Ayasaofya hem hristiyanlar için hem müslümanlar için kutsal bir mekan. Mevcut müze statüsü her iki dine karşı saygısızlık olarak görüyorum.
Ayasofya cami/klise olarak ibadethaneye açılmalı kanaatimce…Zira ayasofya müze olsun diye kurulmadı içinde Allah zikredilsin diye kurulmuştur.
Üstelik yanlış hatırlamıyorsam Hz. Ömer zamanında Suriyede bir mekan cami/klise olarak hizmet vermiştir. Yani hristiyanlar ham de müslümanlar küçük bir düzenleme ile aynı mekanda ibadetlerini eda etmişlerdir.
Eğer Türkiye bu işi başarabilirse, hem din ve vicdan özgürlüğü noktasında kocaman bir adım atmış olarak hem de “medeniyetler barışı” mesajı sunmuş olacaktır diye düşünüyorum..
Belki bir mekan paylaşımı yapılır ya da araya bir paravan veya perde çekilir. İsteyen istediği şekilde ibadetini yapar. İstenirse Cuma günlerin hutbeden vaaz verilir. Ya da pazar günleri tütsü yapılır ya da istavroz çıkarılabilir. Neden olmasın ?
Aslında Sayın Mustafa Akyol’un epey önceleri yazmış olduğu Ayasofya hakkındaki yazısına link verecektim. Sanırım Mustafa Beyin sitesindeki yenilikten dolayı, arşiv yazılarına girememiştim…
Ancak sitemiz bu yazıyı yayına koymuş…Tevafuka bakın 🙂
Efendim benim de naif bir çözüm önerim olacak.Eğer dini bir mekan asırlar sonrası iki farklı din ve/veya medeniyet arasında ihtilaf düzeyinde sorun yaratmaya devam edip, diplomatik krizlere neden olabiliyorsa-ki ortada bir sorun olduğu kesin-en pratik çözüm Mehmet Bahadır beyin önerisidir.Hem camii hem kilise şeklinde ibadete açılması için nasıl bir düzünleme gereklidir bilmiyorum ama çok da imkansız değil.En azından iki taraf arasında küskünlük doğması önlenmiş olur.Hem ayrıca ibadet mekanları ibadet içindir,dolayısıyla Ayasofya’nın müze yerine ibadete açılması daha bir makbul olur.Üstelik böyle bir girişim dinler ve medeniyetler arasında yeni bir diyalogun oluşmasında bir ilk olur.
Tabii bu önerim sorunu çözme anlamında ortayı bulmak içindir.Müslüman kardeşlerim alınmazlarsa kilise olarak ibadete açılmasından yanayım.Zira kilise olarak inşa edilmiştir ve kilise olarak hırıstiyan camiaya bir jest yapılabilir.
Emsal olarak memleketim Mardin ve yöresindeki tarihi kilise ve manastırlar gösterilebilir.Mor Gabriel Manastırı(Midyat),Mor Benham Kilisesi,Deyru’zzafaran Manastırı(Mardin),Mor Yakup Manastırı(Nusaybin)… ve daha sayamadığım dini mekanlar bugün hırıstıyan(Süryani)vatandaşlarımızın ibadetine açıktır.Öyle ki buralarda camii ve kilise ile manastırlar arasında bir kaç adımlık mesafe olur…Ezan sesleriyle çan sesleri yıllardır karışır birbirine ve tarihin hiçbir döneminde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.Dolayısıyla aynı tolerans Ayasofya için de gösterilebilir.Çünkü bu yörede de savaşlar hüküm sürmüş,hakimiyet el değiştirmiş ama Ayasofya özelinde yapılan bir uygulama yapılmamıştır.Bu da aynı hoşgörünün İstanbul’daki dini cematlere tanınmasının çok da imkansız olmadığını gösteriyor.
Fakat dediğim gibi,şayet sürekli bir milli mesele haline getirilip bazı çekişmelere neden olacaksa,neden olmasın her iki tarafın gönlünü alacak ortak bir çözüm de mümkündür.
Ayasofya, Doğu Hristiyanlığının en önemli mabedidir ve ruh olarak-her ne kadar Osmanlı bağrına bassa da- bugün bile tamamen Doğu Roma yani Bizans ruhu taşır. Elbette tezini dahil Bizans üzerine yapan biri olarak taraflıyım, çünkü tarihi yarımadada ve Anadolu’da Bizans’ın nasıl yok edildiğini görüyorum. Bu çok uzun bir konu, cumhuriyet ideolojisi Osmanlı’yı reddettiği kadar ne hikmetse Bizans’ı da umursamıyor. Türk-islam sentezciliği ise baltayı tamamen vurup cinayet işliyor.
İşte tam da bu yüzden, kilise-cami projesi-araya paravan çekmek değil tabi!-kağıt üzerinde hoş görünse de uygulanabilirliği konusunda çekimserim. Bence şu aşamada müze olarak kalması daha iyi.
İstanbulla ilgili onlarca tanıtım filmi çekildi hepsinde moderniteyle geleneği buluşturan sığ temalar hakimdi fatih sultan mehmet metrodan atlıyor falan 😀
Bence istanbulu en iyi yansıtan film şu “istanbulu istanbul yapan her şeye teşekkürler” temalı olandı. Hatırlar mısınız bilmiyorum . Dünyada çok tek tük şehir var böyle net bir karakter taşımıyor gibi. Tabi bu olumlu anlamda yaşanmışlığı ve derinliği o kadar fazlaki artık homojen bir kültür sonsuza kadar silinmiş gibi şehirden.
Ayasofya bunun en güzel örneği burayı jüstinyen inşa ettirdi ama fatih sultan mehmet ve mimar sinan olmasaydı korunması mümkün müydü acaba.
Ortak bir kültürün mirası olarak her iki dininde burada temsil edilmesi ayasofya’nın adına, hristiyanlara göre tanrının sıfatlarından “ilahi bilgeliğe” son derece uygun 🙂
İstanbul Ayasofya’sı içine paravan ya da perde çekmek, uygulama olarak pek mümkün gözükmüyor. Şöyle ki:
-Ayasofya içerisinde impatator-imparatoriçeleri ve Hristiyan ikonografisini betimleyen pek çok tasvir var. İslamiyette tasvir yasağı olduğu için Osmanlı, bu tasvirlerin üzerini ince bir sıva tabakasıyla örtmüştü. Ayasofya’nın müze olmasının nedeni bu tasvirlerin açılmasıdır. Hatırlarsanız yakın zamanda Seraphim meleğinin de yüzü açıldı. Bu anlamda teknik olarak cami olması mümkün değil.
-Apsisin yani yarım daire biçimli kutsal alanın, Hristiyan apsisi mı yoksa Müslüman mihrabı mı karakteri taşıyacağı nasıl çözümlenebilir bilemiyorum, zira kiliselerin ve camilerin çeşitli olmazsa olmazları vardır. Mustafa Akyol önce keşke bunları bilseydi.
Neyseki Ertuğrul Günay gibi oldukça donanımlı ve sağduyulu bir Kültür Bakanımız var, -hükümetteki tek sevdiğim adam:)-böyle şeylere hiç prim vermiyor.
P.S. Ayasofya kompleksi içinde ibadete açık bir bölüm var zaten, bazilika içinde değil ama sanırım. Külliyelerde mescid olması lazım.
Ayasofya’nın Fatih Han tarafından tapusuyla alınması, İstanbul’da kurulacak büyük dünya medeniyetinin ilk ayağıydı. Bir psikolojik eşikti. Hatta Hıristiyan dünyasının Müslümanlar üzerindeki eziciliğini her yönden zayıflatmak için, Ortodoks kilisesini güçlendirip onlara patrik’lik verdi, böylece katolik dünya prestij olarak zayıfladı. Müslümanların bu kadar zulüm gördüğü dünya coğrafyasında, bu kadar geniş bir hoşgörü hareketinin bizim tarafımızdan yapılması bence doğru değil. Bu konuda gerici ve tutucu düşündüğümü kabul ederek soruyorum ki; böyle bir hareket Zaten sızım sızım olan Fatih Han Hazretlerinin kemiklerini daha bir sızlatmaz mı?!
Kilise/Camii olursa,içerisindeki tarihi resimlerin kalmasını isteyen(ki isteyeceklerdir)hristiyan camiasına n diyeceğiz? Ancak bu kadarına izin var resimler olmaz desek tam bir hoşgörü olmaz.Resimler kalsa hiç olmaz.Bu sadece Camii/kilise ortaklığında ortaya çıkabilecek sorunlardan bir tanesi.Minarelerin yanına birde çan kuleside isteyebilirler,hakları. Bence üçüncü seçenek daha çok problem çıkarır.İkinci seçenek(kilise)ise asla olmaz;çünkü ona hoşgörü değil taviz denir.Ve taviz tavizi doğurarak İstanbul konstantin oluverir.En mantıklı seçenek,mülkü sahibinin isteği doğrultusunda kullanmaktır.Tapu Fatih Sultan Mehmed hazretlerinde olduğuna göre…
Dini özgürlük başka bir şeydir hoş görü de öyle,ancak söz konusu Ayasofya olduğunda durum çok farklı bir hal almaktadır.Her ne kadar bizler bunu istemesekte malesef ortada hristiyan müslüman savaşı vardır(temennim bir an önce barış olması).Ve hezimete uğradıkları son savaş olan kurtuluş savaşından sonra zamanı (onlara göre)gelince tekrar intikam almak üzere kenara çekilip planlarını işletmeye başladılar. işte sembolik anlamda Ayasofya çok kilit bir noktada durmaktadır yani;orayı müslüman türklerden alıp,kilise yapmak onlar için bir zaferin habercisi konumundadır.Aynı zamanda bizim içinse hem büyük yenilgi,hem toprak kaybı yada yok oluş demektir bu (not: ırkçı değilim).bu yüzden orası mutlaka cami yapılmalıdır.Zaten sahte imza ve katakulle ile birileri namaz kılınan yeri de müze yaparak Atatürkün üzerine atmıştır.çok uzattım galiba orası cami olmalıdır bir günlüğüne bile olsa kilise yapılması kalede delik açmak demektir hem de düşmanın geçebileceği büyüklükte.Saygılarımla
Ayasofya bir kilisedir, sonradan camiye çevrilmeye çalışılmıştır. İçindeki “resim”ler; freskolar bizler için değerlidir, Kutsal Kitap’taki bazı anlatımlara atıfta bulunur, sadece güzel görüntü amaçlı değildir, teolojimizde yeri vardır. Her zaman Hagia Sophia’yı bir kilise olarak göreceğim, diğer taraftan hiç bir zaman da bir caminin kiliseye dönüştürülmesini istemem, bunu yapmış hristiyanları da onaylamıyorum. İmanen her yerde ibadet edebilirim gerektiğinde ancak camiden bir kiliseye dönüştürülmüş mekanda ibadet etmem.
AYASOFYA’YA YAZIK OLUYOR.ORASI BİR İBATHANE OLARAK İNŞAA EDİLMİŞTİR. İBADETHANE OLARAK YANİ KESİNLİKLE CAMİİ OLARAK HEMEN İBADETE AÇILMALIDIR. AKSİ HALDE HUZURU MAHŞERDE CAMİİ OLARAK AÇILMASINA İMKANINA SAHİP VE YETKİLİ OLANLAR BUNUN HESABINI ALLAH’A NASIL VERECEKLER BİLEMİYORUM.MÜSLÜMAN BİR ÜLKE OLDUĞUMUZU BİR DAHA HATIRLATILORUM.AYASOFYA CAMMİİ DİR. CAMİİ OLARAK DERHAL HİZMETE AÇILMALIDIR.
Burasi turkiyenin veya bi baskasinin mali degil bu bi vakiftir fatih han hazretlerinin vakfi ileriyi gormus ki tapusunu kendi ustune almis eski turklerde adettir cihan padisahi bi yeri fethederse oradan bir tane mulku olur fatih han hazretleride sadece ayasofyayi kendi uzerine almis ve mlletimize vakfetmis istanbul sadece iki kitayi birlestirdigi icin fetholunmadi peygamberimiz miraca ciktiginda ayasofyayi goruyor ve diyo kostantiniye elbet bir gun fetholunacaktir onu fetheden komutan ne guzel komutandir onu fetheden asker ne guzel askerdir diye hadisi serifi vardir tek gaye gok kubbeli parlayan yerin icinde muslumanlarin namaz kilmasi ve bu yuzdendir fatih sultan mehmet cuma namazini ilk kildirirken uc kere tekbir almistir bilirsiniz ki neden boyle yaptiniz hunkarim dediklerinde kibleyi bulamadigim icin uc kere tekbir getirdim o ara hizir a.s ayasofyayi kiblesini ayarlamak icin basparmagini kullaniyor ayasofyayi gezerken gormediniz mi bas parmaginin isaretini o yuzden orasi cami olunacagi icin fethedildi ve simdi biz bu ulkede bagimsiz oldugumuzu dusunuyosak oranin cami olmasi lazim olacakta ne demis buyuklerimiz ayasofyayi cami yap kurtul merhum adnan menderes eger ki cami olursa turkiye dunyanin tek hakimi 7 cihan bi araya gelse hicbi sey olmaz bu yuzden gayelerine ulasmasinlar birlik olalim her zaman o zaman belki bir osmanli olmayiz gelsinde demiyoruz ama haksizliga karsi dur demesini biliriz bi yeri isgal ederek degil ekonomimiz ve gucumuzle bunu yapacak guce sahibiz ama once ayasofyayi bu buhran cikarmaliyiz en yakin zamanda insan namazimizi da ede etmek nasip olur insanlah..
Bencede cami olması şart
Fatih Sultan Mehmethan burasını cammi olarak vakıfetmiş bunu o şekilde bu şekilde oyalayamaya gerek yok.burayı fetheden komutan çamii diyorsa camii.
inancı olan insan Fatihin bedduasını okuyan bilen burası müze olsun diyemez bu dünyanın bir de gerçek dünyası var herkes oraya gidecek o zaman hak hukuk nedir görürler ALLAH müze olsun diyenleri islah etsin amin
21 Yorum
Yazan:Mehmet Bahadır Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply
Ayasaofya hem hristiyanlar için hem müslümanlar için kutsal bir mekan. Mevcut müze statüsü her iki dine karşı saygısızlık olarak görüyorum.
Ayasofya cami/klise olarak ibadethaneye açılmalı kanaatimce…Zira ayasofya müze olsun diye kurulmadı içinde Allah zikredilsin diye kurulmuştur.
Üstelik yanlış hatırlamıyorsam Hz. Ömer zamanında Suriyede bir mekan cami/klise olarak hizmet vermiştir. Yani hristiyanlar ham de müslümanlar küçük bir düzenleme ile aynı mekanda ibadetlerini eda etmişlerdir.
Eğer Türkiye bu işi başarabilirse, hem din ve vicdan özgürlüğü noktasında kocaman bir adım atmış olarak hem de “medeniyetler barışı” mesajı sunmuş olacaktır diye düşünüyorum..
Sayın Editörden ricam, 3.bir seçeneğin olması…Yani Camii/klise seçeneği…
Muhabbetle
Yazan:sq Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply
Nasıl cami/kilise olacak pardon?
Yazan:sq Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply
pardon kaçırmışım, MUstafa Akyol’un cami/kilise olarak vekdiği Büyük Emevi camisinin içinde KÜÇÜK(!) bir Vaftizci Yahya şapeli varmış:))))
Yazan:Mehmet Bahadır Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply
Sayın SQ
Şöyleki:
Belki bir mekan paylaşımı yapılır ya da araya bir paravan veya perde çekilir. İsteyen istediği şekilde ibadetini yapar. İstenirse Cuma günlerin hutbeden vaaz verilir. Ya da pazar günleri tütsü yapılır ya da istavroz çıkarılabilir. Neden olmasın ?
Tarihte örnekleri var…
Yazan:Mehmet Bahadır Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply
Aslında Sayın Mustafa Akyol’un epey önceleri yazmış olduğu Ayasofya hakkındaki yazısına link verecektim. Sanırım Mustafa Beyin sitesindeki yenilikten dolayı, arşiv yazılarına girememiştim…
Ancak sitemiz bu yazıyı yayına koymuş…Tevafuka bakın 🙂
Evet Sayın Mustafa Akyol’a katılıyorum…
Yazan:aziz yılmaz Tarih: Eyl 17, 2010 | Reply
Efendim benim de naif bir çözüm önerim olacak.Eğer dini bir mekan asırlar sonrası iki farklı din ve/veya medeniyet arasında ihtilaf düzeyinde sorun yaratmaya devam edip, diplomatik krizlere neden olabiliyorsa-ki ortada bir sorun olduğu kesin-en pratik çözüm Mehmet Bahadır beyin önerisidir.Hem camii hem kilise şeklinde ibadete açılması için nasıl bir düzünleme gereklidir bilmiyorum ama çok da imkansız değil.En azından iki taraf arasında küskünlük doğması önlenmiş olur.Hem ayrıca ibadet mekanları ibadet içindir,dolayısıyla Ayasofya’nın müze yerine ibadete açılması daha bir makbul olur.Üstelik böyle bir girişim dinler ve medeniyetler arasında yeni bir diyalogun oluşmasında bir ilk olur.
Tabii bu önerim sorunu çözme anlamında ortayı bulmak içindir.Müslüman kardeşlerim alınmazlarsa kilise olarak ibadete açılmasından yanayım.Zira kilise olarak inşa edilmiştir ve kilise olarak hırıstiyan camiaya bir jest yapılabilir.
Emsal olarak memleketim Mardin ve yöresindeki tarihi kilise ve manastırlar gösterilebilir.Mor Gabriel Manastırı(Midyat),Mor Benham Kilisesi,Deyru’zzafaran Manastırı(Mardin),Mor Yakup Manastırı(Nusaybin)… ve daha sayamadığım dini mekanlar bugün hırıstıyan(Süryani)vatandaşlarımızın ibadetine açıktır.Öyle ki buralarda camii ve kilise ile manastırlar arasında bir kaç adımlık mesafe olur…Ezan sesleriyle çan sesleri yıllardır karışır birbirine ve tarihin hiçbir döneminde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.Dolayısıyla aynı tolerans Ayasofya için de gösterilebilir.Çünkü bu yörede de savaşlar hüküm sürmüş,hakimiyet el değiştirmiş ama Ayasofya özelinde yapılan bir uygulama yapılmamıştır.Bu da aynı hoşgörünün İstanbul’daki dini cematlere tanınmasının çok da imkansız olmadığını gösteriyor.
Fakat dediğim gibi,şayet sürekli bir milli mesele haline getirilip bazı çekişmelere neden olacaksa,neden olmasın her iki tarafın gönlünü alacak ortak bir çözüm de mümkündür.
Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Eyl 18, 2010 | Reply
Bu bina zaten hem kilise hem de cami özellikleri taşıyor.
İç mekan ikiye ayrılarak pekala cami ve kilise olarak kullanılabilir.
Estetik bütünlük yada orjinaliteyi tıpatıp koruma, bir mabedin iki kesimi de mutlu edecek biçimde mabed olarak kullanılmasından daha önemli değil.
Öte yandan buranın ‘müze olması’, içine girilip gezilmesi demekse, bu tüm mabedlerde -bir şekilde- yapılabiliyor zaten.
Mabedlikten bunun için çıkarılmışsa başlıbaşına bir garabet.
Amaç bu olmasa gerek.
Yazan:sq Tarih: Eyl 18, 2010 | Reply
Ayasofya, Doğu Hristiyanlığının en önemli mabedidir ve ruh olarak-her ne kadar Osmanlı bağrına bassa da- bugün bile tamamen Doğu Roma yani Bizans ruhu taşır. Elbette tezini dahil Bizans üzerine yapan biri olarak taraflıyım, çünkü tarihi yarımadada ve Anadolu’da Bizans’ın nasıl yok edildiğini görüyorum. Bu çok uzun bir konu, cumhuriyet ideolojisi Osmanlı’yı reddettiği kadar ne hikmetse Bizans’ı da umursamıyor. Türk-islam sentezciliği ise baltayı tamamen vurup cinayet işliyor.
İşte tam da bu yüzden, kilise-cami projesi-araya paravan çekmek değil tabi!-kağıt üzerinde hoş görünse de uygulanabilirliği konusunda çekimserim. Bence şu aşamada müze olarak kalması daha iyi.
Yazan:Olcayto Tan Haskol Tarih: Eyl 18, 2010 | Reply
Mehmet’in fikri çok şık bir çözüm.
İstanbulla ilgili onlarca tanıtım filmi çekildi hepsinde moderniteyle geleneği buluşturan sığ temalar hakimdi fatih sultan mehmet metrodan atlıyor falan 😀
Bence istanbulu en iyi yansıtan film şu “istanbulu istanbul yapan her şeye teşekkürler” temalı olandı. Hatırlar mısınız bilmiyorum . Dünyada çok tek tük şehir var böyle net bir karakter taşımıyor gibi. Tabi bu olumlu anlamda yaşanmışlığı ve derinliği o kadar fazlaki artık homojen bir kültür sonsuza kadar silinmiş gibi şehirden.
Ayasofya bunun en güzel örneği burayı jüstinyen inşa ettirdi ama fatih sultan mehmet ve mimar sinan olmasaydı korunması mümkün müydü acaba.
Ortak bir kültürün mirası olarak her iki dininde burada temsil edilmesi ayasofya’nın adına, hristiyanlara göre tanrının sıfatlarından “ilahi bilgeliğe” son derece uygun 🙂
Yazan:sq Tarih: Eyl 18, 2010 | Reply
İstanbul Ayasofya’sı içine paravan ya da perde çekmek, uygulama olarak pek mümkün gözükmüyor. Şöyle ki:
-Ayasofya içerisinde impatator-imparatoriçeleri ve Hristiyan ikonografisini betimleyen pek çok tasvir var. İslamiyette tasvir yasağı olduğu için Osmanlı, bu tasvirlerin üzerini ince bir sıva tabakasıyla örtmüştü. Ayasofya’nın müze olmasının nedeni bu tasvirlerin açılmasıdır. Hatırlarsanız yakın zamanda Seraphim meleğinin de yüzü açıldı. Bu anlamda teknik olarak cami olması mümkün değil.
-Apsisin yani yarım daire biçimli kutsal alanın, Hristiyan apsisi mı yoksa Müslüman mihrabı mı karakteri taşıyacağı nasıl çözümlenebilir bilemiyorum, zira kiliselerin ve camilerin çeşitli olmazsa olmazları vardır. Mustafa Akyol önce keşke bunları bilseydi.
Neyseki Ertuğrul Günay gibi oldukça donanımlı ve sağduyulu bir Kültür Bakanımız var, -hükümetteki tek sevdiğim adam:)-böyle şeylere hiç prim vermiyor.
P.S. Ayasofya kompleksi içinde ibadete açık bir bölüm var zaten, bazilika içinde değil ama sanırım. Külliyelerde mescid olması lazım.
Yazan:Burak Örkün Tarih: Eyl 18, 2010 | Reply
Ayasofya’nın Fatih Han tarafından tapusuyla alınması, İstanbul’da kurulacak büyük dünya medeniyetinin ilk ayağıydı. Bir psikolojik eşikti. Hatta Hıristiyan dünyasının Müslümanlar üzerindeki eziciliğini her yönden zayıflatmak için, Ortodoks kilisesini güçlendirip onlara patrik’lik verdi, böylece katolik dünya prestij olarak zayıfladı. Müslümanların bu kadar zulüm gördüğü dünya coğrafyasında, bu kadar geniş bir hoşgörü hareketinin bizim tarafımızdan yapılması bence doğru değil. Bu konuda gerici ve tutucu düşündüğümü kabul ederek soruyorum ki; böyle bir hareket Zaten sızım sızım olan Fatih Han Hazretlerinin kemiklerini daha bir sızlatmaz mı?!
Yazan:Akif Tarih: Eyl 18, 2010 | Reply
Kilise/Camii olursa,içerisindeki tarihi resimlerin kalmasını isteyen(ki isteyeceklerdir)hristiyan camiasına n diyeceğiz? Ancak bu kadarına izin var resimler olmaz desek tam bir hoşgörü olmaz.Resimler kalsa hiç olmaz.Bu sadece Camii/kilise ortaklığında ortaya çıkabilecek sorunlardan bir tanesi.Minarelerin yanına birde çan kuleside isteyebilirler,hakları. Bence üçüncü seçenek daha çok problem çıkarır.İkinci seçenek(kilise)ise asla olmaz;çünkü ona hoşgörü değil taviz denir.Ve taviz tavizi doğurarak İstanbul konstantin oluverir.En mantıklı seçenek,mülkü sahibinin isteği doğrultusunda kullanmaktır.Tapu Fatih Sultan Mehmed hazretlerinde olduğuna göre…
Yazan:Mustafa Akbaş Tarih: Eyl 27, 2010 | Reply
Zaten kiliseymis. Cami olarak kabul edilemez. Kiliselerin camiye cevrilmesini bir anlam veremiyorum. Baskasinin tüyüyle güzellik olmaz.
Yazan:Murat Gerçek Tarih: Kas 2, 2010 | Reply
Dini özgürlük başka bir şeydir hoş görü de öyle,ancak söz konusu Ayasofya olduğunda durum çok farklı bir hal almaktadır.Her ne kadar bizler bunu istemesekte malesef ortada hristiyan müslüman savaşı vardır(temennim bir an önce barış olması).Ve hezimete uğradıkları son savaş olan kurtuluş savaşından sonra zamanı (onlara göre)gelince tekrar intikam almak üzere kenara çekilip planlarını işletmeye başladılar. işte sembolik anlamda Ayasofya çok kilit bir noktada durmaktadır yani;orayı müslüman türklerden alıp,kilise yapmak onlar için bir zaferin habercisi konumundadır.Aynı zamanda bizim içinse hem büyük yenilgi,hem toprak kaybı yada yok oluş demektir bu (not: ırkçı değilim).bu yüzden orası mutlaka cami yapılmalıdır.Zaten sahte imza ve katakulle ile birileri namaz kılınan yeri de müze yaparak Atatürkün üzerine atmıştır.çok uzattım galiba orası cami olmalıdır bir günlüğüne bile olsa kilise yapılması kalede delik açmak demektir hem de düşmanın geçebileceği büyüklükte.Saygılarımla
Yazan:Ali Sarp Tarih: Kas 3, 2010 | Reply
Ayasofya bir kilisedir, sonradan camiye çevrilmeye çalışılmıştır. İçindeki “resim”ler; freskolar bizler için değerlidir, Kutsal Kitap’taki bazı anlatımlara atıfta bulunur, sadece güzel görüntü amaçlı değildir, teolojimizde yeri vardır. Her zaman Hagia Sophia’yı bir kilise olarak göreceğim, diğer taraftan hiç bir zaman da bir caminin kiliseye dönüştürülmesini istemem, bunu yapmış hristiyanları da onaylamıyorum. İmanen her yerde ibadet edebilirim gerektiğinde ancak camiden bir kiliseye dönüştürülmüş mekanda ibadet etmem.
Saygılar
Yazan:why not Tarih: Kas 3, 2010 | Reply
sinogog olsun..
Yazan:Ali ATALAY Tarih: Oca 9, 2011 | Reply
AYASOFYA’YA YAZIK OLUYOR.ORASI BİR İBATHANE OLARAK İNŞAA EDİLMİŞTİR. İBADETHANE OLARAK YANİ KESİNLİKLE CAMİİ OLARAK HEMEN İBADETE AÇILMALIDIR. AKSİ HALDE HUZURU MAHŞERDE CAMİİ OLARAK AÇILMASINA İMKANINA SAHİP VE YETKİLİ OLANLAR BUNUN HESABINI ALLAH’A NASIL VERECEKLER BİLEMİYORUM.MÜSLÜMAN BİR ÜLKE OLDUĞUMUZU BİR DAHA HATIRLATILORUM.AYASOFYA CAMMİİ DİR. CAMİİ OLARAK DERHAL HİZMETE AÇILMALIDIR.
Yazan:boş versene Tarih: Nis 11, 2014 | Reply
afedersiniz kabe yerine kudüse bakan bir yapı nasıl cami olcak kafanız mı güzel ? mimari hatanın daniskası olur
Yazan:kasin Tarih: Haz 2, 2014 | Reply
Burasi turkiyenin veya bi baskasinin mali degil bu bi vakiftir fatih han hazretlerinin vakfi ileriyi gormus ki tapusunu kendi ustune almis eski turklerde adettir cihan padisahi bi yeri fethederse oradan bir tane mulku olur fatih han hazretleride sadece ayasofyayi kendi uzerine almis ve mlletimize vakfetmis istanbul sadece iki kitayi birlestirdigi icin fetholunmadi peygamberimiz miraca ciktiginda ayasofyayi goruyor ve diyo kostantiniye elbet bir gun fetholunacaktir onu fetheden komutan ne guzel komutandir onu fetheden asker ne guzel askerdir diye hadisi serifi vardir tek gaye gok kubbeli parlayan yerin icinde muslumanlarin namaz kilmasi ve bu yuzdendir fatih sultan mehmet cuma namazini ilk kildirirken uc kere tekbir almistir bilirsiniz ki neden boyle yaptiniz hunkarim dediklerinde kibleyi bulamadigim icin uc kere tekbir getirdim o ara hizir a.s ayasofyayi kiblesini ayarlamak icin basparmagini kullaniyor ayasofyayi gezerken gormediniz mi bas parmaginin isaretini o yuzden orasi cami olunacagi icin fethedildi ve simdi biz bu ulkede bagimsiz oldugumuzu dusunuyosak oranin cami olmasi lazim olacakta ne demis buyuklerimiz ayasofyayi cami yap kurtul merhum adnan menderes eger ki cami olursa turkiye dunyanin tek hakimi 7 cihan bi araya gelse hicbi sey olmaz bu yuzden gayelerine ulasmasinlar birlik olalim her zaman o zaman belki bir osmanli olmayiz gelsinde demiyoruz ama haksizliga karsi dur demesini biliriz bi yeri isgal ederek degil ekonomimiz ve gucumuzle bunu yapacak guce sahibiz ama once ayasofyayi bu buhran cikarmaliyiz en yakin zamanda insan namazimizi da ede etmek nasip olur insanlah..
Yazan:Ayasofya Barış Müzesi Tarih: May 19, 2015 | Reply
Merhaba,
Tartışmayla ilgili kapsamlı bir site:
http://www.ayasofyabarismuzesi.com/
Ayasofya müze olarak kalmalı ancak hem Müslümanların hem de Hıristiyanların sembolik ibadetine izin verilmelidir
Yazan:HİLMİ Tarih: Haz 11, 2020 | Reply
Bencede cami olması şart
Fatih Sultan Mehmethan burasını cammi olarak vakıfetmiş bunu o şekilde bu şekilde oyalayamaya gerek yok.burayı fetheden komutan çamii diyorsa camii.
inancı olan insan Fatihin bedduasını okuyan bilen burası müze olsun diyemez bu dünyanın bir de gerçek dünyası var herkes oraya gidecek o zaman hak hukuk nedir görürler ALLAH müze olsun diyenleri islah etsin amin