Türkiye ve AB Nabucco’da Anlaşmaya Vararak Rus Direnişini Kırdı
By Ahmet Cem Ozen on May 12, 2009 in Basın günlüğü, Çeviri, Dış Politika, Ekonomi, Enerji
Sunuş: Türkiye ile Avrupa Birliği Rusya’yı baypas ederek Hazar Denizi doğalgazını Avrupa’ya taşıma konusunda anlaştı. Nabucco Projesi ile doğalgaz trafiğinde inisiyatif Rusya yerine Türkiye’ye geçecek ve uluslararası arenada Türkiye önemli bir hamle ve pozisyon üstünlüğüne sahip olacaktır. Hükümetlerden şirketlere, bürokratlardan lobi gruplarına pek çok unsurun dahil olduğu Nabucco denklemi uluslararası siyaseti ve enerji gündemini daha uzun süre meşgul edecektir.
A.C.Ö.
Türkiye ve AB Nabucco’da Anlaşmaya Vararak Rus Direnişini Kırdı
Önde gelen AB yetkililerine göre, AB ve Türkiye, bir yıldan fazla süren tartışmalardan sonra, Hazar Denizi havzasının potansiyel enerji zenginliğini ortaya çıkaracak çok önemli bir doğalgaz boru hattı anlaşmasında uzlaşmaya vardı. Anlaşma, 25 Haziran’da, Ankara’da imzalanacak. Bu anlaşma, AB’nin, Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu’dan Avrupa’ya doğalgaz transferi amaçlı, kötü bir başlangıç yapan Nabucco doğalgaz boru hattı projesi için önemli bir destek. Bu proje, Avrupa’nın gaz ithalinde Kremlin kalesini aşmakta kilit bir öneme sahip. “Bu bir dönüm noktası” diyor Türkiye ile AB arasında yapılan sert müzakerelere katılan üst düzey bir AB yetkilisi. “Türkler şartlarımızı kabul etti. Sorun kalmadı.” 9 milyar euroluk Nabucco projesi, Rusya ve AB arasındaki rekabetin merkezinde. Türkiye, Almanya, Avusturya, Azerbeycan ve Orta Asya’daki otoriteryen rejimlerin içinde yer aldığı bu proje, Moskova’nın ve Gazprom’un doğalgaz hatları üzerindeki tekelini kırma ve Avrupa’nın gaz ihtiyacının güvenliğini sağlama amacını taşıyor. Nabucco projesi tartışmalara konu oluyor ve bu tartışmalar, Gazprom’un doğu ve orta Avrupa’ya gaz sevkiyatında kargaşaya yol açan Rusya’nın Ukrayna’yla giriştiği Ocak ayındaki doğalgaz savaşıyla ateşlendi. 2006 ve 2007’de de benzer tartışmalar olmuştu. Nabucco, Türkiye’nin doğu sınırlarından Avrupa’nın Viyana yakınlarındaki doğalgaz kavşağına kadar 2,000 mil boyunca uzanıyor ve bu; Avrupa’ya doğalgaz pompalayan ve Gazprom tarafından kontrol edilmeyen bir ana rota olacak. Proje, AB ve Türkiye arasındaki doğalgaz boru hattı anlaşmasındaki sorunlar yüzünden durakladı. Hattın yarıdan fazlası Türkiye’den geçiyor, bu da Türkiye’yi Avrupa’nın enerji kaynaklarının bekçisi konumuna getiriyor. Ankara, pompalanan gazdan vergi talep ederek ve transfer edilen doğalgazın yüzde 15’ini talep ederek sıkı bir pazarlık yaptı. AB yetkilileri ve projeyi uygulayacak ve işletecek 6 şirketlik konsorsiyum bunun Nabucco projesini finansal olarak uygulanamaz hale getirdiğini söylüyor. Bu açmazlar, AB ve diğer katılımcı ülkeler arasında, geçen Cuma, Prag’da yapılan zirvede aşıldı. AB enerji komisyonu üyesi Andris Piebalgs, Guardian’a, “yüzde 15 talebinden vazgeçildi” diye açıklamada bulundu. “Maliyet esaslı transferde anlaştık. Sonuca çok yakınız.” Zirveyi düzenleyen üst düzey Çek yetkili, pazarlığı “İstanbul çarşılarında yapılan pazarlıklara” benzetiyor. Başka bir AB bölge diplomatı ise “bir şey yapılana kadar bitmiş olmaz” diyerek kaygılarını dile getiriyor. Ancak, AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Türk Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kendisine anlaşmanın birkaç hafta içinde imzalanacağı konusunda garanti verdiğini açıkladı. “Cumhurbaşkanı Gül bana böyle söyledi” diyor. Türk lider, dolaylı yoldan Nabucco projesini Ankara’nın Brüksel’le yürüttüğü Avrupa Birliği’ne katılım müzakereleri ile ilişkilendiriyor. Müzakereler Kıbrıslı Rumlar tarafından bloke edilmiş durumda ve pek çok büyük AB devleti müzakerelerin dondurulmasından mutluluk duyacak. Ancak Barroso ve diğerleri, Ankara’nın Nabucco anlaşması için hiçbir şart öne sürmediğini iddia ediyor. AB doğalgazının üçte birini, 140 milyar metreküp, Rusya’dan alıyor. “Güney koridorunun” -Nabucco ve diğer iki hat- Rusya’yı baypas ederek, yılda 60 milyar metreküp -2020’ye kadar olan ihtiyacın yüzde 10’u- doğalgaz pompalaması düşünülüyor. Nabucco doğalgaz hattının inşası ertelendi ve tahmin edilen maliyet yükselmiş durumda, eleştirmenler bu projenin bir hayal olduğunu söylüyor. Ama, Prag zirvesi ve Türkiye ile varılan anlaşma projeye yeniden hayat vermiş durumda. Türkiye’nin doğu sınırından Balkanlara, oradan da Viyana’nın doğusunda yer alan Baumgarten’e uzanan 2050 millik hattı inşa etmeyi ve işletmeyi planlayan konsorsiyumun liderliğini, Avusturya’lı petrol ve doğalgaz şirketi OMV yapıyor, diğer ortaklar; dört ulusal enerji şirketi -Türkiye’den Botaş, Bulgaristan’dan Bulgargaz, Romanya’dan Transgaz, Macaristan’dan MOL ve Alman hükümetinin Gazprom’la çalışmayı tercih etmesine ve Nabucco’ya karşı olmasına rağmen konsorsiyoma geçen yıl dahil olan Almanya enerji grubu RWE. Bu altılı Uluslararası Nabucco Doğalgaz Boru Hattı adı altında bir grup kurdu. Nabucco’nun yanında, Avrupalılar ilk defa Hazar denizinden geçecek ve Türkmenistan ve Orta Asya’yı Azerbeycan’a bağlayacak bir boru hattı inşasını desteklediklerini açıkladılar. Üst düzey bir AB yetkilisi, Orta Asya doğalgazının herkese açık durumda olduğunu söylüyor. “Avrupa bölgeye ilk giden olmazsa, Rusya ve Çin gidebilir.” Nabucco gerçekleşirse, ilk önce BP tarafından işletilen Azerbeycan Şah Deniz-2 sahasına ihtiyacı olacak. Ancak Brüksel’deki yetkililer, Türkmenistan’daki büyük doğalgaz rezervlerini bu projenin uzun vadeli uygulanımı için gerekli görüyorlar. Ruslar, Orta Asyalılara ve Azerbeycan’a Nabucco’yu durdurmaları için baskı yapıyor ve Batıya giden tedarik yollarının denetimini elinde bulundurmaya çalışıyor. Türkmenler Prag zirvesine katıldılar ancak imza atmadılar. Bunun, Avrupalılara karşı Rusya’yı öne sürme niyetiyle yapıldığı düşünülüyor.
Guardian’dan aktaran: EkoPolitik
2 Yorum
Yazan:Mustafa Tarhan Tarih: May 13, 2009 | Reply
A.C.Ö’nün yazdığı analiz konuya yaklaşım açısından oldukça değerli olduğunu düşünüyorum.
Yazan:Ahmet Cem Özen Tarih: May 13, 2009 | Reply
Soner Çağaptay’ın şu yazısı da okunabilir. Konuyla ilgili.
http://www.ekopolitik.org/public/news.aspx?id=4002&pid=18
Henüz Türkiye kaynakları anlaşmayı doğrulamadı. Türkiye yüzde 15 hakkından vaz mı geçti esneme mi yaptı belli değil.