RSS Feed for This Post

Dezenformasyonun böylesi..

dezenformation.jpgMedya dezenformasyonu diyoruz, buna dair sürekli örnekler veriyoruz, açıkcası “bakın yine ne rezillik yapmışlar” demekten de sıkıldım ama şu kadar yıllık blog yazarlığımda -galiba- hiç böylesi ‘organize’ olanı ile karşılaşmamıştım.

Taraf’taki Medyaİronik köşesini yazan, Alper Görmüş’ün yazısını okudum, “pes” dedim, “pes..”

Ben kaçırmışım, mesele şu: Hürriyet, Milliyet ve Vatan gazeteleri, Irak’ta 10 ay önce yaşanmış bir linç olayını internet sitelerinde 6 Şubat’ta tamamen çarpıtarak, “Ezan eşliğinde linç’, ‘ Kur’an eşliğinde kadına linç’ ve ‘Taşlarla başını ezerek öldürdüler’ başlıklarıyla yayınlamış.

Üç gazetenin sitesinde de koca şiddetinden kaçan ve Yezidîlere sığınan Sünnî bir kadının ilçe meydanında yakınları tarafından linç edildiği şeklinde verilmiş bu bayat haber.

Haber bayat ama istenen etkiyi vermesi için ayrıca çarpıtılmış da. Olayın aslı şu: Dua Halil Aswad adında bir Kürt-Yezidi kızı, Sünni bir gence aşık olmuş, İslam’ı seçmiş, bunun üzerine bağlı olduğu Yezidi aşireti de Aswad’ı linç etmiş.

Haberin aslı, linç edenler Yezidî olduğundan, psikolojik harekat için malzeme sunmuyordu elbette. Ama kolayı vardı, ‘Yezidi’ linççiler ‘Sünni’ye çevrildi, ‘Sünni bir gence aşık olup İslam’ı seçtiği için linç edilen Yezidi kadın’ da ‘koca dayağından kaçıp Yezidilere sığındığı için vahşice linç edilen Sünni kadın’a..

Tam 10 ay önceki haber, aynı anda üç gazetede hemen hemen aynı cümlelerle, üstelik çarpıtılarak yayınlanabilir mi? Bu kadar alenî sahtekarlık yapmak için nasıl bir sebep olabilir?

Nasıl olacak, işte böyle:

“En küçük bir yeni unsur taşımayan haber, birileri tarafından tam 10 ay sonra yeniden servise konmuş, üç büyük gazetemiz de haberi buyur etmişti sayfalarına. ‘Peki neden şimdi’ diye mi soruyorsunuz? Neden olacak, tahmin etmiyor musunuz? O gün TBMM’de üniversitelerde başörtüsüne serbest bırakan yasa tasarısının ilk oylaması vardı çünkü?” (Alper Görmüş)

Alper Görmüş, “habere girilen ve sayıları yüzleri bulan “yorum”ların ana ekseni de “haber kaynağı”nın hedefi 12’den vurduğunu gösteriyor” diyor.

Tek tek yapınca yeterli gelmiyor herhalde, organize dezenformasyona geçmişler.. Allah neye müstehaksanız onu versin, rezil herifler..

 

Kitap tanıtan kitap 1

Kitap okumak… Jean Paul Sartre, Nazan Bekiroğlu, Toshihiko Izutsu, Henri Bergson, Mustafa Kutlu, Dostoyevski, Elif Şafak, Clausewitz, Sadık Yalsızuçanlar, Alber Camus ile sohbet etmek… Suyun resmine bakmakla yetinmeyen, su içmek isteyenler için var kitaplar. Mesnevî var, El-Munkızü Min-ad-dalâl, Kitab Keşf al Mânâ, Er-Risâletü’t-tevhîd var.  Elinizdeki bu kitap Derin Düşünce yazarlarının seçtiği kitapların tanıtımlarını içeriyor. Bizdeki yansımalarını, eserlerin ve yazarların bıraktığı izleri. Farklı konularda 44 kitap, 170 sayfa. Zaman’a ayıracak vakti olanlar için… Buradan indirebilirsiniz.

 

Aydın kimdir? Muhafaza’nın ve Değişim’in kimyası

Aydın konusu gerçekten sorunlu görülüyor. Her ideoloji, her grup kendi liderini, kahramanını aydını ilan ediyor çünkü. Tam da bu sebeple tanımından önce başka bir sıfata daha ihtiyaç duyuluyor: Reformist aydın, muhafazakar aydın, Kürt aydını, Türk aydını, vs.. Kısacası “aydın olmak” hem toprak(toplum) hem de tohum(aydın) gibi üzerinde durulup incelenmesi yazılıp çizilmesi gereken bir kavram. Değişimin adresi kabul edilen Aydın’ın tanımı konusunda muhafazakar olunabilir mi?” 130 sayfalık bu kitapta modernleşme sürecinde Aydın’ı ve Aydınlanma’yı sorgulayan bakış açıları bulacaksınız. Ama teori ile yetinmeyen,  fikrin eyleme dönüşmesini, Cumhuriyet’i, demokrasiyi ve sivil itaatsizlik olgusunu da sorgulayan yazılar bunlar. Buradan indirebilirsiniz.

 İslâmcılık, Devrim ile Demokrasi Kavşağında

Müslümanca yaşamak için devletin de “Müslüman” olması mı gerekiyor? Bu o kadar net değil. Çünkü İslâm’ın gereği olan “kısıtlamaları” insan en başta kendi nefsine uygulamalı. Aksi takdirde dinî mecburiyet ve yasakların kanun gücüyle dayatılması vatandaşı çocuklaştırıyor ister istemez. İyi-kötü ayrımı yapmak, iyiden yana tercih kullanacak cesareti bulmak gibi insanî güzellikler devletin elinde bürokratik malzeme haline geliyor. 21ci asırda Müslümanca yaşamak kolay değil. Yani İslâm’ın özüne dair olanı, değişmezleri korumak ama son kullanma tarihi geçmiş geleneklerden kurtulmak. AKP’yi iktidara taşıyan fikrî yapıyı, Demokrasi-İslâm ilişkisini, İran’ı ve Milli Görüş’ü  sorguladığımız bu kitabı ilginize sunuyoruz. Buradan indirebilirsiniz.

Zaman Nedir?

“…Geçip gitmiş olmasa “geçmiş” zaman olmayacak. Bir şey gelecek olmasa gelecek zaman da olmayacak. Peki nasıl oluyor da geçmiş ve gelecek var olabiliyor? Geçmiş artık yok. Gelecek ise henüz gelmedi. Şimdiki zaman sürekli var ise bu sonsuzluk olmaz mı? ”  diyordu Aziz Augustinus. Zira kelimeler yetmiyordu. “Zaman Nedir?” sorusuna cevap verebilmek için kelimelerin ve mantığın gücünün yetmediğı sınırlarda Sanat’tan istifade etmek gerekliydi : Sinema, Resim ve Fotoğraf sanatı imdadımıza koştu. Ama felsefeyi dışlamadık: Kant, Bergson, Heidegger, Hegel, Husserl, Aristoteles… Bilimin Zaman’a bakışına gelince elbette Newton’dan Einstein’a uzandık. Bilimsel zamandan başka, daha insanî ve MUTLAK bir Zaman aradık. Delâilü’l-İ’câz, Mesnevî, Makasıt-ül Felasife , Telhis-u Kitab’in Nefs ve Fütuhat-ı Mekiyye gibi eserler Zaman-İnsan ilişkisine bambaşka perspektifler açtı. Zaman’ın kitabını buradan indirebilirsiniz.

Tarih şaşırmaktır

Evet… Tarih şaşırmaktır. Atatürk’e şaşırmak, Kürtlere şaşırmak, Lozan’a şaşırmaktır. Geçmişe hayret edip bugüne eleştirel bakabilmek, yarını hazırlamaktır Tarih. Geçmişe değil geleceğe dönüktür amacı. Özetle siyasî bir propaganda aygıtı değildir. Gaz vermek, “Asker millet” üretmek, atalarımızla gurur duymak için tarih araştırılmaz. Eğer resmî tarihin beyin yıkamasından bıktıysanız bu kitap ilginizi çekecektir… Buradan indirebilirsiniz. 

 

Kendi ülkesini işgal eden ordu

Hiç bir yeri işgal edemeyen ordular kendi ülkelerini işgal ederler. Çünkü bir ordunun ayakta durması için insan emeği ve maddî destek gereklidir. Beceriksiz ordular disiplinsiz olduklarından YABANCI DÜŞMAN ile savaşamazlar. Kolayca yenebilecekleri İÇ DÜŞMANLAR uydururlar ve bu bahane ile kendi ülkelerini işgal ederler. Başbakan asarlar. Milletvekillerini hapse atarlar. Korumakla yükümlü oldukları halkı işkenceler altında inletirler.  İşgalciler kimseye hesap vermezler. Halkın isyan etmesine engel olmak için “etrafımız düşmanla çevrili” diyerek  KORKU PROPAGANDASI yaparlar. Eleştirilerden uzak kalmak için farklı inançlardan ve kültürlerden olan insanların birbirine düşman olması da bu eşkiyaların işine gelir. Bu sebeple terörü destekleyebilir hatta teröristlere silah ve para yardımında bulunabilirler. Okuyacağınız kitap kendi ülkesini işgal etmiş bir ordunun kısa tarihidir. Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 1 Yorum

  2. Yazan:Emre Tarih: Şub 13, 2008 | Reply

    Selamun Aleyküm;

    Bizim kendilerini çok zeki olarak bir kenara ayırmış bir dilim insnımız da bu dezenformasyona hiç aldırmadan adamlar ne dayarsa sütuna onu sahipleniyorlar. Basında güven böyle bir şey işte. Yaz ne yazarsan yaz. Defalarca tekzip etsende ben akıllanmayacağım. Bir dilim insan.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin