Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu (Şerif Mardin)
By Omer Oduncuoglu on Kas 3, 2008 in Kitap Sohbeti, Osmanlı, Tarih, Toplum
Türk modernleşme sürecinin en önemli halkalarından bir tanesi, hiç şüphesiz ‘Yeni Osmanlılar’ hareketidir. Maalesef ülkemizde hem kendi dönemlerindeki reformistleri, hem de sonraki nesilleri derinden etkilemiş olan bu oluşum hakkında geniş kapsamlı araştırmalar yok denecek kadar az. Bu nedenle pek çok kimse hâlâ Yeni Osmanlıları Jön Türkler ile karıştırabilmekte ve aralarındaki temel farklılıkları gözden kaçırabilmekte.
Prof. Dr. Şerif Mardin’in Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu adlı kitabı, bu bilgi eksikliğini kapatmaya aday nitelikteki birkaç eserden bir tanesi.
Bu çalışmada Yeni Osmanlılar denince ilk akla gelen Nâmık Kemal, Ziyâ Paşa, Şinâsi, Mehmed, Reşad ve Nûri Beyler, Ebüzziyâ Tevfik, Agâh Efendi ve ünlü Çırağan Sarayı Baskını kahramanı Ali Suâvi gibi pek çok renkli sîma hakkında oldukça geniş bilgilere ve ilgi çekici ayrıntılara rastlıyoruz.
Kitap özellikle Türk modernleşmesinin temel mantığını anlayabilme ve bu sayede günümüzün kalıplaşmış sosyal problemlerine bir yorum getirebilme çabasındaki okuyuculara hitap ediyor.
Böyle bir uğraşı içerisindeki bir okuyucu için Yeni Osmanlılar ile ilgili en önemli nokta, hiç şüphesiz bu kişilerin zihniyet yapıları ve derin etkiler yaratan düşünceleri. Nitekim Şerif Mardin, eserinde Yeni Osmanlılar hakkında karşılaştırmalı analizler yapıyor ve bu ihtiyacı giderme noktasında önemli bir adım atıyor. Böylece vatan, hürriyet, meşrutiyet, aydınlanma gibi konularda Yeni Osmanlı aydınlarının bakış açıları, aralarındaki benzerlikler ve ayrışmalar da gözler önüne seriliyor.
Tüm bunların yanı sıra ünlü sosyolog, okuyucunun zihninde tarihsel anlamda bir kopukluk yaratmamaya da özel bir önem veriyor. Bu nedenle kitabın ilerleyen bölümlerinde ilk modernleşme hareketlerinin başladığı III. Selim dönemine kadar geri dönerek, bu devreyle Yeni Osmanlıların ortaya çıktığı zaman dilimi arasındaki tarihsel – sosyolojik çerçeveyi tamamlıyor. Bu sayede okuyucu, II. Abdülhamit’in Kanûn-i Esâsi’yi askıya aldığı 1878 yılına kadarki modernleşme süreci hakkında kayda değer ve kesintisiz bir algılayışa sahip olabiliyor.
Böylece elimizde, Jön Türklerin ön plana çıktığı yıllara kadar geçen modernleşme serüveninin öz bir anlatımını sunan değerli bir eser bulunmuş oluyor. Bu noktada belki de tek eksiklik, kitabın burada sona ermesi ve Jön Türklere hemen hemen hiç değinilmemesi. Maalesef Şerif Mardin’in bu yapıtının ardından gelen tamamlayıcı nitelikteki çalışması Jön Türklerin Siyasi Fikirleri de, Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu kadar doyurucu olmaktan uzak.
Sonuç olarak, Türk modernleşme tarihindeki evrimleşmeyi çözebilmek ve cumhuriyet kadrolarının zihniyetini anlayabilmek, ancak Yeni Osmanlılardan Jön Türklere, oradan da cumhuriyet kadrolarına uzanan uzun soluklu bir süreci irdeleyebilmekle mümkün olabilir.
Yeni Osmanlı Düşüncesinin Doğuşu, böyle bir irdeleme için ideal başlangıç noktalarından bir tanesi.