RSS Feed for This Post

Anayasa Sohbetleri 5:Yerel Yönetime devam

[Agos’ta yayınlandı]

Küçük Neden Güzeldir

 Yerel yönetimi güçlendirmek neden iyidir? Teorik sözleri bir yana bırakıp bu ülkenin tarihinden bir örnekle anlatmaya çalışayım. Olayı daha önce bu yönden düşündüğünüzü hiç sanmıyorum. (Ankara’nın Doğusundaki Türkiye kitabımda kısaca yazmıştım gerçi, kısmen tekrar.)

Hikâye şöyle.

Beylikler devri

Anadolu’nun Bizans tarafından yönetilen bölümünde medeniyet sanki 6. yüzyıl ortalarında sona erer. 550’leri izleyen 600 küsur yıl boyunca başkent İstanbul dışında dişe gelir tek bir eser görülmez. Sanki bu yüzyıllar hiç yoktur. Denizli’ye, Manisa’ya, Adana’ya, Tokat’a bakın: antik döneme ait bir dizi etkileyici kalıntı, sonra uzun bir sessizlik.

Türklerin gelişinden üç-dört kuşak sonra müthiş bir imar patlaması başlar. Anadolu’da bugün varolan kent ve kasabaların hemen hepsi o dönemde kurulmuş veya yeniden şekillenmiştir. 1100’lerin sonundan başlayıp 1500’lerin başına dek hepsi cami, han, hamam, medrese, kervansaray, tekke, saray, şifahane ve imaret ile donatılır. Bunlar gerek sayı, gerek kütle, gerek işçilik bakımından son derece şaşırtıcı eserlerdir. Konya’yı, Sivas’ı geçin, Divriği’ye, Bitlis’e, Niksar’a, Eski Malatya’ya, Kastamonu’nun Kasaba’sına, Harput’a, Ahlat’a, Tercan’a, Eğridir’e, Sivrihisar’a, Milas’a, Selçuk’a bakın. Hepsinde göz kamaştırıcı işler yapılmış.

Şişineceklerdir: “Türkler Anadolu’ya medeniyet getirdi.” Yok efendim, öyle değil. Madem getirecek medeniyetleri vardı, neden Orta Asya’da bunun izi görülmedi? Madem getirdiler, neden 1071’den sonra yüz yıl belli etmediler?

Doğrusunu söyleyelim: Türk beylikleri Anadolu’ya medeniyet getirdi.

Yüz tane başkent

Malazgirt’ten sonra Türkler buraya gelip o eşsiz devlet kurma yetenekleriyle bir Devlet kurmadılar, hayır. Bizans düzenini yıktılar. Yerine sabah akşam birbiriyle didişen, çeteden az hallice birkaç yüz tane beylik kurdular. Konya Selçukluları da bildiğiniz anlamda Devlet değildi, her şehirde ayrı kardeşin, her diyarda ayrı vezirin hüküm sürdüğü bir tuhaf yamalı bohçaydı. “Federasyon” demek fazla iyimser olur sanırım. Daha çok, bir tür organize anarşi durumu.

Merkezi devletin ölü sıkletinden kurtulan Anadolu, Türk beylikleri devrinde muazzam bir canlanmaya tanık oldu. Eskiden imparatorluk memurlarına ve kilisesine giden – ya da nasıl olsa onlara gidecek diye atıl bırakılan – kaynaklarla sayısız mini-devletin başkenti finanse edildi. Her başkentte mimarlar, sanatkârlar, şairler, fakihler, alimler, dervişler doyuruldu. Lüks tüketim malları ticareti patladı.

İnanır mısınız, 1200’lerde lüks parfüm, lüks ziynet eşyası, pahalı kumaş deyince Avrupalının aklına Anadolu limanları gelirdi.

Anadolu’nun o kadar çabuk Türkleşmesindeki asıl etkeni belki burada aramak lazım: kılıç değil, fırsat.

Osmanlı Devleti 16. yüzyılda egemenliğini pekiştirip Bizans’ın yoluna girince işler gene tersine döndü. Memleket Devlet gördü. 1550’leri izleyen 300 yıl boyunca Anadolu’nun İstanbul’dan yönetilen kısımlarında gene taş üstüne konmuş bir taş görünmüyor.

Tezi kanıtlayan istisna

Anadolu’nun Bizans tarafından yönetilen kısmında hayat yoktu dedik. Ya diğer kısmında?

Türklerden önceki yüzyıllarda bu memlekette büyük imar faaliyeti gösteren tek bölge vardır, o da Van’dan Artvin’e uzanan kuzeydoğu sınır ülkesidir. Arap egemenliğinin doğuda çözülmeye başladığı devirde burada bir dizi Ermeni ve Gürcü devletçiği türemiştir. Bizans’ın askeri gücüne teslim oldukları 11. yüzyıl ortalarına dek, boylarından beklenmeyecek eserler ortaya koyarlar. Sırf Van gölü çevresinde kimine göre 100, kimine göre 300 tane heybetli manastır sayabiliyoruz, hepsi bu devirden. Artvin’in kervan geçmez köylerinde, her biri büyük metropollere yakışır heyula boyutlu kiliseler var, aynı devirden. Kars’ın hangi köyüne gitseniz yine aynı durum. Bunları yapanlar, en muktediri bugünkü Van vilayeti büyüklüğünde olan, her yirmi yılda bir amip gibi bölünen birtakım mikro-devletlerdir.

880 ile 1040 arası o bölgede onca anıtsal kilise, manastır, saray, kale yapılırken neden Bizans egemenliğindeki Anadolu’da bir tane yok? Soru bu.

“Ermenilerde var o haslet” deseniz, 880 yılı öncesinde neden yokmuş, 1040’tan sonra neden olmamış diye sorarlar.

*

Yerel yönetimi güçlendirelim derken kastettiğimiz budur işte. Mantığı sonuna kadar götürürsek merkezi devleti toptan lağvedelim dememiz gerekir. Ama ona cesaret edemeyiz; etsek de kimseyi inandıramayız. O yüzden yerel yönetim reformuyla yetineceğiz, mecbur.

 

 ”Türkiye’nin en iyi haftalık gazetelerinden biri olan Agos’a abone olmak için +90 212 296 23 64′u arayın.”

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:özlem Tarih: Kas 4, 2010 | Reply

    Kapadokya bölgesi bu teoriyi çürütebilir mi diye baktım. Oranın da imarı 840 lara kadar geliyormuş. Yani bir 50 yıl farkla gol atma fırsatını kaçırdım.:) Canımız sağolsun.

  3. Yazan:özlem Tarih: Kas 4, 2010 | Reply

    Burada bir soru daha var. 1800 lerden sonra gerçekten de imar faaliyetleri tekrar hız kazanmış gibi. Devlet aynı büyüklükteki devlet olduğuna göre neden?

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin