Fransa’nın notu (gözden) düştü!
By Tavit Kilimciyan on Oca 14, 2012 in Ekonomi, Kapitalizm, Kriz Çıkarma Özgürlüğü, Liberal Totalitarizm
“…S&P’nin, aralarında Fransa’nın da bulunduğu bazı Euro Bölgesi ülkelerinin kredi notlarını düşürdüğü iddia edildi. Avrupa’daki gelişmeler ile borsalar yönünü aşağıya çevirdi; Euro,dolar karşısında 2010 yılı ağustos ayından bu yana en düşük seviyeye geriledi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s’un (S&P), aralarında Fransa’nın da bulunduğu bazı Avro Bölgesi ülkelerinin kredi notlarını düşürdüğü iddia edildi. Hükümet kaynaklarının AFP’ye verdikleri bilgiye göre, S&P, Fransa’nın “AAA” olan uzun vadeli kredi notunu düşürürken, Almanya, Hollanda ve Lüksemburg’un “AAA” olan uzun vadeli kredi notlarını korudu. Kaynak, kuruluşun not kararı konusunda hükümetleri bilgilendirdiğini kaydetti. Aynı kaynak, Avusturya ve Finlandiya’nın kredi notuna …” TAMAMI
… Bu konudaki makaleler…
- Avrupa batmayacak, çoktan battı çünkü…
- Sürdürülebilir Şerefsizlik: Çin ve Avrupa
- IMF neden Krizi körüklemek istiyor?
- Avrupa Muz Cumhuriyeti’nde darbe mevsimi…
- Piyasa Demokrasiyle Savaşırken
- Yunanistan kumar masasında ütülüyor…
… Bu konudaki kitaplar…
Liberalizm Demokrasiyi Susturunca
Halkın iradesi liberalizm ile çatışırsa ne olur? 2008′de başlayan ekonomik kriz sürmekte. Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerine ayrılan bütçeler kırpılırken batan bankaları kurtarmak için yüz milyarlarca dolar harcanıyor. Alın terinin finans kurumlarına peşkeş çekilmesini istemeyenler protesto ediyor. Ama batılı devletler polis copuyla finans sektörünü savunmaktalar. Ne oldu? Bütün nüfusun binde birini bile temsil etmeyen bankacıların çıkarları geri kalan %99.99′un önüne nasıl geçti? Alıp satma, üretip tüketme özgürlüğü nasıl oldu da halkı finans sektörünün kölesi yaptı? Mal, hizmet ve sermayenin serbest dolaşımı uğruna halkın iradesi çiğnenebilir mi? Okuyacağınız kitap demokrasi ile liberalizmin savaşı üzerinedir. Buradan indirebilirsiniz.
Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.
1930 model bir ulus-devletin, bir “devlet babanın” çocuklarıyız. Son derecede “Millî” bir eğitim gördük, öğrenim değil. Hayatta işimize yarayacak meslekî bilgileri ya da eleştirel bir bakışı öğrenmedik “millî” okullarda. “Varlığımızı Türk varlığına armağan etmek” için eğitildik, eğilip büküldük.
Liberallerin dilinden düşmeyen “Bireysel haklar ve özgürlükler” bizim gibi Kemalist çamaşırhanelerde yıkanmış beyinler için çok yeni. Türkiye’de yaşayan insanların ulus-devlet boyunduruğundan kurtulmasında önemli bir rol oynuyor liberaller. Biz de bu kitapta liberalizmin temel tezleriyle uyumlu, bu fikir akımına doğrudan ya da dolaylı destek veren makaleleri birleştirdik. Buradan indirin.