RSS Feed for This Post

Şiddet ve terör sosyalizmin teorisinde mi saklı?

Roni Margulies bir ara sosyalizmin özünde şiddet ve terörün olamayacağını savunmuş, bunu desteklemek için de Marx ve Troçki’den alıntılar koymuştu. Margulies’e göre sosyalizm bir halk hareketiydi, halkın bilinçlenmesi gerekiyordu. Buna göre sosyalist bir devrim amacıyla yapılsa bile terör eylemleri sosyalizme hizmet edemezdi.

 Geçenlerde solcu aydın Ümit Kıvanç 1 Mayıs’ta solcuların cinayet işlediği yolundaki haberlere kızmış. Taraf’ın kapısını vurup çıkarken o da demokratik bir soldan bahsetmiş ve şunları yazmış:

Bugün Türkiye’de, Kemalist değil sosyalist olan, hareketlerine din ve dindar düşmanlığıyla yön vermeyen, sosyalizmi demokrasinin çok derinleşmiş ve yayılmış bir hali olarak anlayan, kendi katillerinin tarafında saf tutmuş sözde solcular tarafından uğradıkları her türlü hakarete rağmen adalet ve demokrasi mücadelesinden vazgeçmeyen solcular var.

 Sol/ Sosyalizm adına barışı, demokrasiyi savunmak isteyen bu insanların nedense hiç konuşmadığı bir şey daha var aslında: Sosyalist bir rejim kurulduktan sonra şiddetin yeri ne olacak? Sosyalist devleti, devrimin kazanımlarını korumak için şiddet uygulanabilir mi?

 Devrimi yapana kadar kullanılabilecek olan “meşru şiddet” kadar sosyalist rejimleri MuHaFaZa edecek olan bir MuHaFaZa-kâr şiddet var. Meselâ 1917 devriminden hemen sonra kurulan Çeka ki işkence ve fişleme uzmanı KGB’nin atasıdır. Bir başka örnek Çin. Kapitalizm-Komünizm sentezi yapmadan çok önce başlayan MuHaFaZa-kâr şiddet bugün de sürmekte. Ama nedense bizim solcularımız bunların tahlilini yapmaktan acizler. Her kötü örnek karşısında “ha yok, o gerçek sosyalizm değil, sen annamadın sosyalizmi” diyerek kıvırıyorlar. Ne Türkiye’deki solcu/sosyalistlerin terör eylemlerini ne de Rusya, Küba, Çin, Macaristan, Estonya, Vietnam, Kamboçya… gibi ülkelerde sosyalizm adına işlenen suçları kabul etmiyorlar, konuşmuyorlar.

 Sosyalist Sanat ve Sosyalist Gerçek

 Sanat’ı dahi tekeline alan sosyalizmin dehşetini anlamak için bu resimlere bakmak yeter sanıyorum. Sosyalizmin iki şiddetini yani iktidarı hedef alan devrimci şiddeti ve muhalefeti hedef alan MuHaFaZa-kâr şiddeti idrak etmek için faydalı olabilir. Kemalist solcular da şu günlerde tartışılmakta olan tiyatro/sanat ilişkisi üzerine düşünebilirler. Her tiyatro sanat değildir. Bu resimlerdeki çinli balerinler tıpkı kemalist tiyatrocular gibi rejimin borazanı olmuşlar ama sanatçı olamamışlar:

 Sosyalizmin devrimci şiddeti

 

 Sosyalizmin MuHaFaZa-kâr şiddeti

 

Sosyalizmin gerçek şiddeti

Trackback URL

  1. 1 Yorum

  2. Yazan:Rahmi S. Tarih: May 8, 2012 | Reply

    Aslında Marx şiddeti seven bir adam. Politika ile ilgilenmek ve şiddet yanlısı olmak arasında bir çelişki görmüyor kesinlikle. Karısının parasıyla işçilere silah alıyor. Kendisi de silahlı ve tehlikeli bir adam. Öğrencilik yıllarından itibaren poliste kaydı var. İçip içip kavga çıkartan bir tip.yoldaşları arasında şiddete karşı olanlar var ama… sosyalizmin doğduğu ve devlet ideolojisi haline geldiği döneme bakarsak hemen hiç bir sosyalist şiddetten rahatsız olmamış. şimdilerde demokrasi moda olduğu için sosyalistler ve solcular şiddete karşı olduklarını söylüyorlar. Aslında sosyalist devrimler hep kan dökmüş. Sonra rejimi korumak için de kan dökmeye devam etmiş. Hem içerde hem dışarda. Ukrayna’daki açlık hadisesi var. Onca işgal var. Sosyalizme destek veren müslümanlara acıyorum 🙁

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin