Bingöl Cezaevine kitap gönderiyoruz, siz de katılın!
By Editorden on Eki 19, 2009 in Adalet, Verme hakkı, vicdan
Türkiye’de güzel insanlar güzel işlere imza atıyor. Ama doğal(!) olarak manşetlerde savaşları, felaketleri, yasakları, zulümleri görüyoruz daha çok. İyi, güzel ve doğru adına yapılan işlerin her biri küçücük ama toplamı kocaman! Bunun için iyiliğin yayılması bazen kötülük kadar hızlı ve şatafatlı bir biçimde olmuyor.
Daha önce Kitap Adresi sitesinin desteğiyle Kayseri Kapalı Cezaevi için bir kitap kampanyası başlatmıştık. (Bkz. Cezaevleri okul olsun! ) Bir çok okurdan da destek gördük. Yüzlerce kitap ulaştı oradaki mahkumlara. Kayseri’deki yazar dostumuz Mehmet Bahadır sayesinde birinci elden haber aldık, takip ettik. Gardiyanlar da mahkumlar kadar sevinmişlerdi. Siz destek veren okurlarımız sadece kütüphaneyi zenginleştirmekle kalmadınız. Bilgi yarışması düzenlenip mahkumlara hediye edildi bu kitapların bir kısmı. (Cezaevleri okul olsun isimli yazıda “Kayseri Maceramızı” ve bunun arkasındaki fikrî, vicdanî zemini buradan okuyabilirsiniz.)
Polisiye filmlerin ve işkence haberlerinin zihinlerde oluşturduğu bir cezaevi mitolojisi var. Korkunç gardiyanlar, isyankâr mahkumlar, kavga, gürültü… Oysa bütün cezaevleri polisiye filmlerde gördüğümüz gibi kavga-gürültü içinde yerler değil. Cezalarını çekmekte olan insanların dışarıda aileleri var. Onlarla beraber ceza çeken, geçim sıkıntısına, çevrenin önyargılarına göğüs germek zorunda kalan eşler, çocuklar…
Bugün Bingöl M Tipi Kapalı Cezaevi’nden bahsetmek istiyorum. Daha önce Kürt açılımı devletin değil herkesin meselesi gibi yazılarından tanıdığınız Avukat Fahri Alimoğlu sayesinde temasa geçtik eğitim bölümü ile. Bu avukat dostumuz da her şeyden şikayet etmek yerine somut çalışmalar yapmayı seven bir insan. Terör sorunu konusunda bir yasa teklifi hazırlayıp Adalet Bakanlığı’na sunmuştu meselâ. Bayramdan önce onun sayesinde tanıdığım Bingöl Cezaevi’nin eğitim sorumlusu Gamze Çiftçi Hanım ile bir telefon görüşmesi yaptım. O kısacık görüşmede dahi ne kadar “insan” bir insan var diye düşündüm karşımda. Eğitim bölümünde yapılan işler ve ihtiyaçlar konusunda konuştuk. 460 mahkum vardı. Mevcut kitapların çoğu eskimişti. En çok da roman okunuyordu. Yeni çıkan kitapları sunmak istiyordu Gamze Hanım öğrencilerine. Genç mahkumlar meslek kurslarına hazırlanıyordu. Umutları vardı. Bir şeyler yapmak istiyorlardı bir daha geri dönmemek için.
İnsanları iyi-kötü diye etiketleyen bir adalet sistemi ister istemez adaletsizlik üretiyor. Türkiye’ye özgü bir sorun değil bu. Endüstriyel toplumlar kusurlu malları imalat hatlarından eledikleri gibi “kusurlu” insanları da toplumdan ayırarak “düzeni” korumaya çalışıyorlar. Ama olmuyor. Yürümüyor bu fabrika mantığı. Fransız cezaevlerindeki intiharlar, ABD cezaevlerinde artan şiddet bunun ispatı. Üstelik “içeride” insan suça daha eğilimli bir hale de gelebiliyor. Kötü insan nasıl üretilir? adlı yazıda anlattığımız gibi cezaevlerinin yapılışları, organizasyonu, “içerideki” rol dağılımı insanlar üzerinde büyük baskılar oluşturabiliyor.
“Ey insan, başkalarından gördüğün zulümler, kötülükler, senin kendi kötü huyunun onlardan aksetmesidir, görünmesidir. Senin varlığın, iki yüzlülüğün, zalimliğin, gafletin onlara aksetmiştir. O sensin, sen kendini yaralıyorsun; lânet ipliğini, kendine, kendin dokuyorsun.” (Hz. Mevlâna, Mesnevî, Cilt I, beyitler 1318-1320)
Diyorum ki verme hakkınızı kullanın Bingöl Cezaevi Kütüphanesi için. Ne yapabilirsiniz?
- 1) Okuduğunuz ve hâlâ iyi durumda olan kitaplarınızı aşağıdaki adrese gönderebilirsiniz:
Bingöl M tipi Kapalı Cezaevi
Eğitim Bölümü
12000 Bingöl
- 2) Kitap Adresi sitesinden yeni kitaplar alıp aynı adrese gönderebilirsiniz.
- 3) Bu yazıyı tanıdıklarınıza, üye olduğunuz forumlara, mail gruplarına gönderebilirsiniz.
- 4) Destek sayfasından Derin Düşünce’ye bağış yaparak Bingöl projesine maddi destek sağlayabilirsiniz.
4 Yorum
Yazan:cb Tarih: Eki 19, 2009 | Reply
çok faydalı bir öneri olduğunu düşünüyorum,düşünenler ve vesile olanlar sağolsun.
ayrıca TMK mağduru çocuklar içinde aynı çalışmayı yapmaya ne dersiniz?
Yazan:Mustafa Tarih: Eki 20, 2009 | Reply
Türkiyede hapishanelerde nasil bilmem ama ABDde her hapishanede kütübhane olur. Bir takim mahkumlar o kütübhaneyi idare ederler mahkumlara kitab verirler sonra geri alirlar. Yani mahkuma kitab verilecegine hapishanede kütübhane olsa -kücük dahi olsa- iyi olur. Sonra. Aslinda sehir ve köy kütübhaneleri vardir ordanda kitab alinir seyyar kütübhane gibi kitablar gezdirilir.
Yazan:MY Tarih: Eki 20, 2009 | Reply
Haklisin Cemile, çocuklarin hapiste olmasi basli basina bir sorun ama onlara “SiZi UNUTMADIK” demenin güzel bir yolu olur bu.
Mustafa Bey selam,
ABD’deki hapishanelerde bütün sorunlara ragmen iyilestirme çabalari var, burada çok haklisiniz.
Geçenlerde gözüme çarpan bir habere göre Virginia, Florida ve Illinois’te mahkumlara yaslanmis atlari emanet ediyorlarmis.
Sorumluluk hissi ve yeni bir meslek ögrenmenin zevkiyle bu insanlari “içeriden” degistirmenin güzel bir yol oldugunu düsünüyorum.
Yazan:murat Tarih: Mar 13, 2013 | Reply
hayat yalan olmuş ve sizlerde bu yalanın içinde halen yaşamaya çalıyorsunuz özellikle gamze çiftçi