Archive for Nisan, 2009

Angelopoulos Sineması ve Ulysses’ Gaze »

Kimi yönetmenler vardır, seveni kadar nefret edeni de çoktur. Seveni çok sever, nefret edeni ise onun filmlerini görmeye dayanamaz. Böyle yönetmenler kendilerine has bir stil ve ilke sahibi oldukları için, bu stil ve ilkelerden dolayı sevilirler ya da nefret edilirler. Theo Angelopoulos kanımca dünyada yaşayan en büyük yönetmenlerden birisidir. Onun filmlerine ve hayatına baktığımızda, sinema […]

Dinimi kim çaldı? »

Sunuş: Özellikle batılı kaynakları takip edenlerin dikkatini çeken bir islamofobi yükselişi var dünyada. Soğuk savaşın bitişiyle « Komünist Tehlike » ortadan kaybolunca silah endüstrisi, ulusal savunma bütçeleri bir anda “lüzumsuz” hale geldiler ve acil bir “ortak düşman” arayışı başladı. “Rastlantıya” bakın ki tam da komünizme karşı savaşın sona erdiği 80’li yıllardan beri İslâm ve Müslümanlar bir “dış […]

Bekir Coşkun’un Türkiye nefreti »

Kürt Sorunu, başörtüsü sorunu vb yapay problemlerle uğraşıyoruz ama Türkiye’nin gerçek bir sorunu var, adı Bekir Coşkun. Bekir Bey Türkiye’den nefret ediyor ve Türkiye’ye zarar verebilecek her yolu deniyor. Son takıntısı yerel seçimler sonrasında ortaya çıkan harita: […] Türkiye’nin bir türlü alt edilemeyen kara yazgısının, geri kalmışlığının 1/100.000 ölçekli haritasıdır o.[…] O harita aynı zamanda; […]

AKP’nin Çiçek Meselesi »

  Takıntılı, şüpheci, milliyetçi ve patavatsız… Dışlayıcı, özeleştiri kültüründen yoksun, ifade özgürlüğü karşıtı, antidemokratik ve baskıcı… Tektipçi, devletçi, otoriter ve bürokrat. Farklı iktidarların vazgeçilmez adamı. Bütün bunları bir araya getirdiğinizde ortaya Cemil Çiçek çıkıyor. Bir ara Ermeni konferansı için “arkadan hançerliyorlar” demişti şimdide DTP için “Ermenistan sınırına dayandılar” diyor. Yani kendisine oy vermeyen vatandaşlarına işbirlikçi […]

Seminer Duyurusu »

3H Hareketi Alper Akalın koordinatörlüğünde bir dizi seminer düzenliyor.   Sosyal Devlet Irkçılığı Teşvik Eder mi? (Soner Hoca) Yerel Seçimler Sonucunda Çıkan Harita Bize Ne Anlatıyor? (Rasim Ozan Kütahyalı) Kadınların Adı Siyasette Niye Yok? (Tennur Katgı) Küresel Krizden Ne Zaman Çıkacağız? (Ünsal Çetin)   Ek bilgi almak isteyenler 3H sitesinden irtibata geçebilirler.

Son 60 günde en çok okunanlar »

Kemalist CHP Zorunlu Askerlik Kalkarsa Türk Ordusu özelleştirilebilir mi? Gazeteci içeri, insanlık dışarı Açı doyurmak, üşüyeni ısıtmak devletin en temel görevidir Liberaller neden başarısız? Kemalizme göre Türk Kadını ve Cumhuriyet Gazetesi ‘Darwin Yılı’nda Darwinizm çöküyor… Ahmet Kaya cinayeti ve Ertuğrul Özkök Dur de! Dur de! Darbelere Dur de!

Demokrasinin Doğal Sonucu: Yozlaşma ve Yıpranma »

Alper Akalın 3H Hareketi Yerel seçim analizlerinden gına geldi hepimize. Ama, analizlerin sıradanlığı ve sıkıcı benzerliğinin yanında, kritik edilmeyen bir çok nokta da açıkta kaldı. Bu bağlamda, AKP’nin oylarının düşmesinde önemli bir rol oynayan “iktidar yıpranması” olgusuna da değinmekte yarar var. Menfaat maksimizasyonuna dayanan çoğulcu demokrasinin açmazı olan “iktidarların zamanla yozlaşarak yıpranması” gerçeği, aslında sadece […]

Kutsal Bir Bilim İhtiyacı »

Batı bilimi ve teknolojisi, son birkaç yüz yıldır, bu bilime ve teknolojiye kaynaklık eden anlayışın hâkimiyeti sonucu, mümkün olan tek bilim tipi olarak anlaşılmıştır. Bu anlayış monolitik ve monopolist (entegrist) yapısıyla kendisinin dışında kalan her türlü bilim anlayışını sahte bilim (pseudo-science) olarak etiketlemiştir. Batı bilimi anlayışının doğa ile ilişkisi, doğanın fethedilecek bir nesne olarak algılanması

Başörtüsü yasağından memnun olan dindar erkekler »

Nihal Bengisu Karaca Üzerinde ingilizce cümleler yazan tişörtleri, kültürel birikimi ve enginlere sığmayan belagatı ile ünlü bir büyüğümüz, mütedeyyin kesime hitap eden kanallardan birinde, şu cümleleri sarfederken görüldü: “Ben başörtülü kızların üniversiteye alınmamasından çok memnunum” diyordu hatırlı kişi, “…Annelik potansiyeli olan genç kızlarımızın ne işi var zaten orada…” mealinde cümlelerle

Statükonun sadık bekçileri »

Faruk Saim Akhan Değişime karşı çıkan statükonun yandaşıdır. Şayet statükonun varlığından kaynaklanan bir zulüm varsa yandaş da zulme ortaktır, zalimdir. Adını değiştirip, muhafaza-kâr da desek, değişime kapalılık statükonun varlığına bel bağlamaktır.  Mevcut sistemin tuzağına düşmek, değişime kapalı olmak ve belki mevcut durumu koruma içgüdüsüne teslim olmak, yine mevcut sistemin zulmüne ortak olmaktır.  Statüko daima mevcudun […]