RSS Feed for This Post

Taraf’ın “Arapça bez parçası”

Cin gibi gazeteciler var Taraf’ta!

(Sonuna kadar okuyun)

TK

Bilecik’teki 2. Jandarma Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda askerliğini yaparken gece eğitimi sırasında sırtına isabet eden G-3 mermisi nedeniyle hayatını kaybeden Batman Er Ergün Önen’in cenazesi memleketi Batman’da toprağa verildi. Resmî tören istemeyen acılı ailenin, Er Önen’in tabutuna iki kez sarılmak istenen Türk bayrağını tabutun üstünden kaldırması dikkat çekti.

“Vatanı korusun diye yolladık…”
Askerî uçakla Türk bayrağına sarılı halde Batman’a getirilen şehit Er Ergün Önen’in cenazesi, Çay Mahallesi’nde bulunan Eshabulkeyf Camii’ne götürüldü. Kalabalık bir grubun katıldığı cenaze töreni sırasında ölen erin annesi Selahat Önen, kız kardeşleri Melikşah (14) ve Melek (11) ile ağabeyi Ercan gözyaşı dökerek, sinir krizleri geçirdi. Cenazenin İkiztepe köyündeki mezarlıkta toprağa verilmesinin ardından Taraf’a açıklama yapan ağabey Ercan Önen, “Biz kardeşimizi vatanı korusun diye askere yolladık. Ama bize cenazesi gönderildi. Acımız ve öfkemiz çok büyük. Olayın bir an önce aydınlatılmasını istiyoruz. Bunu kim yaptıysa mutlaka cezasını çekmeli” dedi. Acılı anne Selamet Önen de, “Eğer ölüm haberi gelmeseydi 10 gün sonra oğlumun görev yaptığı kışlaya gidip kendisini ziyaret edecektim. Onu rüyamda gördüm” dedi.

“Gerekirse AİHM’e gideriz”
Ailenin avukatı Mehdi Öztüzün ise yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Şehit asker Ergün Önen’in hastanede yapılan otopsinin sonucunu bekliyoruz. Ona göre dava açacağız. Ölümü şüpheli. Gerekirse AİHM’e başvuracağız. Aile de bunu istiyor. Olayın tüm detaylarıyla araştırılmasını istiyoruz. Varsa bir ihmal ortaya çıksın. Faillerin cezalandırılmasını istiyoruz.”
Aile resmî tören istemedi Batman Havalimanı’na Türk bayrağına sarılı olarak indirilen şehit asker Ergün Önen’in tabutunun üstündeki Türk bayrağı, aile fertleri tarafından yıkanması için sokulduğu gasilhanede çıkartılırken, yerine üzerinde Arapça yazıların yer aldığı yeşil örtü çekildi. Batman Jandarma Komutanlığı’nda yapılmak istenen askeri törene de amca Emin Önen engel olarak tabutun üstüne Arapça bir bez parçası örttü.

…Bu makale ilginizi çekti ise…

Gazetecilik Neden Dibe Vurdu?

Gazeteciler bizi bilgilendiriyor mu yoksa aldatıyor mu?  Gazetecilik galiba dürüstçe yapılmasına imkân olmayan bir meslek. Çünkü birbirine zıt işlerin aynı anda icra edilmeleri gerekiyor: Öğretmenlik, savcılık, soytarılık, amigoluk…  Gazeteci kendisine bilgi verebilecek herkesle iyi geçinmek için biraz politik davranmak daha doğrusu yalan söylemek zorunda. Ama aynı zamanda ondan gözü kara bir savcı gibi olayların üzerine gitmesi, iyi bir hâkim gibi dürüst olması da bekleniyor. Bir bilim adamı gibi konuları derinlemesine irdelemesi ama sıkıcı olmadan toplumun her kesimini eğlendirebilmesi… Gazetecilerden halkı aydınlatmaları isteniyor ama aynı zamanda da halka benzemeleri. Yoksa gazeteleri satılmıyor, TV kanalları izlenmiyor. Bu koşullarda “gazeteci gibi” gazetecilik yapılabilir mi? Derin Düşünce yazarları sorguluyor…

Buradan indirebilirsiniz.

 

Trackback URL

  1. 15 Yorum

  2. Yazan:özlem Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    geçenlerde televizyonda bir asker cenazesini sunan muhabir şöyle demiş arkadaşın aktardığına göre: köylerde insanlar cenazenin konulduğu tabutu elden ele hep beraber taşıyorlarmış bu vesile ile bunu da öğrendik.

    Şimdi taraf muhabiri ile bu arkadaşın sözlerini birleştirip tarihsel bulgular ışığında meseleye bakınca durum şöyle bir şey oluyor. Şehirlerde biz şehirli denen varlıklar cenazelerimizi vinçle damperli kamyonlara yükledikten sonra, ganj nehrinin sularına bir salın üstünde salar yanmasını seyreyleriz. bu arada cenazelerin üstüne hinduzmin sembolu sarı, sanskrikçe yazılar olan ipek örtüler koyarız. sanırım köylerde cenazeler el üstünde taşındığı gibi bir de yeşil arapça örtüler kullanılıyor. Tuhaf gerçekten. analizci bir zekaya sahip olmakta zor be dostlar bu kadar beyin fırtınası yordu beni fena halde…

  3. Yazan:amarat Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    yerine üzerinde Arapça yazıların yer aldığı yeşil örtü çekildi.

    Şimdi örtü diye yazıyor. Yeşil örtü yerine ne yazabilirdi düşündüm şimdi ama pek çıkaramadım. Tavit bey/Hanım bize belki doğru olması gereken ne idi söyler inşallah.

  4. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    Arapça yazılar mı? Bu muhabir Amerika’da mı yaşıyor? Hiç mi ömründe bir cenaze törenine katılmadı? Yahu bu milletin kültürünü, dinini biraz öğrenin Allah aşkına. Cehalet midir, cinlik midir bilmiyorum.
    O zaman bayrak da deme kardeş, üzerinde gökyüzüne ait çeşitli şekiller bulunan kırmızı örtü de.

  5. Yazan:eg Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    bir zamanlar hüseyin hatemi hoca, bu ülkenin “aydınına” hiç olmazsa ilkokul seviyesinde din dersi vermek lazım diye. zira “hac mevsimi kurban bayramına denk geldi” gibi abukluklara sıkça denk geliyoruz. aynen bu haberde olduğu gibi…ekrem kardeşimin dediği gibi, hiç mi cenazeye gitmedin, hiç mi cenaze törenine katılmadın be mübarek adam!

  6. Yazan:MY Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    Yakinda böyle bir haber okuyacagiz TARAF’ta:

    çatisinda ARTI isareti olan garip binalar gördüm, halka toplama-çikarma ögretilen bir matematik okulu galiba?

    matematik okulu

  7. Yazan:Ekrem Senai Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    Yalnız hakkını yemeyelim, muhabirimiz gasilhanenin ne işe yaradığını iyi araştırmış. Hatta “yıkanmak için sokulduğu gasilhanede” diye malumatfuruşluk bile yapmış. Didaktik bir yaklaşım

  8. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    Yazar ‘tarafsız’ yaklaşmış.

    Bence o kadar da bilgisiz değil.

    Yazıların arapça olduğunu biliyor.

    Belki de ne olduğunu tam bilmediği için öyle yazmıştır.

    Din konusunda atıp tutanların çok olduğu, dinle geleneğin karışıp gittiği bir ülkede bu tutum öğrenmeye açık olmak bakımından olumlu da görülebilir.

  9. Yazan:beytullah emrah Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    “Kağıt parçası” denilince sizin gerçek olduğuna emin olduğunuz bir belgeye ne hissetmiştiniz?

  10. Yazan:cb Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    cabbar muhabir zannımca islam – asker vurgusu yapmaya çalışmış ya da,neyse ya dası kalsın,ben de edebimi az biraz kaybedeyim ; tühh yazıklar olsun

  11. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    Sayın Emrah,

    “Kağıt parçası” denilince sizin gerçek olduğuna emin olduğunuz bir belgeye ne hissetmiştiniz?

    1. Buradaki “siz” kim?

    2. Sizce bir insan bir belge hakkında hiçbir araştırma yapmadan onun sahte ya da gerçek olduğundan emin olabilir mi?

    3. Benzetme hatalı bence. Kağıt parçası suç için kanıt olabilecek bir belge için söylenmiş. Bez parçasında böyle bir durum yok.

  12. Yazan:beytullah emrah Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    1. Buradaki “siz” kim?

    o belgenin gerçek olduğuna inananlar.

    2. Sizce bir insan bir belge hakkında hiçbir araştırma yapmadan onun sahte ya da gerçek olduğundan emin olabilir mi?

    olamam tabi. sahte ya da gerçekliği ispat gerektirir dediğiniz gibi ama inanmak için böyle bir şart yok sanırım. siz habere inanmazsınız, ben inanırım ama hangi inancın doğru olduğunu zaman gösterir.

    3. Benzetme hatalı bence. Kağıt parçası suç için kanıt olabilecek bir belge için söylenmiş. Bez parçasında böyle bir durum yok.

    Burada bir nesneyi yabancılaştırma efekti vererek anlamsızlaştırma ya da belki de değersizleştirme bağlamında bir ortaklık bulabileceği kanaatiyle öyle demiştim…

  13. Yazan:Sinan Tarih: Oca 19, 2010 | Reply

    Bence de yaptıkları densizlik olmuş. Gerçi sonradan düzeltmeye çalışmışlar ama nafile.
    Geçenlerde de bir köşe yazılarında kısmında İslam ve Hz. Muhammed’le ilgili saçma sapan yazılar yazan birisi vardı. Sonradan o adamı gönderdiler gazetelerinden.
    Bu tür dini bilgiler o dinin mensubu olmasanız bile genel kültür bilgisi açısından bilinmeli. Yukarıda esprisi yapılan haç işaretinin nasıl matematikle bir alakası olmadığını ben biliyorsam bir gazetenin muhabiri de yazdığı şeyler hakkında en azından önceden bir bilgi birikimi olması gerek. Kaldı ki editörün bu tür durumlarda yazıya müdahale etmesi lazım.
    Sonuçta Türkiye’de medya hakikaten saçma sapan bir hal almaya başladı.

  14. Yazan:Levent Cetin Tarih: Oca 20, 2010 | Reply

    Bariz asagilama sozu. Taraf gazetesinde bir “toplam kalite yonetimi” olmasi sart.

  15. Yazan:Levent Cetin Tarih: Oca 20, 2010 | Reply

    Taraf’a yakismamis. Sanirim bir “toplam kalite yonetimi” uygulamalari gerekiyor. Gazetede yazilan bir seyi o muhabire veya yazara maletmek yerine bunun herkesin sorumlulugunda oldugunu bilmeliler.

  16. Yazan:rıza altunışık Tarih: Oca 21, 2010 | Reply

    Taraf yazarı Tavit Kilimciyanın tabutun üzerine konulan yeşil bez parçası diye tarif etmeye çalıştığı örtüde “bütün canlılar ölümü tadacaktır” ayeti kerimesi bulunur ve her müslüman cenazesinin üzerine konulur.

    Yüzde doksan dokuzunun müslüman olduğu bir ülkede, muhabirlik yada yazarlık yapan kişinin kendisi hangi inanca sahip olursa olsun toplum değerlerini bilmesi geretiğini düşünüyorum.

    Askerde hayatını kaybetmiş kişinin tabutunun üzerine bayrak örtülmesi ise her ülkenin kendi kuralıdır. TÜRKİYEDE BU ÖLÜYE ŞEHİT DENİR Bayrak bir bağımsızlık sembolüdür. Ancak son yıllarda Türkiye’de bayrağa ve ordusumuza karşı bir hazımsızlık geliştirilmeye çalışılıyor. Halbuki bayrak ve ordu, namusu, özgürlüğü ve ve milli hakimiyeti temsil eder.

  1. 1 Trackback(s)

  2. Şub 1, 2010: Son 30 günde en çok okunanlar : Derin Düşünce

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin