RSS Feed for This Post

Bugün pazartesi… Yargının örümcekleri iş başında…

Bugün Pazartesi. Yobaz Laikler bir bayramı daha zehir ettiler gençlere. Gelecek düşleri, eğitim, kariyer projeleri bir kere daha Kemalist balyozun altında kaldı.  Anne babalarının vergisiyle, alın teriyle kurulan ve ayakta tutulan bir devlet “sakıncalı” çocuklarına eğitim hakkı vermiyor. Ama askerlik yaşları gelince onları “vatanî göreve” çağıracak olanlar yine o yobaz laikler. Ellerine pimi çekilmiş bomba verip patlatacak olanlar? Yine yobaz laikler. Milletin parasını İsrail’e yedirip hesap vermeyenler? Yine onlar.

Erkek gibi ortaya çıkıp “biz inançlı insanlara gıcık oluyoruz, elimizden geleni ardımıza koymuyoruz! Budur yani!” diyemedikleri için kurumların, mevkilerin, heykellerin arkasına saklanıyor yobaz laikler. Tarif bile edemeyecekleri bir ideoloji uğruna genç hayatları söndürmeye devam ediyorlar.

Bugün Pazartesi. Yargının örümcekleri iş başında. Çorap örüyorlar başımıza… 80 yıldır.

… Bu makale ilginizi çektiyse…

 Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor.

Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:beytullah emrah Tarih: Kas 30, 2009 | Reply

    Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu’nun bu haftaki 241. eylemindeki açıklamadan:

    “Yasaklarla, tabularla, bir yere varılmaz. Ve sorunlarla ne kadar ertelenirse ertelensinler, er yada geç isteyerekte olsa istemeyerekte olsa yüzleşilecektir. Ertelemek çözümü daha zorlaştırmaktan, daha çok kişinin canının yanmasından başka bir şeye yaramayacaktır.. Bugün ertelenen başörtü sorunu da er yada geç çözülecektir. Hiç bir yasak kalıcı değildir. İnsanlık tarihi Nemrut, Firavun, Stalin, Hitler gibi diktatörlerin hazin sonuna tanıklık etmiştir. Onları bu sona götüren şey yaptıkları zulümlerdir, hiçbir mazlumun ahı yerde kalmayacaktır. Mazlumlar haklarına sahip çıkıp, bu uğurda mücadele verdikleri sürece.. Bu yüzden mücadelemiz, devam edecek yeryüzünde tek bir mazlum kalmayana kadar. Zulme rıza göstermeyeceğiz, zulümden yana olmayacağız, sessiz kalmayacağız, tarafsız olmayacağız, çünkü sessiz kalmak, tarafsız olmak; zulme destek olmaktır.”

  3. Yazan:beytullah emrah Tarih: Kas 30, 2009 | Reply

    Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’nun bu haftaki 147. eyleminde okunan açıklamadan:

    “Bu yasakçı darbeci kararlara boyun eğmeyeceğiz. Bu kararı hiçbir şekilde tanımıyoruz. Halkımızın geleceğinin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz.

    Darbe yanlısı İstanbul Barosu başkanlığıyla yasakçı zihniyet el ele vererek adaleti ve hukuku darbeci hegemonyaya kurban etmiştir.

    Darbeci anlayış eğitimden, siyasetten, medyadan, hukuk sisteminden mutlaka temizlenmelidir. Geleceğimizi yıpratmaya yönelik harekâtın farkındayız. Hakkımızı ve özgürlüğümüzü sonuna kadar savunma kararlılığındayız.

    Danıştay’ın, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına boyun eğecek kurbanlıklar değiliz.

    Halka savaş açanlar ne zaman kazanmışlar ki şimdi kazansınlar. Asla kazanamayacaklar. Kazanan halkımız olacak. İnancımızı ve geleceğimizi sonuna kadar savunacağız. Darbeci zihniyetin kuklaları iyice duysunlar.”

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin