RSS Feed for This Post

“Yalanlarla Kandırıldık; Kürt Kardeşlerimizi Hedef Aldık!”

Kaynak: Haber 5

“5 aylık askerlik süresi, neyin ne olduğunu görmeme vesile olmuştur. Müslüman olmayan bir ordunun mensubu olmayacağım. Zulme karşı sessizlik zulümdür. Bundan sonra asker değilim, hakkımda açılacak bütün davaları ve iddiaları reddediyorum. Ne firardayım ne de kaçağım. Bu zorunlu askerlik görevini reddediyor, vicdani reddimi açıklıyorum.”

Muhammed Serdar Delice, 5 aylık asker. Enver Aydemir’den sonra dinî inancı nedeniyle Türkiye’de askerlik yapmayı istemeyen Delice, askerliğini yaptığı Malatya 2. Ordu Komutanlığı’nda izne geldikten sonra bir daha geri dönmek istemediğini belirterek, vicdani retçi olacağını açıkladı. Kendisini dinine bağlı bir Müslüman ve milliyetçi olarak tanımlayan Delice, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi’nde vicdani reddini açıkladı.

2 çocuk babası ve 27 yaşında olan Muhammed Serdar Delice, bu ülkede “hayli düşmanlar” yaratıldığını ve kandırıldıklarını söyledi. Askerliği sırasınca ordunun nasıl bir ordu olduğunu gözlediğini ifade eden Delice, zulmün olduğu bir orduda askerliğe devam etmeyeceğini ifade etti. Delice’nin diğer vicdani retçilerden ayrılan tarafı ise Müslüman kimliğinin yanı sıra milliyetçi bir bakışa da sahip olması…

“Yalanlarla Kandırıldık; Kürt Kardeşlerimizi Hedef Aldık!”

İHD’de yaptığı basın toplatısında şöyle konuşmuş Muhammed Serdar Delice: “Bizler bu ülkede Çanakkale destanları ile büyüdük. Kendimize Osmanlı’yı örnek, Kuran-ı Kerim’i kılavuz rehber edindik. Dedik ki: Allah Allah, dedik ki: Hak birdir, ümmet tek’dir dedik. Hoşgörüyü sadakati Atilla’dan, Selahattin-i Eyyubi’den öğrendik. Bizler yıllarca üç kıtaya hükmettik. Ama ne silahla ne de zorbalıkla. Maneviyatla, imanla, hoşgörümüzle sahip çıktık bütün uluslara. Fakat yozlaştık, unuttuk geçmişimizi. Kendimize hayali düşmanlar yarattık. Kürt kardeşlerimizi hedef aldık. Yıllarca bir takım yalanlarla kandırdık gençliğimizi…   Şu anda ise artık maskeler düşmüştür. 5 aylık askerlik süresi, neyin ne olduğunu görmeme vesile olmuştur. Müslüman olmayan bir ordunun mensubu olmayacağım. Zulme karşı sessizlik zulümdür. Bundan sonra asker değilim, hakkımda açılacak bütün davaları ve iddiaları reddediyorum. Ne firardayım, ne de kaçağım. Bu açıklamamdan sonra, en yakın Emniyet Müdürlüğü’ne bana ulaşabilecekleri telefonumu ve adresimi bırakacağım. İçinde bulunduğum psikolojik ve sosyo-ekonomik durumum zaten benim firari yaşamama uygun değildir… Bu zorunlu askerlik görevini reddediyor, vicdani reddimi açıklıyorum… Saygılarımla.”

“Böyle Bir TSK’ya İhtiyacımız Yok!”

“Ne olursa olsun hayatımın pahasına bile olsa o üniformayı bir daha kimse bana giydiremez!” diyen Delice, bundan sonra başına neler geleceğini iyi bildiğini, ancak kendisine ne yaptırılacağını merak ettiğini belirtti. Millet ve vatan aşkıyla askere giden gençlerin bir süre sonra vatan ve millete küfrettiğini söyleyen Delice, “Çünkü bir insana değer verirseniz, değer alırsınız. Ama o kışlalarda insanlık yok” dedi. “Bu şekilde bir TSK’ya ihtiyacımız yok!” diyen Delice, askerlerine ve milletine değer veren bir ulusun değil ulusların olan bir TSK’ya ihtiyaçlarının olduğunu kaydetti.

“Şehitlerin Şahadetinden Şüphe Duyuyorum!”

“Ben o kışlada bulundum. Yaşadım. Birçok şeyi gördüm. Ben şu kadarını söylüyorum. Kendisini şehit olarak düşünen insanları şahadetinden şüphe duyuyorum.” diyen Delice, şunları kaydetti:

“Ama İslamiyet’te şöyle bir şey vardır. Her şey niyettir. O saf niyetiyle gitmiştir. Kandırılmıştır. Kendisini şehit olarak tanımlar. Ama ben şu ortamdaki şahadet olayına inanmıyorum. Kendimize sanal düşman yarattık. Ben doğuda askerlik yaptım. Kürt arkadaşlarım da var. Hepsi kelime-i şahadet getiriyor. E ben bunlara karşı savaştığım zaman, bunlara karşı bir eylem gerçekleştirdiğim zaman düşünebilir misiniz benim şahadetimi. Şehitlik böyle bir şey değil. Kendi halkına karşı yapılan bir olayda kesinlikle şehitlik söz konusu değildir. Yani neyin ne olduğunu gördüm.”

“İnsan Olduğumuzu Unutanlara Askerlik Hizmeti Vermek Mantıklı mı?”

Bu açıklamalarından sonra başının belaya gireceğini bildiğini ancak birilerinin bunları dile getirmesi gerektiğini söyleyen Delice, kışlalarda bulunan binlerce askerin de böyle düşündüğünü kaydetti. “Vatan bize sahip çıkıyorsa, asker bizi koruyorsa, sahip çıkıyorsa tabi seve seve bu işin içerisinde yer almak gerekiyor. Ama bu devlet beni korumayacak, benim sosyal haklarımı göz ardı edecek. Askeriye benim insan olduğumu unutacak. Ve bana insan dışı muamelelerde bulunacak. Ve istemediğin şeyleri sana zorla yaptıracak.   Böyle bir durumda senin askerlik yapman ne derece mantıklı?” diye soran Delice, askerlikte yaşadıklarını anlattığı takdirde bazı kişilerin yıpranacağını, o yüzden anlatmayacağını söyledi. Vatana ihanetten, emre itaatsizlikten ve firardan yargılanacağını belirten Delice, “Belki hiç kimse bana sormayacak. Neden böyle oldun? Sebebin neydi? Ne oldu? Ne sana yanlış geldi? Olması gerekenler neydi? Bunlar sorulmayacak. Bu hareketimden sonra peşimden gelenler olacak. Çünkü benim gibi düşünen birçok insan var” dedi.

“Oralarda Düşünemezsiniz! Düşünürseniz Yargılanırsınız!”

“Bu ülkede özgürlüğünüz üzerine, kendi düşünceleriniz, fikirleriniz ve insanlığınız üzerine bir şeyler yaptığınız zaman sıkıntılar çekiyorsunuz. Yargılanıyorsunuz.” diyen Delice, umutsuz olmadığını birilerinin bu gidişata ‘dur’ diyeceğini umduğunu söyledi. Kışladaki askerlerin bütün gün teskere gününü saydığını söyleyen Delice, hapis hayatından daha kötü bir durum yaşanıldığını söyledi.   “Oralarda düşünemezsiniz. Fikrinizi beyan edemezsiniz. Öyle bir hakkınız yok” diyen Delice, “Bugüne kadar benim gibi yaşadıklarını anlatan kimse çıkmamıştır. Gözünü karartmamıştır. Benim bunları söylememin nedeni, birileri buna dur desin. Orada yaşanılanlara bir dur desin. Çünkü bu böyle gitmez. Bu onların da bütünlüğünü tehdit eder.” şeklinde konuştu.

Trackback URL

  1. 7 Yorum

  2. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: Mar 9, 2010 | Reply

    Benim de aynen boyle, son derece milliyetci, militarist bir arkadasim vardi. Ancak askere gidip geldikten sonra ordumuzdan nefret etti. Sosyopatlarin, psikopatlarin agiz kokusunun cekildigi, sorunlu insanlarin oraya gelenleri ezdigi bir ortam oldugunu soyledi. Yagmurlu havada cim sulayarak vatana hizmet olmaz. Bu zorunlu askerlik sacmaliginin kalkmasi icin daha ne bekleniyor? Bu durumdan sikayet eden bu kadar insan varken, profesyonel askerligin geregi gun gibi asikarken daha neden zorunlu askerlikte diretilir, anlayamiyorum.

  3. Yazan:beytullah emrah Tarih: Mar 9, 2010 | Reply

    her geçen gün farklı çıkışlar geliyor türkiye’nin uyanan vicdanından.

    enver aydemir’e muhammed serdar, ece nur’a dört kız arkadaş destek çıkıyor. mücadele kardeşliği gelişiyor…

    mesela bugün hem üzen hem sevindiren bir haber osmaniye’den geldi. başörtülü bir kız öğrenci vicdanen daha fazla sıkıntı çekmemek için okula başörtülü gitmeye başlamış. ama bir haftadır da idarenin her türlü baskısına karşı geri adım atmadığını öğrendik.

    şimdilik adını veremeyeceğim bir şehirde bir ihl öğrencisi de herkesin gözüne görünmekten kaçtığı milli güvenlikçi binbaşının dersine başörtülü girmiş ve tabi ki hem binbaşı hem de okul idaresi kudurmuş!

    ece nur özel ile başlayan sürece hazırlıklı olun!

  4. Yazan:zerdüşt Tarih: Mar 10, 2010 | Reply

    “Bu ülkede özgürlüğünüz üzerine, kendi düşünceleriniz, fikirleriniz ve insanlığınız üzerine bir şeyler yaptığınız zaman sıkıntılar çekiyorsunuz. Yargılanıyorsunuz.”

    Çok doğru. Geçenlerde bir arkadaşla sohbet ederken “Yarın birgün darbe yapılırsa, sağda solda söylediklerimiz (internet forumlarında yaptığımız yorumlardan bahsederek) başımıza bela olursa ne olacak?” diye sormuştuk. Bir ‘Mamak hapishanesi’ daha yaşanmayacağının garantisini kim verebilir mesela?
    “Asker’e gitmek istemiyorum” diyen beni kim kurtaracak ya da oradan??
    “Ben senin ziyaretine gelirim sık sık” demişti arkadaşım gerçi :):)

  5. Yazan:vlkn Tarih: Nis 9, 2010 | Reply

    helal olsun bu kardeşimize Allah yardımcısı olsun keşke böyle bir şey bende yapabilseydim imrendim kendisine söylediklerinin altına imzamı atıyorum inşllah muhaffak olur bizim gibiler de her zaman arkasında olucak inşallah Allah yolumuzu açık etsin

  6. Yazan:serdar Tarih: Nis 9, 2010 | Reply

    bu konuda söylenecek cok ama cook sey var ama ben kisaca sunu söyliyim allahima sükürler olsun gercekleri ciplak gözle görebiliyoruz artik vesile olanlardan allah razi olsun unutmayalimki askeriyenin icinde nekeder ADi komutanlar varise bunlarin baskani deniz baykal geliyor ama unutmayalim HELAL süt emmis komutanlarimizda var her birini ayni küfeye koyamayiz saygilarimla

  7. Yazan:Tayfun_Korkut Tarih: Nis 11, 2010 | Reply

    @ Serdar,

    Zaten ordumuz bu HELAL sut emmis komutanlarimiz sayesinde ayakta duruyor, hala halkin buyuk cogunlugunun gozunde kutsalligini muhafaza ediyor. Hala milyonlarca insan oglunu orduya “peygamber ocagi” oldugu icin gonderiyor. Cunku ordumuzda hala vicdanli, insafli askerler buyuk cogunluktadir. Mesele bu komutanlarin yukselmesi, karar alabilecek mevkilere gelmesidir. O zaman orduyla halk butunlesecek, arasinda hic bir supheye yer kalmayacaktir. Bu halk hic bir zaman inanmadigi, kendine dayatilan “degerler” ugruna savasmayacaktir. Cok meraklilarsa gitsinler, kendi kisisel ve grupsal menfaatleri icin gerilla yontemiyle, tercihen PKK’ya katilarak kendileri savassinlar, gariban cocuklarinin beynini yikayip siyasetlerine, darbelerine, zulumlerine alet etmesinler! Zaten bazi kemalistlerle PKK’nin cizgisi arasinda inanilmaz benzerlikler var. Aralarindaki danisikli dovus de her gun biraz daha ortaya cikiyor. Sonlari geliyor…

  8. Yazan:yalvaç Tarih: Haz 3, 2010 | Reply

    daha önceleri bana askerlik konusunda bu tarz bir soru sorulsa anında sert bir tepki verirdim.çünkü askerlik kutsaldı ve bizler gerekirse ölmeliydik.şimdi diyorumki ben yine vatanımın uğruna ölürüm ama ben öldüğümde ardımdan binlerce insan hala ölmeye devam edecek.bu nereye kadar gidecek belkide sonsuza kadar.şimdi soruyorum devleti yöneten insanlara.sizin çocuklarınız kanı ailde bizim kanımız ucuzmu.bu ülkede fabrikatörün m.vekilinin büraokratın oğlunu bırakın bir yüzbaşının oğlu bile askerlik yapmazken bize hangi cüretle gidip ölün dersiniz.kahrolun hepiniz.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin