RSS Feed for This Post

KÂBUS GiBi

Kurtulus savasi kazanildiginda Türkiye nüfusunun çogu Kürtçe konussaydi bugün Kürdiye Cumhuriyeti’nde Türkçe egitim hakki için mücadele ediyor olacaktik. çünkü Kürt Ulus Devleti bunu gerektirecekti. (Bkz. Türkiye’nin Ulus-Devlet Sorunu)

çocuklarimiz her sabah “Ne Mutlu Kürdüm Diyene” diye bagirmak zorunda kalacakti.

Türklerin özünden uzaklasmis, Kürtlügünü unutmus barbar, ilkel daglilar oldugu iddia edilecekti.

Kürdiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlügünü savunmak için “varligim Kürt varligina armagan olsun” diyecektik.

Laikligin BEKCISI oldugunu iddia eden bir orduda askerlik yapan Türk çocuklari ölünce Kürt genel kurmayi onlari “sehit” ilan edecekti. Ne kosullarda öldüklerini sorma hakkimiz olmayacakti.

Kürdiye Cumhuriyetinin ordusuna katilmayanlar hain, Türk Terörist ilan edilecekti. Ölülerimizi gömmek için jandarmadan izin almak gerekecekti. Bazen cenazemizi almamiz dahi engellenecekti. ölülerimize “leş” diyecekti Kürt medyasi.

“Kürdüm, dogruyum, çaliskanim” diye Türk oldugumuz halde Kürt oldugumuz YALANINI söyleyerek ardindan da “DOGRUYUM” diyecek, tam bir sizofreni içinde yasayacaktik.

Bizim gibi Müslüman oldugu halde Kürt çogunluk bizi hor ve hakir görecekti. Evlerimiz ve köylerimiz yakilacakti. Aç ve perisan büyük sehirlerin gecekondu mahallelerine yigilacaktik. Burada ise “uygar, batili” ve “çagdas” Kürtlerce taşlanacaktik. Türk evlatlari fuhusa ve yankesicilige itilecekti.

Devletin kontrolünde yazilan tarih kitaplari bizim geçmiste uygarlik kuramadigimizi, ancak yönetilmeye, güdülmeye uygun cahil bir topluluk oldugumuzu söyleyecekti.

Cezaevi kapisinda Kürtçe konusamadigi için analarimiz hapisteki ogullarini göremeyecekti. Türkçe’den başka dil konuşamayanlar devlet dairesinde, noterde, özel hayatta türlü zorluklara katlanacakti. Amerikali veya Almana tercüman gelirken Türklere tercüman gelmeyecekti mahkemelerde.

Makbul vatandas tarifine uymayan Türkler hakim ve avukat görmeden aylarca, yillarca TUTUKLU yatacak, iskence görecekti.

Bu haksizliklara sözle direnen bile hapse atilacakti. Türk kelimesini yazmaya cüret eden Kürt gazeteciler de Kürdiye Cumhuriyetinin bölünmez bütünlügüne saldirmaktan ceza görecekti.

Vicdan sahibi(?) Kürtler bize aciyacak, sadaka verir gibi TV yayin hakki, seçmeli ders hakki VERECEKTi.

Asirlardir yasadigimiz Türk köylerinin, daglarin, derelerin isimleri Kürtçe isimlerle degistirilecekti. Bunun için bile mahkeme önlerinde yillarca mücadele etmek gerekecekti.

KÂBUS GiBi… KÂBUS GiBi… KÂBUS GiBi….

Bu kâbus sadece bir kâbus. Ama bunun tersi bir KÂBUS Kürtlere yasatildi ve KÂBUS henüz bitmedi.

Ben ne yapabilirim ki demeyin. Yüksek sesle bu haksizliga karsi duramiyorsaniz en azindan mail ile gönderin, yayginlastirin bu metni.

Buna da cesaretiniz yoksa sadece 3 defa tekrar edin sesizce “Ben bu haksizliga karsiyim, kalbim, aklim, vicdanim bunlari kabul etmiyor” diye.

 

Türkiye’nin Ulus-Devlet Sorunu

Devlet gibi soğuk ve katı bir yapı bizimle olan ilişkisini hukuk yerine ırkımıza ya da inançlarımıza göre düzenleyebilir mi? GERÇEK hayatı son derecede dinamik ve renkli biz “insanların”. Birden fazla şehre, mahalleye, gruba, klübe, cemaate, etnik köke, şirkete, mesleğe, gelir grubuna ait olabiliriz ve bu aidiyet hayatımız boyunca değişebilir. Oysa devletimiz hâlâ başörtüsüyle uğraşıyor, kimi devlet memurları “ne mutlu Türk’üm” demeyenleri iç düşman ilân ediyor, Sünnî İslâm derslerini zorla herkese okutuyor… Bizim paramızla, bizim iyiliğimiz için(!) bize rağmen… Kürt sorunu, başörtüsü sorunu, Hıristiyan azınlıklar sorunu… Bizleri sadece “insan” olarak göremeyen devletimizin halkıyla bir sorunu var. Türkiye’nin “sorunlarının” kaynağı sakın ulus-devlet modeli olmasın? 80 sayfalık bu kitap Kurtuluş savaşı’ndan sonra Türkiye’ye giydirilmiş olan deli gömleğine işaret ediyor.  Ne mutlu “insanım” diyene! Kitabı buradan indirin.

Türk milliyetçiliği birleştirir mi yoksa parçalar mı?

 İllâ ki bir tutkal/çimento mu gerekiyor? Milliyetçilik tutkalı adil ve müreffeh bir düzene alternatif olabilir mi? Adaletin, hukukun hâkim olmadığı ortamlarda Türklerin kardeşliği ne işe yarar? Belki de Türk Milliyetçiliği diğer milliyetçilikler gibi yok olmaya mahkûm bir söylem. Çünkü var olmak için “ötekine” ihtiyacı var. Ötekileştireceği bir grup bulamazsa kendi içinden “zayıf” bir zümreyi günah keçisi olarak seçiyor. Kürtler, Hıristiyanlar, Eşcinseller, solcular…150 sayfalık bu kitapta Türk Milliyetçiliğini sorguluyoruz. Müslüman ve milliyetçi olunabilir mi? Türkiye’ye faydaları ve zararları nelerdir? Milliyetçiliğin geçmişi ve geleceği, siyasete, barışa, adalete etkisiyle. Buradan indirin.

Trackback URL

  1. 3 Yorum

  2. Yazan:ufuk tan Tarih: Eki 22, 2010 | Reply

    Şimdiye kadar okuduğum en güzel yazılardan biri.Tarihi birazda tersten okuyup empati yapmak gerekli.Kürtler için,Ermeniler için,Rumlar için,Yahudiler için,dindarlar için,gayrı müslümler için,eşcinseller için.Yani ezilen tüm insanlar için.

  3. Yazan:Mustafa Akbaş Tarih: Eki 23, 2010 | Reply

    Cok kötü bir durum. Bu kadar Kürdlerle ugrasmak Kemalist T.C.nin sonu olabilir.

  4. Yazan:Merve Tarih: Haz 10, 2015 | Reply

    Kurgumu bunlar gerçek olduklarını düşünmek istemiyorum. Kıyameti koparıcaksınız!

  1. 1 Trackback(s)

  2. Eki 22, 2010: Twitter Trackbacks for KÂBUS GiBi : Derin Düşünce [derindusunce.org] on Topsy.com

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin