkü bünyenin içerisinde türk ve kürt var)
    Bu tür yazıların yüzünden hep sana şüpheyle bakıyorum, ziyniyetin ve menşein hakkında hep kuşku duyuyorum. O cümleyi kaldırınca çok güzel bir yazı, ama o cümlenin ağırlığı yazının tamamına eşit, Sayın Kütahyalı bu bir patavatsızlık mı ?

  15. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Tem 10, 2009 | Reply

    Önce yazıdan mı başlamalı yoksa(bazı) yorumlardan mı bilemiyorum.
    Rasim Ozan Kütahyalı her şeyden önce vicdani sorumluluğun,insan olmanın gerekliliği olan duyarlılığı göstermiştir.Dünyanın diğer bir köşesinde yaşanan zulmün gündeme taşınmasının,bu insanlık dışı olayı vicdanlarda yargılamasını istemenin kötü bir yanı olabilir mi?Bir kere bu duyarlığından ötürü kutlamak gerekir kendisini.Zira zulüm her yerde zulümdür:bunun ülkesi,milliyeti,belli bir coğrafyası,doğusu-batısı olmaz.İnsanım diyebilen herkesin-ayrım gözetmeksizin-zulme,baskıya ve despotizme karşı onurluca durması gerekir.Sayın Kütahyalı’da bunu yapmıştır.

    Fakat ilginçtir,bu tutum bile önyargılarla ve çok sert bir dille eleştirilebiyor…eleştirilmekle kalınmıyor,fakat aynı zamanda samimiyetsizlikle suçlanıp “faşist”lik olarak yaftalanabiliyor.Bu nasıl bir anlayış,zulme karşı nasıl bir duruştur böyle?Yazık,sırf “kürdistan” kelimesi geçti diye bu kadar tepki duyuluyor.Oysa “kürt sorunu”nu doğrudan Doğu Türkistan hadiseleriyle karşılaştırmaktan çok,önemli bir detaya dikkat çekilmiş:inkarcı ve asimilasyoncu uygulamalara dair bir göndermedir bu.Zira Çin’in totaliter yönetimi;bir gerçekliğin üstünü örtmek,tamamen belleklerden silmek adına bölgeye “Doğu Türkistan”demek yerine Şincan demekte ısrar etmektedir.”Kürdistan” örneği de buradan çıkmaktadır,çünkü yüzlerce yıl önce bile-buna erken cumhuriyet dönemi de dahil-bölge kürdistan olarak anılırken(merak eden cumhuriyet dönemi meclis tutanaklarını inceleyebilir)buna karşın daha sonra bu sözcük yasaklanmış ve bir tabuya dönüştürülmüştür.Bunu anlamak bu kadar mı zor?Kaldı ki,asimilasyon,inkar ve imha,her türlü baskı ve ayrımcılık yönüyle de kıyaslanabilecek pek çok örnek gösterilebilir,tarih bunun örnekleriyle dolu.Dolayısıyla bu sadece bize özgü bir sorun değil.Dünyanın pek çok bölgesinde bu dramlar maalesef yaşanabiliyor.Yapmamız gereken, insanların birbirini yok ettiği bu talihsiz gidişata insanca karşı çıkmak,zulme taraf olmak değil.Balkanlarda,Kafkaslarda ya da Orta Doğuda yaşanmış olması bunu değiştirmiyor…Filistin’de Irak’ta ya da ülkemizde bir şekilde cerayen etmesi de.Kısacası,zulmün kendisi kötüdür;kimin yaptığı ya da kimin uğradığı bu gerçeği değiştirmiyor ve değiştirmemelidir.

    Bu nedenle,yazıda sırf “yasak”bir sözck telaffuz edildi diye bu kadar abartmak doğru değil.Ve böyle bir tavır,ne ta uzağımızdaki soydaşlarımızın ne de yangın yerine dönüşmüş güzel ülkemizin insanlarının acılarını dindirmeye hizmet edebilir.
    Değerli arkadaşlar lütfen kendimize gelelelim,her konuya sadece aidiyet duygusu pencerisinden bakmaktan vazgeçelim.
    Ha,amaç kırıp dökmek,birilerini suçlamak/yaftalamak ise ve bundan bir yarar bekleniyorsa “buyrun devam edin” derim.Ama inanın duygusal bir rahatlama dışında bunun hiç kimseye bir faydası olmayacaktır.

  16. Yazan:MY Tarih: Tem 10, 2009 | Reply

    Aziz Bey ne kadar haklisiniz,

    TV’de Ankara’daki bir camiyi gösteriyordu, pankartlarda söyle yaziyor:

    Hepimiz kürsatiz, çin seddini asariz
    Uyguru kesen eli keseriz

    az önce üye oldugum bir forumdan yine uygurlarin çilesiyle ilgili bir mesaj geldi , “her yer dogu türkistan, hepimiz Uyguruz” diyor. Ne aci. Türkler bundan baska söyleyecek sey bulamiyorlar. Her yer filistin idi, hepimiz filistinli(!) idik. ne aci. Yalanlar, sloganlarla bakiyorlar dünyaya.

    yillar önce “YA KIBRIS BiZiM OLUR YA DA ÖLÜRÜZ” deniyordu. Ne kibris onlarin oldu ne de öldüler.

    insanlar yapamayacaklari seyler için yemin ettikçe … YAPAMIYORLAR… yapamadikça kendilerine saygilarini da yitiriyorlar.

    . Herseye üzülüyorlar ama hiç bir seyle ilgilenemiyorlar, hiç bir sorunu seyi çözemiyorlar.

    Slogan adam bagiriyor avazi çiktigi kadar,
    – Hemserim, neden bagiriyorsun?
    – Pazartesi günü elime çekiçle vurdum da.
    – Eh, bugün cuma. artik sussan? Eline bir yara bandi yapistirsan? bir daha vurmamak için ne yapman gerektigini düsünsen?

    Geçenlerde birisi Rasim Ozan’a ana avrat küfrediyor bu yazisindan dolayi, “öyle fotograflar var ki elimde, bakamazsiniz” diyor. çin zulmünü çinliye ve binlerce yillik düsmanliga(!) baglamis.

    Evet, her yer dogu Türkistan, hepimiz uyguruz. Bagirmaktan yorulunca TV’yi açin da Tele Vole filan seyredelim biraz, bakalim hangi futbolcu hangi mankenle yakalanmis?

  17. Yazan:devrim yayan Tarih: Tem 16, 2009 | Reply

    sayın kütahyalı…
    yazınızın tamamını nihayet objektif bir paragraf veya aydın bir fikir kıpırtısı saygın bir entellektüelite beklentisiyle okudum yazık ki sadece basit söylemler ve sadece değerlere saldırı üzerine kurulmuş sinsi bir bölücülükten başka bir şey bulamadım.
    sayın kütahyalı…
    siz örneklemlerinizle gerçek düşüncenizi ve bilinç altonozdaki seviyesizliği (özür dilerim en uygun kelime bunu buldum)kürdistan coğrafyası ile türkistan benzerliği sağlamaya çalışarak, yaklaşık 60 yıldır süren sistematik bir toplu katliamla terör mücadelesini, şerefli bir ordu ile çinin terör devletini aynı cümle içine kullanmak bile en hafif değerlendirme ile insafsızlık olur.
    kusura bakmayın saygılar sunamayacağım.
    okuyan herkese selamlar

  18. Yazan:durhat Tarih: Tem 17, 2009 | Reply

    amerikan sinema endüstrisinde gişe yapan ‘tek kişilik ordu’kahramanlı aksiyon filimleri vardır:”terminatör”,”yok edici”,”silici”vs.gibi.bizdeki”dünyayı kurtaran adam”ın Hollywood versiyonu anlayacağınız.

    şimdi de buna “devrim yayan”eklendi.”yayıcı”arkadaşımız,devrim yerine-mazallah-başka bir şey yayacak olsaydı merak ediyorum bu nasıl bir şey olurdu?doğrusu,radyasyon da dahil aklıma her türlü felaket geliyor.

    hey gidi devrim hey!bu hallere de mi düşecektin?

  19. Yazan:Osman ÇELEBİ Tarih: Eki 7, 2009 | Reply

    Doğu Türkistan daki türklerin arkasındna Amerika çekildiği gün, Çin deki baskıcı sosyalizmin demokrasiye geçtiği bir gün bu soydaşmalrımız haklarına kavuşur..

  20. Yazan:Hemşin Lordu Tarih: Haz 8, 2014 | Reply

    Vay vay Dacikler hümanist kesilmiş,şimdi hayalci değil gerçekçi şeyleri söyleyelim Doğu Türkistanda ki Uygurlar evet çinin işgali altında yaşıyorlar,Bir kere Uygurlar sonradan tc sisteminden nemalanmak için kendilerine entelektüel ve siyasi anlamda türk demeye başladılar çok eski değil son 10 yıldır.1915 büyük soykırım,1925-26 ağrı ve kürt aşiret katliamları,1938 Dersim katliamı, 6-7 eylül,çorum,maraş,sivas ,30 yılda dışkı yedirilip katledilen 17 bin faili meçhule giden 2.kürt katliamı ,Hangisini açıklayalım,Bu topraklarda her şey yalandır türklükte çoğu şeyde, Bu doğu Türkistan meselesini Anatolia halklarının önüne ısıtıp ısıtıp getiren Çerkez kökenli olan ülkücüler ve atsızcılardan başkası değil,Ha birde şii fars artığı Azerilerin yandaş toplama ve bu topraklarda ses duyurma bahanesiyle söyledikleri Türkistan yalanları,hiç birimiz birbirimizi kandırmayalım her şey ortada.Evet anatoliada iki halk var Kürdler ve kendilerine Türküm diyen diğer kimlikler buda işin gerçeği ama bu gerçeklik şu an için geçerli ilerisi belli değil.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin