Türkiye’deki hayalet
By Mehmet Yılmaz on Eki 10, 2009 in Beyin Yıkama, Kemalizm, Pozitivizm, Psikolojik harp
89’a kadar kana, çamura bulamış Avrupa’yı. İspanya’da engizisyon olmuş, Rusya’da çar. Avrupa’dan kovulunca bize sığınmış.
Baş tacı etmişiz “bîve-i bakir”i. Elli yıl düşünce yasaklanmış; iman suç sayılmış. Bu izm uğruna bûtün izmlere düşman kesilmişiz. Onu her tehlikeden korumak için hapishaneler yükseltmiş, matbaalar kurmuş, mektepler açmışız.Gediklerden sızan her fikir süngü ile tepelenmiş. Kamuoyu o mâbudenin şupheli rakiplerini haklamak için iktidarla elele vermiş. Kanun hiç bir itizâle (e.n. = çekilmeye, uzaklaşmaya) göz açtırmamış.
Kâh batıcılık olmuş, kâh batı düşmanlığı. Her izm onun himayesinde sahneye çıkmış. Bu yedi ceddi yabancı âlüftenin dilimizde adı yok. Batı obskürantizm (e.n. = karanlıkçılık/yobazlık) demiş. Obskürantizm kocayıp dermansızlaşınca, surların ardında bekleyen tefekkür, bulanık sel gibi boşanmış ülkeye. beyni iğdiş edilen nesiller büyük bir susuzlukla bu kirli sulara eğilmiş. ve düşünce, mahiyeti meçhul bir içki gibi çıldırtmış herkesi. kırkbeş milyon kırkbeş milyona düşman kesilmiş.
Obskürantizm heyulası yok edilmedikçe, herhangi bir diriliş hayaline kapılmak çılgınlık.’