RSS Feed for This Post

Rengârenk eylül fotoğrafları

automn1.jpgEylül ayı geldiğinde hüzünlenmek için çok sebep var. Dökülen yapraklar misali hafızamızdan şanlı tarihimizin şansız sayfaları dökülüyor. İnsan yırtıp atmak istiyor o sayfaları, “keşke hiç olmasaydı” diyor. Ama kul hakkı yendi, günahlar işlendi bir kere.

Türk adaletinden ve uluslararası insan hakları mahkemesinden kaçanlar Ahiret’te O’nun yargısından kaçabilecekler mi?

6-7 Eylül olayları
6 Eylül 1955 akşamı İstanbul Ekspres Gazetesi’nin “Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atıldı” şeklinde verdiği yalan haberle milliyetçi gruplar ellerinde taşlar ve sopalarla Beyoğlu gibi gayrimüslimlerin bulunduğu mahallelere geldiler.

eylul_1007.gifİstanbul’daki Rum, Ermeni, Yahudi asıllıların ev, işyeri ve ibadet yerlerine yönelik bu saldırılarda emniyet pasif bir tutum sergiledi. Gayrimüslim vatandaşların adresleri hakkında önceden bilgi sahibi olan, 20-30 kişilik organize birliklerin kent içindeki ulaşımı özel arabalar, taksi ve kamyonların yanı sıra otobüs, vapur ve hatta askeri araçlar yardımıyla sağlandı.

Mezarlar tahrip edildi.

eylul_1001.jpgKiliselerin içindeki kutsal resimler, haçlar, ikonalar ve diğer kutsal eşya tahrip edildiği ve yakıldığı gibi, bazı kiliselerin tamamı ateşe verildi.

Olaylar sırasında ikisi din adamı olmak üzere 13 ile 16 arası Rum ve bir Ermeni vatandaşı hayatını kaybetti, 32 Rum da ağır yaralandı.

eylul_1006.gifMaddi zarar ise 4.348 ait işyeri, 110 otel, 27 eczane, 23 okul, 21 fabrika ve 73 kilise ve mezarlıklar ile 1000’in üzerinde evin tahrip edilmesi ya da yakılması şeklinde ortaya çıktı.

Olaylar sırasında bazıları komşularının dükkânlarına Türk bayrakları asarak yanmaktan kurtarırken kargaşayı fırsat bilen çok sayıda İstanbullu ortaya saçılan malları yağmalamaktan çekinmedi.

İstanbul’da sıkıyönetim ilan edildi. Bu olaylar 27 mayıs Darbesi’ni meşru göstermek için de kullanıldı..

 eylul_1013.jpg  eylul_1012.jpg  eylul_1010.jpg

12 Eylül 1980 Darbesi
650.000 kişi gözaltına alındı
12_eylul_1980.jpg1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
7 bin kişi için idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
Haklarında idam cezası verilenlerden 50’si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1’i Asala militanı).
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis’e gönderildi.
71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
388 bin kişiye pasaport verilmedi.
30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
resim2081.jpg30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
31 gazeteci cezaevine girdi.
300 gazeteci saldırıya uğradı.
3 gazeteci silahla öldürüldü.
Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
erdal_eren1.jpg14 kişi açlık grevinde öldü.
16 kişi kaçarken vuruldu.
95 kişi çatışmada öldü.
73 kişiye doğal ölüm raporu verildi.
43 kişinin intihar ettiği bildirildi.

Fotoğrafta: Mahkeme kararıyla yaşı büyültülerek idam edilen 17 yaşındaki Erdal Eren.

12 Eylül darbesini yapanlar hakkında hiç bir dava açılmadı.

İnsanlardan gördüğün zulüm senin kendi huyundur, sen kendi huyunu onların aynasında seyredersin. (Mevlâna)

Türk milleti ne öğrendi babalarının ve dedelerinin yaptıkları hatalardan?

Radikal 7 Eylül 2005’te manşetten veriyor : “50 yıl sonra aynı kafa ’50. Yılında 6-7 Eylül Olayları’ konulu sergi ülkücülerin saldırısına uğradı. Saldırganlar fotoğrafları yerinden sökerek bazılarını yırttı”.

22 Temmuz’dan önce kullanılan gayrinizamî harp teknikleri insanların yüreklerini dağladı.

video_eylul.jpg

 Ama eylülde neşelenmek için de sebepler var. 12 Eylül aynı zamanda Mudanya’nın düşman işgalinden kurtuluşu.

Barzani, Talabani, Bush, İsrail, AB, ABD,.. Ah şu dış düşmanlarımız bizi rahat bıraksalar… Ne kadar neşeleneceğiz kim bilir?

12eylul05__mudanya_kurtulus31.jpg

Trackback URL

  1. 20 Yorum

  2. Yazan:Ece Tarih: Eyl 13, 2007 | Reply

    Güzelim eylülün ırzına geçmişler 🙁
    Buna rağmen, hüzünlü güzeldir o!
    Erdal Eren e, henüz ömrünün haziranında kıyanlar, ona Eylülü çok görenler, Eylül den utansınlar!

  3. Yazan:T.Suat Demren Tarih: Eyl 14, 2007 | Reply

    Eline sağlık Mehmet…

    Bu da ilginç blogcu Duman‘dan güncel bir Eylül yorumu:

    tarih biraz ilerler

    pavarotti öldü. bitlis’te bir ayı köylülerce dövülerek öldürüldü,
    milli damat caner kameraların önünde tokatlandı, türk tvlerin de 200 dizi birden başladı.
    zarafet,nezaket,sanat…
    pavarotti nin ardından,onu anmak için şimdi de zikredilebilecek “en” sözleri vaktiyle
    türkiye ye geldiğinde ismet paşa söylemiş zaten;
    “iyi bağırıyo bu oğlan”
    ayıdan bütün insanlık adına özür dileriz, caner’i boşver.
    iyi bağırmak lazım.
    tereyağından mum yapıp bir de bunu filme çekme durumu var. eridikçe, cızırdayarak aktıkça
    alayımızın formatını,hamamdan çıkmış hollandalı turist gibi
    süzme mercimek çorbasına yaklaştıran bir abukluk ablukası mevzubahis netekim.

    11 eylül yıldönümü sırada,12 eylül onu takiben.böyle tarihin vakanivüsünü öpeyim.

  4. Yazan:Haydar Tarih: Eyl 14, 2007 | Reply

    6-7 Eylul 55 olaylarinda ITU den bosalan ogrencilerin buyuk rolu var. Bunlardan bazilari… Suleyman Demirel, Necmettin Erbakan vede Ilhan Selcuk.

    Fakat suc kimin ustune yikiliyor?
    Aziz Nesin ve Kemal Tahir.

    Dunku gazetelerdeki Ankarada ici patlayici dolu minibusun yazildigi basliklara bakinca Sayin Yilmazin naklettigi gibi 50 senede degisen birsey yok. Birileri ciddi ciddi kurcalasa muhtemelen bunun arkasindanda “askeri coplukte bulduk” itiraflari cikar.
    ***

    Bitliste ayinin oldurulmesi kinanacak bir olay. Yapanlar yanlis olgunu biliyormuydu bilinmez ama “teroristler saklaniyor” diye Bitliste ve Hakkaride ve Sirnakta ve Diyarbakirda ve baska yerlerde yuzlerce vede yuzlerce hektari ormani icindeki ayi, hayvanlar ve ehemmiyetsiz koylulerle birlikte bile bile yakan iNSANLAR dan gazeteler hic bahsetmez nedense.

  5. Yazan:S Tarih: Eyl 14, 2007 | Reply

    Yeni bir olayı kısaca anlatacam.
    Muharip gaziler derneğinden arıyorlar?
    Dergiye yıllık 150 ytl abone lik istiyorlar gazilere yardım için. Dini bir söylemde kullanıyorlar isterken.

    Benden Savunma bakanlığı versin, bütçesi en büyük bakanlıklardan bir tanesi , ver ver ver daha nereye kadar gibi bir cevap alıyorlar ve ardından beş-on dakka sonra iki tane polis kapının önüne gelip bakıp gidiyorlar. Büronun bir duvarı sadece cam, ordan görüyorum.

    Yine kısaca başka birşey anlatacam.
    Askeri bir jip den inen askerler adres soruyor, 28 şubat zamanları saat 21 suları; sen git sokaktaki açık dükkanlara sorma, gel 2. kattaki daireye bizim eve çık 14/18 nolu daire neresi diye sor(uzman çavuşu arıyorlarmış), (1.kattakilerde evdeydi niye onlara sormadılar ki) indim sokağa karşı tarafta çaprazda 14 nolu apartmanı gösterdim artık 18 ide siz bulursunuz dedim. Aslında sokak ta adres sistemi çok kolay yukarı doğru sol taraf 2 şer çift sayı, sağ taraf tek sayı.

    Camdan bakışıyoruz; büyük bir cinayet olur bizim büronun önü şenlenir, bir istihbarat alırlar bizi kontrol ederler, adam sokarlar vsvs. ne sanıyorlarsa bizi.

    Güncel bir sürü olay yaşıyorlar KENDİ KENDİLERİNE; ama anlatıcak elle tutulur bir espirisi tadı yok artık, amerikan filimlerine çok benziyor.

    Anayasa değişir inş. bazı şeyler hep aynı kalmaz, kalmaması lazım artık. En kötü yasalar iyi idareciler elinde çok güzel olur, en iyi yasalarda kötü idareciler elinde çok kötü olur.

    Allah (CC) bana yaptıklarının iki katını onlarada versin.

  6. Yazan:Haydar Tarih: Eyl 20, 2007 | Reply

    Tarihte Bugün: 20 Eylül

    1919 General Harbord başkanlığındaki ABD heyeti Sivas’a geldi. Mustafa Kemal, heyetin başkanı General Harbord ile görüştü.

    1921 Mustafa Kemal Paşa “Müşir”rütbesi ve “Gazi” unvanının verilişi nedeniyle orduya bir beyanname yayınladı. Bu beyannamede: ”Sizin kahramanlıklarınızla, sizin gösterdiğiniz nihayetsiz fedakarlıklar pahasına kazanılan bu büyük muzafferiyetin millet tarafından takdirini gösteren bu rütbe ve ünvanı ancak size izafe ederek bütün askerlik hayatımın en büyük iftihar vesilesi olarak taşıyacağım” dedi

    1921 Düşmanı kovalayan ordumuz Mihalıçcık ve Sivrihisar’a girdi

    1922 Boğazlardaki Türk hareketini durdurmak için İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcileri Paris’te toplandılar. General Harington, İstanbul’daki Harbiye Nazırı’na ”Türk kuvvetleri tarafsız bölgeye girerse İstanbul’daki Kuvayi Milliye ileri gelenlerini tutuklatacağını” söyledi

    1922 Tiflis’te şehit edilen Cemal Paşa’nın cenazesi Erzurum’a nakledildi ve Kars Kapısı’nın dışına defnedildi.

    1924 Musul sorunu Milletler Cemiyeti’nde görüşülmeye başlandı. Sınırda gerginlik çıkması üzerine Milletler Cemiyeti 29 Ekim’de geçici bir sınır belirledi.

    1936 Malatya İplik ve Bez Fabrikası kuruldu

    1946 Basın Kanunu Meclis’te kabul edildi

    1950 Kore’ye gönderilecek askeri birliğimizin 500 kişilik ilk birliği İskenderun’dan hareket etti.

    1954 Ereğli Bez Fabrikası üretime başladı

    1974 ABD Senatosu, Kıbrıs Barış Hareketi nedeniyle Türkiye’ye yapılan askeri yardımın kesilmesi kararını aldı.
    http://www.aksam.com.tr/haberpop.asp?a=53417,18

  7. Yazan:metin sahin Tarih: Tem 2, 2008 | Reply

    12 Eylul döneminde bir tek bende denenen bir usul vardıDoktor raporu aldırarak silah zoruyla akıl hastahaneklerinde miüşahade altında tutmak.Bu usul bende iki ay denendi ve hayatım kaydı.Kimseden de tazminat alamdım.Ben bittim ama iyi bu usul yaygınlaşmadı.Sonra memleket ne hale gelirdi düşünebiliyor musunuz.Şimdi emekliyim:ama ruh saglıgım bozulmus duruımda….Bu uygulamayı yapanlara hakkımı helal etmiyorum ve etmeyecegim de.Kimler oldugunu biliyorum.Katil olmadıgıma şükrediyorum.

  8. Yazan:metin sahin Tarih: Tem 2, 2008 | Reply

    hangi yönaetim gelirse gelsin hep dincilerin işine yaradı.zellile içişlerine hakim olarak etkinlşiklerini arttırdılar ve bu günlere geldik.Buna CHP MSP khükümetininm büyük katkısı olmustur.

  9. Yazan:metin sahin Tarih: Tem 3, 2008 | Reply

    Bir insanın yasamını kaydırmak bu ülkede gayet kıolaaydır.Meslegim boyunca benimle ugrasanlar hükümet tabiblerine hakkımda rapor düzenletip önce elaqzıg akıl hastahanesine göndermek isrtediler.Ancak buna sivil dönemde hi,ç bir yertkili tabip yanasmaduı:Ancak 12 Eylul döneminde düzmece müfettiş raporuyla beni ege ünivesitesi psikiyatri bölümünde zorla müşahade altına aldırttılar.1983 yılında iki sonra hastahaneden cıktıgımda elimde bir rapor vardı.İşime devam ettim ama bitmiştim.Her gittiğim yerde bu duyuldu.İyi ki bu yöntem bir tek bana ygulandı diyorum.İyi ki elimi kana bulamadım:Allah sabır verdi.Ki,mseye haksız muamelde bulunulmamasını diliyorum:haksız suçlamada da bulunuanlar bir önce kurtulsun:Ben tazminat alamadım Anayasa geregince çünkü 12 yetki,lilerinre işlemlerinden dolayı dava açılamıyor.Umarım onlar acarlar.Bu anlattıklarım gercektir .Hakkımda düzelenen rwesmi raporun bir örnegini gönderebilirim.Bunları ben demokrasiye dogru taklihsiz olaylar ıolarak görüyorum.

  10. Yazan:metin sahin Tarih: Tem 3, 2008 | Reply

    soru kenan evren neden yargılanmalıdır sizce…..günakhsız pasalar yargılandıktansonra…. bu konuda anayasa nasıl degiştirişlebilir…baykal razı o9lur mu….

  11. Yazan:metin sahin Tarih: Tem 3, 2008 | Reply

    eyvakh lakalanan bombaların imha edildiği söyleniyor.Ya patlıyıcı nitelikleri olmadıgı ve egitim amackli oldugu söylenirse…Askerliğini yapanlar bilir.Hiç muhimmattın eksikliği belirtilebili r miii…ne dersiniz….

  12. Yazan:metin sahin Tarih: Tem 3, 2008 | Reply

    bier zamanlar bandırma 4 nolu geri destek grupkomutanlıgında basarılı bir yollama kısım amiriydim.netdi o günler.beni adam etti.

  13. Yazan:metin sahin Tarih: Tem 20, 2008 | Reply

    haklarında iddia bukunan pasalar ne oldugunu bilmedikleri iddialar ve tanıklarla gözaltına alınıyor ve hattautuklanıyor.Ancak haklarında neler iddia edildiği herkesece bilinen milletvekilleri degil gözaltına alınmak..dokunulmazlıkları bile kaldırılmıyor.Bu ne biçim demokrasi.Demokrasi vasıtaları herkese eşit kullanılmalı.ne yazık ki onuda korumak ve uygulamak haklarında bir sürğü middia bulunanlara kaldı.

  14. Yazan:metin sahin Tarih: Tem 28, 2008 | Reply

    Askerin mühimmat işine akıl sır ermez.Bir zamanlar Bandırma 4 nolu geri destek yollama kısımda çalıstım bilirim.Hep heke ve ayrılan ve kayıt düşümüğ vardır.Bunu muvazzaflar daha ityi bilir.

  15. Yazan:metin şahin Tarih: Ağu 21, 2008 | Reply

    Açıklıyorum beni rapor yazarak 2 ay akıl hastahanesinde yatıran mülkiye baş müfettişi XXXX idi.Sonradan YYYY’e vali olarak başıma geldi.Naqsıl çalıştık bir Allah bir ben bilirim.Bana barışmak için aracılarla haber gönderdi ve itiraf etti.’AİDIGIM EMİR GEREGİ BÖYLE HAREKET ETMEK MECBURİYETİNDEYDİM.Bu bir itiraftı.İyi ki degmez kanına elimi bulaştırmamısım.Onu affetmiyor ve Alaha havale ediyorum.Hani dini bütün gecinir yaaa.Sonradan AKP milletvekilliği de yaptı.Zaten sadece oraya yaraşırdı..Bu gibi adamlar kimbilir kac kişinin hayatını kaydırmıstır yersiz ve haksız yere…Yazıklar olsun….Bu adam benle o kadar ugrastı ki valiyken de sicilim bozmaya kalktı.Onu da kıvamıma gelince anlatyacagım.İşte 12 Eylül bu tiyniyettekeki sagdan ve soldan müfettişleriş kullandı.Bu harcama görevleri sonunda derin devlet onları vali atadı….

  16. Yazan:metin sahin Tarih: Eyl 2, 2008 | Reply

    ne kadar dert getirse de…severim eylülü sonbaharda…..sarı sarı bulaşıtr ayaklareına..hafif hafif esen meltemin milyonlarca parmagı …dolasır göller üzerinde…yeni bir sanat eseri yaratır her sabah….doganın paletinde karıştırılır yeni boyalar…sonbahara giren koylar…bir müddet unutulmaya yüz tutar…..

  17. Yazan:METİN SAHİN Tarih: Eyl 6, 2008 | Reply

    bİLİYORMUSUNUZ eylul bazılarına sans getirir.6 eylulde bomba attıgı iddia edilen şahıs vali de yapılmıştı.Ne şans.Sizce varsa ergenekon nne zaman başladı kiii.

  18. Yazan:eren doğruyol Tarih: Kas 14, 2008 | Reply

    göstermiştir tarih her faşistin şerefsizliğini göstermiştir tarih her devrimcinin sevgisini .Bu sevginin önüne taş koyan her pislik yok olsun.Yaşasın devrimci hareket yaşasın devrim için atan her yürek.YAŞASIN DENİZLER VE HER DEVRİMCİ KİŞİLİKLER.

  19. Yazan:türker Tarih: Ara 21, 2008 | Reply

    12 eylül doğumluyum 1978.doğum tarihimi soranlardan negatif tepki aldım hep ama hiç diyen olmadı ki ‘kurunun yanında yaş yanar’ atasözünün bir düzmece olduğu; ve tam anlamıyla siyonizmin kucağında bir bebek misali istedikleri zaman oyuncak verip susturuyorlar ve istedikleri zaman da satılmış adamlarla darbe yapıp ülkemizi, birliğimizi, yok etmek istediklerini düşünüp kafalarında şimşekler çakmadığı.şunu samimiyetle ifade etmek istiyorum bizim sorunumuz Ferhan Şensoy un SON
    DERS filmindeki gibi

  20. Yazan:türker Tarih: Ara 21, 2008 | Reply

    YAPTIKLARIMIZDAN DEĞİL YAPAMADIKLARIMIZDAN
    SORUMLUYUZ sözünü tabiki evrensel normlar cercevesinde ve hukuk kurallarına riayet etmek kaydıyla benimsemeliyiz.şunuda belirtmeliyim ben düşünce olarak sağ,sol,kurt,turk,dinci,ataist gibi söylemlerin kesinlikle ülkeyi bölmek isteyen dış güçlerin bir oyunu olduğunu söylüyorum.sadece tek inandığım insanların birbirlerine ve doğaya zarar vermediği taktirde istediği gibi özgürce yaşaması.

  21. Yazan:türker Tarih: Ara 21, 2008 | Reply

    benim arkadaşım var ateist,benim arkadaşım var alevi,benim arkadaşım var sosyalist,dinci,tarikatçı…ama ben hiçbir zaman onlara ateist,alevi,sosyalist… gibi yaftalarla değil,arkadaşım,dostum,kanka gibi sözlerle yaklaştım.hepsinin son sözü aynıydı.şu amerikan(siyonizm)belasından ne zaman kurtulucaz,ne zaman buyuk kendi ayakları ustunde duran bir ülke olacağız ve ne zaman baska ulke mılletlerının degıl,kendı mılletımızın menfaatlerını şiar edineceğiz?

  1. 1 Trackback(s)

  2. Haz 1, 2009: 101 bin kez okunan yazı için 101 bin kere teşekkür : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin