Neden olmasın,başbakan da sonuçta insan.Duygulanması,ağlaması,hatta bazen kendisine hakim olmayarak sinirlenmesi gayet doğaldır.Tan kardeşimizin de belirttiği gibi,ağlayabilir mi,ağlayamaz mı,duygulandığında samimi miydi değil miydi gibi tartışmalar aslında çok da anlamlı değil.Üzerinde durulması ve tartışılması gereken şey nelerin ifade edildiği olmalıdır.
Bu bağlamda 12 Eylül zihniyetiyle dobra dobra hesaplaşmayı göze alan ilk başbakan olması hasebiyle Erdoğan’ın konuşması anlamlıdır.Neden anlamlıdır?Temsil ettiği makamdan devletin geçmişteki uygulamalarına bir özeleştiri getirdiği için,bildik siyaset dilinin dışına çıkarak vicdanının sesiyle konuştuğu için anlamlıdır.Tabii kimileri hemen bundan bir polemik malzemesi çıkaracaktır.Nitekim ellerini ovuşturarak açık yakalamayı meslek edinenler zaten gecikmediler;40 dereden su getirerek hemen siyaset malzemesine,ideolojik hesaplaşmalara indirgediler hadiseyi.Ama kim ne derse desin onurlu ve insana yakışır bir davranış olarak buluyorum başbakanın bu davranışını.Hayır,ortalığı kızıştıran,naralar atarak kışkırtan provakatör siyasetçiler değil insani duygulara sahip insan gibi insan lazımdır bu ülkeye.
Bu arada ses düzeni de gayet yoluna girmiş.Daha da iyi olur inşallah.
ipe giden bir insanın, yazdığı son mektubunda nişanlısına mutluluk dileyerek, iyi bir hayat ve yuva kurmasını dilemesine ağlanmayacaksa ne için ağlanacaktır?
böyle bir şey için ağlayana değil ağlamayana, en azından boğazı düğümlenmeyene şaşmak gerekir. bizim şaşırmamız gerekenler, bize şaşırıyorlar, insaniyetliklerini yitirmişlerin insaniyetliğe şaşırmalarına, şaşırmamayı öğreneceğiz, ancak -boşuna beklemesinler- biz insaniyetliğimizi kaybetmeyeceğiz.
başbakan bir devletin başıdır devlette duygu ve duygusallığa yer yoktur: hele türk toplumunda ağlamanın daha ne olduğunu bilmeden yaşayan insanlar var ağlamanın gerçekten bir duygu boşalmasımı yoksa acizlik mi duygu sömürüsümü henüz bunu atlatmış bir toplum değiliz..daha önce hiç bir devlet adamı veya başbakanı ağlarken gören görüntüleyen veya bunu yayınlayan bir medya ben hiç görmedim..devlette ve yönetiminde duygusallığa yer yoktur. haa başbakanlarda tabiiki insandır ve duygularını bir şekilde dile getirmeleri normaldir ancak bu medyanın önünde umumi bir yerde olmaması daha doğrudur…toplumda ağlamak acizlik fikrini atarsak o zaman zır zır ağlayabilirler hem başbakan hemde feytullah hoca…
“kemalcileri ‘rahatsız eden’ bir kişidir kendisi.”
Sadece kemalcileri değil. Bu her mağdurun üzerinden işine geldiğinde akbabablık yapma alışkanlığı ve kullanmayacağını düşündüğü mağdurları yok sayması açıkcası beni de rahatsız ediyor.
Sözüm ona orduyla mücadelesi başta olmak üzre hiçbir konuda dürüst bulmuyorum.
Ordu dedim. Örneğin ordu tam ellerine geçse o kemalcileri de mumla ararız.
Uzun lafın kısası 10 yıllık geçmişin bende oluşturduğu izlenim; ne işin özü itibariyle anti-militarist olabilmesi mümkün, ne milliyetçilikle ve ayrımcılıkla mücadele edebilmesi mümkün, ne de ezilen sınıfların yanında olabilmesi.
8 Yorum
Yazan:aziz yılmaz Tarih: Tem 25, 2010 | Reply
Neden olmasın,başbakan da sonuçta insan.Duygulanması,ağlaması,hatta bazen kendisine hakim olmayarak sinirlenmesi gayet doğaldır.Tan kardeşimizin de belirttiği gibi,ağlayabilir mi,ağlayamaz mı,duygulandığında samimi miydi değil miydi gibi tartışmalar aslında çok da anlamlı değil.Üzerinde durulması ve tartışılması gereken şey nelerin ifade edildiği olmalıdır.
Bu bağlamda 12 Eylül zihniyetiyle dobra dobra hesaplaşmayı göze alan ilk başbakan olması hasebiyle Erdoğan’ın konuşması anlamlıdır.Neden anlamlıdır?Temsil ettiği makamdan devletin geçmişteki uygulamalarına bir özeleştiri getirdiği için,bildik siyaset dilinin dışına çıkarak vicdanının sesiyle konuştuğu için anlamlıdır.Tabii kimileri hemen bundan bir polemik malzemesi çıkaracaktır.Nitekim ellerini ovuşturarak açık yakalamayı meslek edinenler zaten gecikmediler;40 dereden su getirerek hemen siyaset malzemesine,ideolojik hesaplaşmalara indirgediler hadiseyi.Ama kim ne derse desin onurlu ve insana yakışır bir davranış olarak buluyorum başbakanın bu davranışını.Hayır,ortalığı kızıştıran,naralar atarak kışkırtan provakatör siyasetçiler değil insani duygulara sahip insan gibi insan lazımdır bu ülkeye.
Bu arada ses düzeni de gayet yoluna girmiş.Daha da iyi olur inşallah.
Yazan:ali duman Tarih: Tem 27, 2010 | Reply
ipe giden bir insanın, yazdığı son mektubunda nişanlısına mutluluk dileyerek, iyi bir hayat ve yuva kurmasını dilemesine ağlanmayacaksa ne için ağlanacaktır?
böyle bir şey için ağlayana değil ağlamayana, en azından boğazı düğümlenmeyene şaşmak gerekir. bizim şaşırmamız gerekenler, bize şaşırıyorlar, insaniyetliklerini yitirmişlerin insaniyetliğe şaşırmalarına, şaşırmamayı öğreneceğiz, ancak -boşuna beklemesinler- biz insaniyetliğimizi kaybetmeyeceğiz.
Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Tem 28, 2010 | Reply
Doğrusu Erdoğan kemalci değil.
Dolayısıyla ağlasın ağlamasın farketmez, kemalcileri ‘rahatsız eden’ bir kişidir kendisi.
Bugün ağlar laf atarlar, yarın güler laf atarlar, sonraki gün konuşur laf olur, susar yine laf olur.
Zor gerçekten.
Sevmediğiniz, sevemediğiniz bir adam kaç yıldır başbakan.
Ne sinir bozucu bir durum!
Yazan:halil Tarih: Mar 1, 2012 | Reply
başbakan bir devletin başıdır devlette duygu ve duygusallığa yer yoktur: hele türk toplumunda ağlamanın daha ne olduğunu bilmeden yaşayan insanlar var ağlamanın gerçekten bir duygu boşalmasımı yoksa acizlik mi duygu sömürüsümü henüz bunu atlatmış bir toplum değiliz..daha önce hiç bir devlet adamı veya başbakanı ağlarken gören görüntüleyen veya bunu yayınlayan bir medya ben hiç görmedim..devlette ve yönetiminde duygusallığa yer yoktur. haa başbakanlarda tabiiki insandır ve duygularını bir şekilde dile getirmeleri normaldir ancak bu medyanın önünde umumi bir yerde olmaması daha doğrudur…toplumda ağlamak acizlik fikrini atarsak o zaman zır zır ağlayabilirler hem başbakan hemde feytullah hoca…
Yazan:sKaya Tarih: Mar 5, 2012 | Reply
Herhalde bu yoruma kapak olsun diye 10 gün sonra Putin’in gözlerinin yaşardığı görüntüleri tüm dünyaya servis ettiler:))))
Yazan:Anarko-Komünist Tarih: Mar 6, 2012 | Reply
“kemalcileri ‘rahatsız eden’ bir kişidir kendisi.”
Sadece kemalcileri değil. Bu her mağdurun üzerinden işine geldiğinde akbabablık yapma alışkanlığı ve kullanmayacağını düşündüğü mağdurları yok sayması açıkcası beni de rahatsız ediyor.
Sözüm ona orduyla mücadelesi başta olmak üzre hiçbir konuda dürüst bulmuyorum.
Ordu dedim. Örneğin ordu tam ellerine geçse o kemalcileri de mumla ararız.
Uzun lafın kısası 10 yıllık geçmişin bende oluşturduğu izlenim; ne işin özü itibariyle anti-militarist olabilmesi mümkün, ne milliyetçilikle ve ayrımcılıkla mücadele edebilmesi mümkün, ne de ezilen sınıfların yanında olabilmesi.
Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Mar 7, 2012 | Reply
O zaman islamcılara karşı kemalcileri desteklemek gerek.
Tamam, teorik olarak değil, ama pragmatik olarak.
Sonradan diz dövüp ağlamak yerine bugün uyanık olunmalı.
İslamcı tehlike karşısında kemalcilere güç vermek daha bir makul görünüyor.
Yazan:Kurtulus Tarih: Mar 11, 2012 | Reply
Sen Pozantıdaki çocuklar için tek damla gözyaşı dökme biz de senin kameralar önünde ağlamanın samimi olduğuna inanalım.
Ama şaşmamak lazım. Vicdanın, dini yada milliyeti olursa olacağı da bu. İslamcı bir başbakan da ağlasa ağlasa bu kadar ağlar zaten.