RSS Feed for This Post

Bugün Pazartesi, başörtüsü yasakları devam ediyor… Unutma, unutturma!

… Bu makale ilginizi çektiyse…

 Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor.

Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 5 Yorum

  2. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Tem 26, 2010 | Reply

    Başörtüsüne saldırmayı ya da bu saldırıları görmezden gelmeyi sürdüren kafalara ülke insanımız yazıkki toplam %50 dolayında oy veriyor.

    Azınlık sultası filan diyoruz ama hayır, arkalarında yazıkki -cahil ama- kalabalık bir destek var.

    Yazıklar olsun.

  3. Yazan:tugcu kaan Tarih: Tem 26, 2010 | Reply

    adam diyor, normal bir insan duaya gideceği zaman kendisine çeki düzen verir , bunun üniversiteye başörtüsü ile girmekle ne ilgisi var , oraya dua etmeye mi giriyor insanlar.

  4. Yazan:sevim Tarih: Tem 27, 2010 | Reply

    @tugcu kaan,

    biri çikıyor zenginlikten şunu anlıyor, biri çıkıyor kültürlülükten şunu anlıyor diyebilirsiniz ama bir çıkıyor özgürlükten şunu anlıyor dediğiniz zaman aslında kendinizin özgürlükten neyi anladığınızı açığa vurmuş oluyorsunuz.

    ya kusura bakmayın ama bari biraz zamana yaysaydınız diyorum.şöyle üzerinden bir kaç gün geçseydi.bir başka başlık altında “özgürlük prensibi”nden dem vuruyorsunuz fakat dakka bir gol bir çarkedebiliyorsunuz.yazık oksimoronluğun bu kadarına da pes doğrusu.ya hu madem özgürlükler bireyin kendine mahsus alanlarıdır,başkaları tayin edemez diyorsunuz.peki şu sözlerinize ne demeli?bakın ne demişsiniz:

    normal bir insan duaya gideceği zaman kendisine çeki düzen verir , bunun üniversiteye başörtüsü ile girmekle ne ilgisi var , oraya dua etmeye mi giriyor insanlar.

    normal olan/olmayan nedir bir kere.neyin normal neyin anormal olduğuna siz mi karar veriyorsunuz?sonra “dua ermek”dışında başörtüsünün giyilemeyeceğine dair bir kural mı var?

    e hani herkes özgürlükten bir şey anlıyor diyordunuz.kimseler bundan-özgürlükten-ne anlaşılacağına karışmayacaktı.peki ne çabuk fikir değiştirdiniz böyle:))nasıl oluyor da başörtüsüyle nerelere girileceğinden birden kendinizi yetkili görebiliyorsunuz?yoksa başörtü tercihinde bulunanların; dua etme amacıyla mı,kendilerine yakıştırdıkları için mi yoksa başka bir nedenle mi…bu tercihte bulunduklarına dair sizden izin almaları mı gerekiyordu?size göre “makul”bir gerekçeleri falan mı olmalıydı?

    kusura bakmayın ama kimse size hesap vermek zorunda değil.bu bir.
    bu kadar bireysel özgürlükler üzerine atıp tutuyorsunuz o halde üniversiteye başörtüsüyle girilmesi hoşunuza gitmiyorsa da içinize sindireceksiniz.bu iki.
    yok herkesin tercihinden ben sorumluyum ve ben karar vericiyim diyorsanız o zaman da özgürlük üzerine maval okumyacaksınız.bu da etti üç.

    ve son olarak dördüncüsü;özgürlükten hiçbir şey anlamıyorsanız bari başkalarını anlamamakla suçlamayın çünkü komik duruma düşüyorsunuz.

  5. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Tem 29, 2010 | Reply

    Fransa’daki örtü yasağını protesto eden bir militan.

    Aldanmayın sakın.

    Ne tehlikelidir bilemezsiniz. 🙂

  6. Yazan:sevim Tarih: Tem 31, 2010 | Reply

    Cengiz bey,harikasınız vallahi.

    ama pek de şeker bir militanmış.yok yok kimseler kuşku duymaz herhalde.
    duyarlar mı dersiniz:(

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin