RSS Feed for This Post

Bireyler şeffaf olmadıkça devlet de olamaz

20080701_derindusunce_org_cemil_ipekci.jpg Eğer tartışma programlarının olduğu bir gün gece 02-03 gibi beni biri arıyorsa o kesin Cemil İpekçi’dir. . .  O programı izlemiştir, bir şekilde dolmuştur ve benim de o saatte yatmayıp izlediğimi düşünerek beni arar. İçinde tutamadığı ne varsa söyler. Gerçekten Cemil sadece gündeme geldiğinde konu olan türban meselesinde değil, tüm insani ve ahlaki konulara duyarlı biridir. Bunu ben yakınen biliyordum ama bu söyleşiyle tüm okurlar da bilsin istedim. . .  Cemil sağolsun beni kırmadı ve aile geçmişinden her türlü politik meseleye kadar herşeyi konuştuğumuz bir söyleşi yaptık.

R.Ozan Kütahyalı

Cemilciğim,  önce iki şeyle başlayalım birincisi sabetayizm ve yahudi dönmeliği meselesini konuşalım, baba tarafın selanikli, aslen yahudi. . .  

Evet, 1480’de Osmanlı topraklarına sığınmış bir yahudi ailedeniz. Önce Konya’ya yerleşmişler, sonra da Selanik’e geçmişler, Sabetay Sevi’nin inanç anlayışıyla birlikte hareket etmiş ailem ve sonra da zaten süreci biliyorsun,  müslümanlığı benimsemişler ve öykü işte bugüne kadar geliyor.
 

Aile de yahudiliğe bağlılık gibi ritüeller varmıydı, hissedermiydin öyle şeyler? 

Hayır hiç yoktu Ozancım, hiç yoktu. Ben selanikliliğimizi kültürel anlamda bilirim, yemeklerimiz, konuşma tarzımız, deyimlerimiz, bazı adetlerimiz biraz farklıdır. Benim ailem hiç öyle inanç ritüellerine bağlı bir aile değildi. Zaten ben bilmezdim köken olarak yahudi bir aile olduğumuzu.

İlk ne zaman ve ne vesileyle öğrendin bu yahudilik, selaniklilik meselesini? 

Işık lisesinin ilkokulunda okurken bir çocuk benle “dönme, dönmee” diye alay etti, arkamdan güldüler. Ben de çok üzüldüm ve babama sordum. Babam da gel oğlum dedi, beni dizine oturttu ve herşeyi sakin sakin anlattı. O zaman öğrendim.  

Yahudilik, dönmelik, Sabetaycılık bağlamında çok sayıda komplo teorileri yaygındır bizim toplumda, ne diyorsun bu konuda? 

Selanikliler diye anılan yahudilikten İslam’a dönmüş sınıf tabii göze batan bir sınıf. Hiç kırsal kökenli Selanikli yok. Hepsi okumuş ve ticaretle uğraşan zengin ve entelektüel bir sınıf. Babaannem Alman lisesi mezunu mesela benim, ailede geriye gidebildiğin kadar git herkes yüksek tahsilli. Öyle olunca Selanikliler hep iyi yerlerde olmuşlar ama bu yahudilikten değil iyi tahsil görmek ve şehirlilik sebebiyle. Bu durum da onlar üzerinde bir fesat oluşturmuş, hemen konu onları kökenine bağlanmış. Hala bu konuda saçmasapan ırkçı şekilde konuşan bir sürü adam var biliyorsun Yalçın Küçük, Soner Yalçın gibi. . .  
 
 
 

Yakın tarihte Selaniklilerin ve genel olarak tüm gayrimüslimlerin yaşadığı büyük bir travma var. Varlık vergisi olayı. . .  

Ay hem de nasıl bir travma. . . Varlık vergisi utanç vesikası bir olaydır bu cumhuriyet için. Gayrimüslimlerin ve Selaniklilerin bütün mal varlığı adeta yağma edildi. Yaşanan acı dolu hikayenin haddi hesabı yok. İnsanlar sürgüne gönderildi. Nüfus kütüklerine bakıldı şu an müslüman gözükse bile gayrimüslim bir dedesi var mı diye. Bunlar da kendine çağdaş, laik ve ilerici diyen CHP döneminde yapıldı. Böyle ırkçı ve faşist bir olayı bu ülke yaşadı. Bu konuyla da asla yüzleşmiş, hesaplaşmış değiliz.  

Bu feci olay aileni ne kadar vurdu? Selaniklileri ne kadar vurdu? Kurtarabilen oldu mu? 

Çok feci biçimde vurdu. Emek ve Melek sinemaları bir gecede elimizden çıktı. Babaannem ile dedemin bir kayısıyı yarım yarım paylaştığı günleri bilirim. Selanikliler hep zenginlik içinde yüzdü sanılıyor. O günler fakru zaruret içinde geçti. Hak hukuk tanımadan insanların tüm birikimlerine el kondu. Neydi film yapıldı ya bu konuda. . .  

Salkım Hanımın Taneleri. . .  

Ay o filmi seyredemedim, yarısında ağlayarak salondan çıktım. Hepsi gerçek, o olayları bizzat yaşayan bir aileden geldiğim için bana öyle dokundu ki, filmi bile tamamlayamadım.  

6-7 Eylül olayları da aynı şekilde değil mi? O da feci bir trajedi. . .  

Tabii zaten bu iki hadise bence tek gayrimüslimleri ve selaniklileri değil tüm Türkiye’yi, daha da ziyade İstanbul’u, İstanbul kültürünü mahvetti. Ülkenin de iktisaden fakirleşmesine yol açtı. Ülkeye bölücülüğü soktu. İnsanlar birbirine güven duymamaya başladı. Toplumun arasına nifak girdi. Bu bölücülük nifakını ilk sokan da varlık vergisi olayıyla İsmet İnönü ve CHP yönetimi. Bugün Kürt davası konuşuluyor, bölücülük v. s diye. Bu memlekete zaten bölücülük İnönü zamanında sokulmuş, bizzat devlet tarafından toplumun içine nifak sokulmuş. Buna akıl sır erdirmek mümkün değil. Böyle bir devlet olabilir mi?Kendi vatanına kendi nifak sokuyor. . .  

Evet, aynen öyle. . . 6-7 Eylül olaylarını sen hatırlıyor musun?, 7 yaşındaydın. . .  

Nişantaşındaki evdeydik, olayın haberi gelir gelmez, annemin çığlık attığını ve doğru Cihangir’e koştuğunu hatırlıyorum. Anneannemin evi Cihangirdeydi. İki tane de Rum kiracısı vardı. Anneanneme de birşey olur diye korktular, doğru oraya gittiler. Sabah 6’ya doğru döndüler. Babam, annem ve halamlar eve gelince koltuklara yığıldılar. Hepsi birden hüngür hüngür ağlıyorlardı. Tüm o dehşeti görmüşler, sadece dükkan yağmalanma olayı değil o olay. Balkonlardan atılan, öldürülen insanları gözleriyle görmüşler. Sadece talan değil bir katliam da yaşandı 6-7 Eylül olaylarında. . . Özellikle bu iki olayla hesaplaşmadan, bu yaşananları yargılamadan çağdaş ve demokratik bir cumhuriyet falan olamayız. . .  

Varlık vergisi sırasında o dönemin Sünni-Türk kökenli burjuvazisinden sahip çıkan insanlar olmadı mı? 

Valla hiç sahip çıkan olmadı diyebilirim. Mallara yok pahasına sahip oldular. O yağma mallarla zengin olan sınıfın çocukları şimdi de kendini elit görüp, Anadoludan buraya gelen dindar insanlarımızı, türbanlı kadınları küçümsemeye kalkıyor. O zaman kendilerinin ne kültürü vardı ki?Sanki 10 kuşaktır şehirliler de bugün İstanbul’a göçen insanlarımızı küçümsemeye kalkıyorlar. Süzülmüş bir İstanbul kültürü varsa işte tam o zamanlar bitti bu, kendine çağdaş diyen devlet tarafından bitirildi. . . Son 30-40 yılda İstanbul’a gelip yerleşen dindar insanlarımızla bunun hiçbir ilgisi yok. Onlar en azından alın terleriyle kazandılar ne kazanmışlarsa. . .  
 
 

Peki antisemitizm olgusunu, kökenlerinden ötürü ayrımcılıkla karşılaşma olgusunu ne kadar gördün bu toplumda? 

Antisemitizm bu memlekette cumhuriyet zamanında ortaya çıktı. Osmanlı dönemi bu açıdan çok daha ileri ve hatta daha laik. Osmanlı sarayında bir ermeni paşa olabiliyor, bir yahudi bakan olabiliyor. Ay bugün gayrimüslimler belediyelerde memur bile olamıyor. Padişahlık döneminde bile biz böyleyken daha ileri olması gereken cumhuriyet döneminde nasıl böyle geriye gittik, ırkçı bir mantıkla bu hale geldik, aklım almıyor. Osmanlı döneminde daha çok tolerans vardı. Cumhuriyet de tolerans hepten yok oldu, bu bir geriye gidişten başka nedir yani.  

Sen diğer gayrimüslim cemaatlerle de ilgilisin, daha doğrusu bu topraklarda olan tüm kültürlerle. Yezidiler, Keldaniler, Süryaniler hep ilgilenirsin bu kültürlerle. . .  

Evet ilgileniyorum, ama maalesef her geçen gün azalıyorlar. Bu gruplar kendilerini buranın bir yurttaşı gibi bile hissetmiyorlar. E nasıl hissetsinler? Yezidiler sürülmüş, Süryaniler sürülmüş. . . Kalanların çoğu kaçtılar, kaçmak zorunda bırakıldılar. Gökçeada’da kasıtla açık hapishane yapıldı. Rumlar o adadan kaçsınlar diye. . .  

Bu arada fazla bilinmeyen birşey var. Senin anne tarafın da Alevi-Bektaşi değil mi? 

Evet annem tarafı Alevi. Safranbolu’lu, yörük, Karakeçi aşiretinden. Bektaşi tarikatına mensup bir aile. Anne tarafımdan büyükbabamın annesi Alevi Kürt. Ninem Bağdatlı, Arap. Bu arada babamların ailesi de yahudilikten İslam’a dönünce Bektaşi tarikatına intisap etmişler.  

Türkiye’de Alevilik konusu da ciddi bir mesele, yaşanmış acılı bir tarih var. . .  

Sen o konuda Taraf gazetesinde çok isabetli şeyler yazdın Ozancım. Aynen katılıyorum sana. Osmanlıdan gelen doğrular kadar yanlışlar da var. Demin övdüm ama mesela Alevilik meselesinde Yavuz Sultan Selim’den beri gelen bir dışlayıcılık var. Yaşanmış katliamın haddi hesabı yok. Hem İmparatorluk hem de Cumhuriyet döneminde aynı şekilde Alevifobi var bu memlekette. Fakat Alevileri de son dönemde hatalı buluyorum. Meydanlarda, cumhuriyet mitinglerinde bağırdıkları kadar, kendi kimlik hakları için birleşip bağırsalardı çok daha yararlı olurdu. Haklar verilmez, alınır. . .  

Hükümeti nasıl buluyorsun Alevi meselesinde?  

AKP’nin en hatalı olduğu konuların başında bu geliyor. Cemevleri resmen ibadethane sayılmalı artık.  Zorunlu din derslerinde Sünnilik okutuluyor Alevi gençlerine, bu zorunlu dersler kaldırılmalı ama Sünniler de istediği gibi serbest din eğitimi alabilmeli, ona göre okullar, kurslar serbest olmalı. . . Kim neye inanırsa inansın devletin hepsine eşit mesafede durduğu gerçek laik bir ülkede yaşamak istiyorum artık. Tüm diğer dini bayramlar da inananları için kısmi tatil olmalı. Muharrem aylarına girerken de devlet adamları Alevilerin bu kutsal ayını kutlamalı. Diğer dini grupların da. Tayyip bey’in kendi içinde benim gibi düşündüğünü biliyorum. Fakat etrafında bu kafada olmayan statükocu adamlar var. Tayyip beyin eline büyük bir fırsat geçti. %47 oy aldı. Bu reformları yapamazsa tarih AKP’yi tasfiye eder. . .  

Hükümet içinde ismini vermeyelim de bir bakan seni arayıp “Cemil bey bize kalsa, ruhban okulunu açacağız, Gayrimüslim yurttaşlarımız konularında gerekeni yapacağız, ama bırakmıyorlar” demişti değil mi? 
 

Evet, aynen öyle. Bu bakanın ben samimiyetine de tamamen inanıyorum. AKP’ye gerici diyenlerin hemen hepsinin yanında AKP çok daha ileri bir parti. CHP’den böyle düşünen kimse yok. E bu ülkedeki devlet zihniyeti ileri de AKP mi geri. AKP’nin eleştirilecek yanları var, işte konuşuyoruz ama bunlar kıyasladığında açıkçası bunlara göre daha laik ve daha demokratik bir parti. . .  
 
 

Türban meselesini de özgürlükler bağlamında mı görüyorsun? 

Elbette öyle. Yani bu olay herşeyden evvel vicdani bir olay. Hele benim içinde yaşadığım çevrede türbanlı kadınlarımıza karşı ahlaka, vicdana sığmayan bir muamele var. Bunu kabul etmek mümkün değil. Türbanlı kadınlar her ne sebeple türban takarsa taksınlar, her ne sebeple olursa olsun onların yanındayım. İsterse bir kısmı para için taksın, menfaat için yada siyasi amaçla taksın. Laik bir devleti bunlar ilgilendirmez.  

Üniversite öğrenciliği dışında, devlet görevlerinde de aynı düşüncedemisin? 

Evet, aynı düşüncedeyim. Bir posta memuresinin, bir hemşirenin, bir banka veznedarının türban takmasının kime ne zararı olabilir?Bu vazifeler başıaçık bir hanım kadar türbanlı hanımlar için da haktır. Ne demek yani ayrımcılık?Bak geçen Güngören olayında gördüm bir yerde türbanlı bir hemşire vardı ve yaralı bir erkeği kucağında taşıyordu. Görevi gereği bunu yapacak elbette. Yapmazsa gereken cezayı verirsin, burada mesele türban değil. Sonra biliyorsun Avrupa’da Hristiyan hastaneleri var. Tüm hemşireler rahibe. Türkiye’de de bu serbest olmalı ve İslam hastaneleri açılabilmeli. Tüm çalışanlar da o şekilde olabilir orada. Ne sakıncası var Allahaşkına? 

Peki geçenlerde Bülent Ersoy, Kürt meselesiyle alakalı olarak “Ölüm değil çözüm istiyoruz” dedi, ne diyorsun bu açıklamaya dair? 

Aynen katılıyorum. Ay kaç yıl oldu, çözümsüzlük sürüyor ve habire gençlerimiz ölüyor. Bu konu artık çözüme kavuşturulmalı. Hem özgürlükler boyutuyla hem ekonomik boyutuyla artık siyasi çözüme gitmeliyiz. Askeri yöntemlerle bir çözüme gidilmiyor. Şehit analarının halini televizyonda gördükçe içim parçalanıyor. Ben Türk bayrağına sarılmış tabutlar görmek istemiyorum artık. O gençlerimizin Türk bayrağının altında barış içinde özgürce yaşamasını istiyorum. Toplum da yaka silkiyor artık. Geçen sene hatırlamıyormusun bir şehit anası “Vatan sağolsun diyemiyorum” demişti. . . Toplum bu noktaya geldi artık, her sağduyulu Türk yurttaşı ölüm değil çözüm istiyor. . .  

Peki başka bir tartışmaya geçelim, Türkiye’de toplum İslamileşiyor mu, muhafazakarlaşıyor mu sence?Böyle bir düşünce birçok insanda var. . .  

Toplum muhafazakarlaşmıyor bilakis modernleşiyor. Muhafazakarlık konusunda da birşey söylemek istiyorum. Artık o tabirle kendimi tanımlamaktan vazgeçtim. Bizim toplumda muhafzakarlık deyince dindarlık anlaşılıyor, ben o anlamda muhafazakar değilim. Ben klasik Osmanlı kültürüne bağlı olmak anlamıyla muhafazakarım demiştim. Şimdi kendimi sadece özgürlükçü-demokrat olarak tanımlıyorum.  

Muhafazakarlaşma bahsini konuşuyorduk, mesela sen 20li yaşlarındayken daha mı modern, laik bir ülke vardı? 

Ay ne moderni Ozancım. Ben 20li yaşlardayken Nişantaşında bile, farklı zamanlarda iki erkekle flört etmiş kızla kimse evlenmezdi. Kendine en ilerici-modern diyen kesimlerde bile 68-69 yıllarında bir kızın çıktığı erkekler olmuşsa, onun adı çıkardı. Kimse onunla evlenmek istemezdi. Şimdi türbanlı kızların bile kaç tane flörtü oluyor, el ele göz göze sokaklarda dolaşıyorlar, sinemalara gidiyorlar, koklaşıyorlar. Bekaret Nişantaşında bile tabuydu o zaman. Bugünkü gençlerin ciddi kısmı artık bu konuyu takmıyor. Türbanlı yada başıaçık günümüz kadınları namusu bedenle, belaltıyla tanımlamıyor artık ve çok da iyi birşey yapıyorlar. Namusun ve ahlakın bedenlerimizle, cinselliğimizle hiiiçç ilgisi yoktur. . .  

Toplum İslamileşiyor diyenler sokaklarda, toplumsal hayatta türbanlı kadınlar artıyor diye öyle diyorlar. . .  

Ay bu da saçmalık. Eskiden bu insanlar evde oturuyordu, kocası ne derse onu yapıyordu. Şimdi sokağa çıkıyor, okumak istiyor, iş hayatında çalışmak istiyor, gerektiğinde kocasıyla çat çat kavga ediyor, yaşadığımız süreç bu, muhafazakarlaşma dedikleri bu mu? Ekonomik özgürlüğünü de eline alır o kadın çalışınca, belki o zaman isterse de açılır, isterse de açılmaz, bu onun tercihi yani. . . Sokakta türbanlı kadınlar görmekten rahatsız olmak faşist bir duygu. Sokakta zencileri görmekten rahatsız oluyorum demek gibi birşey bu. Bunu diyenler biraz empati kursun, ne kadar ayıp böyle söylemek. . .  

Peki şimdi özel hayatına gelelim, İlk hemcinsinden hoşlanma duygusunu ne zaman hissettin Cemil? 

İlk 19-20 diye hatırlıyorum. Daha evveli de muhakkak vardır ama onu bastırmış zihnim, o sebeple hatırlamıyorum. Küçüklüğümden belliymiş diye düşünüyorum bugün düşününce. Bu yaratılıştan olan birşey. Küçüklüğümde kız çocuğu gibi görürdüm kendimi. İlkokula iki gün gitmedim. Ablam gibi kurdelalar takarak gideceğim zannettim, öyle gidemeyince hüngür hüngür ağlayıp, iki gün okula gitmedim. Sonradan bana erkek olmam sosyal olarak öğretildi, o sebeple bastırdım. Lisede falan da baya çapkın hatta maçoydum. . .  

Ortaokul ve lisede tavrında tarzında bu cinsel kimliğinin etkileri yoktu yani. . .  

O yaşlarımı tanıyanlar, bugünkü kimliğime şaşırıyor zaten. İşte sosyal olarak erkek olmak dayatılınca o tavra girmişim ama özümde, fıtratımda yok bu tabii. . .  

Ailen nasıl karşıladı, bu cinsel yönelimini. . .  

Çok saygılı karşıladılar. Babam dört duvar arasında beni ne yaptığın ilgilendirmez dedi. “Hayatta ne yaptığın beni ilgilendiriyor” dedi. Annem de çok hoşgörülüydü. Esas ahlak ve namusun insanın hayattaki tavırlarında olduğunu öğrettiler bana. Hep şeffaf olmayı öğrettiler. Zaten Türk milletine en büyük eleştirim bu. Bir insan şeffaf olmazsa devletinden de şeffaf olmasını talep edemez. Bizim insanımız çok iyi insandır ama şeffaf değildir. O zaman devlet de yurttaşları gibi ikiyüzlü, gizli kapaklı işler çeviren bir devlet olur.  

Peki bizim toplumdan cinsel kimliğin bağlamında ayrımcılık gördün mü? 

İnan bana halktan görmedim. Halk her zaman beni sevdi, benimsedi. Fatih/Çarşamba’da da geziyorum ben, Eyüpsultan tarafında da. Hep insanlar bana karşı olumlu. Son ayrılığım için bile türbanlı hanımlar yolda beni çeviriyor “Size yapılacak şey mi bu Cemil bey, üzmeyin canınızı” diyorlar, Bir hindistan lafı ettim. Aman yolda durduran durdurana “Gitmeyin Cemil bey, kalıyorsunuz değil mi?” diyorlar. . . Ama bir yandan “Defol git” diyen bir kifayetsiz muhteris azınlık da var. Homofobik olan kesim daha çok bu taraftan. Zaten homofobik olanların genelde gizli homoseksüel olduğunu çook şahit olmuşumdur. Homofobik olanlara dikkat edeceksin. Ne ikiyüzlüdür onlarrr. . .  

Peki başka bir konuya geçelim, Türk moda dünyasını nasıl değerlendiriyosun?Beğendiğin Türk moda tasarımcıları var mı? 

Var tabii. . . Hakan Yıldırım, Ümit Ünal, Özlem Süer. Bunları beğeniyorum. . .  

Dice Kayek? 

Dice Kayek bana hitap etmiyor. Avrupa’da olanın bir kopyasından ibaret. Köklerini yansıtmayan hiçbir Türk tasarımcısı bana hitap etmiyor. Versace de buraya geldiği zaman söyledi. Kendi köklerinizi çağdaşlaştırmadıkça dünya arenasında başarılı olamazsınız diye. . .  

Cengiz Abazoğlu, Atıl Kutoğlu. . .  

Abazoğlu’nu tasarımcı olarak almamak lazım. Atıl Kutoğlu da köklerinden tamamen kopmuş, tamamen yabancılaşmış biri. Ben defilelerimde Türk manken bile kullanmam diyen biri, Türkiye’nin yanlış modernleşme anlayışı moda tasarımcılığını da etkilemiş durumda açıkçası. . .  

Hüseyin Çağlayan ve Rıfat Özbek’i seversin ama. . .  

Tabii ikisi de arkadaşım ve çok severim. Hüseyin ve Rıfat’a Türk orijinli İngiliz tasarımcısı diye bakmak lazım. İngiliz moda dünyasının parçası onlar. Ama bak özellikle Rıfat köklerinden kopmamıştır. Kendisi de hep söyler. Köklerini çağdaş bir formda tasarlayıp üretmiştir. Başarısının sırrı da biraz burdadır. . .   

Peki “celebrity” dünyada senin bu özgürlükçü-demokrat çıkışlarını kimler destekledi?Kimler burun kıvırdı? 

İnan bana çoğu destekledi. Sezen mesela en başta destekçim oldu. Senin yazdığın yazıyı bile ben daha görmemişken o arayıp haber vermişti. Baksana bir yazar sana dair harika yazmış diye. . . Sonra Deniz Akkaya çok destekledi. Türk sanatçıları ve mankenleri çoğu ben gibi düşünüyor ama benim kadar cesaretli olmuyorlar, fakat bunun için de onları suçlayamayız. Hukukun işlediği şeffaf bir ülke değil burası, konuşursam birşey olur mu diye korkabilirler. Ama bak göreceksin onlar da konuşacaklar yavaş yavaş. . .  

Benim de bu röportajlar serimin amacı bu zaten. . . Başlangıç olarak da senle başladım. . .  

Çok doğru yapıyorsun Ozancım, artık bazı şeyleri tüm toplum olarak konuşmalıyız, sorgulamalıyız, hesaplaşmalıyız. Ermeni olayları, Varlık vergisi, 6-7 Eylül, Alevilik, Kürt ve laiklik mevzuları, ve daha birçok mevzu, ne varsa konuşmalıyız. . . Sanatçıların da bu konuda fikirlerini özgürce açıklamaları lazım. Hepimiz şeffaf olmalıyız, bizler birey olarak şeffaf olmadıkça devlet de şeffaf olamaz. . .  

Trackback URL

  1. 38 Yorum

  2. Yazan:snowqueen Tarih: Ağu 18, 2008 | Reply

    Eşcinsellerin de var olduğunu göstermek açısından cesur bir söyleşi olmuş. Eşcinsellik değil homofobi hastalıktır.

  3. Yazan:Buyukcan Tarih: Ağu 18, 2008 | Reply

    Eşcinsellerden nefret ettim…İslama aykırı…Sende hormonal olarak kadınlık baskınsa,ameliyat ol,cinsiyet değiştir…Şİmdi ben bunu yazdım,bu adamı eleştirdim diye gizli eşcinselmiyim?Bastırılmış duygularım mı var?
    :Prruuuupp:

  4. Yazan:Seval Tarih: Ağu 18, 2008 | Reply

    “Eşcinsellerden nefret ettim…İslama aykırı”

    acaba kendi kusurlarini görmeyip baskasiyla ugrasmak Islam’a aykiri olmasin sakin?

    dedikodu yapan akrabalariniza da karisiyor musunuz sayin BUYUKCAN? Peki insanlar acliktan ölürken para biriktirip cip alanlara ne diyorsunuz? onlardan da nefret ediyor musunuz? basortusunu universiteye sokmayan darbecilerden de nefret ettiniz mi? Kürtçe yasaklanirken neredeydiniz? OOO ama askerlere ses çikaramaz Sayin BÜYUKCAN çünkü askerin silahi var, askeri savcisi, iskence tezgahi var. Ama escinseller öyle mi ya? Agzina vur, lokmasini al.

    Islama aykiriymis ta, nefret ediyormus da, keh, keh. Islam’a aykiri tek sey bu mu? sizin Islam anlayisiniz kemerinizin üstüne çikamaz mi? KDV ödememek için fis almayanlardan da nefret ettiniz mi? Herhalde Türkiye’de nefret etmediginiz bir kisi var o da KENDINIZ!

    Buna islam denmez, narsisizm denir sayin BÜYUKCAN ve iste bu gerçek bir hastaliktir. Islam sersleri vermeden önce bir doktora görünün en iyisi :))

  5. Yazan:Tamer Tarih: Ağu 18, 2008 | Reply

    aslinda escinselleri garipsedigimi itiraf edeyim.boyle bir insanla arkadaslik etmek istemem dogrusu.diger yandan devletin bu konulara karisma hakki varmidir?bence yok.yani escincselleri sevmeyen evine gitmez olur biter.ama eger herkes gibi kanunlara saygili iseler onlarin yatak odasinda ne yaptiklari kimseyi ilgilendirmez.yani ben enazindan boyle dusunuyorum.

  6. Yazan:Cüneyt Tarih: Ağu 18, 2008 | Reply

    Söyle bir yazida bile escinsellik tartismasina dönmesi ortamin ilginc. Yani adam ne derse desin, escinsel kimligini asamiyor mu?

    Benim yaziyi okuduktan sonraki ilk aklima gelen: “cemil ipekci ucmus” oldu. Acikcasi fazlasiyla dünyadan kopuk “kendi âleminde yasayan” birinin sözleri gibi okudum.

  7. Yazan:yunus emre Tarih: Ağu 18, 2008 | Reply

    bence bu yorumu kimden nefret edilir? kimden nefret edilmez ? diye ayrı bi yerde yazmalıydınız yorumun konusu cok orjinal olmus tebrikler

  8. Yazan:aytac erdogdu Tarih: Ağu 20, 2008 | Reply

    Oncelikle, her birey, gerek geneti, gerek hormonal, gerekse icine dogdugu sosyal cevre ile diger herbir bireyden farklidir…
    Birinin digerini tam olarak anlamasi, en yogun empati ile bile (AZ) mumkundur… Bu gercegi bilerek BIRARADA YASARKEN KACINILMAZ HOSGORU bizim Anadolu toplumlarinin taaa frig, hitit, ion dan gelen kultur genlerinde vardir…
    Fanatik ve bireyleri rahatsiz edici duzeyde olmadigi, toplumsal yasamdaki “insan” fonksiyonlarini “etik degerleri”ne yerlestirdigi takdirde “inanc ve ozel yasam ile goruntu ozgurlugu bireyin en temel insani hakkidir”…
    Kaldi ki bu tur marjinaller “humanistik rtik” konusunda daha duyarli ve saygin bir durus sergilerler…
    “Anlayis” her bir bireyin farkli gelisim ve olusumu ile genetikleri nedeniyle herbir insanin digerine karsi KACINILMAZLIGI dir…

  9. Yazan:ibrahim balcıoğlu Tarih: Ağu 20, 2008 | Reply

    sayın kütahyalı, bigün benle de bir söyleşi yapsanız..yayınlarmısınız bilmiyorum..ama ben sade bir

  10. Yazan:A .GÜLAY ÖZTÜRK Tarih: Ağu 20, 2008 | Reply

    CEMIL IPEKCI´NIN FIKIRLERINE KATILIYORUM. SÖYLEDIKLERI TAMAMEN DOGRU. TÜRKIYE GECMISIYLE YÜZLESMELIDIR. BU HER KONUDA BÖYLE OLMALI. SÜPÜRÜLEN TOZLARI DAHA NE KADAR HALININ ALTINA SAKLAYACAGIZ?BENIM SAHSI GÖRÜSÜM, BIZ CUMHURIYETTEN SONRA TAMAMIYLA DIBE VURMUSUZ. HIC BIR KIMLIGIMIZ KALMAMIS. YANI NE OLDUGU BELLI OLMAYAN KOMPLEKSLI BIR MILLET OLDUK. BUGÜN BIR JAPONSAVASLA YERLE BIR OLMUS AMA GECMISINDEN ASLA TAVIZ VERMEYEREK, DÜNYA TEKNOJOJI DEVI OLMAYI BASARMISTIR. CEMIL IPEKCI´NIN CINSEL KIMLIGINI SORGULAYANLARA DA MEVLANA´NIN SÖZÜNÜ HATIRLATMAK GEREKIYOR ” NE OLURSAN OL GEL” DIYOR. HZ. MEVLANA BU ENGIN HOS GÖRÜSÜNÜ YÜCE DINIMIZDEN ALIYOR. BIZIM DINIMIZDE INSANLARI RENLERIYLE, DURUMLARIYLA YARGILAMAK ASLA YOKTUR. CINSEL KIMLIK SAPMALARI BENCE BIR HASTALIK GIBIDIR. YALNIZ BU RAHATSIZLIGI FUHUS ARACI YAPMAMAK GEREKIR DIYE DÜSÜNÜYORUM…

  11. Yazan:snowqueen Tarih: Ağu 20, 2008 | Reply

    Cumhuriyetten önce tavanda mıydık da cumhuriyetle dibe vurduk?

  12. Yazan:abdulKadir Tarih: Ağu 20, 2008 | Reply

    Herkese selamlar

    Cemil beyin, (yoksa Cemil hanımın mı demeliyim) cinsel sapması dışındaki düşünceleri gerçekten takdire şayan ve eleştirilecek tarafı yok şahsımca.

    Cinsel sapma konusunda ise sorun en başta başlıyor. Henüz bir hitap cümlesi yok bu sapmalar için. Bu da, cinsel sapmaların her türünün insanın yaratılışına ne kadar aykırı olduğunu gösteriyor aslında.

    Birkaç yıl önce eşcinsellik bir hastalık olarak teşhis edilirken, eşcinsellerin nüfuzun artması sonucu bu teşhis kaldırılmış, üstüne üstlük, eşcinselliğe karşı çıkan insanlar için yeni bir kavram üretmişlerdir: ”Homofobik”
    Onun için gidişat hiç te hayır değildir. Bu tür sapmalar, tevrat incil ve kur’anın ifadeleriyle birer iğrençliktir, pisliktir. Onun için bu kitaplara inanan her dindar bu tür sapkınlıklardan nefret eder. Ama bu sapkınlıklara birşekilde bulaşmış ve kendini bu şekilde yaşamakla iç huzuru bulduğuna inandıran birinden nefret etmek ilahi yasalara uymaz. Onlara acımalıyız, onları sevmeliyiz ki ilahi mesajları onlara ulaştırabilelim.

    AMA kesinlikle onların işlediği bu suça hoşgürülü olmayalım. Elimizde olan her imkanla onlarla mücadele edelim. Çünkü bu bireysel değil toplumsal bir suçtur. ”Bir kadın ve erkek dışarda yapmasınlar da evlerinde ZİNA yaparsa yapsınlar diyemeyeceğimiz gibi bunlar için de diyemeyiz. Geçen zamanın gösterdiği gibi bu tür suçlar kapalı kapılar ardında kalmaz. Bir gün gelir bütün bir toplumu sarabilir. Aynen Sodom-Gomorro ve Pompei halkları gibi. ”İsteyen evinde istediği kadar içki içip sarhoş olabilir” diyebiliriz ama ”isteyen istediği cinsel sapkınlığı icra edebilir” diyemeyiz, dememeliyiz. Yoksa suskunluğumuzun bedeli çok ağır olabilir.

    Grip bir hastalıktır, kanser de bir hastalıktır. Ama kanser ölümcül olabilir. Bunun gibi eşcinsellik günahlardan bir günahtır belki ama grip hafifliğinde bir günah değildir. Bu şuurla, eşcinselliği şahsi bir tercih olarak gören, hayatını buna göre düzenleyen ve bunun propagandasını yapan herkesle, güzellikle ve kutsal kiatapların gösterdiği şekilde mücadele etmeliyiz. Bunun dışında kalıp, eşcinsel özellikler taşıyanlara karşı yaklaşımımız ise daha farklı olmalıdır.

  13. Yazan:Buyukcan Tarih: Ağu 20, 2008 | Reply

    Syn. Seval…Birinci olarak bu adamdan ya nefret etmem ya da alkışlamam gerekir…Çünkü bu iş siyah – beyaz meselesi…Grisi yok…Ya o adamı destekler ve gay gibi düşünürsünüz…Ya da nefret edersiniz ve adam olursunuz…Çünkü zina çok ağır bir şeydir…Erkeğin – erkekle yaptığı daha ağır birşeydir…

    İkincisi ben,islama bu kadar aykırı birşeyden nefret etmezsem,imani açıdan zayıfım demektir… Sizde biliyorsunuz ki,imanın en zayıfı kalbden günahlardan nefret etmektir…Bu aynı zamanda,sizin dediğiniz diğer kötü şeylerden nefret ettiğimi de gösterir…

    Özellikle ilk yazdığımda vurgulamak istediğim, homofobisi olan insanların homoseksüel olduğu iddiasına karşı çıkmamdı…Yazıyı tekrar okursanız,cemiliye‘nin bunu vurgulamaya çalıştığını görürsünüz…

    İslamın kapıları sonuna kadar elbette ona açık…İnşallah hidayete kavuşur…Ama beenim böyle bir arkadaşım olamaz…BÖyle birinin yüzüne bile bakmam…Ta ki o davranışından vazgeçene kadar!

    Son olarak…Sen önden bir tedavi ol…Hiç tanımadığın insanlara nefret kusmayı bırak…Ben arkandan gelecem…

  14. Yazan:Seval Tarih: Ağu 21, 2008 | Reply

    Buyukcan ve Abdulkadir,

    Escinsellerin hem günah islediklerini söylüyorsunuz hem de tedavi olmalari gerektigini. Buradaki tutarsizligi görmüyor musunuz? Bu bir hastalik ise NASIL GÜNAH OLABiLiR? Yani kanser olmak günah olabilir mi? Eger bazi insanlar böyle yaratilmislarsa bu nasil onlarin suçu olabilir?

    Bence islam adina konusmasaniz iyi edersiniz, dinimizi de bos yere lekelemeyin. Kendi adiniza konusun, kendiniz tutarli olun öncelikle. Kuran’da buyuruldugu gibi akli olmayanin dini de olmaz. Sizler de aklinizi gerektigi gibi kullanamiyorsunuz. Bir insani hem hasta hem de günahkar ilan etmek ne kadar sacma, nasil görmezsiniz bunu?

    Bir de söyle bakin bakalim, bir sabah uyaniyorsunuz, oglunuz gelip size gay oldugunu söylüyor. Ne yapacaksiniz? ondan nefret mi edeceksiniz? Bence Cemil ipekçi hakli, gayler hakkinda konusulurken sizin gibi bzi insanlarin akli tutuluyor, duygusal biçimde, “hasta bunlar, günahkar bunlar” diye bagiriyorlar. gay degilsiniz ama gay olmaktan korktugunuza eminim. Korkudan böyle öfkeli konusuyorsunuz.

    mesele günahkarlik ise hirsizlara bakin, katillere… Bunlar sizi böyle öfkelendiriyor mu? Rüsvet alanlar için HASTA diyor musunuz? Alkollü araba kullanan bir akrabaniza selami kestiginiz oldu mu hiç? Oysa alkollü araba kullananlar baskalarinin hayatini tehlikeye atiyorlar, bebekleri bile öldürebiliyorlar. Bu sizi tiksindirmiyor da gayler tiksindiriyor. bunun üzerinde düsünmek gerek.

    saygilar

  15. Yazan:ahmet Tarih: Ağu 21, 2008 | Reply

    cemil ipekçi kendini anlatmasın bodrumda herkes onu bilir özbeğenle beraber bodrumda barlar sokağındaki sultanahmet köftecisinde sabah 3-4 te neyse ya şimdi ipekçiyi mi konuşacağım bu saatte adam belli zaten

  16. Yazan:ahmet Tarih: Ağu 21, 2008 | Reply

    cinsel sapması dışında eleştirilecek tarafı yokmuş yahu bırakın bunları bu sanatçı geçinen aydınları bunların bir dediği birini tutmaz rüzgar hangi yöne eserse o yöne giderler avşar kızı kısa bir zaman önce kapanacağım tesettüre gireceğim falan dedi islamcı yazar emine şenlikoğluda avşara inanıyorum kapanabilir dedi 2 gün önce avşar kızı bayramda hayvan katleden bir din olurmu dedi haydaa sen daha kendi dinin bilmeeden kapanmaya kalkmışsın .neyse ipekçide akp den bir kaç iş aldı başladı konuşmaya iş alamasın başka türlü konuşur birde yıllardır zaten bunu dinleyen yok baktı bazı kesimler adam yerine koyuyor başladı konuşmaya olay bu

  17. Yazan:snowqueen Tarih: Ağu 21, 2008 | Reply

    Eşcinselliği HASTALIK olarak değerlendirenlere başta yazdığım
    homofobi karşıtı sloganı tekrarlamak isterim.
    Eşcinsellik değil HOMOFOBİ bir hastalıktır ve tedavi edilebilir.

    Kimsenin kimseye heteroseksüel hegemonya dayatmaya hakkı yok.
    İnsan bilmediğişeyden korkar. Eşcinselliği bilmediğiniz, önyargılarla hareket ettiğinizi düşünüyorum. Gözünüzün önüne televizyonlardan
    fırlamış özellikle abartılmış karikatürize tipler geliyor.
    Onların da meslek sahibi, hayatlarını “heteroseksüel” insanlar gibi devam ettiren, insanca bir dürtüyle “seven” kişiler olmasına
    gösterdiğiniz bu tepki zamanında zencilere ya da yahudilere
    gösterilenlere benziyor.
    Eşcinselliği hastalık olarak görüp tedavi etmeye çalışmak, zencilerinderi hastalığı olduğunu düşünüp renklerini beyazlamaya zorlamaktan başka bir şey olamaz.

    Seval hanım gibi sağduyulu insanların da olduğunu da görmek sevindirici. Sanırım bu, homofobinin katı ataerkil kalıpları arasında
    kalan kadınların haklı sağduyusu.
    transeksüel feminist aktivist olan Esmeray’a en destek verip, gösterilerine gidenlerin bazılarının başörtülü hanımlardan oluşan dernekler olduğunu hatırlatmak isterim.

    Kaldı ki siz peygamber misiniz tanrı mısınız da başka birini
    “sadece öyle olduğu” için yargılayıp acıma yetkisini kendinizde buluyorsunuz, siz kim oluyorsunuz da ilahi mesajlarınızla onları “doğru yola” erdireceksiniz?
    Çocuğunuzun, yeğeninizin, komşunuzun oğlunun gay olup olmayacağından nasıl bu kadar eminsiniz, esas acınası olan budur,
    etrafımdaki gaylerin çoğunun “babaları, amcaları, dayıları” onların
    “erkeklikleriyle” övünürken durumun hiç öyle olmadığının farkında
    değiller.

  18. Yazan:Cüneyt Tarih: Ağu 21, 2008 | Reply

    Ilk yorumu yazdiktan 3 gün sonra baktim, koskoca röportajda adamin escinselligi disinda dise dokunur bir sey yok demek ki. Inanilmaz bir sey yani, hakikaten Türkiye’de nelerle kafayi bozup, nasil bir enerji kaybi yasandiginin apacik göstergesi. Adam bir araba dolusu laf etmis, döne dolasa takildigimiz konuya bak.

    Su yazilanlari okusa acaba gene

    İnan bana halktan görmedim. Halk her zaman beni sevdi, benimsedi. Fatih/Çarşamba’da da geziyorum ben, Eyüpsultan tarafında da. Hep insanlar bana karşı olumlu.

    der miydi…

    Diyorum ya, kendi âleminde yasiyor diye…

  19. Yazan:Buyukcan Tarih: Ağu 21, 2008 | Reply

    Eğer bu AKP,bu adama sempati duyuyorsa(iş alması thy’den,sempati duyduğunu göstermez),en fazla 5 yılı var…Etrafıda entel dolu olduğu için,şimdiye kadar hiç tepki görmemiş olabilir…Artı…Bu kadar yorumlar yapmış bir adamın akul sağlığı yerinde değil…hasta…O nedenle davranışlarından sorumlu tutulamaz…Öyle mi?

    Neyse…Daha bu konuda yorum yazmayacağım…Bari bu adamın reytingi artmasın…

  20. Yazan:erol Tarih: Ağu 22, 2008 | Reply

    Cumhuriyetten önce tavan değildik lakin şimdiki kadar dengesiz insan sayısı daha azdı güzelim türkiyemizde herşey elit bir tabaka olan bir avuç insana hizmet ediyor bunu hiçbir zaman unutmayalım cumhuriyet demokrasi laiklik gibi konuları kimse bilmiyor herkes işine geldiği gibi yorumluyor bizim için gerekli olan tek gerçek kendisine duyduğu saygıyı bir başkasınada duyabilmek işte ancak o zaman çağdaş birer insan olabiliriz…

  21. Yazan:Nev Tarih: Ağu 25, 2008 | Reply

    Birakin adamin escinselliginide fikirlerine bakin. Fikirleri ne kadar hakli onu tartisalim. Ben hak veriyorum kendisine.”snowqueen” sormus Cumhuriyet once si tavandamiydik kide tabana vurduk diye? Toplum rengi olarak elbetteki tavantaydik. Bu toplumda muslumanligin binbir degisik rengi, aksakta ilerlese aleviligin renkleri, hristiyanlar, yahudiler, suryaniler, keldaniler vs. varken Cumhuriyet sonrasi savasin vermis oldugu travmatik dislama tavriyla Cumhuriyet tum bu unsurlari dislamaya, renkli toplumu kendine dusman olarak algilamaya baslamistir. Basta ulkedeki muslumanlik anlayisini sekillendirmeye calismis, din ile devlet islerinin ayrilmasi diye bambaska bir sekilde laikligi yorumlayarak dini kendi otoritesine bagli bir memuriyet sekline getirmistir. Aleviligi kendi modernizm anlayisina yakinmis gibi gosterip oy potansiyeli olarak kullanmistir. Kurtlerin sadece musluman olmalarini hatirlamis onun disindaki ozelliklerini dislamistir. Keza yazida anlatilanlarda oldugu gibi Gayrimuslim halkin musluman unsurlarla tekrar kaynasmasini engellemek icin projeler uygulamaya kalkmistir..Ki bu acidan renkli bir yapiya sahip olan Osmanli toplumunu savas sonrasi tekrar kurmak yerine tek renkten ibaret monolitik, renksiz bir toplum projesi amaclamis ama 2000li yillarda bu proje dogal olarak duvara toslamistir..saygilar

  22. Yazan:ATATÜRKÇÜ ALEV_İ KIZI Tarih: Ağu 25, 2008 | Reply

    ya arkadaşlar yorumlarınızı okudumda herkes bu insanın eşcinselliğinden bahsediyor biriniz de çıkıp şu adam ne konuşuyor düşüncelerine bakmıyorsunuz..bize ne kardeşim adam cinsel seçiminden kendi kararı..o zaman bülent ersoyuda dışlayın niye ona kızmıyorsunuz dışlamıyorsunuz..
    bu adam hakkında tek bir gerçek var tam bir A-K-P yalakası..
    annesi aleviymiş miş onun her tarafı alevi olsa ne olur alevilik öyle kolay bir mevzu inanç değildir ağzına aleviliği almasın madem annesi aleviyse biraz ondan feyz alsın insanlık öğrensin demekki cemil ipekçi gibi anneside dönmüş inancından yolundan..
    türban takmak istiyorsan ki zaten vaziyetin belli takabilecek kapasitedesin bunu kendisi söyledi kadın olsaydım türban takardım diye git ozaman irana orda serbest gayet özgürce takabilirsin kimsede karışmaz sana..
    ama unutmaki cemil efendi mi yoksa birilerinin yalakasımı desem unutmaki kendinizi ne kadar yırtarsanız yırtın paralayın burası BÜYÜK ÖNDER,LİDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN KURMUŞ OLDUĞU TÜRKİYE CUMHURİYETİDİR..
    nerde ve kimin topraklarında yaşadığınıza dikkat edin ve kelimelerinizi ona göre seçin ve konuşun her ağzı olan konuşmasın hele cemil efendi konuşacak en son insan sensin..daha gerçek,engin ve derin bilgiler edinmek istiyorsa git değerli aydınlarımızdan öğren..kuru sıkı sıkma öyle döner dolaşır seni bulur..;)

  23. Yazan:snowqueen Tarih: Ağu 25, 2008 | Reply

    Cumhuriyetten önce tavan değildik lakin şimdiki kadar dengesiz insan sayısı daha azdı

    Elbette, bütün Osmanlı sultanları da heteroseksüeldi zaten:)
    Bu “elitlik” savını öne sürmekten çok hoşlanlar, Osmanlı’daki “elit” yönetici kadrosu hakkında ne düşünüyor ya da bir fikri var mı?
    Osmanlı emperyal bir devletti ve yönetiminde bulunan elite göre
    tebaası dönüştürülmesi gereken cahil cühela ve modernleşmesinin önündeki engeldi, akıllı merkez, cahil taşraya karşı fikriyatı Osmanlı’da epey egemen oldu. Tanzimattan sonra Osmanlı tipik bir emperyal, kolonyal halkına “senin için en iyisini ben bilirim” diyen devlet örneğidir. Araplara bakışı sömürgeciden hallice sadece bir din kardeşliği var ortada o kadar.

    Nedir bu Osmanlı fetişizmi, neo-osmanlıcılık, çobanların Arcadia’sı gibi bir masal ülkesine öykünüyorusnuz. Kimsenin eşcinsel ya da elit olmadığı:))

  24. Yazan:levent Tarih: Ağu 25, 2008 | Reply

    merhabalar ben öncelikle cemil beyi tebrik ediyorum herşeyi çok gerçekçi anlatıyor ne yani adam gerçekleri anlatıyor islam islam diyorsunuz islam adı altında 4×4 lere binenleri mi desem villaları yatları katları özel uşakları cocuklarının özel dadıları özel öğretmenleri malları mülkleri bırakın ya insanların duygularıyla oynamayı ben iki çocuğumdan birini dersaneye gönderemiyorum bu insanlar bizim ruhumuzu bile sattılar ULAN CEMİL İPEKÇİ SEN VARYA SEN BU TÜRKİYENİN YÜZDE DOKSANINDAN DAHA DELİKANLI DAHA BÜYÜK DAHADA DAHA DOĞRUSUN H E L A L O L S U N SANA

  25. Yazan:naz Tarih: Ağu 26, 2008 | Reply

    Merhabalar,
    Cemil İpekçinin eşcinselliğini kınayanları ben kınıyorum ,eşcinsellik bir sapkınlık değildir ,sizce cinsel kimliğinizi saklamak zorunda kalmak , sevdiğiniz insanı ailenizden saklamak zorunda kalmak ,normal bir aile hayatı kuramamak tercih edilebilecek bir hayatmıdır ? Sanatçı dünyasında gay oldukları halde Cemil bey kadar mert olmadıkları için bunu gizlemek zorunda kalan ne kadar sanatçı olduğunu hepimiz biliyoruz ,ben eşcinsel değilim evli ,çocuklu bir bayanım ancak empati kurabiliyorum ,toplum olarak Ahmedinejad bey ‘in iddia ettiği gibi ”İran ‘da homoseksüel yoktur ”diyeceğimize başımızı kumdan çıkarıp bunlarda bizim çocuklarımız demeliyiz .

  26. Yazan:MY Tarih: Ağu 26, 2008 | Reply

    Cemil Ipekçi bencil davranip sadece escinselleri savunabilirdi. Bunun yerine mertçe hakkinin yendigini düsündügü herkesi savunmus. Buna ragmen YAZININ BASLIGINI hakli çikarircasina tartisma ESCINSELLIK üzerinde dönmüs. Ögretici, ders çikarilmasi gereken bir durum.

    Aslinda escinsellik ile ilgili bir suç tarif edeceksek bir sey OLMAK degil bir sey YAPMAK suç olabilir. Mesela Kürt olmak suç olamaz. PKK adina cinayet islemek suç olabilir. “Hirsiz olmak” diye de bir suç olamaz. Çalmaktir suç olan.

    Escinsellerin ayni anda HASTA ve GÜNAHKÂR olduklari iddia edilmis. Zannediyorum iddia sahipleri bu ikisi arasinda seçim yapmak ZORUNDA. Zira HASTA OLMAK basa gelen ve çekilen bir durum iken GÜNAH irade ile, bilerek islenir.

    HASTA kavramindan yola cikarsak… Neticede bir insan kendi cinsiyetini A hissederken B görünüslü ve islevli bir bedende bulmasi son derecede zor bir durum. Bu bir hastalik midir? Tedavi edilmeli midir? Bireylerin kendi bilecekleri bir is. Mesela :
    A) Tek kollu veya,
    B) Asiri kilolu veya,
    C) Günde 3 paket sigara içen

    bir insan HASTA sayilir mi? Kendini öyle kabul ediyor mu? Toplum tek kollularin/sismanlarin/tiryakilerin yerine, onlar adina karar verebilir mi? Vermeli mi?

    Bir de konuya GÜNAH/SUÇ boyutunda bakalim. Günah kismi elbette ALLAH’in bilecegi br sey. Daha yakindan tanidigimiz ve halihazirda islemekta oldugumuz günahlar ile escinsellere atfettiklerimiz arasinda bir karsilastirma yapabilir miyiz?

    Mesela :
    0) Kendi kusurlarini görmezden gelip escinsellerle ugrasanlar,
    1) Hizli araba kullanarak ölümlü kazalara sebebiyet veren bir sürücü,
    2) Sigara içerek çocuklarinin rizkini ziyan eden bir baba,
    3) Dedikodu yaparak komsulari, gelin görümceyi birbirine düsüren bir kadin,
    4) Türk bayraklari sallayarak, slogan atarak camileri stadyuma çeviren irkçilar,
    5) Yalan haberler yazarak halki birbirine düsüren gazeteciler,
    6) Berdel ve baslik parasi ile kadinlara büyük bas hayvan muamelesi yapanlar,
    7) 12 Eylül darbesi sonrasinda insanlara iskence yapilirken askerleri alkislayanlar,

    ………

    Liste uzun sanirim. Bütün bunlar dururken en büyük günahin ESCINSELLIK oldugunu söylemek zor.

    Zannediyorum bir Hadis-i Kutsi idi, ALLAH kullarina söyle sesleniyor: “Karsima şirk isleyip geleni bile affedebilirim ama Kul hakkiyla çikmayin karsima”

    Escinsel veya degil, insanlarin yaptiklari bizim özgürlüklerimizi kisitlamadigi müddetçe suçtan bahsedemeyiz. Devletin ve toplumun escinsellere bakisinda bazi çarpikliklar var. Bu çarpikliklar sebebiyle esas bizim onlarin hakkini yemis olma ihtimalimiz var.

    Zannediyorum ki escinseller özür bile beklemiyorlar. Onlari sadece rahat biraksak nasil olur?

  27. Yazan:Salim Bakırcı Tarih: Ağu 26, 2008 | Reply

    Yazıda konu edilen bazı hususlar gayet mühimdir. Ama yorumlarda bahsi geçen eşcinsellik ve müslümanlık ilişkilendirmelerinde merak edenler açar okur öğrenir. Alenen herşey yazılmıştır inananlar için.

  28. Yazan:Naz Tarih: Ağu 27, 2008 | Reply

    Salim bey,
    ”İnananlar için herşey alenen yazılmıştır” diyorsunuz ,yani,eşcinsellik savunulamaz anlamında söylüyorsunuz ,biz eşcinselliği savunmuyoruz bunun güzel birşey olduğunuda iddia etmiyoruz sadece insanlar normların dışına çıktıklarında kimsenin onları kınamaya veya dışlamaya hedef göstermeye hakkı olmadığını savunuyoruz bunu yaptığımız içinde sanırım sizden daha az müslüman sayılmayız ,bilakis dinimiz hoşgörü dini olarak kabul ediliyor ,yanılıyormuyuz yoksa?

  29. Yazan:MKD Tarih: Ağu 27, 2008 | Reply

    Cinsel sapmanın ruhsal sapma ve beyinsel ile ne kadar alakalı olduğunun bir ispatı. Olmayan “kürt” sorunundan Atatürk’ün “Cumhuriyetine” nasıl bakıldığı işte o sapmanın bir etkisi. İşte ülkeyi yönetenler ile onları destekleyenlerin beyinlerinin eşcinselliğinin ispatı …

  30. Yazan:murat Tarih: Ağu 27, 2008 | Reply

    bu kadarida çok mılletin gözünün içine bakarak erkek arkadaşimda var diyor

  31. Yazan:Naz Tarih: Ağu 27, 2008 | Reply

    Murat bey siz yoksa ikiyüzlü bir toplumumu tercih ediyorsunuz ,dini nikah adı altında küçük kızları taciz eden insanlar dahamı ahlaklı sizce ?homoseksüellik insanlık varolduğundan beri varolan bir gerçek bunu saklamak ne kadar akıl karı? bir şeyi saklayarak onu yokedeceğinizimi sanıyorsunuz ? bırakın insanlar istedikleri gibi yaşasınlar herkesin günahı kendine ,bence Cemil bey sevgilisi olduğunu açıklayarak ne kadar mert olduğunu ispat ediyor ,başkaları gibi çapkın erkek rolleri oynayarak gerçek tercihini saklamıyor .

  32. Yazan:saniye ince yıldız Tarih: Ağu 28, 2008 | Reply

    adam cumhuriyet tarihimizi amerikan isteği doğrultusunda yerin dibine batıran laflar etmiş, osmanlı antisebataycılıkta çok ileriymiş gibi laflarla belimizi kırmaya çalışıyor, yorumlar; eşcinsellik üzerine gıygıy… evt osmanlı sebetayın peygamberliğine uzun süre sessiz durarak cemil ipekçinin dediği doğrultusunda bir hayli özgürlükçüydü…ama bu özgürlük üsttekilerin milliyetçilik, ırkçılık yapmasıyla türk milletini zaman içerisinde süpürgeci esirler, köleler haline getirdi. akrabalarının; kayısımıydı neydi ikiye bölüp yediklerini söylüyor. türk milleti o ikiye böldükleri kayısıyı bu kan emiciler yüzünden hiç göremedi. şimdi bana tarihçi edasıyla laga luga yapmasın. varlık vergisiymiş onuda kendilerinden olan diğerleri iç etti. yani yabancıya, yani bizlere, üzülmesinler geçmedi. amaç devletin bekasıyken orada da devreye girerek devlete ulaşmasına engel olundu. o sebataydan aldılar bu sebatay tüketti. o rumdan aldılar bu sebatay tüketti. o ermeniden aldılar diğer sebetay tüketti. görünürde ise cumhuriyet ve milleti tüketti. cemil ipekçi nin türban ve varoşların insanını savunması çelişkiler yumağı. samimiyetsizliği ortaya dökülüyor. şimdi kullanılan gurup onlar olunca…gönül isterki insanlık tek bir yürek gibi çarparak gerçek olanı yaşasın. fakat ne yazık ki ortalığı egosu yükseklerde seyreden insan kılıklı dünyanın felaketini hazırlayanlar yönetmektedir. gerçek olan değil, dikteleştirilen ‘olması gerekenler’ sayesinde tüm insanlık ve evren bundan zarar görecektir. mesele aşağıdakilerin; cemil ipekçi, sebetay, rum, ermeni, türk değildir. kullanılan birinci, ikinci, üçüncü halkalarda insanlar vardır. üstte yönetenler bölümünde ise milliyet tektir; sermeye…el değiştirmesi gibi gözüken olay halkaların üzerinde yer alan elektronların imaj değişikliğidir. kaynak ve dere hiç değişmez. değişen kaynağı dereye bağlayan arklardır.

  33. Yazan:vatandaş ali Tarih: Ağu 28, 2008 | Reply

    İnsanlar düşünen canlılardır.

    Sağlıklı her insan arşivine kaydettiği bilgileri, kapasitesi ölçüsünde işleyerek fikirlere, sözlere ve davranışlara dönüştürerek kendi içinde kendisi ile ve kendi dışındaki varlıklarla iletişim gerçekleştirir. Yaşamı bir insan ömrü ölçüsünde dikkate alırsanız, kişisel hakların çerçevesinin belirlenmesini kişiye teslim etmek isteyebilirsiniz. Herkes aynı ölçülerde hak, adalet, saygı ve sorumluluk standardına sahip olmadığı için kişisel hak çerçevesi kuşkusuz başka kişisel haklar çerçevesine taşacaktır ve bu taşmayı kendi hakkı gibi algılayacaktır. Kısaca sınırsız özgürlük olamaz…

    Sağlıklı bir kişi kuşkusuz birikimleri doğrultusunda çok değerli sentezler oluşturabilir. Ama aynı kişi herkesten çok farklı davranışlar da sergileyebilir. Mesela diliiyle burnuna dokunabilir, gözlerini pörtletebilir, bir olimiyatta sekiz madalya kazanabilir, ama burnundan yemek yiyeni görmedim!… Veya ağzından çiş yapanı!… Hep merak ediyorum; Balıklarda da cinsel sapkınlık oluyor mu? Hayvanlarda, bitkilerde?… Ama tuhaftır ki, türünün dışındaki bir türün üreme organlarına aşırı ilgi gösteren varlık yine insandır. Çiçekler mesela… Çiçekler bitkilerin üreme organlarıdır… Ama hiçbir araştırmacıdan bir çiçeğin erkek organının diğer bir erkeği döllemeye çalıştığını duymadım… Böyle bir girişimi siz nasıl tanımlarsınız?…
    İnsan yaşam standardını merak duygusuna borçludur.

    Merak bilgiye ulaştırır, bilgi fikirlere dönüşür, fikirler davranışlara, davranışlar alışkanlıklara!…

    İnsanoğlunun bulunduğu her yerde, ve herzaman davranışlar ve alışkanlıklar yüzünden ceza hayat bulmuştur. Bakın hayvanlar alemine, ceza onlarda da var!… Hayvanlar aleminde cinsel sapmanın görülmeyişi, tabiatları doğrultusundaki vahşi cezalardan kaynaklanmış olmasın?…Bu ceza muhtemelen yaşam haklarının elleriden alınması gibi birşeydir!… Ama biz insanlarda ceza bile eğitici, tedavi edici olmalı…

    Cinsel arzusunu kendi kendine gidermek bireysel bir davranıştır.

    Ancak cinsel arzusunu bir başkasıyla gidermek sosyal bir davranıştır. Her sosyal davranış, bütün canlılarda belirlenmiş kurallarla sınırlandırılmıştır.

    Eğer bir davranış doğal değilse, doğallıktan sapma yapmış bir davranıştır. Ve doğallıktan sapma yapmış bir davranışın uygulanabilirliği bir başka kişiyi ayartmaya, (içten arzulayarak başlayan, bakarak, konuşarak, beden dilini kullanarak ve dokunarak yapılan iletişim) ayarlamaya bağlıysa, bu davranış sosyal bir boyut kazanır ki, kurallar devreye girer.

    Türkiyede veya diğer ülkelerde, cinsel sapkınlıkları veya kural dışı davranışları olan kişilerin Popüler olmaları toplumun onları benimsemelerinden değil, kendileri gibi insanların sayısını arttırarak toplumsal kuralları sapkın davranışları sergileyebilecekleri düzeye çıkarmak isteyenlerin MADDİ VE MANEVİ desteklerindendir… Desteklerini kamufle etmek için de, “normal” yönlerine güçlü ışık tutmaktalar…. Kötü ve sapkın yönleri karanlıkta kaldığı için de bize UZAK düşmektedir…

    Ben, iğrençlikleri yaşam biçimi haline getirmiş kişilerin karantinaya alınması gerektiğine, tecrit edilmelerine ve orada tedavi edilmeleri gerektiğine, toplumun önünde yer almamaları gerektiğine inanıyorum.

    Bulaşıcı hastalığı olan bir kimsenin, hastalığını yayma pahasına toplum içinde istediği gibi davranma arzusunu hak saymak, böyle bir isteği saygınlıkla karşılamak, sağlıklı ve toplumu gözeten bir düşünce değildir.

    Toplumun oluşturduğu kurallar, barışı korumak amaçlıdır. Kişisel haklar toplumun huzurunu, barışını kaçıracak boyutta olamaz…

    Saygılarımla

  34. Yazan:sertaç Tarih: Eyl 1, 2008 | Reply

    Büyükcan
    kardeşim,Eşcinselliğin İslamiyete aykırı olduğunu söylüyorsun,tamamen doğrudur.Ama sana şöyle bir nokta hatırlatmak isterim;İslam hoşgörüdür.Peygamber efendimiz’den tut da osmanlıya kadar ceddimiz ne gayr-i müslimlere nede farklı cinsel tercihi olanlara karışmamışlardır.Eğer dinimiz bize hoşgörüyü emrediyorsa,insana ilk başta sadece insan olduğu için değer vermemizi emrediyorsa cemil ipekçiyede ilk başta insan olduğu için değer vereceksin,vermelisin saygı duyacaksın,duymalısın.İsterse Cenab-ı Allah bütün insanları tek şekil yaratamaz mıydı???Aynı düşünen,aynı giyinen….herkesin yaradılışında ortak olan şey hepimizin insan olarak doğduğu gerçeğidir.Allah yarattığı bütün insanlara akıl ve beyin vermiş, sonradan onların düşünceleriyle doğru yolu bulmalarını istemiştir.İsterse herkesi müslüman yapar,herkesi tek düşüncede yaratır,kimseyide eşcinsel yapmazdı.B

  35. Yazan:sertaç Tarih: Eyl 1, 2008 | Reply

    Böyle tercihler yaratılıştan değil insanların düşünceleriyle ve hür iradeleriyle seçmiş oldukları kararlardır.Siz şahsınızda ne kadar nefret ederseniz edin bu nefretinizi İslam’a atmayın.Tmam Cenab_ı Allah zamanında cinsel sapıklıkları olan kavimlere azap vermiştir ama zaten ahir zamanda olduğumuz şu dönemde bu tür insanlara hoşgörüyle,sevgiyle ve dua ile bakmaktan başka bir çaremiz de yoktur.
    Baki Selamlar…

  36. Yazan:mlkr Tarih: Eyl 7, 2008 | Reply

    SANSURCUSUNUZ! FASISTSINIZ!

  37. Yazan:Büyükcan Tarih: Eyl 11, 2008 | Reply

    Bize faşist diyen arkadaşa…Tıkla…

    http://www.superpoligon.com/haber/5714

  38. Yazan:Murat ERPUYAN Tarih: Eyl 19, 2008 | Reply

    Yazinin basligina bak bir de içerigine…
    6-7 Eylul ile kemalistligin ne alakasi var ?
    Kaldiki kim kemalist. Oyle ya Erbakan da bir zamanlar Ataturk yasasaydi bizim partiden olurdu demiyor muydu?
    Yanlis mesajlar vermek isterken dogrulara da yazik olmus.

  39. Yazan:duygu Tarih: Oca 21, 2009 | Reply

    osmanlı osmanlı islamiyet diyenler saraylar kucuk ergen cocuklari harem agası yapmadimi soruyorummm.ayrıca hakan yildirim ve ümit ünal demissinnerde turk tasarımı nerde onlar hakan yıldırım hemde tuncelili oldugunu bile gizliyor utaniyor.belkide gay oldugu icin ailesi dogulu ya o bakımdandir neyse hic begenmiyorum tasarimlarini.cemil bey bence kişisel yakınlıgı olanları begeniyor gibi geldi arzu kaprol unutulmayacak kadar basarili

  1. 1 Trackback(s)

  2. Eki 31, 2008: Son 90 günün en çok tartışılan yazıları : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin