RSS Feed for This Post

Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun

Trackback URL

  1. 13 Yorum

  2. Yazan:kenan sunar Tarih: Eki 29, 2010 | Reply

    cogu kimse gene bu bayan dediklerine demiyecegi kalmiyacak. ben tebrik ediyorum.

  3. Yazan:logic Tarih: Eki 29, 2010 | Reply

    ha ha

    hiç güleceğim yoktu, güldürdü beni faşist kız.

  4. Yazan:Tuğrul Paşa Tarih: Eki 29, 2010 | Reply

    Bu nasıl elitist bir bakış açısı, hatta faşizme her an kaymakta…?
    Yuh be yuh. Faşistliğin, burjuvazinin bu kadarı olur ancak!!!

    Çok acımasızca öğrenci bayan tarafından dillendirilmiş bir mesaj bu. Bu ülkenin standartları belli ve bu öğrenciler bu ülkede yaşıyorlar.Hiç birinden adam akıllı bir cümle dahi duymadık konuyla ilgili şimdiye kadar. Çünkü amaçları özgürlük eşitlik değil…

    Başörtülü insanlardan ve bu zihniyeti taşıyan insanlardan nefret edenlerin bile bu yasağa karşı durması gerekiyor, Çünkü antidemokratik ve politize olmuş bir ortamda sağlıklı bir üniversite eğitimi olamaz…

    Hiçbir sorun görmezden gelinemez. Her vatandaşın yaşadığı sorun çözülmeyi bir diğerininki kadar hak eder. Bu anlamda birini önemli birini önemsiz görmemeliyiz. Siz de onbinlerce bayanın yaşadığı sorunu görmezden gelmeyiniz…

    Cumhuriyetin 87. yılını kutladığımız bu bayramın militer cumhuriyetten, sivil cumhuriyete geçiş için bir vesile olmasını diliyorum…

  5. Yazan:tuba Tarih: Eki 30, 2010 | Reply

    bu gerçek olabilir mi?

    bu kadın ne konuştuğunun farkında değil.
    ne kullanıyor acaba 🙂

  6. Yazan:Cengiz Cebi Tarih: Kas 1, 2010 | Reply

    Başörtüsünden rahatsız olduğunu elli farklı telden çalarak ‘ifade’ etmiş vatandaş.

    Söylediklerinin tutulacak bir tarafı yok gerçi ama evire çevire de olsa anlatmaya çalışmış derdini.

    Kafası acaip karışık ve dolayısıyla başörtüsü vb. şeylerden rahatsız!

    Ve kafasındaki karışıklığı gidermezse bu rahatsızlık ile yaşayacak.

    Kendisine kalmış.

  7. Yazan:sevim Tarih: Kas 1, 2010 | Reply

    bence ortada hiçbir anormallik yok.açık açık başörtülülerden nefret ettiğini söylüyor.belliki elinden gelse değil üniversitede giyilmesini tamamen yasaklayacak.bir yolu olsa başörtülülerin ülkeden sürülmelerini isteyeceğine de adım gibi eminim.yani içindeki kini kusmuş kusmamış ne önemi var?bu kafa yapısına sahip bir sürü insan var.onun için anormallik yok diyorum,çünkü varolan gerçek hislerini açığa çıkarmış.yani kısacası anormal olan bu tahammülsüzlük ve nefrettir bunun dışa vurumu değil.zira düşmanlık derecesinde bir tahammülsüzlük varsa-ki olduğu kesin-bu nihayetinde kelimelere dökülecek.kendisi de bir güzel döküyor işte:)
    bence asıl üzerinde durulması gereken,insanları bu tür ruhsal çöküntülere sürükleyen şeyin ne olduğunu sorgulamak olmalıdır.hep korku diyoruz,gelecek üzerine inşa edilen kaygı diyoruz.buna da paranoya diyoruz.evet ortada bir paranoya olduğu kesin.ancak bunun sadece olası bir tehditten kaynaklandığını düşünmüyorum.bir kere böyle bir korkuyu besleyecek somut bir durum yok henüz ortada.olmadığına göre hangi neden ve gerekçeye dayandırılıyor bu korku?
    hayır bence mesele ötekine duyulan nefrettir.tıpkı rakip takım ve taraftarlarına duyulan fanatik futbol düşmanlığı gibi bir şeydir bu.çünkü başörtüsü,din,inanç tıpkı “düşman takım”gibi belletildi insanlara.bu zehir beyinlere enjekte edile edile insanlar bu hale geldi.dolayısıyla din,inanç,başörtüsü ya da bu anlamda çağırışım yapacak herhangi bir şey… ciddi bir tehdit oluşturup oluşturmadığına bakılmaksızın bir düşman imgesine dönüştü zihinlerde.yani varlıkları, sadece varlıkları yetiyor birilerini rahatsız etmeye.ve ediyor.artık somut bir kötülük,bir zarar verilmesi gerekmiyor “öteki” olmaları için, varlıkları yetiyor da artıyor!

  8. Yazan:ismailş Tarih: Kas 1, 2010 | Reply

    BEN SİZE BİR BAŞ KAPARIM çok da güzel kaparım…
    Devamını seyredemedim takatim kalmadı bu faşistlikten öte başka bir hastalık sanki ete kemiğe bürünmüş bir boşluk var bu kızcağızda derin bir boşluk bu yüzeyselliği cehaletinin farkına hiç bir zaman varamıyacak olmasını başka türlü izah edemiyorum ama bunlardan o kadar çok var ki diyebilirim ki sizler bizler azınlıktayız

  9. Yazan:ismailş Tarih: Kas 1, 2010 | Reply

    merakıma yenik düşüp büyük bir sabır ve zorlamayla da olsa sonuna kadar izledim ve o kızcağıza haksızlık ettiğimiz kanısına vardım…
    5 dakika boyunca her cümlesinde bir önceki cümleyi ve anlamı inkar eden müzik öğretmeni aadayımız son cümlesiyle noktayı koyuyor…
    Kafasının içindeki düşünce apayrıysa dışarıya yansıyan kimi alakadar eder cümlesiyle aslında o muhabir ve burada ahkam kesen bizlerle ironik bir yaklaşımla dalga geçtiğini gösteriyor…
    Asla kendi kafasının içindeki apayrı düşünceleri bizimle paylaşmamakta ama kafamızı karıştırarark bizi anlamsızlığa sürüklemekte olan çağdaş ablamızın öğretmenliğinde müzik dersi vereceği çocuklar bu ülkenin çocukları olacak…
    Eğer Kemalist sistemin eğitimci yetiştirme konusunda gelebildiği nokta buysa bu ülkenin herşeyiyle tepeden tırnağa hızla dönüşmesi gerekiyor…
    Kızımın bunların elinde yetişebilme ihtimali uykularımı kaçırıyor…

  10. Yazan:MY Tarih: Kas 1, 2010 | Reply

    yaw biz bu kurtulus savasini kazandik mi kaybettik mi? Kazandiysak neden özgürce yasayamiyoruz kendi ülkemizde?

  11. Yazan:CÜNEYT Tarih: Kas 2, 2010 | Reply

    arkadaş bir insan bu kadar mı tenakuz içinde ve aptalca cümleler kurar.yasakçı dogmatik fanatizmin bir insanı ne hale getirebileceğini ve insanın aklına pranga takabileceğini bir kere daha görmüş oldum ve çakma gulit ablamızın haline hem acıdım hem üzüldüm.türbanı bir formaya benzetmesi bir yana,acaba kendi üzerinde taşıdığı che guevera tişörtü bir simge değilmi o zaman diye sorarız…modernizmi dış görünüş olarak algılayan faşist zihniyet tükenmeye mahkumdur

  12. Yazan:ismailş Tarih: Kas 2, 2010 | Reply

    BU OKUMUŞ TAHSİLLİ CAHİLLERDEN DİYEBİLECEĞİMİZ FAŞİST GÜRUH BİR FİKİR İFADE EDEBİLECEK DONANIMA SAHİP OLMADIĞINDAN SLOGAN CÜMLELER ezber kalıp ifadeler ve ezberlerle yetinmek durumunda ömür boyu…
    İşin vahimi ne biliyormusunuz… Acımak durumunda olduğumuz bu fikirsiz eblehlerin kırıntıları hepimizin hayatını cehenneme çevirdi uzun yıllardır ve bunun karşısında biz özgürlüğü yeterince dillendirip bayraklaştıramadık artık bunlara takılmak eleştirmek yerine kendimizi eleştirmeli eğri oturup doğru kararlar almalıyız bundan sonrası için…

  13. Yazan:ç-z Tarih: Kas 2, 2010 | Reply

    Yine başörtüsü tartışmasının yapıldığı bir başlığın altında yasakçılardan biri spagetti dininin inanı olma ihtimalini öne sürerek “inancımız gereği bu şekilde başımızı örtüyoruz” diyenlerin ayrımcılığa neden olabilecek simgeleri taşımasına muhalif olduğunu belirtmişti. Ben de o zaman kamusal alan denilen üniversitelerde kolaylıkla görebileceğimiz Rastafarianizm ’den bahsetmiş ve bunlar için de aynı yasağın geçerli olup olmamasını sormuş ama cevap alamamıştım.

    Yanıt uzun süreden sonra da olsa bahse konu edilenin kendinden geldi. Videoda konuşan kızı tv de izlediğimde “acaba saçlarının bir başka dini inancın başörtüsü/simgesi olduğunun farkında mı ?” diye aklımdan geçiriyorken,saçlarını gösterip “bu da bir türban” dedi. Ve haklıydı saçlara yapılan rasta kendi inancının çok da bilinmeyen bir simgesi. Sadece bir dini inanç olarak görülüp, kabul ediliyor olmadığından dolayı simge olarak görülüp yasaklanmıyor. Kısaca videodaki kız kendi inancı gereği başını bir şekilde örtmüş biri.

    Saçlarının şeklini kendi farklılığının/seçimlerinin doğal uzantısı olarak kabul edildiğinin farkında olmadan başka birilerinin seçimlerini, şekilcilik penceresinden bakıp, “tek tipleşme” olarak görüp, başörtülüleri “gelişmemiş insan” olarak yaftalayıp, eleştirebiliyor olmasını da anlamaya çalışıyorum.Ve anlayabildiğim kadarıyla da bu rastalı kız “başörtüsüne değil de başörtüsü çerçevesinde kalan bir şekli benzeşme neticesinde insanların bireysel farklılıklarını terk ediyor olmalarına karşı.” Yapmış olduğu üniforma benzetmesi bu açıdan gözden geçirilebilir.

    Enver beyin yazı konusu olan bir film vardı; Beyaz Kurdele. İnsanların bir süre sonra isimlerinin unutulup doktor, rahip, ebe.. vb mesleklerle yani görevleriyle tanınıyor olması ve bunun sonuçlarının gözler önüne serilmesi…

    Büyük insanlar filmde sadece “görevleriyle” adlandırılırlar. Rahip, öğretmen, doktor, baron, ebe… Sadece çocukların isimleri vardır. Onlar da omuzlarına takılan ve masumiyeti simgeleyen beyaz kurdeleyi çıkardıkları zaman isimlerini de kaybedeceklerdir. Belki de beyaz kurdele, çoktan kaybedilmiş bir masumiyetin, çoktan kaybedilmiş isimlerin ardından düşülen umutsuz bir ağıt gibi okunabilir. Zira modern toplum bir işlevsellik, bir organizasyon toplumu olarak sadece isimleri çalmakla kalmıyor; suçu, kötülüğü de askıda bırakıyor.

    Kadınların başı açıklar ve başı kapalılar olarak saflaştırılması bir çeşit görevlendirilme gibi. Kadın bu durumda cansız içi boş plastik bir konu mankenine dönüşüyor. İnsan Ayşe, Fatma…oldukları unutuluyor, unutturuluyor. “Başörtülü/başörtüsüz kadın” olmak isimleri unutturan bir tür meslek/görev gibi kabul görüp takdim ediliyor. Başını örten ya da açan kadın ilk önce ne saçının ne de örtüsünün göze görünür olmasını ister. Nasıl ki rastalı kıza baktığımızda onun saçını oldukça doğal şekilde görüp ve hatta belki de görmeden kabulleniyor ve ağzından çıkanlara pür dikkat kesiliyoruz!

    Kadın, modern toplum muhalifliğiyle başörtüsüne sahip çıkarken de ismini yitirebilir.

  14. Yazan:Ahmet Somut Tarih: Kas 2, 2010 | Reply

    Acaba bu kızcağız başörtüsü örtünce kafadan içeriye bilgilerin giremeyeceğini mi zannediyor?

    Bu kadar öfkeyi ve nefreti de anlamış değilim.. başını kapatan her kız sizin potansiyel er kitlenizle aranıza girecek daha az hatun kişi anlamına gelmiyor mu? O zaman çıkarına uygun hareket etsene yahu..

    Sevgili başını, göbeğini ve diğer bilimum her yerini açmaya çalışan ablalar!.. Kimse sizi kapatmaya çalışmayacak!.. en azından aklı başında bir müslümanın size böyle bir şey yapmayacağından emin olabilirsiniz!.. En fazla karşılıklı aşağılayıcı bakışlar paylaşır yolunuza gidersiniz..

    Hem neden üniversitede başörtülüler olduğunda etki/baskı altında kalıp kapanacağınızı zannediyorsunuz ki!.. Sizin kendinize güveniniz yok mu? Belki siz onları açar, aleme kazandırırsınız..

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin