RSS Feed for This Post

Darbeye Karşı 70 Milyon Adım Atacağız, Gelir misin?

20080615_21_haziran_miting.jpg

 

Gazetecilik Neden Dibe Vurdu?

Gazeteciler bizi bilgilendiriyor mu yoksa aldatıyor mu?  Gazetecilik galiba dürüstçe yapılmasına imkân olmayan bir meslek. Çünkü birbirine zıt işlerin aynı anda icra edilmeleri gerekiyor: Habercilik, savcılık, komiklik, amigoluk…  Gazeteci kendisine bilgi verebilecek herkesle iyi geçinmek için biraz politik davranmak daha doğrusu yalan söylemek zorunda. Ama aynı zamanda ondan gözü kara bir savcı gibi olayların üzerine gitmesi, iyi bir hâkim gibi dürüst olması da bekleniyor. Bir bilim adamı gibi konuları derinlemesine irdelemesi ama sıkıcı olmadan toplumun her kesimini eğlendirebilmesi… Gazetecilerden halkı aydınlatmaları isteniyor ama aynı zamanda da halka benzemeleri. Yoksa gazeteleri satılmıyor, TV kanalları izlenmiyor. Bu koşullarda “gazeteci gibi” gazetecilik yapılabilir mi? Derin Düşünce yazarları sorguluyor…

Buradan indirebilirsiniz.

 Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.

 Derin Düşünce nedir?

Sitemizde siyasetten tarihe, kadın haklarından felsefeye, sanattan bilime kadar bir çok konudan bahsediyoruz. Ama zaman zaman da kendimizden söz ediyoruz. Derin Düşünce nedir?  Sitenin geçmişi, geleceği, ortak projeler, yazar olmak isteyenlere öneriler, okunma istatistikleri… Derin Düşünce’nin bir kimliği, tarihi ve kendine has “yaşam” tarzı var. Eğer aramıza yeni katıldıysanız bu kitap “yöre halkına” kaynaşmanızı kolaylaştıracaktır :)

 Liberalizmin Kara Kitabı

Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

Maymunist imanla nereye kadar?

Evrim ve Big Bang gibi konular genellikle sağlıklı biçimde tartışılmaz. İdeoloji ve inançlar, felsefî tercihler bilim-SELLİK maskesiyle çıkar karşımıza. Özellikle evrim tartışmaları “filanca solucanın bölünmesi” veya falanca Amerikalı biyoloji uzmanının deneyleri etrafında döner ve bir türlü maskeler inmez. Madde ve o Madde’ye yüklenen Mânâ maskelenir… Oysa perde arkasında tartışılan başkadır. İnsan’a, Hayat’a dair temel kavramlardır. Sadece et ve kemikten mi ibaretiz? Yokluktan gelen ve ölümle yokluğa giden, çok zeki de olsa SADECE VE SADECE bir maymun türü müdür insan? BİLİM DIŞINDA bir insanlık yoksa Aşk yoksa, Sanat yoksa, Güzellik yoksa ve Adalet yoksa Hayat‘ın anlamı nedir? Aşık olmak hormonal bir abartıysa, iyilik enayilikse, neden birbirimizin gırtlağına sarılmıyoruz ekmeğini almak için? Neden bir çocuğa tecavüz edilmesi midemizi bulandırıyor ve neden fakir bir insana yardım etmek istiyoruz? Taj Mahal’in, Ayasofya’nın, Notre Dame de Paris’nin değeri bir arı kovanı veya termit yuvasına eşdeğer ise, Mesnevî boşuna yazıldı ise neden Hitler’i lanetliyoruz ve neden Filistin’de can veren bebeklere üzülüyoruz? Maymun olmanın (veya kendini öyle sanmanın) BİLİM DIŞINDA, psikolojik, siyasî, ahlâkî, hukukî öyle ağır sonuçları var ki…  Evrim senaryosunu kabul etmenin etik ve siyasî neticeleri ve evrimciliğin etimolojik değeri … Derin Düşünce’nin yorumcuları tarafından konuşuldu. Biz de bu sebeple söz konusu iki tartışmayı 116 sayfalık bu kitapta topladık. Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 22 Yorum

  2. Yazan:canmehmet Tarih: Haz 15, 2008 | Reply

    “Hukuk, toplumun genel menfaatini veya fertlerin ve toplumun ortak iyiliğini
    sağlamak maksadıyla konulan ve kamu gücüyle desteklenen kaide, hak ve
    kanunların bütünüdür.” (1)

    “Kamu gücü” nedir? İdarenin tek yanlı işlemler ve eylemler yapabilme
    iradesidir.

    “İdare” Nedir? Bir kurumun işlerini yürüten kurulun adıdır.
    Demokrasilerde idare kime aittir? Kayıtsız, şartsız halka ve
    temsilcilerine.

    Şimdi de Anayasa mahkemesi; 1961 yılında halkoyuna sunularak kabul edilmiş
    bir yargı organıdır. Anayasa Mahkemelerinin üyeleri bizde ve dünya da
    acaba nasıl seçilmektedir?

    İlk önce İngiltere; Anayasa mahkemesi bulunmamaktadır. Ancak Krallık
    vardır.

    Sonra ABD; Başkan, senatonun belirlediklerini onaylar.

    Sonra Almanya; Federal meclis ve Federal konsey yarı yarıya seçmektedir.

    Sonra Belçika; Temsilciler Meclisi ve Senato tarafından ortak sayıda
    belirlenir.

    Sonra Fransa; Devlet başkanı, Meclis başkanı ve Senato başkanı eşit
    sayıda belirler.

    Sonra İspanya; Senato ve kongre 4’er üye, Hükümet 2, yargı 2 üye
    seçmektedir.

    Sonra İtalya; Parlamento ve Başkan 5, Temyiz Mahkemesi üç, Danıştay ve
    Sayıştay birer üye.

    Sonra Rusya; Federal meclisin onayı ile tamamı devlet başkanı tarafından.

    Şimdi sıra Cennet Ülkem de; Toplam on bir üye bulunmakta ve yedisi yargı
    organları tarafından seçilmektedir.

    Türkiye Büyük Millet Meclisinin Anayasa Mahkemesine üye seçme hakkı
    bulunmamaktadır.

    Yargı organı tarafından seçilen iki üye Askeri yargı organları
    tarafından seçilmektedir.

    Bunun dünya da bir örneğini aramama rağmen bulamadım.

    Bulamadığım için kusuruma bakmazsınız herhalde.

    Bizde Anayasa Mahkemesi üyelerin seçimi;

    Yargıtay tarafından; iki üye

    Danıştay tarafından; iki üye

    Askeri Yargıtay’dan; Bir üye

    Askeri Yüksek İdari Mahkemesi; bir üye

    Sayıştay tarafından; Bir üye

    YÖK tarafından; Bir üye,

    Cumhurbaşkanı (önerilenlerden); Üç üye

    Ne denilmektedir?

    “Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmamalıdır.”

    Lütfen siz önden buyurunuz…!

    06.06.2008 17,14

    (1) Vikipedi

  3. Yazan:yunnis Tarih: Haz 15, 2008 | Reply

    diğer büyük illerde de eşzamanlı yürüyüş yapılmalı.

  4. Yazan:levent paral Tarih: Haz 15, 2008 | Reply

    Birdenbire demokrasiyi carsaf/turban demokratlarinin yürüyüşü: Yürüyüşü düzenleyenler 1980 darbesi sonrası bizzat kenan evren tarafından propagandası yapılan “türk-islam sentezi”nin mahsulleri… bu milletin birleştirici unsurunun din olduğu iddiasını** ayakta alkışlayanlar ne diyor: darbeye karşı genc siviller taksim’de-aaa taksim yasak degil miydi, akp genclik koluna yasak degilmis-
    12 eylül’ de ki yüzbinlerce genç bedel öderlerken neredeydi akillar? yine o darbeciler eğitimin içine sıva atarken, müfredatta ilmi bilgileri dini bilgilerle degistirirken yok muydu darbe? yine aynı darbeciler imam hatip tohumları ekerken nerdeydi vicdanınız?

  5. Yazan:blue Tarih: Haz 16, 2008 | Reply

    Levent bey,

    Yukarıdaki bildiriyi okuma zahmetine girerseniz orada da zaten sizin sorduğunuz gibi neredeydi aklımız, o zaman ses çıkarmadık, bari şimdi çıkartalım deniyor. Ama belli ki siz sadece solculara karşı yapılan darbelerle ilgileniyorsunuz. Eh ortada Marksizm, Leninizm kalmadığına göre artık 12 Eylül’de binlerce genci öldürenlerle, askerlerle, bürokratlarla kanka olabilir, postal dondurmalarımızın tadına bakabilirsiniz. Afiyet olsun.

  6. Yazan:ibrahim ışık Tarih: Haz 18, 2008 | Reply

    okuduklarıma göre dünyada solcu olmak eşittir özgürlükçü olmak manasıa gelir sadece bizde dedğil bu nedense.hayret ediyorum ben bizdekilere. kim derdiki daraağaçlarında okadar yakınınlarını öldüren darbecilerle gün gelecek aynı karede buluşacaklar. vede askerin her dediği doğru diyecekk . aklım almıyor bunu benim biri izah etsede bukadar düşünmesem bunu .

  7. Yazan:osman Tarih: Haz 18, 2008 | Reply

    bu adımı atan ve bu adımı destekleyen herkeze teşekkür ediyorum umarım ses getirir ve milletimiz gidenlerin ardından iyi adamdı demek yerine bir adım atar.vatan bunca evladını yedi vatansızlar yüzünden artık dur demenin zamanı hayli geçti örnek verilen fransaya bir göz atın ey gerçekten laik olduğunu iddia eden entellektüel tipler artık bu milletin inanclarını bırakın değerleriyle oynamaktan vazgeçin özgürlük deyipten özgürlüklerin önünde engel olarak durmaktan vazgeçin bilesiniz ki sizi ne tarih affeder nede bu millet nede ALLAH diycem ama tanımayanınız vardır.dikkat edin ne zaman darbe kokusu yükselse ya generkurmay israil cumhurbaşkanını ziyarete gider yada albright ve arkadaşları gelir brifing verir bu millet hatta coğrafyada olan bitenlerin sorumlusu belli aslında.aslında şu cümle herşeyi özetler nitelikte türkiye kendine bırakılmayacak kadar ciddi bir ülke değilmiydi.yarın çok geç olmadan bu adımı atalım derim bu adımı atmaya vesile olan herkeze gerçekten teşekkür ederim dilerim bu adıma destek olunduğu gibi saygıda duyulur gerçi duyulsaydı alemlerin efendisine duyulurduya neyse konuşulucak çok şey var ama..

  8. Yazan:snowqueen Tarih: Haz 18, 2008 | Reply

    12 Eylül’de binlerce genci öldürenlerle, askerlerle, bürokratlarla kanka olabilir, postal dondurmalarımızın tadına bakabilirsiniz. Afiyet olsun.

    Hükümet ve askerin kol kola Irak’a girerken yediği dondurma gibi mi yani?

  9. Yazan:suzannur Tarih: Haz 19, 2008 | Reply

    Snowqueen,
    Ali Bayramoğlu bu duyuruyu yayımladı ve Genç Sivillerin organizasyonu olduğunu söyledi. Ona bir düzeltme gelmiş ve özellikle okumalısınız:

    “70 milyon adım yürüyüşünü sadece genç siviller düzenlemiyor. İşin başından beri Küresel Eylem Grubu ile Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De de işin içinde. Destekçiler arasına Lambda da katıldı ki eşcinsellerin katılımı bence çok önemli. Yani bunu sadece genç sivillerin işi olarak sunmak, aslında arkasındaki daha renkli zemini yok saymak pek doğru değil, grup içinde de sorun çıkarır belki. Şimdilik mevcut destekçiler şunlar: Küresel Eylem Grubu, Genç Siviller, MAZLUM-DER, DTP, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De, DSİP, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, SDP, Sosyalist Parti Girişimi, Barış Meclisi Aktivistleri, LAMBDA Aktivistleri, Siyasal Ufuk Hareketi…”

  10. Yazan:dursun Tarih: Haz 19, 2008 | Reply

    Hele bakın şunlara PKK lılar şeriatçılar azınlık bebeleri hepsi yanyana, siz ağzınızla kuş tutsanız bu halk size inanmaz boşuna kendinizi afişe etmeyin. Darbeye karşı değil şeriata, ayarlı islama, ülkenin her köşesinin uluslararası sermayeye peşkeş çekilmesine karşı yürüyün. Hele bi gelsin ılımlı islam sizi nasıl ve nerelere yürütürler görürsünüz zaten. Fikriniz yoksa İran daki solcuların halini okuyun öğrenin zavallı uşaklar…

  11. Yazan:dursun Tarih: Haz 19, 2008 | Reply

    Solcu olmak özgürlükçü olmak anlamına gelmez sol proleter diktatörlüğü öngörür tıpkı jakobenler gibi ki onlardan esinlenilmiştir. Özgürlük sonra yani komünist toplumda.Bilmiyorsanız öğrenin elinize klavye geçti diye yazı yazmayın böyle güzide sitelere.

  12. Yazan:dursun Tarih: Haz 19, 2008 | Reply

    canahmet
    Amma da yazmışsın ne yazmışsın? TBMM neden Anayasa Mahkemesine üye seç(e)miyor diye sonlandırmışsın AKP değiştirseydi anayasayı da koysaydı o maddeyi neden yapmadı? Cevap belli burada darbeye karşı yürümeye kalkanlar gibi halk ile orduyu karşı karşıya getirmek için. Böyle bişey olursa neler olur nasıl olur hiç düşündün mü? Kim kimi tasfiye eder kim kalıcı hijyene daha yatkındır?

  13. Yazan:blue Tarih: Haz 21, 2008 | Reply

    Solcu olmak özgürlükçü olmak anlamına gelmez sol proleter diktatörlüğü öngörür tıpkı jakobenler gibi ki onlardan esinlenilmiştir. Özgürlük sonra yani komünist toplumda.Bilmiyorsanız öğrenin elinize klavye geçti diye yazı yazmayın böyle güzide sitelere.

    Bilmediğim için soruyorum, proleter içine ordu ve bürokratlar da giriyor mu?
    Ne çok bilen var ya memlekette !

  14. Yazan:fizikci Tarih: Haz 21, 2008 | Reply

    Google’da ‘Darbeye Karşı 70 Milyon Adım’ ifadesini aratınca Derin Düşünce 3. sırada geliyor. 🙂

  15. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Haz 22, 2008 | Reply

    İstanbul’da yaşasam seve seve katılırdım.Bu organizasyonun en büyük eksiği İstanbul’la sınırlı kalmış olması bence.Yurt genelinde belki koşullar yeterince elvermiyordur ama hiç değilse Ankara,İzmir gibi büyük kentlerimizde eşzamanlı yapılabilirdi diye düşünüyorum.

    Ancak her kesimi kucaklayan böylesi bir sivil etkinliğin bu platforma taşınıp tanıtılmasını da son derece yerinde ve anlamlı buluyorum.En azından renkler belli olmuştur.Sol ve sosyalizm üzerine mangalda kül bırakmayanların,sözkonusu demokratik talepler olunca nasıl da zikzak çizerek 180 derece dönüş yaptıkları bir kez daha ortaya çıkmış oldu.

    Sanırım bu zihniyetler devrimciliği militarizm ve otoriteye koşulsuz itaat etmekle karıştırıyorlar.Ancak unutulmamalıdır ki insanlık onuru,bu samimiyetsiz ve vicdan yoksunu anlayışları er veya geç tarihin çöp sepetine gönderecek ve bu topraklarda eşitlik,barış ve adalet yeniden yeşerecektir.

  16. Yazan:yafes Tarih: Haz 22, 2008 | Reply

    insanlar geçmişte yaşadıklarından ders almamış olsa gerek böyle bir haksızlığa göz yumuyorlar ve iyi giden herşeyi bizler için baltalamaya kalkışıyorlar neyse sonuç o ki ülkemizde böyle uygarlık dışı icraatler devam ederse sonumuzu dahi düşünemiyorum.Bu ülke hepimizin güzelliklerini doyasıya yaşayalım ama tüketmeden,sonuna kadar özgürlük. teşekkür ederim…

  17. Yazan:selimcan Tarih: Haz 22, 2008 | Reply

    Anadolu insanının koyun olmadığını, kendisinin hakkında iyi olanı tercih edebileceğini göstermek adına oylarının ardındaki taleplerinin peşinde yürümeleri gerekirdi, bu kararlılıklarını göstermenin zamanı gelmiştir. ayrıca bu bir vatandaşlık görevidir. Bu Vatanın sahiplerine! bizde buranın sakinleriyiz, sadece sizin sahip olduğunuz imkanlara sahip olmak, insanca yaşamak istiyoruz.
    Köpekler ve başörtülüler giremez? azametli kapıların önünden geçerken,
    kendimden utanmak istemediğim,
    canım vatanımda yaşamak istiyorum.
    Acaba çok şey mi? istedim.

  18. Yazan:Okan Yüksel Tarih: Haz 27, 2008 | Reply

    “Yarın beyazlar bürünüp yürüyecek olanlar 12 Eylül karanlığının ürünleri ve devamıdırlar!”

    http://okanyuksel.bloggum.com/yazi/darbeye-karsi-70-milyon-adim.html

  19. Yazan:adnan Tarih: Tem 10, 2009 | Reply

    TAM YOL DEVAM.DEMOKRASİ SAVAŞÇILARI;DARBECİLERİ VE HALKI SÖMÜREN KENELERİN SONUNU GETİRECEK.ALLAHA EMENET OLUN.

  20. Yazan:yalçın DOĞRU Tarih: Tem 15, 2009 | Reply

    FAŞİZME DUR DE… CESUR VE KARARLI OL.. (ÖNCE KENDİM OLURUM… İNŞAALLAH(C.C)’IN İZNİ İLE)… MAZLUMUN AHI YERDE KALMAZ… “HERKESİN BİR HESABI VAR,SON HESAP ALLAHIN(C.C)HESABIDIR…SELAM VE DUA İLE….

  21. Yazan:şirin Tarih: Oca 6, 2010 | Reply

    BEN 70 MİLYONADIM İÇİNDE YER ALMAK İSTERDİM.ÇÜNKÜ KÜRDÜYLEN, TÜRKÜYLEN HER İNSAN ÇEŞİDİ BULUNUR, BEN EŞİTLİK,ÖZGÜRLÜK VE BARIŞ İSTEYEN BİR BAYANIM. HAKSIZLIKTAN HİÇ HOŞLANMAM. SİZİ TEBRİK EDİYOM OKULUM OLMASAYDI BENDE KATILIRDIM.

  22. Yazan:cobra Tarih: Oca 23, 2010 | Reply

    Bu ülkenin sahibi bu halktır.Bu ülke için ölenlerde bu halkın çocuklarıdır.Atatürk cesur ama biz çoğu kalın kafalı olan Türkler’e dayatmaylada olsa çok güzel değerler armağan etmiştir.Bu büyük armağanın farkına varamamış kalın kafalılar içimizde hala olsada;Atatürk’ün Türk halkına armağan ettiği değerleri: armağan etmek için kurduğu, yönettiği,bizzat Başkumandanı olduğu Türk Ordusunu, çeşitli bahaneler bularak bu değerleri bu millettin elinden alıp, rehin tutan kurumlar haline getirdiler… Ne yazık ki

  23. Yazan:seyyide demirhan Tarih: Oca 24, 2010 | Reply

    bu güzel yürüyüsü düzenleyenlere seslenmek istiyorum,bu ülkenin başkentinde Ankara’da da bi yürüyüs düzenleseniz nasıl olurr?

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin