İsmail’in Boynundaki Bıçaktır Kurban’ın, İbrahim’in Ellerinden Sunulan…
By Suzan Nur Basarslan on Kas 16, 2010 in İnsan
Ve Ben, seni seçtim. Öyleyse vahyolunan şeyi dinle![1]
Seçilmiş olmanın bilinciyle ve teslimiyetle dinle. Dinle yapman gerekeni ve yapmaman. Gönderildiysen şerefli olduğunu ve o şerefe lâyık olmak için kurban etmen gerekeni. Kurban ettiğin et ve kan ulaşacak olan değildir O’na[2]. Kendini yüceltmen de değildir seçilmiş olduğun için yaptığın/yapacağın… Kurban’ın; yerini bilmektir, kimin huzurunda olduğunu, o huzurdaki değerini, o huzurda dua ve ibadetinle ve hepsinden önemlisi teslimiyetinle söylediğin, yaptığın ve yapmadığındır… Bu yüzden dinle.
Dinlemek itaat etmektir. Öyleyse vahyolunan şeyi dinle!
Kabil’in iyiyi kendine ayırıp, daha azını O’na ayırdığı gibi[3] yapmamak için dinle. Habil kalabilmek için dinle, gerekirse Kabil tarafından kurban edilecek olsan da. Fazla hep fazlayı istetir çünkü, nefis hep kendisini kayırır çünkü, verdiğini çok görmek ister çünkü, başkalarının verdiğini kendisininkinden hep az tutar çünkü… Lanetlenmemek, sürülmemek, katletmemek için, verdiğini çok sanmamak için dinle.
Emrolunduğun şeyi yapmak için,[4] mazeretler üretmemek için, geride kalmamak için, yolda kalmamak için, İbrahim’in önünde İsmail olmak için ve Rabbin önünde İbrahim ve İsmail olmak için… dinle. En sevdiğini feda etmenin/cananın, tek şeyini feda etmenin/canın ne anlama geldiğini, teslimiyetinin ne demek olduğunu derk etmek için, sınavı vermek için, apaçık bir müjdeyle müjdelenmek için[5]… dinle.
İbrahim olmak için, İsmail olmak için, kurbanla her ikisini aynı anda olabilmek için, verilenin karşılığını değilse de karşılık olarak kabul edileni sunabilmek için, haddi aşmamak için, haddi belirlemek için, kimin huzurunda olduğunu bilmek için, bildirmek için, İsmail’in boynuna değen bıçağı kendi boğazında hissetmek için, İsmail’in boğazına bıçağı tutan el olmak için, nefsi yatırıp kenara, teslimiyetle, onu Allah’a sunmak için dinle.
Seçilmiş olanın seçiminin teslim olmak olduğunu, et ve kemiğin, kemik ve kanın, kan ve külün… kalan her şeyin kill u kal olduğunu anlamak için dinle.
Küller küllere karıştığında ve tozlar tozlara, gölgeler vadisinde yürürken çırılçıplak, cennet ve cehennemler bilinmeyen sır iken henüz sana, huzura doğru yürürken tek başına, sadece duan, ibadetin, virdinle değil, hatan, eksiğin, günahınla değil, teslimiyetinle vardığında kapıya… tam da İsmail’in boynuna değen bıçağı kendi boğazında hissettiğinde, İbrahim’e gelen müjdeyle müjdelenmek için dinle!
İsmail’in boynundaki bıçaktır kurbanın, İbrahim’in ellerinden sunulan. Yoksa İsmail de sensin, İbrahim de, kurban da sensin, kurban eden de… Teslim olduğun kapıda, teslimiyetinle… verdiğini almak için değil, verilene razı olmak için… nefsi yüreğin ellerine bırakıp… gözlerini huzura açtığında… duymak için, seni kul olarak seçeni duymak için dinle…
Dinlemek itaat etmektir. Öyleyse vahyolunan şeyi dinle!
[1] Kuran/ Taha:13
[2] Kuran/Hac: 37
[3] Tekvin/ 5:17, Maide:27
[4] Kuran/ Saffat:100-103
[5] Kuran / Saffat:104-108
4 Yorum
Yazan:suzannur Tarih: Kas 5, 2011 | Reply
Rabbim kurban kesmeyi nasîb etsin ve kesileni kabul etsin inşallah,bayramınız kutlu olsun
Yazan:Aygül Tarih: Kas 7, 2011 | Reply
Suzannur Hanım, gönlünüze sağlık, kaleminize kuvvet, görmemiştim bu yazınızı. Oysa Sinop’taki sessiz ama sadık takipçilerinizdenim 🙂
Yazan:suzannur Tarih: Kas 7, 2011 | Reply
Sevgili Aygül, teşekkürlerimi sunarım.Sizin ve sevdiklerinizin bayramını kutlarım efendim.
Yazan:Muhalif Tarih: Eki 10, 2013 | Reply
Sadece Kurban Bayramı yakınlaşırken değil, mümkün mertebede okunması gereken bir yazı. Konusu Kurban gibi gözüksede, her emir için fikredilip okunmalı. Saygıdeğer yazarın fikrine, kalemine sağlık.