Ufuk Uras sır ölümleri Meclis gündemine getiriyor
By Tavit Kilimciyan on Ara 24, 2009 in Adalet, Basın günlüğü, darbe, Ergenekon Nedir?, Türk Solu, vicdan
Bağımsız İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, sır ölümlerin altındaki gerçeklerin ortaya çıkarılması amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulması teklifinde bulunacağını söyledi.
Uras, Genelkurmay Başkanlığı’nın subay ölümleri konusundaki sessizliğini eleştirirken, Meclis’in bu konuda inisiyatif almasını istedi. Konunun yargıya yansımış olmasının yeterli olmadığını ifade eden Uras, “Her konu için ‘yargıya intikal etmiş’ deyip işin içinden çıkılıyor. Bu durumu anlamak mümkün değil. Geçmişte de bazı olaylar yargıya intikal etmişti ama Meclis Araştırma komisyonları da kuruldu.” dedi. Uras, ölümleri psikolojik harekatın bir parçası gördüğünü söyledi. Normal bir insanın intihar etmesinin çok zor olduğunu kaydeden Uras şunları söyledi: “Belli ki psikolojisi bozulan insanlar. İnsanlar kolay kolay intihar etmezler. Bunu ortaya çıkarmak lazım. Nasıl bir baskı var acaba? Nasıl bir basınç altında kalıyorlar da. Acaba üstlerini ele vermemek için mi bunu yapıyorlar. Üzerine gitmek gerekir.”
Ölenlerin cunta ve Kafes eylem planlarının merkezi olan Deniz Kuvvetleri’ndeki subaylar olmasının anlamlı olduğuna dikkat çeken Uras, bunları münferit olaylar olarak görmediğini ifade etti. Uras, “Bu subaylara, nasıl bir baskı yaşıyorlar ki bunu kaldıramayacak hale geliyorlar acaba? Ergenekon kapsamında yargılanan ya da bilgisine başvurulan insanlar olmaları da önemli. Burada bir örgütlenme olduğunu biliyoruz. Ölümler bunun ortaya çıkarılmasının önüne geçmek amaçlı olabilir. Çünkü iki arada bir derede kalıyorlar. Zincirleme bir olay bu. Ortada bir zincir var yani. Subaylar üzerinde bu zincirin içerisindeki insanların da çok büyük baskılarının olduğunu düşünüyorum. Bazı insanların kullanılıp daha sonra kendi hallerine bırakılmış olabilir. Yani kendi sorunu kendin çöz noktası çok ağır bir durumdur. Ayrıca bu insanların intihar edip etmediği de net değil.” değerlendirmesinde bulundu.
GENELKURMAY SESSİZ MECLİS HAREKETE GEÇSİN
Uras, Genelkurmay Başkanlığı’nın sır ölümlerle ilgili açıklama yapmamasını da eleştirdi. Milletvekili Uras, bu durum için “Demek ki açıklama yapmak istemiyorlar ya da diyeceklerini bilememe halidir sanırım. Yoksa her siyasi konuda diyecek sözü olanların bu konuda açıklama yapması manidardır.” ifadelerini kullandı. Uras, bu ölümlerin gerçek sebebinin ortaya çıkması için Meclis’in devreye girmesi gerektiğini söyledi. Bunun için Meclis’te bir araştırma komisyonunun kurulması için teklifte bulunacağını açıklayan Uras, “Konunun üzerine giderek araştırmak lazım. Yoksa her konuyu hasıraltı edip durumu insanların psikolojisi ile açıklamak yeterli değil. Bunun peşini bırakmamak gerekir. Özellikle parlamenterler olarak elimizden geleni yapmamız lazım. Gerçekten tek derdimiz var. Bu memlekette hiçbir şey gizli saklı kalmasın, gerçekler ortaya çıksın diyoruz. Bunun için konuyu Meclis’e taşıyıp bu konuda bir araştırma komisyonunun kurulmasını teklif edeceğim.” şeklinde konuştu. (CİHAN)
… Bu makale ilginizi çektiyse…
Kendini « sol » olarak tarif eden hareketler hiç olmadıkları kadar zayıf ve bölünmüş bir tablo çiziyorlar bugün. Türk Solu Dergisi’nin ırkçı söylemlerinden CHP’nin darbe çağrılarına uzanan bir kafa karışıklığı hakim. Muhalefet boşluğunun müzmin bir hastalığa dönüştüğü şu dönemde Türk solu bu boşluğa talip olabilir mi? Daha önce Dikkat Kitap kategorisinde yayınladığımız Pozitivizm Eleştirisi gibi bu kitap da Türkiye’deki sola tarafsız bakan bir çalışma. İyimser görüşler kadar geçmişe dönük ağır eleştiriler de var. İlginize sunduğumuz 82 sayfalık bu kitap Türkiye’deki “sol” grupların sorgulamalarına, projelerine ışık tutmak amacıyla derlenmiş makalelerden oluşuyor. Kitabı buradan indirebilir ve paylaşabilirsiniz. Kitapta ele alınan başlıca konular: Solda özgürlükçü hareketler, 68 Kuşağı, Devrimci sol, Kemalizm, ulusalcı sol akımlar, Sol ve İslâm, Cumhuriyet Gazetesi.
… Bu makale ilginizi çektiyse…
Hiç bir yeri işgal edemeyen ordular kendi ülkelerini işgal ederler. Çünkü bir ordunun ayakta durması için insan emeği ve maddî destek gereklidir. Normal bir ordu kaynaklarını emrinde olduğu milletten sağlar… Efendisi olan bu milletin gönüllü katkısıyla silah alır, asker toplar, YABANCI DÜŞMANLA savaşır.
Normal ordular efendilerini yani milleti, o milletin vatanını korurlar ya da ganimet getirebilecekleri ülkeleri işgal ederler. Yine efendilerinin emri ve izniyle yaparlar bunu.
Anormal ordular ise üniformalı eşkıyalardır. Disiplinsiz olduklarından YABANCI DÜŞMAN ile savaşamazlar. Kolayca yenebilecekleri İÇ DÜŞMANLAR uydururlar ve bu bahane ile kendi ülkelerini işgal ederler. Başbakan asarlar. Milletvekillerini hapse atarlar. Korumakla yükümlü oldukları halkı işkenceler altında inletirler. Üniformalı eşkiyalar ülkenin zenginliklerini tüketirler, geleceğini mahvederler.
Kendisini ülkenin sahibi zanneden üniformalı eşkıyaların hakim olduğu ülkeler yabancı orduların işgali altında gibidir. İşgalciler kimseye hesap vermezler. Halkın isyan etmesine engel olmak için “etrafımız düşmanla çevrili” diyerek KORKU PROPAGANDASI yaparlar.
Eleştirilerden uzak kalmak için farklı inançlardan ve kültürlerden olan insanların birbirine düşman olması da bu eşkiyaların işine gelir. Bu sebeple terörü destekleyebilir hatta teröristlere silah ve para yardımında bulunabilirler.
Okuyacağınız kitap kendi ülkesini işgal etmiş bir ordunun kısa tarihidir. Buradan indirebilirsiniz.