Fettullah abi be, o beddua seni de rezil etti, cemaati de

Yazan:Ahmet Basaran Tarih: Oca 20, 2014 | Reply

Hayır yani hangi akılla hala beddua diyorsunuz. Hoca kendini de katmıyor mu. Ya sağırsınız ya da duymamazlığa geliyorsunuz. Ben dahil demiyor mu? Ben dahil dediği halde beddua deyip işin içinden çıktınız. Hem bedduaya karşısınız ama hakaretin, iftiranın, niyet okumanın çamurun bini bir para sizde ahhh ahhhh. Çok büyük ahhh alıyorsunuz çooook.

Yazan:my Tarih: Oca 21, 2014 | Reply

Esas anormal olan kendini videoya çektirip internetten paylasmasi. ALLAH (hasa) duymuyor mu söylediklerini?

sorunuza gelince… Biz “beddua” diyoruz çünkü gülencilere ait siteler bu baslikla verdi, sonra tepki gelince sildiler. ismi ne olursa olsun elini kolunu sallaya sallaya ALLAH’tan kötü seyler istemek müslümanin edebine yakismaz.

masum olduguna inaniyorsa “sizi O’na havele ettim” diyebilirdi.

Yazan:Alex de Souza Tarih: Oca 21, 2014 | Reply

Bu şov çok da önemli değil. Asıl önemli olan Zaman gazetesindeki psikolojik savaş manşetleri ve yazılarıdır. Hele bir de şu reklam yok mu:

http://i.radikal.com.tr/480×325/2013/11/11/fft64_mf1765965.Jpeg

Vay fırdöndüler vaaaay dedirtiyor insana. Kendilerine küfreden çapulculardan medet umar hale gelmişler. 10 yıllarca “tolerans, tedbid” kelimeleriyle bugünlere gelmiş bir topluluk bir anlık öfkeyle kendini bu kadar mı rezil-kepaze eder?

Yazan:Ahmet Basaran Tarih: Oca 31, 2014 | Reply

İlla Allah’a havale etmesi mi gerekiyor. Hocanın yüreği yanamaz mı? Peygamberimiz lanet etmemiş mi? Kur’an’da bunlara yok mu? Neye göre müslünama yakışmaz diyorsun. Müslümana yakışan şey Kur’an ve sünnet belirler. He canım yolsuzluğu yaaapana ses yok. Üstüne örtüyorsun diyene örtenin evine ateş düşsün diyene cık cık cık. Bir de hizmet şu zamana kadar Allah’tan başka kimden medet ummuş. Gezi olaylarıyla çıkarılan fitne fesadı ortadan kaldırmayı istemek medet ummak mu. Bu kadar mı kör görür gözler. Bugün 200 savcı 5000 polisin yeri değişti. Daha neyin derdindesinin neyin bedduasındasınız.

Yazan:Ahmet Basaran Tarih: Şub 28, 2014 | Reply

Tayyip ile oğlunun ses kayıtları çıktı haberiniz var mı? ayrıca Eğer beddua ise Salih kapusuzun bedduası duyulmadı anlaşılan onunla ilgili de bir yazı yazsanız. Bakın ben ona da AMİİİİİİN diyorum. Siz hangi beddualara amin hangilerine amin demiyorsunuz onları da inceleseniz. Aradaki farkları yazsanız. Ama o vicdan yok.

Yazan:Tuğrul Paşa Tarih: Mar 1, 2014 | Reply

Kimsenin kimseye ulufeden hak falan dağıttığı yok.Hak verilmez alınır.İlk önce Akp mevcut siyasal sistemde olması gerekenleri, demokratik kazanımları sahibine iade ettiği (açıkcası yapması gerekeni) için toplumun büyük bir çoğunluğunun takdirlerini kazanmıştır.Buna kimsenin itirazı olamaz.Olmadı da zaten.

Hükümetlerin görevleri nedir?

Oy aldığı seçmenlerinin ve temsil ettiği ülke vatandaşlarının (velevki onlara oy vermemiş olsa bile) demokratik haklarının kazanımı, vatandaşlarının (bir tek yandaşlarının değil) refahı ve kalkınmasını sağlamak gibi bir sürü niteliklerle adlandırılmış görevleri ifa etmesidir. Akp’nin bu vb hak ve kazanımları yerine getirmesi o’nu tek başına bu ülke de demokrasinin tek icatçısı yapmadığı gibi diğerlerinin de yapmamış olması da önceki hükümetlerinin başarısızlık karnesi olarak sandığa yansımasıdır.Akp, yapılması gerekenleri yapabildiği müddetçe sandığa başarı olarak doğal yansımıştır.

Yoksa Akp veya x bir partinin özelinde değildir tüm bu kazanımlar.

Ayrıca diğer bir açıdan bakarsak ;son günlerde Akp cenahında sıkça görülen bu seçkinci, kendine müslüman, ötekileştirici, otoriter ve totaliter zihniyeti “neden eleştiriden muaf tutmak?” hiç kimseye sağlıklı bir sonuç vermez.Onun için bizim gibiler burada siyasal eleştiriler yapıyoruz.Sırf eleştiri yaptığımız için ne darbeci avukatı ne de vatan haini (!) falan da değiliz.

Geçmişte kimlerin hangi ittifaklarla ne filimler çevirdiğini gayet iyi bilenlerdeniz.Onun için siz bu hikayeleri bi zahmet başkalarına anlatınız.

Dün F tipiyle el verip kasetlerle siyaseti dizayn ederken Akp’nin gıkı çıkmıyordu ama bugün rüzgar tersine dönüp Akp’nin bazı yolsuzluklarını kasetlere konu edenlerini de eleştirme hakkına sahip değildirler.Dün F tipi Akp ile kaset ve lojistik kardeşliği yaparken iyiydi ama bugün Chp yada Mhp ile yaparken kötü mü?!

Hulasa; geçmiş sayfaları karıştırırsak bugün bağıranların inan sesi bile çıkmaması lazım.Bugünü konuşmak lazım.Dün kendisine siyasal lojistik sağlayan kaset ve cemaati kendine hak görenlerin bugün aynı araçların Chp’nin eline geçmesine de itirazı samimi ve objektif gelmez.

bugüne gelirsek;

Ülkeler kılıçla fethedilir, adalet ile ayakta durur..

Adalet’in (aah pardon Hukuk diyecektim) rüşvet ve şantaj-tehdit aracı olarak bu kadar ucuzca kullanıldığı bir topraklarda “paralel yapı” yı bazıları 17 Aralık’ta yeniden keşfetmiş olabilir.Amma velakinyarın da bir başka paralel yapı ortaya çıkınca da bu sefer neyi bahane edecekler, merak ediyorum?

Hepsi oradaydılar , beraberdiler hatta ” hocam, ne olur dön!” diye ağıt yakıyorlardı ama hocaların Bilal’imi içeri almaya niyetli olduğundan haberleri yoktu.

Yargılayanlar aynı..

Yargılananlar aynı ..

İmam(lar) aynı..

Değişen nedir peki?

Değişen şudur; ideallerin yerine rantın ikame edilmesidir.Hakk’ın yerine ikballerin monte edilmesidir.

Biri dedi ki; Dindar gençlik yetiştiriyoruz .Biz de inandık ama esasında dindarlık maskesi altında karunlaşma maskesi hasır altı edilmiş.Mücahit olacağız diyerek Müteahhit olmakta sınır tanımamışlar.Her yeri betonla doldurup millete bir avuç yeşili çok görmüşler.

Diğeri ise; ” biz muhafazakarların sesiyiz” demiş ama Abd’nin dış sesi olduğunu yıllardır gizlemeye çalışmış.Geldiğimiz nokta da menfaatler çakışınca ikisi de birbirine küfretmiş…

Son olarak belki tekrar olacak ama yine de sormadan geçemeyeceğim.
Ciamaat’e sallarken çok cesursunuz ama Ak inşaat/rant/rüşvet/ihale partisine gelince dilleriniz lal (mi) oluyor?!!!

Gerçekte asıl acınacak olan kim(ler) acaba?
Tüyü bitmemiş yetim hakkı ve yoksulun,mazlumun, ahı alınmış sade bir insanın alınteriyle sefahat ve hormonlu lüks bir hayata gark olanlar mı?!
Yoksa,yetim hakkını gözetip cefa içinde yaşamaya, hayata tutunmaya çalışıp bir tek Yüceler yücesi Yaradan (c.c)’a teslim olanlar mı?