“Bela” Üzerine…
By Editorden on Ara 19, 2011 in edebiyat, roman, Sanat
“…Suzan Nur Başarslan‘ın ilk romanı Bela, edebiyatın yeni zamanlara intibakını mümkün kılacak niteliklerin farkındalığıyla yazılmış. (TB Yayıncılık; Ocak 2011) Genç yaşında karşılık birikimli, yazının zemininde var olan, farklı türlerde kalem oynatmaya devam eden bir yazar Başarslan; ben onu www.derindusunce.org’da yayınlanan sinema ve edebiyat eleştirileriyle tanıyordum romanını okumadan önce.
Kaza ve kader, ayrıca “ihanetin bedeli”; Bela’nın özlü teması sorulacak olursa bu şekilde özetleyebilirim. Bela aynı zamanda Kalu-Belâ, her şeyin öğrenilip onaylandığı, ama unutulmaya terk edildiği, aslında hayatı sürdürmek için çaresizce buna mecbur kalınan varlığın ilk duyumunun, ötekini tanımanın, Rabbini ve kendini bilmenin ilk anları… Fusûs diliyle izah edecek olursak, a’yan-ı sabite üzerinden gerçekleşen “derin sözleşme”nin zamanı bir bakıma… Bilinç (bilebilme yeteneği) emanetini üstlenen insan, bazen kibre kapılarak bazen de oyuna eğlenceye dalarak hakikatle bağını koparıyor an geliyor….” TAMAMI
1 Yorum
Yazan:Suzannur Tarih: Ara 19, 2011 | Reply
Cihan Aktaş Hanımefendiye teşekkürlerimi sunuyorum. Bu kadar yoğunluğun içinde Belâ’yı okuduğu, onun için yazı kaleme aldığı ve cebren ve hile ile benimle bir nehir-söyleşiye başladığı için 🙂
Bu arada Sayın editörüme de (Mehmet Yılmaz Beyefendi’ye) teşekkürü borç bilirim. Başından beri beni ve eserimi desteklediği, her türlü imkanı sunduğu ve arkamda yer aldığı için.
Yanımda olup yazarlık yolculuğumu kolaylaştıran siz güzel insanlar için Rabbime teşekkür ederim. Çok güzel insanlar var çevremde, isim isim yüreğimdeler ve dualarımdalar…