Hırvatistan maçı iptal edilsin!
By Laikci Lale on Haz 24, 2008 in Laiklik
Türkiye’nin İran gibi olmasını isteyen yeşil sermayeci ve Amerikan kuklası ZAMAN’da yazan gazeteci İhsan Dağı “CHP, maçın iptali için yargıya gidiyor!” başlıklı bir elektronik posta almış! Oh, ulu önderime şükürler olsun, hâlâ O’nun nurlu yolundan sapmayan liderlerimiz var, sırtımız yere gelmez bizim.
Hakan Şükür’ün zırt pırt Şeriat propagandası yapmasını gölgede bırakmıştı bu son maçta olan bitenler. Kamusal bir alan olan stadyumu resmen Kâbe‘ye çevirdiler. Adı “millî” olan bir takımda annesi veya karısı başörtülü oyuncuların oynaması doğru mu?
Eğer hâlâ bunların gizli gündemi olduğuna inanmıyorsanız Osmanlı’yı diriltmeye çalışan şu Haşmet Babaoğlu’nun VATAN’da yayınlanan sözlerine bir bakın da CHP’nin ne kadar haklı olduğunu görün:
“…Milli Takımımız’ın sadece ve basitçe futbol oynamadığını, aslında bambaşka bir “kavga” verdiğini anlatmak…
İşin ilginç yanı, bu gerçeği futbolcularımız biliyor, daha doğrusu bunu hissederek oynuyorlar da futbol yorumcularımızın bu taraklarda hiç bezi olmadığı için onlar “anlayamıyor!”
Anlamak için Hamburg’tan Gazze’ye; Üsküp’ten Tebriz’e çok geniş bir coğrafya’da dolaşmak gerek!…”
Saltanatı, şeriatı ve hilafeti geri getirmeye çalışan bu gericilerin karşısında dimdik duran CHP iddianamesinde şöyle diyor:
“Bazı futbolcuların sahaya girerken dudaklarının oynamasından dua etmiş olabileceklerini de dikkate alan CHP yetkilileri, parmakları ve gözleri ile gökyüzünü işaret eden bazı futbolcuların da varlığını iddianameye koymak için bazı gazetelerden resimler toplamaya başladı. CHP, bu galibiyetin aslında yok hükmünde sayılmasını çünkü sanal olduğunu, tıpkı % 47 oyu kimin verdiğinin belli olmaması gibi, bu maçın da nasıl kazanıldığının tek gerçeklik olan pozitivist bilim çerçevesinde açıklanamadığını iddialarına ekleyecek. CHP’nin düşünceokumabilimci yetkilileri, bütün bunların AKP‘nin ülkenin şeriat devletine dönüştürülmesi konusundaki düşünceleri ve çabalarının gerçekleşmesinin bir aşaması olarak kullanılabileceğine, bunun da açıkça Anayasa’mızın 2. maddesinde sayılan laiklik ilkesine aykırı olduğuna dikkat çektiler.”
Zaten UEFA‘nın kapatılması için Anayasa Mahkemesi de alarmda imiş. Hürriyet Gazetesi hızla toplar delilleri, yaz bitmeden bu Siyonist BOPçu ve misyonerci Amerikan uşağı Avrupa’nın da Sevr anlaşmasını hortlatma hayalleri suya düşmüş olur.
Arz ederim.
Gazeteciler bizi bilgilendiriyor mu yoksa aldatıyor mu? Gazetecilik galiba dürüstçe yapılmasına imkân olmayan bir meslek. Çünkü birbirine zıt işlerin aynı anda icra edilmeleri gerekiyor: Habercilik, savcılık, komiklik, amigoluk… Gazeteci kendisine bilgi verebilecek herkesle iyi geçinmek için biraz politik davranmak daha doğrusu yalan söylemek zorunda. Ama aynı zamanda ondan gözü kara bir savcı gibi olayların üzerine gitmesi, iyi bir hâkim gibi dürüst olması da bekleniyor. Bir bilim adamı gibi konuları derinlemesine irdelemesi ama sıkıcı olmadan toplumun her kesimini eğlendirebilmesi… Gazetecilerden halkı aydınlatmaları isteniyor ama aynı zamanda da halka benzemeleri. Yoksa gazeteleri satılmıyor, TV kanalları izlenmiyor. Bu koşullarda “gazeteci gibi” gazetecilik yapılabilir mi? Derin Düşünce yazarları sorguluyor…
Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”
Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.
Sitemizde siyasetten tarihe, kadın haklarından felsefeye, sanattan bilime kadar bir çok konudan bahsediyoruz. Ama zaman zaman da kendimizden söz ediyoruz. Derin Düşünce nedir? Sitenin geçmişi, geleceği, ortak projeler, yazar olmak isteyenlere öneriler, okunma istatistikleri… Derin Düşünce’nin bir kimliği, tarihi ve kendine has “yaşam” tarzı var. Eğer aramıza yeni katıldıysanız bu kitap “yöre halkına” kaynaşmanızı kolaylaştıracaktır
Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.
Maymunist imanla nereye kadar?
Evrim ve Big Bang gibi konular genellikle sağlıklı biçimde tartışılmaz. İdeoloji ve inançlar, felsefî tercihler bilim-SELLİK maskesiyle çıkar karşımıza. Özellikle evrim tartışmaları “filanca solucanın bölünmesi” veya falanca Amerikalı biyoloji uzmanının deneyleri etrafında döner ve bir türlü maskeler inmez. Madde ve o Madde’ye yüklenen Mânâ maskelenir… Oysa perde arkasında tartışılan başkadır. İnsan’a, Hayat’a dair temel kavramlardır. Sadece et ve kemikten mi ibaretiz? Yokluktan gelen ve ölümle yokluğa giden, çok zeki de olsa SADECE VE SADECE bir maymun türü müdür insan? BİLİM DIŞINDA bir insanlık yoksa Aşk yoksa, Sanat yoksa, Güzellik yoksa ve Adalet yoksa Hayat‘ın anlamı nedir? Aşık olmak hormonal bir abartıysa, iyilik enayilikse, neden birbirimizin gırtlağına sarılmıyoruz ekmeğini almak için? Neden bir çocuğa tecavüz edilmesi midemizi bulandırıyor ve neden fakir bir insana yardım etmek istiyoruz? Taj Mahal’in, Ayasofya’nın, Notre Dame de Paris’nin değeri bir arı kovanı veya termit yuvasına eşdeğer ise, Mesnevî boşuna yazıldı ise neden Hitler’i lanetliyoruz ve neden Filistin’de can veren bebeklere üzülüyoruz? Maymun olmanın (veya kendini öyle sanmanın) BİLİM DIŞINDA, psikolojik, siyasî, ahlâkî, hukukî öyle ağır sonuçları var ki… Evrim senaryosunu kabul etmenin etik ve siyasî neticeleri ve evrimciliğin etimolojik değeri … Derin Düşünce’nin yorumcuları tarafından konuşuldu. Biz de bu sebeple söz konusu iki tartışmayı 116 sayfalık bu kitapta topladık. Buradan indirebilirsiniz.
6 Yorum
Yazan:Vista Tarih: Haz 24, 2008 | Reply
Laikçi Lale Hanım,
Dikkat ediniz, sizi de kapatmasınlar. Sonra kapandı da böyle oldu derler…
Yazan:provoker Tarih: Haz 24, 2008 | Reply
Bildiğim kadarıyla CHP, “cumhurbaşkanının karısı türbanlı olamaz” veya “başbakanın karısı türbanlı olamaz” veya “x bakanının karısı türbanlı olamaz” veya “anayasa mahkemesi başkanının karısı türbanlı olamaz” diye birşey söylemedi veya bu nedenle herhangi bir yere başvuruda bulunmadı. Buna göre lalenin söylediği gibi birşey de yapmayacaktır.
Yazan:Bedestan Tarih: Haz 25, 2008 | Reply
Laikçi Hanım/Bey korkarım hiç sevinememiş üstüne bir de cahil cühala, zavallı, köle, zenci Türklerin seviniyor olması kendisini çok sinirlendirmiş olacak ki mizahını olabildiğince sivriltmiş. Geçmiş olsun diyelim, içimizde yalnız İrlandalılar yok, Hırvatlar, Portekizliler vs.. da bolca mevcut anlaşılan.Hepsine geçmiş olsun.
Yazan:ucanbalik Tarih: Haz 25, 2008 | Reply
tsk neden hala sessiz. Ben, ‘o maç atamızın himmetiyle kazanıldı, irticai odaklar bu zaferi irticai söylemler ile saptırmasınlar’ diye bir bildiri tarzı bir şey bekliyorum.. Futbol laiktir laik kalacak netekim..
Yazan:ali Tarih: Haz 26, 2008 | Reply
sizin gibi dinsizler laikliğin arkasına sığınmaya dewam edin atam şimdi mezarında ahat uyuyamıyodur sizin yüzünüzden atamın o güzel adını kendi pisliğinizle kirletmeyin
Yazan:irticatı-yobaz-gerici-bölücü- Tarih: Tem 6, 2008 | Reply
İyi günler.
İsminiz dikkatimi çekti ve yazıları okudum.Yazılardan şunu çıkardım Laikçi Lale diye birisi yok.Bunları yazacak kadar bağnaz,yobaz,at gözlüğü takmış bir insanın bu sitede işi olamaz.Böylesine kaliteli entelektüel insanları ve kaliteli yazıların yer aldığı sitede Laikçi Lale kara bir leke gibi.Yazıları eğlence niyetine eşe-dosta gönderiyorum ve hep beraber eğleniyoruz.Ne diyeyim umarım daha sık yazı yazarda bize de malzeme çıkar 🙂