RSS Feed for This Post

Bazen özür dilemek gerekir

 Cemil Bey “DTP Ermenistan sınırına dayandı” demiş mi? Demiş. Ayıp etmiş mi? Etmiş. CHP ve MHP gibi korku siyaseti yapmış mı ? Yapmış. Ermenileri ve Kürtleri konu ederek etnik siyaset yapmış mı ? Yapmış.

 Bazen özür dilemekten başka çareniz yoktur. Söylenmemesi gereken bir şey söylerseniz en azından özür dilemek gerekir. Bazen istifa edilebilir. Harbî delikanlı gibi. Ceketinizi alıp gidersiniz.

 “Bana karşı linç kampanyası yapılıyor” diye israr etmenin lüzumu yok. Doğru bir fikir yanlış ifade edilirse af dileyip açıklarsınız. Ama bu kez yanlış bir fikir malesef çok doğru(!) bir biçimde ifade edilmiş. Bundan sonra sussanız bile biz aklınızdan geçeni biliyoruz. Yani niyet okumuyoruz. Kimse kimseyi linç etmiyor. Türkiye bir pet şişe fabrikası değil. İnsanlar da pet şişe değiller. Makbul vatandaş takıntısından çok çektik. insanlarımızın ırkları, genetik yapıları konusunda norm ve standart istemiyoruz. Hele bir devlet memurundan hiç istemiyoruz. Irkçılığa ve korku siyasetine alerjimiz var artık.

 Demokrasiden başka bir şey istemiyoruz. AKP ile olmazsa AKPsiz olur.

Trackback URL

  1. 19 Yorum

  2. Yazan:ahmet ali Tarih: Nis 2, 2009 | Reply

    Mehmet Bey, eyvah ki, eyvah!! Sonunda C.Çiçek yüzünden siz de o lafı etmek zorunda kaldınız..Bari, ufukta yeni bi oluşmu varmı?

  3. Yazan:Levent Cetin Tarih: Nis 2, 2009 | Reply

    Durusunuz cok net Mehmet Bey. Tebrik ederim.

  4. Yazan:Ali Duman Tarih: Nis 2, 2009 | Reply

    AKP’nin en büyük sorunu Sn. Abdullah Gül’ün yokluğundan kaynaklanan boşluktur.

    Bu boşluk, ne Cemil Çiçek ile, ne de Abdulkadir Aksu ile doldurulabilecek gibi değildir. Bu boşluk doldurulamadığı sürece AKP kan kaybedecektir ve kan kaybı başlamıştır.

    Hükümetin ikinci adamı Çemil Çiçek,
    Partinin ikinci adamı Abdulkadir Aksu
    kimdir, kimlerdir???

    her iki zat-ı muhterem ANAP’tan transfer olmadır, peki ANAP nerededir? Siyaset tarihinin çöplüğünde.

    En önemli iki kadrosunu, batan gemiden geriye kalanlardan oluşturan RTE’nin işi kolay gözükmüyor.

    Üstelik bence her iki zatı muhteremde derin devletle ilişkili olduğuna dair güçlü inanışlar mevcuttur.

    Tarih bunu bizlere gösterecektir.

    RTE’nin bugünlerde yapacağı en iyi hamle, söz konusu kişileri tasfiye etmesi olacaktır, bu iradeyi göstermeyecekse, kendisinin yavaş yavaş nasıl tasfiye edileceğini hep birlikte izleyeceğiz.

  5. Yazan:eg Tarih: Nis 2, 2009 | Reply

    cemil çiçek bence istikrarlı bir şekilde aynı şeyi yapıyor. ermeni konferansında da “bizi arkadan bıçaklıyorlar” demişti. ben açıkçası resmi ideolojinin truva atı gibi görüyorum cemil çiçek’i, gittiği bütün partiler kapatılsa bile ona birşey olmuyor…ben akp ileri gelenleri yerinde olsam cemil çiçek’i şimdi partiden ihraç etmiştim. çok daha erken hak ediyordu ama en azından şimdi yapsınlar bari!

  6. Yazan:fatma Tarih: Nis 2, 2009 | Reply

    Kendileri seksenlerde Ozalin bir bakani olarak tipik bir sag muhafazakari olarak flort fahiseliktir diye bir laf etmis ve israrla da arkasinda durmustu. Secmenin vekili olmak biraz da bunu gerektiriyor galiba. Bendeniz ne mutlu ki iki esimle de ikiser senelik fahiselik doneminden sonra evlendim.

  7. Yazan:Tuncay Yılmazer Tarih: Nis 2, 2009 | Reply

    Öyle görülüyor ki, AKP’nin en büyük rakibi yine kendi içerisinde…Bir hükümet sözcüsü nasıl böyle konuşur? Aynı dışlayıcı zihniyete bizzat AKP kurmaylarının kendileri maruz kalmadı mı?

  8. Yazan:bora Tarih: Nis 2, 2009 | Reply

    ırkçılık mevzu bahis ise öne dtp’yi almak gerekir. türkiye’deki tek ırkçı parti dtp’dir. dtp kürtçüdür. heralde yılan küçükken -yada ırkı türk değilse- adı başka bir şey, kendisi de makbul oluyor. pkk’nın ırak sınırındaki etkinliği de sır değildir. ırak’tan tasfiye edilen pkk lider kadrosunun nereye yerleşeceğini düşünüyorsunuz. sizce hangi ülkeler pkk siyasetine dolaylı yada doğrudan destek verecektir. kaçakçılık ustası pkk ırak sınırındaki belediyeler onlardan olmasaydı bölgede bu kadar kolay at oynatabilir miydi. cemil çiçek birlikte yaşamak isteyen kürt kardeşlerimize laf etmemiştir. söylediği de boş değildir pkk zihniyetinin pratiğinden kaynaklanan bir tespittir.

  9. Yazan:Mustafa Akbas Tarih: Nis 3, 2009 | Reply

    Demokrasi seçmenin hür iradesini saygı göstermek ile yaşanir. AKP’ li Cemil Çiçek’ in arkadan vurma girişimi cok yanliş ve zararli.

  10. Yazan:Atilla Tarih: May 1, 2009 | Reply

    Başbakanın Mehmet Bey’in uyarılarına kulak asmadığı anlaşılıyor.

  11. Yazan:sevim Tarih: May 2, 2009 | Reply

    E,valla Bora bey bu vicdanlı,dürüst,yansız tesbitiniz için sizi kutlamak lazım.Yani ırkçılık konusuna o kadar bilimsel tezler getirmişsiniz ki,eminim bütün DD ahalisi müthiş aydınlanmıştır.

    Demek ki DTP’liler “bir kürt dünyaya bedeldir”diye tutturdu…
    Yine DTP’liler bütün Marmara’nın,Ege’nin,Akdeniz’in dağlarına taşlarına “ne mutlu Kürdüm”diye yazmışlardır.
    Eminim 6-7 Eylül olaylarının çıkaranlarda DTP ve onun temsil ettiği Kürt’lerdir.
    Ermeni’leri yaşadıkları topraklardan sürenler de bunlardır eminim.
    Sivasta insanları diri diri yakanlar,Maraşta çoluk çocuk demeden katliamlar düzeynler de zaten DTP’li idiler malum.
    Ayrıca DTP’liler başka halkların dillerini yasakladılar.
    Mahkeme önlerinde aydınlara saldırı düzenleyen odaklar da buradan çıkmıştır muhtemelen…
    İnsanlara vakti zamanında insan dışkısı yedirenler de onlar…
    Son zamanlarda yaygınlaşan linç olaylarını tertipleyen,toplumu kışkırtanlar da…
    Bilmem daha bütün bunlara ne demeli?
    Ve siz yüzünüz kızarmayarak”DTP tek ırkçı partidir”diyebiliyorsunuz.
    Demekki vicdan,ahlak,dürüstlük vs.hepsi çöpe!
    İşte asıl ırkçılık böyle bir ruh hali olsa gerek.
    Çünkü ırkçılık illeti böyle bir şeydir,yakalanmaya görsün adamı böyle her türlü iftira,yalan ve çamura bulaştırır…Pişkince ve pervasızca.

  12. Yazan:durhat Tarih: May 2, 2009 | Reply

    Sevim hanım çok haklısınız.Klavyenin başına geçip saçmalamak marifet değil.İnsan biraz sıkılır hani.Bir de kusulan ırkçı nefretin üzerine “kardeşlik”edebiyatı falan da yapılır ya ona yanarım.
    Çarpıtmanın bu kadarına da pes doğrusu!
    Yani hiç mi hazım sorunu yaşanmıyor,hiç mi vicdan rahatsızlığı duyulmuyor bu kadar iftira ve karalama yapılırken.Yazık çok yazık!

  13. Yazan:bora Tarih: May 3, 2009 | Reply

    sevim hanım çarpıtmayın. ben türk milliyetçiliğini yada ırkçılığını da övüyor değilim. bahsettiğiniz olayların hiç birini de tasvip etmiyorum.

    önce siz bana dtp’nin türkiye’nin bütününü kucaklayan hangi politikaları geliştirdiğini gösterin. kadrolarında kaç tane türk yada diğer bir etnik unsurdan üye barındırdığını söyleyin. dtp bir kürt partisidir. söylenen açıktır “yılanın küçüğü bile sevimli oluyor.” dtp’nin milliyetçi-ırkçı yapısı sağa sola slogan yazacak yada topyekün saldıracak güce erişmemiş olabilir ama bu temelde bu yapıda olmadığını göstermez. dtp pkk’nın legal alanda temsilcisi ve koludur. pkk ise kürt milliyetçiliği ve vatan-millet-sakarya üzerinden geçinen ticari bir örgüt, bir tür obezleşmiş mafyadır. 5000’den fazla askerimizi şehit etmiştir. legal ve illegal ekonomideki parası 1 milyar doları geçmiştir. farc gerillaları nasıl uyuşturucu kartellerine korumalık yaparak palazlandıysa pkk’da kaçakçılık ve bilimum pis işle palazlanmaktadır. ortada dönen büyük paranın ve bu paranın istihdam kapasitesinin pkk’yı meşrulaştırması onun meşru olduğunu göstermez. siyaset meşru yollarla, silahsız olarak yapılmalıdır. siz bana pkk’yı savunmadan dtp’yi savunamazsınız. yazdıklarınızda dtp yerine pkk koyarak yeniden okuyun. onun da şikayet ettiğiniz boyutta olmasa da bir cinayet şebekesi olduğunu göreceksiniz. pkk sadece türklerin değil kürtlerinde başına beladır. pkk serzenişte bulunduğunuz, kınadığınız olaylardan daha fazla kan dökmüş, fesat çıkarmış ve kürt-türk kardeşliğini tamiri güç şekilde zedelemiştir.

    ayrıca hakaretlerinizi aynen iade ediyorum. vicdan, ahlak yada dürüstlükten dem vurabilecek durumda olduğunuzu sanmıyorum.

    durhat benim en yakın arkadaşlarımdan biri kürttür. pkk pisliği yüzünden çok acı çekmiş bir kürt. kendisi alevidir ve o benim kardeşimdir. yani ben kardeşlik edebiyatı yapmıyorum ama yapmak isteseydim de buna hakkım olurdu. biraz daha terbiyeli olmanı tavsiye ederim.

  14. Yazan:sevim Tarih: May 3, 2009 | Reply

    Bora bey,

    Birincisi amacım size hakaret etmek değil.İçinde bulunduğunuz haleti ruhiye başka nasıl izah edilebilir?Farkında olmayarak yöneldiğiniz çarpıtmaları buraya tekrar aktarmayı gerek görmüyorum.Ancak,dediğim gibi sizin ısrar ettiğiniz ideolojik körlük vicdanla da ahlak da bağdaşmaz.Bunu kişisel almanız gerekmiyor.Sonuçta tarışıyoruz,şayet doğru bulmadığınız nokta varsa elbette sizin de aynı isnat ve suçlamaları şahsıma yöneltme hakkınız doğabilir.
    Bu bağlamda dilerseniz konuyu yeniden tartışabiliriz.Ben sadece “dtp tek ırkçı partidir”şeklindeki belirlemenin doğru olmadığını ve akıl ve vicdan sınırını zorladığını söylüyorum.Verdiğim örneklerle de bu konuda dtp’ye rahmet okutan parti ve zihniyetleri dile getirdim.Sanırım buna itirazınız yoktur.Ki bu da tezinizin ne kadar yanlış ve eksik olduğunu yeterince gösteriyor.
    Demekki tek milliyetçi(sizin tanımınıza göre ırkçı)yapı veya parti dtp değil.Sanırım burada hemfikiriz.
    Dolayısıyla benim çıkış noktam bu.Irkçılığa,kan dökmeye,toplum arasında kutup ve kamplaşmalara,derin düşmanlıklara yol açan bütün yapıları ıskalamamamız gerekir.Bu A partisi B partisi olur ya da hepsini aşan bir statükocu yapı olur;taşları yerli yerine oturtmamız gerekiyor.
    Yoksa benim dtp piru-pak bir partidir,tüm Türkiye’yi kucaklıyor,demokrasi ve özgürlüklere hizmet ediyor gibi bir iddiam yok ve olamaz.DTP,bana göre de ilk başta savunduğunu iddia ettiği kürt halkına zarar vermektedir.Kendi elitini kurmak adına kürt halkına en büyük zararı bu parti vermektedir ve elbette bu zarar bu ülkede yaşayan her bireyi olumsuz yönde etkilemektedir.Yani dtp de,onun illegal ayağı pkk da bu ülkede dönen karanlık ilişkilerinden,mafyavari yeraltı oluşumlardan,kan ve şiddetten azade değil.
    Kısacası dtp’de pkk’da neden değil birer sonuçturlar.Tıpkı diğerleri gibi.Yani ülkeyi bu hale getiren ve bundan kendilerine pay çıkaran zihniyetin birer parçaları ve devamıdırlar.Dolayısıyla bütün bu açmazlara vurgu yapılırken tek başına ağaçla uğraşmak yerine ormanı görmek ve bu anlamda tartışmayı ideolojik bir bakışla sınırlamadan derinlere inmek gerekir diye düşünüyorum.Takdir edersiniz ki taraf anlayışıyla sınırlayarak benim kötülerim-senin kötülerin mantığıyla ülkemize ne barış ve huzur ne de demokrasi ve adalet gelebilir.Benim söylemek istediğim bu.

  15. Yazan:bora Tarih: May 3, 2009 | Reply

    teşekkür ederim sevim hanım, sanırım bir yanlış anlama oldu. son iletinizin altına imzamı kolayca atabilirim. türk yada kürt ırkçısı olması benim için farketmiyor. ikisi de benim için kötüdür. aksi benim şeytanım iyi seninki kötü demek olur ki en büyük hata da bu olur.

    ben artık barış ve huzurun gelmesini istiyorum. tek yanlı bir biçimde dtp’yi de eleştirmiyorum. ancak milliyetçi hassasiyetler her zaman birbirini tetikler. pkk terörü azdıkça türkiye’deki milliyetçilik de artıyor ve malesef bazen haddi aşıp ırkçılığa doğru evriliyor. bundan en büyük zararı bu işle hiç ilgisi olmayan ve sadece huzur içinde kendi hayatını yaşamak isteyen kürt vatandaşlarımız görüyor.

    pkk sorunu artık sıradan bir terör olayı olmaktan çıkmıştır. pkk artık “devlet kisvesinde terör örgütleri denilen” sınıfa girmektedir. buyrun bu günki hasan cemal’in köşe yazısından bir alıntı.
    “PKK’nın silah bırakması ihtimali mi? Zayıf! Çok zengin bir holding PKK… Belki de 10 milyar dolarlık… Irak’tan Türkiye’ye geçiş noktaları, Hacıumran, Gelereş, Hınare… Buralardan gecede 1.5 milyon dolar haraç topluyor. İran’a geçişler ayrı… Bu arada uyuşturucudan kilo başına rahat 1000 euro alır.”

    yani pkk kuzey ırakta, iran’da suriye’de, türkiye’de legal ve illegal etkinlik gösteren bir yapı kazanmıştır. illegal işlerden elde ettiği parayı büyük kentlerde legal ve yarı legal işlere yatırarak istihdam sağlamakta ve bu sayede sempati toplamaktadır. son mali operasyonlar pkk’nın kasasına yöneliktir. dağdaki operasyonlar sırasında pek bir şey demeyen dtp’nin hemen açlık grevine başlaması bu anlamda manidardır. bu açıdan dtp’nin çözüm mü istediği yoksa bu tatlı paranın akışından menfaat mi sağladığı sorgulanmalıdır. siyaseti çözümsüzlüğe iterek bu akışı sürdürme eğiliminde olmaları muhtemeldir. eğer böyle olmasaydı pkk terörünün 2005’te yeniden hortlamazdı. dikkat ederseniz. 2002-2005 döneminde iyice azalan terör olayları 2005’de yeniden artmaya başladı. aynı dönem düğmeye basıldığı, ergenekon’un uç vermeye, darbecilerin meydan okumaya başladığı dönemdir. ve sebebi de türkiye’nin abd’nin ırak işgaline verdiği giderek artan tepkidir. neoconlar ıraka çok fazla burnunu sokan türkiye’yi başka şeylerle meşgul etmek, zayıflatmak ve cezalandırmak için pkk’yı kışkırttılar ve terörü hortlattılar. hem de tam kürt kültürel taleplerine karşı açılımlar yapmaya müsait ve kararlı bir parti iktidara gelmişken. hem de uzun süren çatışmasızlık ortamının bozulmasına hiç bir sebep yokken. peki pkk terörü ne zaman hız kesti. abd seçimlerine az bir zaman kala. son mayınlı saldırı sayılmazsa pkk uzun süre durdu, sözde ateşkes ilan etti belki kışın da etkisiyle akan kan durdu. muhtemelen de abd yönetimi izin vermediği sürece bir şey yapmayacaktır. yani olayların müsebbibi daha çok abd’nin eski yönetimi -bush ve çetesi- ve onun tarafından kullanılmaya can atan pkk’dır. pkk eylem yapmadığı, güngörene, diyarbakıra bomba koymadığı sürece türk ordusu büyük çaplı bir operasyon yapmayacaktır -zaten 2002-2005 arasında yapmamıştır- kan duracak ve kültürel, siyasi taleplerin konuşulabilmesi için çok daha soğukkanlı ve akılcı bir ortam oluşacaktır.

    bu günlerde pkk’yı kürt halkının koruyucusu gibi göstermeye çalışan son derece yanlış ve tehlikeli yaklaşımlar medyada önemli kalemlerin ellerinden ifade bulmaya başladı. akıl almaz tez şudur. güya türkler pkk olmasa kürtleri parçalayacaklar da pkk kürtleri koruyor, o yüzden silah bırakmıyor -yani tamamen duygusal=$$$-. bu akla, mantığa, izana sığmayan değerlendirme pkk’yı meşrulaştırma çabasından başka nedir. eğer türklerin kürtlere bilenmesinin, kızmasının bir sebebi varsa bu pkk’dır. pkk kürtlerin koruyucusu değil, onların arkasına saklanarak iş çeviren bir örgüttür. amacı da kürtler ve türkler arasında daha büyük gerilimlerin, çatışmaların doğmasını sağlamaktır. türkiye halkları tüm bu acı kışkırtmalara rağmen kürtlere ayrımsız saldırmama basiretini göstermeye devam ediyor. inşallah hiç bir zaman da pkk’nın dört gözle beklediği bu infial gerçekleşmeyecektir.

    malesef bu çirkin ilişkiler ağında olan türkiye’ye dolayısıyla kürt ve türk insanlarına olmuştur. ben cidden kürt kardeşlerim için üzülüyorum. bu kan ve kin davasından, bu kirli savaştan para ve güç devşirenlerden de tiksiniyorum. o yüzden pkk’yı her meşrulaştırma çabası bana ya büyük bir gaflet yada açık bir ihanet gibi geliyor.

    selamlar,

  16. Yazan:durhat Tarih: May 3, 2009 | Reply

    @bora,
    Bunun terbiye ile ne alakası var?Terbiye de,ahlak da insanın beyninde ve kalbinde başlar.Sizin pkk mağduru olarak bildiğiniz kürt arkadaşınızın dışında nice mağdurlar olduğunu ben de en az sizin kadar biliyorum.Lakin siz o çok sevdiğiniz “kürt arkadaş”larınızın başka mağduriyetlerini anlayacak cesaret ve insanlığa da sahip olmalısınız.İki de bir konuyu pkk’ya getirip kaçak güreşmekten vazgeçin.Kimsenin burada pkk’yı savunduğu,yöntemlerini benimsediği falan yok.Buraya takılıp kalırsanız verimli bir tartışma olmaz.
    Yani açıkçası kötülük,şiddet,ırkçılık,fesat kimden gelirse gelsin kötüdür.Ordan gelince başka,şurdan gelince başka diye bir kural yok.
    Gelin hepsine karşı olalım diyorum.Ben pkk teröst bir örgüttür diyorum.Bakalım siz devletin uyguladığı teröre ne diyeceksiniz,buna cesaretiniz yoksa ve içinizden gelmiyorsa bana lütfen masal anlatmaktan vazgeçin.
    Nitekim sevim hanım devlet eliyle veya devletin içine yerleşmiş karanlık odakların işlediği terör ve cinayetleri bir güzel yazmış.Peki ne diyorsunuz bütün bunlara?Hayır bunlar yaşanmadı diyorsanız buyrun çıkın itiraz edin.Eğer doğru ise allah aşkına nasıl oluyor da tek ırkçı veya şiddeti savunan yapı dtp oluyor bir açıklık getirin.

  17. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: May 3, 2009 | Reply

    Doğrusu içinde faşizm,ırkçılık,terörizm,militarizm vb.kavramların kullanmaya müsait yorumlardan kaçınmaya çalışıyorum.Böylesi karşılıklı isnatlara dayalı tartışmalar maalesef birbirine değdikçe kıvılcımlar saçıyor.Tartışma tartışmaktan çıkıp karşılıklı bilenen bıçaklara dönüşüyor mübarek.
    Yine de gönlüm razı gelmedi.Hem Mehmet beyin bu yerinde uyarısının dikkate alınması,hem de değerli katılımcıların bunu bir polemiğe dönüştürmesinin bende yarattığı duyguyla olsa gerek bir iki cümleyle meramımı anlatma gereği duydum.

    Öncelikle Cemil Çiçek’in yaklaşımı şık değil.Bir devlet adamına yakışan sözler değil ve onaylanamaz.Bir seçim yarışı sonrası Ermeni’lerin,Kürt’lerin içine katılarak sarfedilen talihsiz beyanlar,en iyimser tanımla ayrımcılık ve dışlama demektir.Ne Çiçek’in ne de bir başkasının Ermeni ve Kürt’leri telaffuz ederek ayrımcılık yapmaya hakkı yoktur ve olmamalıdır.

    Ancak,burada önemli bir detayı da atlamamak gerekir diye düşünüyorum.Cemil Çiçek,pervasızca bu tür ayrımcılık/bölücülük kokan beyanatlarda bulunan ilk AKP’li değildir.Ne var ki AKP,parti bütünlüğünün bozulmaması gibi siyasi kaygılarla bu tür gaflara sessiz kalmaktadır.AKP’den beklenen,tıpkı CHP’li Arıtman’ın CB.Gül hakkındaki yakışıksız ithamlara duyduğu tepkiyi burada da göstermesi olurdu.Ayrıca sözlü bir tepkiyle sınırlı kalmayarak olay merkez disiplin kuruluna kadar gitmeliydi.Ancak,görüldüğü gibi AKP bu yönde en ufak bir girişim yapmamaıştır.

    İkinci bir husus,yorumcu arkadaşlarımızın “ırkçılık”gibi sevimsiz kavramları diledikleri şekilde kullanmak gibi bir hataya düşmeleri.Elbette ırkçılık yapanların ırkçılıkla itham edilmesi anlaşılabilir ve dolayısıyla tartışılabilir.Fakat özellikle bora rumuzlu katılımcı arkadaşımız bu yönde görüşlerini aceleye getirerek bir polemiğe neden olmuştur.DTP’yi ırkçılık yapıyor diye eleştirirken Çiçek’in tavrını olumlu bulması anlaşılabilir bir durum değildir.Özellikle de ırkçılığa karşı olduğunu iddia eden birisinin böyle bir hataya düşmesi düşündürücüdür.
    Buna hakkım var mı yok mu bilmiyorum;ama bir vatandaş olarak,aynı sitede görüşlerini paylaştığım bir katılımcı olarak hiç değilse Cemil Çiçek’in toplumsal barışa hizmet etmeyen sözlerinin eleştirilmesini beklerdim sn.bora beyden.Bırakınız toplumsal barışı,hiçkimsenin doğrudan bir topluluğu hedef alarak bir takım genellemelerde bulunması demokrasi ve insan haklarıyla bağdaşmaz.

    Dolayısıyla bu tutuma sessiz kalıp(hatta yorumun bir yerinde onaylandığı yönünde yanılmıyorsam bir belirleme de var)başkalarını ırkçılıkla suçlamak kanımca tutarlı bir yaklaşım değil.Bir kere inandırıcı olmaz her şeyden önce.Kısacası doğru olanı,hem Cemil Çiçek ve benzerlerinin hem de adı geçen partinin(ki bana göre de dtp nin siyaset anlayışı tartışmalıdır)ırkçılık,milliyetçilik,şövenizm vb.söz,eylem ve davranışların hiç bir fark gözetilmeden eleştirilebilmesidir.Yani gerçekten ırkçılık karşıtıysak,bu durumu çağrıştıran her türlü harekete karşı aynı karalılıkla durmamız gerekir.Aksi”seninki böyle yaptı-benimki şöyle yaptı”diye birbirimizi gereksiz yere suçlamaktan öteye geçmez.Ve “ırkçılık”dediğimiz kavram da sadece birbirimizi suçlamak için kullandığımız bir hakaret ifadesi olarak kalır.

  18. Yazan:sevim Tarih: May 3, 2009 | Reply

    Bora bey,işin ilginç yanı ikimiz de aslında aynı şeyleri söylüyoruz.Fakat gelin görün ki yazmakla konuşmak arasında bazen anlamayı ve anlaşılmayı güçleştiren ince bir fark var.
    Sanırım sizinle ilk yorumlaşmamız biraz da bu kısıtlı iletişimin sonucu hafiften bir gerilim yarattı.Bunda benim de payım var.Keşke acaleci davranmayarak size karşı daha nezaketli davranabilseydim diyorum.Yine de gösterdiğiniz anlayış için teşekkür ediyorum.

    Gördüğünüz gibi konuşarak,kırıp dökmeden tartışarak da bazı konular netliğe kavuşturulabiliyor.Zira acılarımız da,sıkıntı ve sorunlarımız da aslında aynı.Birileri bizleri toplum olarak birbirine kırdırıp bunun üzerinden iktidar devşiriyor.

    Bence artık üzerimizde oynanan bu kirli oyunlara karşı uyanık olmalıyız.Bu ülke Türkü,Kürdü,Lazı,Çerkeziyle;alavisi ve sünnisiyle hepimizin.Elbirliği ve dayanışmayla eminim arzu ettiğimiz barış ve kardeşlik ortamını kurabiliriz yeter ki isteyelim.
    Sevgi ve saygılar…

  19. Yazan:bora Tarih: May 3, 2009 | Reply

    durhat, ben türk ordusunun içinde odaklanan ergenekoncuların, ırkçıların, kemalist geçinen bilimum despot gücün de karşısındayım. bu savaş döneminde iki tarafında çok acı çektiğinin bilincindeyim ve başta da söylediğim gibi sevim hanımın saydığı eylem ve tavırları da tasvip etmiyorum. bunlar savaş döneminin trajik olaylarıdır. savaş başladığında bunları engelleyemezsiniz. malesef insan doğasında bu tür bir potansiyel vahşet var. bu vahşeti kınamak onu yoketmiyor. iş birkez çığrından çıktığında, insanların gözleri döndüğünde neler yapabildiklerini iyi biliyorum. rusların çeçenlere, çeçenlerin ruslara, afganların düşmanlarına, düşmanlarının afganlara. sünnilerin şiilere, şiilerin sünnilere. amerikalıların müslümanlara, müslümanların amerikalılara vs vs vs vs neler yaptığını görüyorum. eğer bu delilik analiz edilmezde kültürel haklar, sınıfsal mücadeleler, dinsel sebepler kılıfına sokulurak meşrulaştırılırsa hiç bir zaman çözülemeyecektir. eskiden insanlar ellerinde silah olmadığını göstermek için ellerini birbirine göstererek yürürlermiş. düşman sanılıp öldürülmemek için. belagat şehvetinden ve gençlik ateşinden, haklı mücadeleler sanısından başlayarak insanların gırtlaklarının kameralar önünde gülerek kesilmesine çok kısa bir mesafe olduğunu bir an önce anlamamız gerekiyor. bu da her tür şiddeti başlamadan durdurmaya, tırmandırmamaya bağlı. çünki bir kez delirdiğinde o durmayacaktır. rahat ve güvenli bölgelerinden savaşı teşvik eden, kahramanlık taslayan, mücadeleye güzellemeler düzen kalem erbabı bunu anlamalıdır. gaza getirdiğiniz her çocuğun yaşadığı travmada payınız var. yaptığınız her saygısızlık size şiddet olarak dönme tehlikesini de beraberinde taşıyor. o yüzden dikkatli olmalıyız. çünki malesef ökfe ve kin balan tatlıdır. ve zulme uğrayan nefs intikam isteyecektir.

    aziz bey, ben cemil çiçeğin sözlerini bağlamında değerlendirerek anlamaya çalıştım. benim anladığım şudur. tehlikeli, şaibeli bir siyasi zihniyet, tehlikeli bir bölgeye sınır komşusu olmuştur. bu zihniyetin kuzey ırak sınırındaki etkinliği de sır değildir. ben bunda bir ırkçılık görmüyorum. potansiyel tehlikeye karşı bir uyarı vardır. eğer ben mevzuyu yanlış anlamışsam lütfen düzeltin ama ben anladığıma göre hüküm verdim. cemil çiçek’in ırkçılık yaptığını hissetseydim elbette onu savunmazdım.

    akp’ye hatta mhp’ye bakarsanız ırksal olarak ne kadar karışmış olduklarını yüzlerinde göreceksiniz. yani türkiye’de ırkçılık yapmaya müsait bir yapı aslında yoktur. çekik gözlü tatarlar, kazaklar, sarışın avrupalılarla, araplar lazlarla, kürtler, türklerle vb. vb. ve hepsi birbiriyle bu topraklarda karışmıştır. bunların ırkçılık yapması, saf kan olduklarını iddia etmeleri gülünçtür. bu topraklarda türklerin baskın güç olmasının sebebi karışmaya elverişli bir yol izleyip hiç bir ırkı dışlamamasındandır. bu sayede genişlemiş ve çoğalmışlardır. aslında ırkçılık bir kavmi güdük brakan bir zihniyet hastalığından başka bir şey değildir.

    yani temelde size-sizlere katılıyorum ve bu noktada çifte standarta düşmemeye çalışıyorum. ancak sorunun çözüm noktasında tüm sorumluluğun devlete yada merkez siyasete atılması taraftarı da değilim. devlet terörünü de bundan intikam bahanesi türeten zihniyeti de kınıyorum, masum insanları kirli amaçları için öldüren zihniyeti de. bu ölümleri devlet terörünü meşrulaştırmak için kullanan zihniyeti de lanetliyorum.

    sizler olayları daha geniş bir çerçeveden görüyor ve kavramları daha iyi bir biçimde konumlandırıyorsanız lütfen beni de aydınlatın. inanın buna minnettar olacağım. hatam varsa bunu düzeltmek benim içinde iyi olacaktır. gençlik kibirim yatıştıktan sonra hiçbir zaman bu muazzam genişlikteki ve derinlikteki dünyayı hakkıyla anladığımı yada anlayabileceğimi iddia etmedim.

    ancak benim gördüğüm uzun süre yatışma eğilimi gösteren şiddetin 2005’ten itibaren pkk tarafından tırmandırıldığıdır. daha önceki yazımda söylediğim gibi. üstelik buna müsait bir ortam yokken. ben bu son süreci baz alarak pkk’yı suçluyorum. durulmuş bir kan davasını hortlattığı için.
    devlet dediğiniz aygıtın içinde insan kanı ve düşüncesi akar ve bu kan ve düşünce her zaman tazelenir. çok daha ılımlı, basiretli bir devlete doğru ilerlerken böyle bir sürecin başlatılmasını, pkk tarafından sabote edilmesini ben iyi niyetle, barışçı söylemlerle hiç bağdaştıramıyorum. bu son dönemi meşrulaştırmak için daha önceki dönemdeki trajik hataların gündeme getirilmesini de gerçekçi bulmuyorum.

    ancak siz suçu yükleyecek bir günah keçisi arar gibisiniz. velhasıl kelam ne desem boş.

    cinnetsiz güzel günler dileğiyle.
    selametle.

  20. Yazan:Aziz Yılmaz Tarih: May 4, 2009 | Reply

    Bora bey,

    ancak siz suçu yükleyecek bir günah keçisi arar gibisiniz. velhasıl kelam ne desem boş.(bora)

    Yorumunuzun sonundan başladım.Hayır,”ne deseniz boş”değil.Hele benim için hiç de boş değil söyledikleriniz,üstelik bunca yapıcı yorumlarınızdan sonra…

    Fakat “günah keçisi arama”tesbitinize yine de katılırım.Zira bazı noktalarda fikir birliğine varıncaya kadar hepimiz kendimize bir günah keçisi ararız:)

    Tabii oturup sakin sakin konuşunca,durum biraz değişiyor.Daha doğrusu anlama çabası gösterdikçe kafamızda kurduğumuz “suçlu”ların sandığımız gibi suçlu olmaduklarını anlarız.

    Sanırım sizinle olan tanışıklığımız da böyle başladı.Belki de çok fazla şey istedim sizden,belki de değil sonuçta biraz haksızlık etmiş olabilirim.Fakat şimdi sizi çok daha iyi anlayabildiğimi düşünüyorum.

    Eleştirim özellikle Cemil Çiçek hakkındaki yargılarınızaydı.Siz de çok güzel izah etmişsiniz.Yani benim yargılarımdan farklı bir yargıya varmışsınız,ki bu da gayet doğal ve anlaşılabilir.

    Neticede demekki bir sebep gerekiyor.Cemil Çiçek polemiği bu anlamda bence iyi bir vesile oldu.En azından sizin de benim gibi şiddet,militarizm karşıtı olduğunuzu öğrenmiş bulunuyorum.Şiddetin her türlüsüne karşı olmak,sorunları demokrasi kuralları ve diyalogla çözebilme,benim için değer verdiğim bir erdemdir.
    Kısacası söyledikleriniz boş değil bunu bilesiniz.
    Sevgiyle…

  1. 1 Trackback(s)

  2. May 4, 2009: Muhafazakâr basın-yayın ve sivil örgütlerin ahlâk sorunu : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin