Yobaz laik olmayan bir Türkiye neye benzerdi?
By Editorden on May 2, 2010 in atatürkçülük, Başörtüsü Yasağı, Kemalizm, vicdan, Yobaz Laikler
By Editorden on May 2, 2010 in atatürkçülük, Başörtüsü Yasağı, Kemalizm, vicdan, Yobaz Laikler
© Copyright Ne Mutlu "İnsan'ım" Diyene! 2007. All rights reserved. Powered by WordPress. Blog Design. XHTML.
5 Yorum
Yazan:özlem Tarih: May 2, 2010 | Reply
Son karede en arkada duran bir kız var. Yüzünün yarısı görünmüyor. O kızın bakışları ne çok şey anlatıyor.
Ben izleyemedim su tv de Perşembe akşamı ötekileştirme isimli programda başörtüsü konusu ele alınmış. O programda kendisi ve üç kızı 28 şubat sürecinde idam ile yargılanan ve 3 yıl hapis yatan bir hanım(başörtüsü eylemlerine katılması sebebi ile) katılmış. Programın suncusu Mehmet Atak bey sözün bir yerinde oradaki konukların şahsında tüm başörtülülerden özür dilemiş. (Sitemizin editörü de yaklaşık bir sene önce böyle bir yazı girmişti.) Bu hanımın diyor arkadaşım şaşkınlığını ve bu sözün karşısındaki duygulanışını görmek o kadar etkileyici idi ki.
Birgün inanıyorum tüm o üniversite kapısı önünde kalanlar için, içeri şapka ile perukla, başlarını açarak ruhları ezile ezile giren en mutlu olabilecekleri hayatlarının 4-5 senesini kabusla geçiren kızlar için de bu ülke kalbinde bir şeyler hissedecek belki özür dileyecek bu seyirci kalınışa.
Şimdilik seyirci kalmayan en özür dilememesi gereken dostlarımız bu inceliği gösteriyor. Sağolsunlar. İyi ki varsınız.
Yazan:Gürhan Tarih: May 3, 2010 | Reply
Angelopoulos’un başyapıtı “Eternity and a Day”in,en az onun kadar insanın içine işleyen Eleni Karaindrou yapımı müzikleriyle arkaplanı oluşturuluş bu kısa video, ne kadar da derin bir mevzuu özetliyor aslında.Kamusal Alan kavramını bile kendi çıkarlarına göre yorumlayıp,insanlara eziyet etmeyi kendilerine hak gören zavallılar bu görüntüleri yüz sene de izleseler vicdanlarında bir kıpırtı olur mu;bilemem.Sözde “aydın,çağdaş,modern” geçinen bu cahil ve zorba takımına kamusal alan konusunda Habermas’ı referans göstermek gibi çabalar herhalde abesle iştigal olurdu.Ancak yine bir şerh koymaktan geri kalamayacağım.Başörtüsü eylemleri; demokrasi,insan hakları vs. gibi evrensel değerelere atıflarda bulunularak gerçekleştiriliyor olsa da, örneğin bir Hrant davasını takipte,bir taş atan çocuklar bahsinde başörtülü hanımlarımızı veya Mazlum-Der gibi son derece sınırlı sayıda hassas yapılanmaları tenzih edersek islami tandanslı örgütleri aktif olarak mücadele alanında göremiyoruz,bunun tam tersi diğer seküler-demokrat aktivist grupları için de geçerli tabi ki.Temel ihtiyacımızın istibdata ve zorbalığa karşı çelikten bir direniş olduğu bu zamanlarda “muhtaç olduğumuz kudretin,damarlarımızdaki asi kanda mevcut” olduğunu düşünüyorum.
Yazan:çuvaldız Tarih: May 3, 2010 | Reply
Klip çok güzel ama “yobaz laik” kime derler kısmı pek net değil.
Bknz şekil A’nın yukarıdaki klibe bu açıdan bir katkısı olabilir belki!
Bunu okuyunca insanın aklına cin fikirler geliyor;
TSE, Cindoruk’un kafasının içindeki Türk Kadını kalıbını çıkartsın.
Tez elden Konya ovasına bir Standart Türk Kadını Üretim fabrikası kurulsun.
Standart kabul edilen kadın kalıbıyla seri üretime geçilsin!
Ürünlerin alnına Türk barkodu basılsın.
Defolu çıkan ürünler derhal fabrikaya iade edilsin.
Yazan:beytullah emrah Tarih: May 6, 2010 | Reply
28 şubat öncesi hazırlanan hayal gazetesi’ni hatırladım. gerçekten iç acıtan bir çalışma olmuş ama kesinlikle bu tür yapımlar da gerekli! yasak o kadar büyük bir alan kaplıyor ki hayatımızda, çoğu zaman yokluğunu unutuyoruz. yeni kuşaklar yasakla doğdu, büyüyor ve büyüklerin kanıksamış hallerini görünce ezelden beri devam eden bir sorun varmış gibi algılıyorlar.
düşünün bir iki gün önce imam-hatipten bir sürü kız, milli güvenlik bilgisi dersi için kışlaya götürüldü! toptan kaldırılması bir gereken ders var, bırakın kaldırılmayı üstüne üstlük yapılanlara bakın!
ve tabi o kız çocuklarının kışlada ne işi olduğu sorulmadığı gibi yasağa da ciddi bir tepki gösterilmedi.
düşünün, onlarca kız kışlaya götürülüyor, başları açtırılıyor ve koskoca ülkede çıt yok!
hükümet milli güvenlik dersinde hiçbir yetkisi ve sorumluluğu yokmuş gibi davraınyor.
dersi askerler seçiyor, kitabını yazıyor, subayını gönderiyor, bir de istediği gibi öğrencileri otobüslerle kışlalara dolduruyor ve hükümetten çıt yok! ondan sonra demokratikleşmeymiş, özgürleşmeymiş, vesayetmiş denip duruyor! kızınca da agresiflik, ölçüsüzlük oluyor!
milyonlarca insanın her gün başlarını açmaya zorladığı bir ülkedeyiz hâlâ, farkında mısınız? açılım telaffuz edilmiyor, binlerce çocuk içeride hâlâ, milli eğitimin hali içler acısı, herkes milliyetçilik yarışında, jetler mahkeme salonları üstünde uçuyor, bir komutan ağır cezayla yargılandığı halde korunurken milli savunma bakanlığından tek ses yok… resmi ideoloji hâlâ dokunulmaz, ebedi şef hâlâ kutsal…
ak parti kendisine açılan tüm kredileri bitirdiğinde bakalım kim, ne diyecek?
Yazan:AHMET TUNÇ Tarih: Haz 4, 2013 | Reply
Beytullah emrah.. O kız çocuklarının kışlada ne işi vardı demişsin.. Asıl imam hatipte ne işleri vardı? İmam mı olacaklar? Komik olmayın.. Takkiye yapmayın..