Kendini saklayanların cumhuriyeti
By Rasim Ozan Kutahyali on Kas 19, 2009 in Aleviler, CHP, vicdan
Geçen yazımda kendini “laik, çağdaş, Atatürkçü” gibi sıfatlarla anıp Alevilere karşı küçümseyici tavırlar içinde olanlardan bahsetmiştim. Bu yazıda bu konuyu detaylı olarak yazacağımı söylemiştim…
Bugünün konjonktüründe Alevi yurttaşlarımız sistemin müttefiki olarak algılanıyor… O sebeple zamanında Alevilere her türlü zulmü yapmış egemen devlet zihniyeti bugün Alevilere yandaş bir pozisyonda duruyor gibi gözüküyor… Sünni-dindarlarla Aleviler arasında diri tutulacak bir gerginlik ortamından medet umuyor. Bu yönde ciddi derin yapılanma operasyonlarına da şahit olduk… Türkiye Sünni-dindar kamuoyunun belli bir kesiminde “Alevifobi” olduğunu, bu sayede derin yapılanma operasyonlarının işlevsel olabildiğini defalarca yazdım. Kimi bölgelerimiz dikkate alındığında “Alevi-Sünni yüzyıllardır kardeşlik içinde yaşıyoruz” sözleri palavradır… Fakat dindarlar öyle de kendine “laik, Atatürkçü” diyen kimi Sünni kökenliler çok mu farklı? Bu pek “laik” kişilerde de örtük bir Alevifobi yok mu? En azından Alevilere dair küçümseyici ve aşağılayıcı bir tutum yok mu?
Bal gibi var… Son yaşadığımız Onur Öymen hadisesi de Kemalist bilinçaltının Alevi algısı konusunda dikkate değer bir örnektir. En katı Kemalist olan Alevi-Türk bile “Dersim Katliamı” noktasında egemen Sünni Kemalistlerden ayrılır. Katledilen Seyit Rıza’yı hürmetle anar. Oysa Sünni Kemalistler için Seyit Rıza “itlaf edilmiş çapulcu bir haydut”tur. Onur Öymen egemen Türk devlet adamının bilinçaltını yansıtmıştır… Oysa hiçbir Alevi bu katliama dair “Atatürk yapmışsa doğrudur” falan asla demez… “Aleviler sistemin adamı, çoğu darbeci, Ergenekoncu” gibi zırva laflar edenler de bu durumu dikkate almalılar. Alevi yurttaşlarımızın psikolojisini iyi tahlil etmeliler… Aleviler katledilirken hep devlet zihniyetinin destekçisi hatta piyonu olmuş milliyetçi/ muhafazakâr/ sağ kökenliler de gerçek bir özeleştiri sergilemek zorunda…
Olayın katliamlar dışı gündelik sosyal boyutunda da manzara hoş değil… Bu ülkenin kimi yurttaşları var olabilmek ve bir yerlere gelebilmek için kimliklerini saklamak zorunda bırakılmış haldeyse burası berbat bir ülke demektir… Bunu değiştirmek zorundayız… Medya ortamını ele alalım. Bugün ciddi sayıda kendi kimliğini saklayan Kürt, Alevi ve dindar insan malzemesi var medyada. İmam-hatipli olduğunu saklayan da var, Alevi veya Kürt olduğunu da… Bunun sebebi en “çağdaş” ortamlarda bile hâlâ Türk devlet zihniyetince makbul sayılmayan kimliklerin küçümseniyor oluşudur. Bu kimlikler aleniyet kazandığında o insanlara zarar veriyor oluşudur… Geçen hafta da medyadan kimi isimler gündeme geldi Alevilere dair aşağılayıcı laflar ettiklerine, “Bu köylülerle işim olmaz” dendiğine dair… Bunlar kimseyi şaşırtmasın. Fatih Altaylı gibi isimlerin bu kafaya sahip olduğuna dair dedikodu bilgisine gerek de yok. Zaten bu isimlerin “gerçek” kimliğinin ne olduğunu, nasıl faşizan zihniyete sahip olduklarını bilen biliyor… Fatih Altaylı aleni biçimde Eren Keskin’e “Senin gibi bir kadının üzerinden tüm ordu geçmeli” diyebildi. Sonra da bu rezil sözleri savunabildi… Gülay Göktürk’e “Bu devlet senin bacak aranı da koruyor” diyebildi Altaylı… Alevilere de, Kürtlere de, dindarlara da, Ermenilere de bakışı özünde aynıdır bu kafanın… Elbette özel hayatında daha da rahat küfreder. Gerçi yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi kamuya açık ortamlarda da “rahat”lığı hâlâ devam ediyor bu zihniyetin…
İşte Zafer Mutlu gibi bir isme bile Alevi-Kürt kimliğini uzun yıllar saklattıran Türk medyasındaki bu ortamdır… Fatih Altaylı tek değil çünkü. Bu faşizan kafaya sahip “laik, çağdaş” birçok adam dolu Türk medyasında… Zafer Mutlu kendi kimliğini ifade ederek bu yerlere gelemezdi. Rahmetli Ufuk Güldemir de aynı şekilde Alevi kimliğini hep sakladı. Gazeteci Yavuz Semerci ve Nefes filminin yönetmeni kardeşi Levent Semerci de öyle. Daha birçok örnek var…
Sanat dünyası çok mu farklı… İşte Kürt kimliğini ifade etmekten çekinmediği, asimile edilmeye direndiği için “ağır çekim” bir cinayetle katledilen Ahmet Kaya’nın ölüm yıldönümünü iki gün önce andık… “Ben Kürdüm. Kürtçe şarkı söyleyeceğim” dedi diye katledilenlerin ülkesinde elbette Hülya Avşar babasının bir Kürt olduğunu uzun yıllar ifade edemedi. Özgürce ifade etse şu an bu noktada olabilir miydi? O sebeple her yere dayılanan İbrahim Tatlıses “Kürtçe şarkı söylersen, seni Taksim’de asarız” diyen çapulculara karşı pısmak, susmak zorunda kaldı. Yılmaz&Mustafa Erdoğan kardeşler habire “Türk devletine bağlılıklarını” ispat için Mehmetçik Vakfı’na bağış yapmaya zorlandı… Mahsun Kırmızıgül yaptığı filmde “Kürt sorunu” lafını kullanmaktan bile çekindi… Bu ülkenin dışişleri bakanı olmuş Hikmet Çetin bile “Dış Kürtleri de akrabamız gibi saymamız gerektiğini ben söylersem yanlış anlaşılır, bunu senin söylemen daha doğru olur Yalım” diye kendi emrindeki memur Yalım Eralp’e adeta yalvarmak zorunda kaldı… Türkiye’nin 86 yılı böyle geçti…
Fakat bundan sonra böyle olmayacak… Cin şişeden çıktı artık…
15 Yorum
Yazan:Atilla Tarih: Kas 19, 2009 | Reply
Sayın Kütahyalı,
Çok güzel bir yazı tebrik ederim.
Yazan:Yasemin Altun Tarih: Kas 19, 2009 | Reply
Merhaba Rasim bey,
Bende sizinle aynı fikirdeyim.Bu açılım tartışmaları alevilerin de önünü açıyor.Eski eniştem bile bize yıllar sonra bir rakı sofrasında alevi olduğunu büyük bir mahcubiyetle söyledi.Hala şeriat korkusu var.Bu süreç ağır geçeceğe benziyor.Ama insanlar rahatlayacak.Ben de bir öğretmen olarak yıllardır yaşadığım kemalist rejimin baskılarından yıldığımı birgün bir yazıda dile getireceğim.Bu da benim gibilerin kurtuluşu olacak.Ben sünni kökenli bir marksistim.Sürece katkım olsun isterim.Size yazınızdan dolayı teşekkür ederim.
Yazan:Fehmi Tarih: Kas 19, 2009 | Reply
Bu iddia yada tespit alevi-kemalistin yeterince yada hiç kemalist olmadığını göstermiyor mu?… Çünkü kemalizmin bir iman meselesi gibi algılanmasını emreden ve bekleyen bizzat kemalizm ideolojisi. Öyle değil mi?
Yazan:ahmet medeni Tarih: Kas 19, 2009 | Reply
Ne garip!! Yasemin,
“Ben sünni kökenli bir marksistim” diyerek, 100 yıllık yalın bir gerçeği, pat diyerek söyleyiverdi. Öyle ya, sünni olmak(Ki ülkemizde hasseten kendini sünni hisseden yok gibidir, çünkü ötekine göre duruş gerektiren bu durum, ülkemizdeki alevilerin aleviliklerinden çok, diğer laikçi,ateist v.s özellikleri baskın çıktığı için, sünnilerde, sünnilikleirni hissetmeleri için özel bir neden olmadı-bu durum benim iddiamdır-) tek başına belki bir özellik, marksist olmak da, alevi olmak da.. Ama, sünni kökenli marksist kavramı, çok derin sosyolojik bir gerçekliğe tekabül eder.Bu toprakların insanının din ve ideoloji ile nerelerde-nasıl buluştuğundan,nerede durabildiğine kadar..
Yıllardır bunu kamıoyunda önce kim söyler diye bekledim.(Benim göremediğim olduysa, o başka…)Özel-ikili- sohbetlerde samimi marksist arkadaşlarla bunu çok konuştuk. Bazılarının ideolojilerle mezheplerini harmanladığını, bazen mezheplerini öne çıkardıklarını, bazen de..söylerlerdi.Şimdi ilk defa, birisi çıkıp “sünni kökenli marksist” olduğunu söylemesi boşuna değil, demek ki, tersi de varmış:Alevi kökenli!!!
Bu tartışma hayra vesile olacak, göreceksiniz.
Teşekkürler öğretmenim.
Yazan:Ersin Ersari Tarih: Kas 20, 2009 | Reply
ya inanilir gibi degil burada arkadaslar bu iktidar yanasmasinin yazilarini nasilda begenmisler iste tipik bir kutahyali hezeyani daha.bak kutahyali ogrenmis oldugun 3-5 suslu kelime ile iktidar yalamaligi yapip insanlarin kafasini nasilda karistiriyor.
daha 1970 li yillara kadar amerikada bile dahi insanlar zenci oldugu icin otobusleri ve tuvaletleri ayriydi ve sen kalkmis 86 yildir bu ulkede digerlerine yapilan baskilardan soz ediyosun.86 yil gerisine gidiyoruz 1923 yani cumhuriyetin ilani.iste butun yazinin sifresini bu 86 yil kelimesinde sakli cumhuriyetin intikami alinmaya calisiliyor.kalemi satilik kutahyali cumhuriyet insanlari ortacag kimliklerinden kurtararak yurttas haline getirdi.simdi icine girdigimiz cagin kimlikleri nelerdir ozgur kendi ayaklari ustunde durrabilen cumhuriyet yurttasligi peki arkada kalan ortacag kimlikleri hangisi etnik guruplar tarikat bagimliligi falanca beyin yanasmasi asiretin bagimlisi seyhin muridi gibi ortacag dan kalan kimlikler.senin bu ikinci kimligi sectiginden benim bi suphem yok.
burada sunu tespit etmemiz lazim bir kohnemis imparatorluk yikiliyor ve bir yurttas temelinde cumhuriyet kuruluyor tabiki bunun sancilari olacaktir o katliam diye bahsettiklerinin hepsi emperyalist ulkelerin kiskirtmasiyla yasanan ve ulus devleti her ne pahasina olursa olsun ayakta tutmak insanlari tekrar ortacag karanligina mahkum etmemek icin yapildi.burada acilar yasanmistir elbette ama bu acilari bugun bir ic catisma ortamina goturecek sekilde alevlendirmek kimin isine yariyor bunu sen cok iyi biliyosun.onemli olan alevisi kurtu susu busu bu oyunlardan ders alip bu acilari bi daha yasamamk ve kimin ekmegine yag surdugumuzu iyi hesap etmek.biz kendimizi yurttas olarakmi gorecegiz yoksa ortacag kimliklerimizlemi on plana cikacagiz.konu cok genis bunu kutahyali anlayamaz kisaca degindim.
Yazan:Atilla Doğan Tarih: Kas 20, 2009 | Reply
Sayın Ersin Ersari,
Kütahyalı için “…yalamalığı yapıp insanların kafasını nasıl da karıştırıyor.” diyorsun. Teşekkür ederiz iltifatınız için, siz herşeyi bilin kafanız net olsun, bizlerin karışık olsun!
Nedir bu üstten tavır neden hemen küçümseme! Niye farklı bir fikire tahaamülünüz yok.
Bence kendinizi de sorgulayın.
Saygılarımla…
Yazan:ali duman Tarih: Kas 20, 2009 | Reply
Bay Ersin Ersari;
EZBER için hiç zahmet etmeseydiniz, biz zaten bu ezberi 86 yıldır, okulda, medyada, camiide, asker ocağında, bilimum her yerde dinledik, dinliyoruz ve bu ezber artık kusturuyor. Papağanlık kolay olanı, yalan tatlıdır, yalan alt egoya hitap eder, hakikatlar acıdır, ancak ne gariptir ki, bize dair tüm hakikatları dünya bilmekte iken, birtek bizim ülkenin RESMİ EZBERLERİNE biat edenler bilemiyorlar. TAHSİLLİ CAHİLİSİ bu denli çok olan bir başka ülke var mı merak ediyorum doğrusu. Zira bilinmeyeni araştırması icap eden, bilim yuvası olması gereken üniversitelerde dahi Atatürkçülük ezberine devam ediliyor, tıpkı Çinde maoculuk, Iran’da hümeyniciliğin ezber edilmesi gibi, bu da anti-demokratlığın model kardeşliğine bir örnek oluyor herhalde.
birde hani, TC’yi yüceltebilmek adına sürekli OSMANLIYI AŞAĞILAMA paranoyasından kurtulsanız diyorum. Beğenmediğiniz, küfür ettiğiniz Abdulhamit 33 yıllık padişahlığında üstelikte çöküş döneminde 1 metre kare toprak kaybetmemişti, zihnininizin bulanıklığı ve resmi ideolojinin papağancılığını yapmanızdan çok belli ki bunu dahi bilmiyordursunuz. Osmanlı, bugünkü düşünce itibariyle piriniz olan Enver Paşa’nın ve onun İT’i yüzünden parçalandı, ancak bu millet ergenekoncu İT artıklarına bu ülkeyi parçalatmayacak, bunu bilin ve içiniz ferah olsun, Türkiyenin halklarına ve demokrasiye güvenin yeter. zira bu ülkenin ırkçı, faşist İT ardıllarına ihtiyaçı yok.
Yazan:Ersin Ersari Tarih: Kas 21, 2009 | Reply
bay ali duman
osmanlilinin parcalanmasi tarihsel bir gercekliktir cunku osmanli egemen bir ulus degil sadece bir somurgeydi ve enerji kaynaklari osmanliya birakilamazdi ve sonuctada osmanlinin parcalanmasi donemin egemen guclerinin mudahalesiyle olmustur.o donemde degil abdulhamit kim olursa olsun bu gerceklesecekti.daha sonra parcalanan bu artiklar bugun gordugumuz gibi hepsi zavalli bir somurge halinde kendi ulkelerindeki seyhler krallar ve beyler tarafindan super guclerin ayaginin altinda paspas olmuslar.biz bir demokratik devrim yasadigimiz icin onlara gore cok daha iyi bir durumdayiz.ve bugun o zavalli ulkelerin dininin adini bile super gucler belirliyor ilimli islam.bakin olayin bel kemigi surasidir egemenlik yoksa demokrasi olmaz sen bugun musluman ulkelerin devlet baskanlarini halk mi seciyo saniyosun washington dan yonetilen ulkelerin baskanlarini washington merkezli derin devlet secer ve sectirdigi kisilere kendi ulkesinin ekonomi politik cikarlarini uygulatir.demikrasi oy sandigindan ibaret degildir oyle olsa idi bugun afganistanda secim yapiliyor ama maalesef tas devrinde yasiyolar bugunun dunyasina gore.egemenlik ve bagimsizlik yok ise demokrasi secim sandigindan ibaret olur.ya konu o kadar genisdirki bunu yazilarla anlatmak olanagi yoktur.ama sunda eminim ali duman ve onun gibi dusunenlerle bir noktada bulusma olanagi yoktur cunku benim dusuncem tam bagimsiz ve egemen olan halk demokrasi ve ozgurluk icerisinde yasayabilir onun disinda sadece somurge olunur.o yuzden ali duman ve onun gibi dusunenlerle ortak bulusma noktamiz su ana kadar olmadio yuzden bu tartismayi burda noktalamak istiyorum.
Yazan:sevim Tarih: Kas 21, 2009 | Reply
İnanın “nokladığınız” çok iyi oldu.Çünkü içerde insanlar kimliklerini,inançlarını gizlemek zorunda bırakılmışken “bağımsızlık”teranelerinin papağan gibi tekrarlanmasından inanın baygınlık geldi.Yani bu mantıkla nereye varacağız?Bu bayatlamış sloganları dinleye dinleye zihinlerimizde örümcek ağları oluştu be kardeşim!!!
Yazan:ali duman Tarih: Kas 21, 2009 | Reply
Sn. Ersin Ersari;
1908 yılından 2002’ye kadar hükümete de hakim olan İT, Türkiye halklarını birbirine düşürerek iktidarını sürdürdü.
teşkilatı mahsusaya dayanan, bugünkü faşist ergenekon cephesinin eylemlerinin sayısı belli değil. bunları hepimiz biliyoruz.
ermeni kıyımı mı desek, mustafa suphilerin katledilmeleri mi desek, takriri sukun ile hüküm giydirilen, sürgün edilen aydınlar mı desek, kapatılan sayısız partiler mi desek, akamete uğratılan Anti-Faşist Halkçı Cephe ve onun yakılan Tan Matbaası mı desek, zindanlarda çürütülen Nazım Hikmet mi desek,
6/7 eylül mü, kanlı pazar mı, kanlı 1 mayıs mı, malatya mı, kahkamanmaraş mı, çorum mu, sivas mı, faşist 27 mayıs, 12 mart, 12 eylül darbeleri mi desek, sayısız muhtıralar mı desek hangisini sayalım.
toplumu bin parçaya bölüp, birbirine kırdırmayı marifet sayan, faşist ergenekoncu yapı, her nedense toplumun bir araya gelmesinden çok fazlaca korkmaya başladı.
faşist ergenekon cephesi varsa, elbette barış, kardeşlik ve demokrasi cephesi de oluşacaktır, gün bu cepheyi oluşturma günüdür. elbette faşist chp tarihin çöplüğüne atılacak ve çok kısa sürede yeni bir sol parti kurulacaktır, kurulacak olan yeni sol partinin en önemli görevi buna öncülük etmektir. ülkenin tüm cesur demokratlarını, barışseverlerini, kardeşlikten yana olanları oluşturulmakta olan bu cepheye güç vermeye çağırıyorum.
selamlar.
Yazan:hidayet demir Tarih: Kas 22, 2009 | Reply
kemalci Ensari kardeşimize:
Türkiyeyi Afganistan Katar Yemen ..vs ile karşılaştırmak – bak biz onlardan daha iyiyiz, en kral biziz – mantığı ancak sizlere yakışır.. kemalciliğin düştüğü zavallı seviyeyi gösterdiğiniz için çok teşekkür ederim..Türkiyeyi Almanya Kore Japonya ile karşılaştırmak – biz nerede hata yaptık , milyarlarca doları ,dört bir yanımızda düşman yaratarak ordunun keyfine niye harcadık – diye bir dakika olsun düşünemez misiniz siz..
haala kemalcilik – atatürkist reklamlar bitmedi mi , biraz yeni şeyler düşünün, cesur olun -düşüncelerinizde samimi olunuz – muhakkaka Atatürk te böyle olmanızı beklerdi..
Yazan:evre özlem güney Tarih: Kas 25, 2009 | Reply
Somut bir örnek: Faşizmin başkenti: İzmir – Chp’nin de…
Çok doğru İzmir kesinlikle Kürt düşmanlığının en yoğun olduğu şehir. İzmirli Fetullahçıların ve laikçilerin bile ortak olduğu TEK yön bu.
Ancak yazınızda çok genel örneklere yer vermişsiniz. İzmir’in ve/veya Chpnin ırkçı ve Kürt düşmanı olduğunu gösteren çok sayıda spesifik örnek var. İşte bunlardan biri:
http://www.facebook.com/pages/MKAtaturk/110009083814#/notes/mkataturk/dersim-katliami-ve-ataturk-dikdatordu-sacmaliklari/184816059085
“Dersim yarım kaldı” diyenler mi Sabiha Gökçen’i “göklere çıkaranlar” mı ne ararsanız var. Onur Öymen’in itirafları gerçek yüzlerini ortaya çıkarmış olsa da pek çok Kürt Alevi hala Chpden kopmuş değil, bunu ailemden ve yakın çevremden de biliyorum. Chp’nin Kürtlere nasıl baktığını gösteren sayısız örnek var tabi ama ben en çarpıcı olarak bunu gördüm. Bence buna yazılarınızda yer vermelisiniz, en azından yorumlardan alıntı yapabilirsiniz.
Naçizane önerimdir. Saygılar
Yazan:Muharrem Ozturk Tarih: Şub 28, 2010 | Reply
Dun gece Cine5 denen ucube TV (Bir zamanlar Porno ile meşhur olan dinci TV) dinledim zatıalilerini.
Ne olduğunuz zaten belli de Demokratlığınız da ortada,İktidar yalakalığınızda.
Aslını inkar etmeyenlerdensiniz.Ancak çıkaramadığım bir şey var . Sizin de Fetullah Gülen Ya da Soros Enstitüsü gibi satılmış kurumlarla da bir ilişkiniz var mı?
ABD’ye hiç misafir edildiniz mi? Projenin neresindesiniz? Tabii BOP’u kastediyorum hemen anladığınız gibi.
Sizce Medeniyet ya da AB projesi Bu mudur? Yoksa medeniyet sizi hiç ırgalamıyor mu? Ya sosyal devlet,İşçi Hakları,Gelişmişlik ölçüleri?
Bir zamanlar Gerçekten Gerçek solcu olduğunuzu düşünmüştüm ama kısa sürede gerçek kimliğinizi ortaya koydunuz . Bravo!
Bireyi öne çıkarırken sadece oy depoluğu ile sınırlı tutmak nasıl bir demokratlıktır bilirmisiniz?-ki köşe yazarları hakkında başbakana katılmanız gayet net fikir veriyor?- yoksa sizi sadece menfaatleriniz mi ilgilendirir.?
Bu soruların kaçına erkekçe ve doğru cevaplar verebilirsiniz?
Sanmıyorum ! Koca bir sıfır! Siz busunuz işte!
Yazan:memleket Tarih: Mar 26, 2010 | Reply
benım anlamadıgım konu su
madem herkes alevılerın haklarının gasp edılmesınden sıkayetcı, neden akp ye 87 senedır tek bır kelıme elestırıde bulunmamıs bu kutahyalı adlı kısı, neden akp nın medyasında program yapıyor?
bu yazı alevılerı kendı ıcınde kemalıst alevı kemalıst olmayan alevı seklınde ayırmaya donuk, alevıler olarak bu oyna gelmeyecegımız gıbı, statukoyu fasızmı temsıl eden lıberal gorunumlu osmanlı-mıllı selamet-refah-akp zihniyetinin ve onların yazıcılarının zihniyetinin de ne oldugunu ıyı bılırız…
Yazan:Bettie Payne Tarih: Ara 23, 2010 | Reply
23 aralik 2010 bugun ama tarihe menemen olayi olarak gecmis yada kubilay olayi.
merak edipde o donemi okuyan varmi acaba?
24 yasinda genc bri ogretmen guya gericiler tarafindan katledilmis ama ya sonrasi?
onlarca kisi idam edilmis ,onlarca kisi 24 yila mahkum,onlarca kisi 15 yil agir hapislere ve onlarca kisi ya 3 yil ya 1 yil hapse!
tarihe ve tarihin bize soylediklerine iyi bakmak lazim…cok degil sadece 80 yil once olmus bu olay ve simdilerde hep anilir olmus ve bu cocukda devrim sehidi olmus!
yuh diyorum bu nasil adalet duygusu…