Bu pazartesi başörtüsü yasağı konuşuluyor…
By Editorden on Ara 28, 2009 in Başörtüsü Yasağı, Kemalizm, vicdan, Yobaz Laikler
By Editorden on Ara 28, 2009 in Başörtüsü Yasağı, Kemalizm, vicdan, Yobaz Laikler
© Copyright Ne Mutlu "İnsan'ım" Diyene! 2007. All rights reserved. Powered by WordPress. Blog Design. XHTML.
3 Yorum
Yazan:beytullah emrah Tarih: Ara 28, 2009 | Reply
ece nur başörtülü okumak istediği için “ikna odaları”na alınıyor, ikna edilemeyince iki kez sürgün ediliyor…
havva nur ve adaşı bir “medresede” düzenlenen seminere sırf istanbul üni’nin etkinliği diye başörtülü oldukları için alınmıyor. başlarını açmaya ikna edemeyince müdür bey’in “atın şunu” hakaretine maruz kalıyor….
enver aydemir, başörtülü kardeşlerine bu zorba muamaleyi yapan “laik TC”nin ordusuna sırf islami inançları gereği asker olarak gitmek istemiyor…
ve tüm bu gelişmelere müslüman mahallesi sağır ve dilsiz kesiliyor, kör olmaları ise mümkün değil. görülüyor ama görülmemiş gibi davranılıyor.
son zamanlarda bir çok islamcı aydının, köşe yazarının ya da kanaat önderinin , ya da STK’nın tek konuştuğu meselenin “kürt sorunu” olmasına bakıp da ümitlenmeyin aslında… çünkü bugüne kadarki suskunluğun bozulmasını altını kazıyınca maalesef hükümet ve devlet’in el altından pkk-dtp hattını dağıtmak ve böylece kürt sorunu için ortaya attıkları “devlet projesine” zemin hazırlamak için yaptığı bazı kamuoyu faaliyetleri olduğunu görebilirsiniz. şayet bu konuda samimi ve duyarlı islamcıların ya da müslümanların kendi bağımsız, sivil siyasetleri somutlaşmazsa onların yazıp-çizdikleri ya da yapıp ettikleri de yanlış anlaşılmaya ya da değerlendirmeye muhatap olacak…
başörtüsü sorununun çözümü için inisiyatif almayanların ya da konuyu gündeme dahi getirmeyenlerin, mesela ece nur, havva nur ya da enver aydemir için öylesine hareketsiz kalanların
sadece “kürt sorununu” konuşmalarını ve çözüm için çabalıyorlarmış gibi görüntü vermelerini yadırgıyorum ve bu yüzden kürt halkının bir süre sonra bu çabaları “devletin hanesine” yazabileceğini düşünüyorum ve endişeleniyorum.
dolayısıyla video’da sorunların çözümüne ilişkin inisiyatif alma bağlamında söylenenlerin önemli olduğu kanaatindeyim. artık masa başı teorilerle çözüm aramaya kalkıp -gönüllü yada gönülsüz, farketmeden belki de- devletin kucağına düşmek yerine sahada çözüm için mücadele/sebat etmeyi gerekli görüyorum….
başörtüsü platformları’nın artık 200’lü rakamlarla ifade edilen eylemlerini de bu bağlamda anlamlı buluyorum. müslüman kamuoyunun bu konuyu da görmezden gelmesinden ise rahatsızlık duyuyorum….
ece nur başını açsa, havva nur ikna olsa, enver aydemir askere gitse, başörtüsü platformları her cumartesi meydana çıkmaktan vazgeçse devletten önce sanki en çok islami camia rahatlayacak… ne hüzünlü!
Yazan:rüştü hacıoğlu Tarih: Ara 29, 2009 | Reply
“islami camia” terkibine takıldım.
kendini “islam”a nispet eden insanlar kastediliyor olmalı; tıpkı, dünya’ya “barış” ı vaad eden buşht gibi…ve benzer bir payda buluşturuyor her ikisini de. sorun tespitleri: “direniş” çözüm önerileri “çözülün!”
Yazan:asım mert Tarih: Ara 29, 2009 | Reply
Bir kez çıkıp, “olmadı, böyle olmaz” demek yerine her cumartesi bıkmadan kendi şehirlerinde meydanlardan seslenen başörtüsüne özgürlük platformları, yalnızca kendi sorunları için değil, hepimizin temel ızdırapları için ses verdikçe, adalet ve özgürlük için umut da var demektir…
Dikkat çeken husus ise bu eylemlere islami medya organlarının, başta AK Parti Hükümeti var diye ilgi göstermemesi, birçok kuruluşun ise süreci gereksiz görmesidir.
İyi de herkes susarsa, kim konuşacak?