Yolu vicdan evinden geçenler olarak utanıyoruz
By Özlem Yağız on Kas 17, 2008 in AKP, Duyuru
ÖZLEM YAĞIZ – HİLAL KAPLAN – NESLİHAN AKBULUT
Vicdan Sahibi Müslümanlar
Ayırımcılığa uğramak mı insan evladı için daha ağır bir yüktür yoksa sizi yaralayan, derinden sarsan bir ayırımcılığa şahit olmaya mecbur bırakılmak mı? Bizler yıllardır bu topraklarda başörtüsü yasağından nasibini almış Müslümanlar olarak bambaşka bir zulmü seyretmek zorunda kalmaktan dolayı çok utanıyoruz.
Yaklaşık yüzyıldır pek çok insanın canını yakmaya devam eden, vatandaşlarını “makbul vatandaşlar ve ötekiler” olarak ayıran ulus devlet ideolojisi tüm yakıcılığıyla Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticilerinin dilinde ve tavırlarında gitgide daha şiddetli bir şekilde yer ediyor. Hâlbuki bazılarımız ismindeki vurgudan dolayı adaleti tesis etme noktasında kendilerine ümit bağlamıştık. Hüsrana uğradık.
AYRIMCILIK HER YERDE
Adana’da bir vali çıkıyor Kürt vatandaşlarımıza hitaben “Hem kalaşnikof alırsınız, 15 çocuk yaparsınız hem de maddi durumunuz olmadığından yakınırsınız” gibi sözler söylüyor ve çocukları eylemlere katılan aileleri yeşil kartlarını iptal etmekle tehdit ediyor. Çocuklar sokakta misket oynamaları gereken bir çağda öfkeyle taş atıyorsa “ne yaptık da bu çocuklarıkaybettik?” diye düşünecek yerde devletin onlara sunabildiği tek imkân olan yeşil kartı iptal etmekle tehdit eden zihniyetten utanıyoruz.
Sayın Başbakan yıllardır varlığı yasaklı olan Kürt halkına uğradığı ayrımcılık yolunda somut adımlar atacağı iması ile hükümet olmuşken ‘ya sev ya terk et’ manasına gelebilecek sözler sarf ediyor. Kürt vatandaşlarımıza pompalı tüfekle karşılık verenlere; “Ben vatandaşlarıma özellikle sabrı tavsiye ederim. Fakat tabii bu sabır nereye kadar olacak? Bunun da endişesi içindeyim” diyebiliyor. Pompalı tüfekle ateş açılana ne tavsiye edersiniz Sayın Başbakan, sabrederek ölmesini mi? Hülasa, o konuştukça biz utanmaya devam ediyoruz.
Sayın Cemil Çiçek yıllardır mümkün olan her fırsatta PKK terörünü kimliğini gizleyen Ermenilere bağlayan sözler sarf ediyor, bir halkın aydınlarını “bizi sırtımızdan bıçaklayanlar” kelimesiyle hedef gösteriyor. Zaten o ne zaman konuşsa biz utanıyorduk, hâlâ utanıyoruz.
Son olarak Sayın Vecdi Gönül bu ülkenin tarihinde acı bir yara olan ‘tehcir ve mübadele’ olayını “milli devlet olduk” mantığı ile övücü sözler sarf ediyor. Utancımızı ifade edecek kelimeleri bulmakta aciz kalıyoruz.
TEHCİRDEN ÖVÜNÜNLERDEN UTANIYORUZ
Bu topraklardan yüz binlerce insanın sürülmesine ve ölümüne sebep olmuş çok acı bir tarihi olayın milli devlet olmak mantığı altında övünülecek hiçbir yanı yoktur. Tehcir ve mübadele olayından önce bizler ‘avcılık ve toplayıcılıkla uğraşan kabile toplumları’ değildik. Bu topraklar üzerinde çeşitli dinlerden ve ırklardan insanlar olarak sevabı ile günahı ile bir arada yaşamayı başarabilmiş 600 yıllık bir beraberlik tecrübemiz vardı. Dolayısıyla zorla göç ettirildiğinden dolayı bu ülkenin her köşesine hatıraları sinmiş gayrimüslim insanlarımızın yaşadığı o acı günleri hatırladığımızda bize yakışan öz eleştiri yapmaktır, yaşatılan acıları savunmak değil. İnsanların acıları üzerinden duygusuz, rasyonel gerçeklikler icad etmek hiçbir din, ahlak ve insanlık anlayışına sığmaz. Bir insanın hayatının, onurunun, elinden kayıp gitmiş geçmişinin ve geleceğinin yanında ulus devlet, milli çıkarlar, siyaset dediğimiz şey nedir?
AK Parti iktidarı son demeçleri ile incittiği Gayrimüslim ve Kürt vatandaşlarımızın yaralarını sarmadığı sürece birbirimizi dışlamak değil tanımak için farklılıklarımız olduğunun bilincinde olan Müslümanlar olarak biz utanıyoruz ve utanmaya devam edeceğiz.
* Vicdan Sahibi Müslümanlar / vicdansahibimuslumanlar@gmail.com
2 Yorum
Yazan:adem Tarih: Kas 21, 2008 | Reply
Açıkça ortadadır ki esas suçlular, hazırladıkları senaryo gereği çocukları bu şekilde kullanmayı planlayan ve onları öne sürerek bu kahpe ve acı tabloyu yaratan sözde vekiller ve başkanlardır. O halde hiç tereddütsüz ovadaki bu teröristler cezalandırılmalıdır.
Bayrağımıza saldırılan, araba yakılan bu şiddet görüntülerinin terörden de öte, insani değerler ve insan sevgisi açısından da incelenmesi ve sorgulanması gerekmektedir.
——————————————————————————–
Terörist Öcalan’a sözde kötü muamele gerekçesi ile, ovadaki teröristlerin değişik yerlerde son bir aydır yaptıkları yakma ve yıkma eylemlerini üzüntü ile izledik.
Teröristler ve kullandıkları çocuklar dışında, Kürt kökenli vatandaşlarımızın bu eylemlerle hiçbir ilgilerinin olmadığı, tam aksine tepki duydukları yapılan gözlemler,vatandaşımızın davranış ve söylemlerinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bu gerçeğe rağmen, sözüm ona belediye başkanı ve milletvekili sıfatlı kişilerin bazı yerlerde eylemlere öncülük edercesine boy göstermeleri, tam anlamı ile bir propaganda ve insanları teröre, hatta ayaklanmaya teşvik gayretidir.
Eylemi yöneten birkaç kişi dışında, bu tür eylemlerde kullanılan kitlenin tamamının çocuk yaşta olması ise, dikkat çekici ve çok hassas bir durumdur. Bu şekilde, kamuoyu önünde daha masumâne ve haklı gözüken bir tablo yaratılarak güvenlik güçlerimizin de zorda bırakılmak istendiği açıkça ortadadır.
Polislerimizin takdir edilecek akılcı ve insani yaklaşımları sayesinde, çocukların bu eylemlerde bilinçsiz ve şuursuz bir şekilde nasıl kullanıldıkları, teröre, yakıp yıkmaya nasıl teşvik edildikleri bir defa daha gözler önüne serilmiştir.
Teröristler tarafından kandırılarak ve tahrik edilerek kullanılan çocukların yaptığı saldırganlık karşısında, kendilerine sevgi ve ilgi gösteren polisi görünce bir anda tavır ve taraf değiştirmeleri, ovadaki teröristlerin ve onların hamisi yetkililerin düzenbazlıklarını ortaya çıkaran çok yönlü ders alınacak bir durumdur.
Açıkça ortadadır ki esas suçlular, hazırladıkları senaryo gereği çocukları bu şekilde kullanmayı planlayan ve onları öne sürerek bu kahpe ve acı tabloyu yaratan sözde vekiller ve başkanlardır. O halde hiç tereddütsüz ovadaki bu teröristler cezalandırılmalıdır.
Bayrağımıza saldırılan, araba yakılan bu şiddet görüntülerinin terörden de öte, insani değerler ve insan sevgisi açısından da incelenmesi ve sorgulanması gerekmektedir.
Kürt kökenliler de dahil olmak üzere,bu ülkedeki ailelerin çoğu, dünyaya getirdikleri çocuklarına insan,ülke sevgisi ve kutsal değerleri kazandırmak için büyük emekler verirken , sorumsuz bazı kişiler tarafından maksatlı olarak teşvik edilen çok çocuklu, hatta çok eşli aile yapısı içerisinde büyüyen bazı çocukların ne yazık ki yeterli ana, baba, insan sevgisi ve ilgisinden mahrum kaldığı ortadadır.
Ailesi ve yakın çevresi tarafından adı dahi bilinmeden, sevgi ile yoğrulmadan kısacası en ufak bir emek verilmeden hiddet ve şiddet kültürü ile terbiye edilip yetiştirilen bazı çocukların, sağlıklı düşünmesini, doğruyu görebilmesini ve insan kıymeti bilerek davranmasını istemek hepimiz açısından çok büyük bir yanılgıdır.
Kürt kökenli vatandaşlarımızla doğrudan bir bağlantı kurmaksızın genel anlamda üzüntü ile ifade etmek istiyorum ki;
‘’Terör eylemlerine katılan çocukların büyük kısmının, hani şu kafasına sarı-kırmızı-yeşil bezleri sarıp eylemlere katılan ve televizyon kameralarına zafer işareti yapan,terörden yana tavır takınan sözde anaların hiddet ve şiddet kültürü ile yetiştirdikleri çocuklar olduğuna inanıyorum.’’
Adana valimizin de cesaretle ve samimiyetle belirttiği gibi sorun çocuklarda değil,bu çocuklara sahip çıkmayan ailelerde ve bunları perde arkasında eyleme teşvik eden terörden beslenen sözde vekil ve başkanlardadır.
Aslında saygı duymayı arzu ettiğim, “kardeşim” demek istediğim o analara seslenmek istiyorum;
‘’ Siz eylemlerde televizyonlara boy gösterip bu millete karşı parmaklarınızla zafer işareti yapıncaya kadar, önce dünyaya getirdiğiniz o kutsal varlıkların kıymetini bilin, analık şefkati ile onlara sahip çıkıp insani değerleri ve sevmesini öğretmeye çalışın.
Çalışın ki ! O masum evlatlarımızı teröristlerin ve canilerin eline teslim ve kurban etmeyin. Bu ülke adına istemeseniz bile, en azından insanlık adına bir değer yaratmaya çalışın ve ne olur azıcık da olsa insanlığa bir katkı sağlayın.”
Kaynak: Ali İhsan Gürcihan-Açık İstihbarat
Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: Kas 22, 2008 | Reply
@adem,
Bence kendinize ait fikirlerinizle katılmanız daha yerinde olurdu.Fakat siz Ergenekon terör örgütüyle bağlantıları olan bir siteden alıntı yapmışsınız.Yani kaostan ve ülkenin karışmasından beslenen,her karanlık ilişkinin ardında parmağı olan şu malum örgütten.Ancak şunu bilmenizi isterim ki,her insani çağrıya provakatif cevaplar vermeyi adet edinmiş,gürevi ve misyonu toplumu genel isyana teşvik etmek,kurum ve kişileri hedef göstermek olan bu tür ard niyetli zihniyetlere artık hiç kimse itibar etmemektedir.Barışsever ve demokrasi yanlısı insanların ülkemizde barış ve kardeşliğin tesis edilmesi için gösterdikleri onurlu duruş artık bu tür sabote edici çabalarla gölgelenemeyecektir…Zira türkü,kürdü,alevisiyle tek yürek olmuş halkımız artık barışa olan özlemini gür bir sesle haykırıyor.Savaş,kin,şiddet ve öfke yerine artık barış ve kardeşlik talepleri yükseliyor.Bunu baltalamak isteyenler artık emellerine ulaşamayacaklardır.