Ergenekon’un Batı şebekesi
By Rasim Ozan Kutahyali on May 24, 2009 in Amerika, Ergenekon Nedir?, Psikolojik harp, Terör, Türk faşizmi
Washington Enstitüsü’nün Türkiye uzmanı Soner Çağaptay hakkında daha evvel bir yazı yazdım (Soner Çağaptay muamması)… Islam, Secularism and Nationalism in Modern Turkey: Who is a Turk? adıyla kitap olarak da yayınlanan doktora tezinde kemalizmi ve TSK’yı yerden yere vuran bu muamma adam Ergenekon zihniyetinin lobiciliğine devam ediyor… Newsweek‘te yayımlanan son makalesinde bu lobicilik gereği yaptığı çarpıtmalar akıl almaz bir nitelikte… Çağaptay, belli süredir, içinde olduğu şebeke ilişkileri sebebiyle, özünde nefret ettiği kemalist rejime tam destek veren yazılar yazıyordu. Fakat bir nebze de olsa sofistikasyon yapıyordu yazılarında. Şimdi artık onu da bırakmış, Bush döneminin geride kalmasının yarattığı telaşla da birlikte, tamamen zırvalıyor…
Türkan Saylan’ın “liberal bir kadın” olduğunu ve ÇYDD mensubu bir düzineden fazla “liberal kadın”ın Ergenekon soruşturması kapsamında geceyarısı aniden tutuklandığını yazabiliyor Çağaptay… “Hangi ülkede yoksul kızları eğiten liberal bir kadın gece evine giderken güvenliğinden endişe duyar? Pakistan, Afganistan, doğru, ancak şimdi bu listeye Türkiye’yi de ekleyin…” gibi ifadelere yer veriyor yazısında… Ergenekon soruşturmasını McCarthy davalarındaki cadı avına benzetiyor… Bu son yazısıyla Çağaptay dezenformasyon ve manipülasyon sanatında tavan yapmış…
Çağaptay’ın yazı boyunca hedefinde Gülen hareketi var… Gülen tarikatı diye bahsettiği hareketin Ergenekon soruşturmasını yönettiğini, Türk halkının çoğunluğunun Gülen hareketine karşı olumsuz bir tavrı olduğunu yazıyor Çağaptay. Gülen hareketinin yayın organlarında yer alan kimi haberlerdeki dilin ve zihniyetin son derece yanlış olduğunu burada defalarca yazdım. Fakat bu ülkenin halkının çoğunluğunun Fethullah Gülen’e olumsuz baktığı bilgisi tamamen yanlış. Bilakis Türkiye toplumunun ciddi bir kısmı Gülen’e sempatiyle yaklaşıyor. Cemaat mensubu olmayan çok sayıda Türkiye yurttaşı için de Gülen olumlu bir figür. Zaten bu sempati sebebiyle Ergenekon yapılanmasının Batı şebekesi bu kadar telaş içinde. Gülen hareketinin Batı’daki itibarını düşürmeyi hedefliyorlar. Gülen hareketi, Batı “establishment”iyle iyi ilişkiler içinde, Batı dünyasıyla barışık bir hareket. Bu durum Ergenekon yapılanmasının asla işine gelmiyor… Gülen hareketinin de, AKP’nin de Batı ile iyi ilişkiler içinde olması Ergenekon zihniyetini felç ediyor… Çünkü herkesin bildiği üzere Batı’nın, özellikle de ABD’nin ve İsrail’in desteği alınmadan bu ülkede bir askerî darbe kotarılamaz… O sebeple Türkiye’nin dindar öncü aktörlerinin Batı ile kurduğu olumlu ilişkiler bağını sürekli yıpratmak gerekiyor… Ergenekon’un Batı şebekesi beş yıldır sistematik olarak bunu yapıyor… Daha evvel de yazdım, ABD’nin ve İsrail’in aşırı-sağcı çevreleri Türk ulusalcı-Ergenekoncularının en büyük dış müttefikidir…
İçeride “anti-emperyalist ulusal sol” yaygarası kopartan, her türlü anti-Amerikan ve anti-semitik yayınları yaptırtan ve destekleyen Ergenekoncular dışarıda ABD’nin ve İsrail’in en faşizan-sağ çevreleriyle ittifak halindeydi… Washington Institute adlı kuruluş da “AKP yönetimindense, bize bağlı demokratik gözüken militer bir rejim daha iyidir” düşüncesinde İsrailli sağcı çevrelerin bir “think-thank” kuruluşu. İsrailli liberallerin ve solcuların da hiç hoşlanmadığı bir kuruluş bu… İsrailli faşizan-sağcı çevrelerle müttefik olan aynı Ergenekon yapılanması içeride ise dindar Türkleri, Yahudi yurttaşlarımıza karşı kışkırtmaya ve Yahudilere yönelik ırkçı saldırıların olabileceği bir ortamı hazırlamaya çalışıyordu… Aynı ırkçı nefret kışkırtmalarını Ermenilere ve diğer gayrımüslim yurttaşlarımıza karşı da yapıyordu. Bununla da kalmıyor ve hepimizin bildiği o meşhur cinayetleri tertipliyordu… Ergenekon’un Batı şebekesi bu cinayetleri “AKP hükümeti kontrolündeki köktendinciler” yapmış gibi haberler yaptırtıyordu Batı medyasında… Ergenekon’un iç şebekesi ise yazdırttığı kitaplar ve desteklediği TV dizileriyle AKP’yi ve Gülen hareketini “ABD’nin ajanları”, “Siyonistlerin adamları” olarak göstertmeye çalışarak dindar Türkleri AKP’den ve Gülen hareketinden soğutmaya çalışıyordu… Türk halkının AB ve ABD’den nefret etmesini sağlamak da diğer bir Ergenekon hedefiydi…… Bir darbe ortamının yaratılması sonucu bir muhtırayla hükümet devrilebilse ve 28 Şubatvari bir kukla hükümet kurulabilse Bush yönetimi anında bu Ergenekon hükümetine destek verecekti…
Ergenekon’un Batı şebeke yapılanmasıyla Bush iktidarının kilit adamlarının arası çok iyiydi… En başta Dick Cheney, AKP hükümetini devirmeye yönelecek olası bir darbe operasyonunu destekleyen bir numaralı adamdı
Obama’nın iktidara gelmesiyle bu dönem kapandı… Çağaptay’ın diline yansıyan pervasızlık yeni dönemde desteksiz kalmanın yarattığı psikolojiden kaynaklanıyor… Şimdi bu şebeke yeni destekler arayacak ya da Demokrat yönetim içindeki görece daha sağcı adamların beynini etkilemeye çalışacak… Ergenekon ahtapotunun Batı şebeke yapılanması konusuna devam edeceğiz…
3 Yorum
Yazan:Ali Yürekli Tarih: May 25, 2009 | Reply
Dışarıya bakıp içeriyi gözden kaçırmamak lazım. İçerisi olmadan dışarısının pek bir etkisi olmaz. Batı şebekesinin iç bağlantıları bulunmalı ve bozguna uğratılmalı ki dışarının müdahalesinden kurtulalım. Anladığım kadarı ile Batı şebekesinin iç bağlantıları mason locaları, Bazı basın organları ve bir de büyük godomanların bulunduğu sivil!!? örgüt. Ergenekon davası bunları kıskaca aldı ama bu ağ bu kadar büyük bir köpek balığı topluluğunu taşır mı orası henüz belli değil. İnşallah kaldırır yoksa demokrasiden umudumu yitirecem. Ve bu oyun sıkmaya da başladı açıkçası. Artık demokrasi, refah ve huzurlu bir ülke istiyoruz.
Bir ergenekonda bize kurdurtmayın. Biz ergenekon gibi beceriksizde değiliz. Adamlar iki elleriyle bir işi doğru yapamıyorlar.
Fethullah gülen ve onu sevenlere gelince açıkçası direk bir bağım yok ama gönül bağım var. Hangi türk cehennemin dibindeki ülkeye dönmemek üzere gidip Türklüğü Türkiyeyi sevdirir. O ülkelere gitsek bir çok insan gönlünün evini büyük bir özgüven ve rahatlıkla açar niye ela gözün için mi elbette ki gönüllü insanların yaptıkları için. Beyninindeki ve kalbindekileri görse okusa kapıdan içeri almaz. İlk önce o gönüllerin 1 miyonda birini bu Ülke için yap sonra eleştir Hödük. Sıcacık köşkünün, sıcacık yatağında yatarak 8.00-18.00 çalışarak ve ırkçılığınla böbürlenerek vatan millet sevilmez yüceltilmez. Ancak yerin dibine geçirilir 80-100 yıldır görüldüğü gibi.
Tek çareleri var darbe yapmak ve bir daha inmemek üzere yapmak. Toplum bunu kaldırır mı elbette ki kaldırmaz. Büyük bir geleneği olan bir toplumu ilelebet esir edemezsiniz sıfatınızın sonunda türk olsa bile. Milli selamet partisini indire indire AKP iktidarı yaptınız. AKP’yi indirseniz 2 çarpı AKP gelir. Irkçı faşist zihniyetiniz iflas etti. Bütün yamalar patlıyor ektiğiniz zulümler topraktan fışkırıyor artık bunların önüne geçemeyiz. Ya AKP iktidarını hazmedeceksiniz yada ülkeyi 10’a böleceksiniz. Motor su kaynatıyor her taraftan sesler geliyor hala gaza basacam diye uğraşan geri kafalı şahışlara benziyorlar. Ülkeyi patlacaklar ahmaklar. Umarım Ergenekon davası bunlara bir nokta koyar. Aksi halde cehennemin sıcaklığını bu sefer sadece biz değil beraber yaşıyacağız. Kardeş kardeş:):)
Yazan:ali duman Tarih: May 25, 2009 | Reply
Bu vatan hainlerinin öncülü olan ittihat teraki zihniyeti tam yüz yıl önce darbe yapıp iktidarı ele geçirebilmek için balkan savaşında orduyu düşmana karşı -kasıtlı olarak- savaştırmamış, çeteci kılıklı bulgar ordusu neredeyse İstanbul’u ele geçirecek kadar tehditkar olabilmiş ve ancak Çatalca’da durdurabilmiştir. Başarıya ulaşmış bu hainliğinin karşılığını ise iktidarı ele geçirerek almıştı ergenekon öncülü ittihat terakki çetesi.
yukarıdaki zihniyetin bir ardılı olan Ergenekon, düne kadar gizli bir şekilde elde tuttuğu iktidarı, tekrar ele geçirmek için her türlü vatan hainliğini yapacak meşrebe sahiptir. Zira operasyonda geç kalınmış olunsaydı, kan gölüne dönmüş olacaktı ülke, tıpkı 12 eylül öncesi gibi. 12 eylül öncesini beceremeyince 27 mayıs öncesinin denemesine geçildi, ordu-gençlik el ele; bayrak ve cumhuriyet mitingleri, ilave olarak yargı darbeleri yürürlüğe sokuldu.
bir diğer taktikde akp’yi zayıflatmaya yönelik olarak sağ partilerin, -en yaman emanetçi- cintonik’in etrafında toparlanmaya çalışılmasıdır, aydın menderes’inde çok haklı olarak tespit ettiği “ergenekon”a lojistik destek verilmesi, tabiki sadece dp’nin ele geçirilmesi ile sağlanmayacaktır. dsp, bbp ele geçirilmesi gereken sıradaki partilerdir, anap ve mesut yılmaz’ı ise saymaya gerek yoktur, mesut yılmaz efendi zaten doğuştan darbecidir, 28 şubatta erbakan hoca’yı indirenler onun yerine mesut efendiyi uygun görmemişler miydi? çoktandır darbesini bekleyen müstakbel başbakan pozlarında olması sizi şaşırtmasın.
imdi, eski devir olsa, ergenekon iddianameleri göreceli bir seffaflık sağlamamış olsaydı, biz bu senaryoları anlayamazdık, saman altından su yürütülmeye, binbir komplo ve entirakalara devam edilirdi, iplik öylesine pazara çıktı ki, artık bu tarz entrikaları yemez bu millet. 22 temmuzda sırf darbe karşıtlığından dolayı akp’li olmayan %15 oy akp’ye gitmişti, bu oy bu gidişle artacak gibi. ha sol mu sizlere ömür, unuttunuz mu? kemalofaşist ulusalcı bağnazcılar TİP’le birlikte sol’u da bir ömür kapatmış ve yasaklamışlardı. sırf TİP’i kapatarak solu yasaklamak için 12 mart ve 12 eylülü yapmışlardı, şu an ergenekon ağzı ile öten sol ise onların besleyip büyüttükleri besleme -sahte- sol’dur, böyle olmasa darbeyi savunan bir sol olabilir miydi? dünyada eşi benzeri var mıdır? böyle olur işte kemalofaşizmin solu, evrenseli ise bu topraklarda yasaklıdır, boşuna aramayın. vesayetçi kemalist diktatörlük yıkılana kadar da olamayacaktır, tek kanatlı kuşu uçurabilmeyi dünya yüzünde akıl edebilen tek zihniyet kemalizmdir. (uçamayacağını ise hala anlayamamış ya da anlamamazlıktan gelmektedir, nasıl anlıyorsa öyle devam etsin, bu saatten sonra bir fark yapmaz. -bari bunu anlayabilmiş olsa-)
Yazan:ismail Tarih: May 26, 2009 | Reply
Gercekten cok güzel bir site tebrik ederim.
Evet ergenekon mossadin Türkiye subesi.
Asirlar önce o büyük komutan tarafindan alinan istanbul ve tüm topraklarin kaybedilme üzüntüsü ve bunun yaninda bu milletten topraklari geri almanin yolu savastan gecmeyecegini bir baska degisle tirsan eski adi bizans yeni adi AB olan bu topluluk,Türk milletinin etnik yapisini,dinini , kültürünü yani Türk’ e has öz benligini yitirterek; onlara benzememizi isteyerek amacina ulasma gayretindeydi ama Türkiye’ de ve dünyada cok sey degisti artik cag bizim cagimiz mutlak galibiyet bizimdir evvel Allah.
kime özeniyoruz biliyormusunuz dünyadan haberi olmayan sözde medeni sözde cagdas Usa ya . gecenlerde bir video izledim ABD halki ile ilgili sok oldum.Spiker soruyo U harfi le baslayan bir yer diye kimse bilemiyor biliyormusunuz kimse insanalar kendi ülkesinden bile habersiz.Tony blair kimdir diyor spier kimi sanatci kimi aktör diyor güler misiz yoksa kendi halinize aglar misiniz onlar medeniyeti bizden ögrendi
silkinip kendimize gelmek icin size; bizansin sesinden bile korktugu mehter marsini tavsiye ederim iyi günler.