YAKINDA: Güzel şehirler güzel insanlar içindir
By admin on Eyl 7, 2013 in Güzellik, mimari, Sanat
şehirleri ve binaları güzel yapan dekoratif eklemeler değil güzel tercihlerdir. Ama mimarlar, şehir plancıları ve halkın kendisi de güzel insanlar olursa mümkün olur bu. Meselâ birbirinin mahremiyetine hürmet etmeyen insanlar çoğunluksa evlerin arasına mesafe koymak neye yarar? Ya da fukaraya, yetime yardım etmeyenlerin, ilime, sanata merak duymayanların şehrinde külliye açsanız ne olur? Eskinin kopyası ile saçma sapan yenilikler arasında gider gelirsiniz ve sonunda piç-stil bir şehir kurarsınız.
Bu sebepledir ki İslâm estetiğinden nasibini almamış camilerin hızla artması hayra alamet değil. (Bkz. Modern camiler neden çirkin?) Bir yandan yaptıranların zenginliğini, diğer yandan benlik davasındaki mimarların kibrini ilân eden bu yapılar çok büyük ve mimarlar özgünlük zannetikleri ucubelikler üretiyorlar. Cemaatin ihtiyacına hitab eden buluşlar yok. Bunun yerine (haşa) ALLAH’a kafa tutan amaçsız bir teknoloji teşhiri var: En büyük, en yüksek, ilk, son, … . Fakat sadece mimarî açıdan değil şehircilik açısından da ucubelik söz konusu: çoğu büyüklüğünden ötürü ev ve iş yerlerine uzak, otomobille veya metroyla gidilecek mesafede, günde beş kez dolup boşalması imkânsız mekânlar. Belki ticaret, kongre, seminer vs ile asgari bir faaliyet olacak ama camiyi cami yapan faaliyet yani namaz biraz zor. Artık camileri namaz kılan mimarlara emanet etmenin vakti gelmedi mi?
“ALLAH’ın mescidlerini ancak ALLAH’a ve Âhiret gününe inanan, namaza devam eden, zekâtı veren ve ALLAH’tan başkasından korkmayan kimseler ma’mur eder, işte bunların muvaffak olmaları me’muldür” (Tevbe 18)
…”