RSS Feed for This Post

Terörün sürmesinin en büyük sebebi: Ordu-Sivil ilişkileri

Muhammed Ali Aydın

Osmanlı Devletinin en başarılı dönemlerinde ordu profesyonel, maaşlı, askerlikten başka işi olmayan(ticaret yapmaları yasak),  bekar(savaşırken kaybedecek bir şeyleri olmaması için) yeniçeri teşkilatından ve büyük ve
önemli seferlerde kalabalık bir gruba ihtiyaç duyulduğunda da katılmak üzere hazır bulunan  tımarlı sipahiler grubundan oluşmaktaydı.Tımarlı sipahiler de daha çok Türk kökenli olan normal zamanlarda meşguliyetleri
çiftçilik gibi sivil ve ekonomik olan gençlerdi.Ordu ve yönetimin ilişkileri ise bu dönemlerde ordunun sivil yönetime mutlak bağlılığı ve “Ocak devlet içindir.” anlayışı bağlamında şekillenirdi.Ordunun iç mekanizması ise öncelikle padişah tarafından yani devletin başkanı tarafından şekillendirilirdi.Padişah sadrazamını ve yeniçeri ağasını seçer ve icabında görevden alırdı.Padişah ordu hiyerarşisini belirlediği gibi devlet başkanı ve baş komutan olarak seferlere orduyla beraber katılırdı.

Türkiye Cumhuriyetinde ise durum neredeyse tam tersinedir.27 Mayıs müdahalesiyle Türkiye Cumhuriyetini şekillendiren kurum Türk Silahlı Kuvvetleri olmuştur ve kendilerini  her konuyla alakalı olarak konuşmaya
yetkili ve amir hissetmişlerdir.Demokrat Parti döneminin kapitalist politikaları döneminde sabit maaşlarıyla mutlu olamayan, eski imtiyazlı ve prestijli günlerini özleyen bir cunta yönetime el koymuş ve tüm kurumları
ve sistemleri baştan şekillendirdikleri gibi ordu hiyerarşisini ise kendi ideolojilerine göre revize etmişlerdir. Yassıada’da göstermelik yargılamalarla DP’yi kamuoyu önünde aşağılamayı ve mahkum etmeyi amaçlayan cunta bu yargılamayı yapan hakimleri ilk Anayasa Mahkemesi üyeleri
yaparak kurumları şekillendirmeye başlamışlardır.
Aynı cunta OYAK(ordu yardımlaşma kurumu)’ı kurarak yüksek subayların
sabit maaşlarına ek olacak şekilde ticaret yapan bir kurum ortaya
çıkarmışlardır.Üstüne üstlük bu kurum yalnızca ordu mensuplarının
kendi sermayeleriyle oluşturduğu bir kurum olmayıp bizzat devlet tarafından
destekli olup yeni bir devletçilik anlayışı ortaya çıkarmıştır.Tek
parti döneminin devletçilik anlayışında Kemalist elit devlet tarafından
destekleniyordu ancak yeni sistemle elit kesim  ekonomik yönden kısmen
daraltılmış olmuş ve devletin kaynaklarından birebir yararlanan yegane
kesim ordunun yüksek dereceli mensupları olmuştur.OYAK Türkiye’nin krizden
geçtiği ve halkın ekonomik durumu asgari bir yaşamı bile sağlayamayacak
durumlardayken bile büyümesini sürdürmüştür ve komutanlar için en
büyük gelir kaynaklarından biri olmaya devam etmiştir.Ayrıca yüksek
dereceli subayların kaldıkları lojmanlar ve her ilde bulunan 5. Yıldızlı
oteller kadar gösterişli konukevleri  TSK lehine apayrı bir
eşitsizliktir.Devlet memurları ve öğretmenleri için küçük pansiyonları
öğretmenevi ve konukevi olarak tahsis ederken askerler için Türkiye’nin en
güzel arazilerinde en güzel konutları tahsis etmiştir.Aslında bunlar
“Devlet ve Halk Ordu içindir.” Anlayışının TSK’da egemen olduğunun
en somut kanıtlarıdır.
Türk Silahlı kuvvetleri profesyonel bir ordu değildir.Milyonlarca genci
askere alan hantal bir yapıdır.En verimli çağlarını yaşayan gençler
kendilerine hiçbir menfaat kazandırmamasına rağmen askere
alınmaktadır.Askere alınan bu gençler mesleklerine göre askeriyede berber
yapılıp komutanların çocuklarının saçlarını kesmekle, garson yapılıp
gazinolarda komutanlara hizmetle vb. angarya işlerle görevlendirilmekte bir
kısmı da hiçbir profesyonel bir eğitim almadığı halde piyon misali
cephelere en tehlikeli yerlere savaşmaya gönderilmektedir.Sonuç olarak ortaya
çıkan ise PKK baskınlarında ölen 2-3 aylık askerler ve baskın sırasında
golf oynayan komutanlar!Sınıf eşitsizliğinin ortaya çıktığı somut
durum…
Ordusunun başında bulunmayan komutanlar, Ankara’da siyaset yapan
Genelkurmay başkanı ve bozuk para gibi harcanan erler…Bu tablonun ortaya
çıkmasının en büyük sebebi sivil yönetimin askeriye üzerinde otorite
kuramamasıdır.Ordunun Türkiye’de ne kadar özerk bir kurum olduğunu
incelersek;
1-Anayasanın  108. Maddesine göre devletin bütün organları ve kamu
kuruluşları Devlet Denetleme kurulu tarafından denetlenirken normal şekilde
yargı organlarının denetim dışı bırakılmasına ek olarak anormal
şekilde ordunun da denetim dışı bırakılması.
2-Anayasanın 117. Maddesine göre Genelkurmay Başkanı  Bakanlar kurulunun
teklifi üzerine Cumhurbaşkanı tarafından atanır ve görev ve yetkilerinden
dolayı Başbakana karşı sorumludur.Dikkat edersek genelkurmay başkanının
nasıl görevden alınacağına dair net ifadeler yoktur.Ayrıca genelkurmay
başkanı başbakanın emri altında değil daha bulanık bir ifadeyle ona
karşı sorumludur.Yani bu ifadeyle genelkurmay başkanı bu anayasa maddesiyle
başbakana kafa tutabilir.Ayrıca olması gereken genelkurmay başkanının
başbakanın emri altında olması değil Milli Savunma Bakanının emrinde
olmasıdır.Şu anki gibi OYAK’ın kar etmesi amacı dışında sadece
sembolik yetkileri olan bir Milli Savunma Bakanlığı değil, gerçekten bir
savaş durumunda milleti savunabilmek için inisiyatif kullanabilecek bir
Savunma bakanlığından bahsediyorum.Milli Savunma Bakanlığı acilen Türk
Silahlı Kuvvetlerinin bakkalı izleniminden kurtarılmalıdır.
3-Anayasanın 118. Maddesine göre Milli Güvenlik Kurulu şöyle
düzenlenmiştir,
“Millî Güvenlik Kurulu; Cumhurbaşkanının başkanlığında, Başbakan,
Genelkurmay Başkanı, Başbakan yardımcıları, Adalet, Millî Savunma,
İçişleri, Dışişleri Bakanları, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri
Komutanları ve Jandarma Genel Komutanından kurulur.
Gündemin özelliğine göre Kurul toplantılarına ilgili bakan ve kişiler
çağrılıp görüşleri alınabilir.
Millî Güvenlik Kurulu; Devletin millî güvenlik siyasetinin tayini, tespiti
ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli
koordinasyonunun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kuruluna
bildirir. Kurulun, Devletin varlığı ve bağımsızlığı, ülkenin
bütünlüğü ve bölünmezliği, toplumun huzur ve güvenliğinin korunması
hususunda alınmasını zorunlu gördüğü tedbirlere ait kararlar Bakanlar
Kurulunca değerlendirilir.”
Yani milli güvenlik kurulu Türk Silahlı Kuvvetlerinin Bakanlar Kuruluna
hesap sorduğu, tavsiyeler verdiği ve ortaya çıkan kararları Bakanlar
kurulunun değerlendirmek(!) zorunda olduğu bir kuruldur.Bu kurulun durumu
Genelkurmay Başkanı Milli Savunma Bakanlığına bağlandıktan sonra askerin
hesap verme yeri olarak belirlenmeli ve sivil yöneticilerin askeri meselelerden
anlayabilmesi için komutanlar en azından asgari bilgilendirme
yükümlülüğüyle sorumlu tutulmalıdır.Askeriyenin çalışmaları devlet
menfaatlerine ve sırlarına zarar vermeyecek şekilde şeffaflaştırılmalı
kamuoyu aydınlatılmalıdır.Komutanlar artık ekranlarda silahlara “boru”
deyip geçiştirememeli, insanları azarlayamamalı, baskınlardaki
ihmallerinden dolayı yaptırıma tabi tutulmalıdır.
4-Okullardaki Milli Güvenlik dersleri acilen kaldırılmalıdır.Okullara
üniformayla gelip ajanlık yapan ve askeri vesayeti empoze eden bu askerlerin
okullara girişi engellenmelidir.Okullar milli eğitim bakanlığına
bağlıdır Türk Silahlı Kuvvetlerine değil.
5-Türkiye cumhuriyetinin hukuk devleti olması sağlanmalı ve sivillerin
askeri mahkemelerde yargılanması önlenmelidir.Yüksek Askeri Şura kararları
temyize açılmalıdır ve haksız yere ordudan atılanların haklarını
arayabilmesi sağlanmalıdır.Ordunun kooptasyon sistemine son verilmelidir.

Sonuç olarak; yargı reformunun başarıya ulaşması halinde, değişikliğin
akabinde en büyük revizyon askeriyede yapılmalıdır.

Kaynak : Modern Türkiye’nin Doğuşu ve 1982 anayasası (Feroz Ahmad)

Trackback URL

  1. 3 Yorum

  2. Yazan:Mekin Tarih: Ağu 3, 2010 | Reply

    Sadece Gülüyorum

  3. Yazan:tayfun_korkut Tarih: Ağu 3, 2010 | Reply

    Cihani titretmis Osmanli ordusunda askerlik zorunlu degildi. Gayr-i muslim Bulgar’i, Romanya’lisi, Sirp’i dahi gonullu olarak bu orduda askerlik yapmis (efendim hic kimse bu kadar yeniceriyi zorla kacirip da yillarca askerlik yaptiramaz.)

    Bir de simdiki ordumuza bakin, rezalet. Askerlikten baska her isle ugrasan, asil yapmasi gereken isi savsaklayan, devletin o kadar maddi imkanindan faydalanmasina ragmen, kendi topragini koruyamayan (ya da korumayan???) bir ordu…

  4. Yazan:TEKİN BEY Tarih: Ağu 6, 2010 | Reply

    27 mayıs müdahalesi yerinde bir tespit…TSK nın üst düzey generalleri nedense hep kendilerini siyaset üstü yönetim kadrosu gibi algılanması üzerine inşa ettikleri bir saltanat sahibi olarak görmekte ve dikte ettirmeye çalıştıkları ortadadır.
    Sivil bir iktidar veya yönetime hep tepeden bakmış ,elinde görünmez bir sopa ile gölge ederek hep tahakküm altında tutmuş ve tutmaya çalişmaktadır.
    Bu şartlarda iktidarlar bu gölge altında gerçek demokratik yönetim yerine karşılıklı aldım ,verdim,önce ben sonra sen denilerek çalıştırılmıştır…
    MSB ise tamamen semboliktir, hiç bir işe yaramaz,Bu milletin ! ordusu ve yönetimi her şeyin üstündedir mantığı tam demokratik bir ülke olmadıktan sonra hiç değişmeden devam edecektir.
    Ne zaman fırsat bulursa ! bu millet,bu halk demokrasiyi anlar ve özümserse o zaman bu saltanat sona erer….

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin