Bu Pazartesi Beş Yüz Bin Radikalden Biriyim
By Fatma Sancak on Kas 22, 2010 in Başörtüsü Yasağı, Yobaz Laikler
Gazete sadece haber değildir. Hele bahsi geçen yer Türkiye ise gazete durum, hal olmanın üstünde bazen ideolojidir, taraftır, bir kitlenin ağzıdır. Kah kitlenin beklentisi, kah kitleden beklenen üzere yürür. Bazen yönlendirilir, bazen yönlendirir. Yeni Radikal, yayın hayatına başladığı günden kısa bir süre sonra bir imza kampanyası başlattı. ‘ Savaşma, konuş diyen beş yüz bin Radikal aranıyor ‘ başlıklı bu kampanya, biraz geç kalınmış olsa dahi varlığından yana beni memnun etti. Yeni Radikal’in yenilendiğine kanıt gördüm. Savaş karşıtı, şiddet karşıtı, dindar bir demokrat olarak, mevcut savaşın bitmesi gereğine vurgu yapan onlarca yazıya imza atmış biri olarak, beş yüz bin radikalden biri olmaya hazır hissettim.
Yeni Radikal, yayın hayatına başladığında bir yazarının yazısının içeriğinden çıkardığı bir kavram daha sundu bize; ‘ endişeli modernler ‘. Varlıklarını hep bildiğimiz bu endişeli modernlerin, kısmen endişelerine, korkularına karşı empati besleyip, anlamaya çalışsam dahi bu endişelerin yer yer var olmadığı halde yaratıldığına, bu endişelerin birçok gerçeği örttüğüne ve birçok insana psikolojik savaş etkisi yaptığına şahit olduğumdan, endişelenmek yerine, endişeyi bir yaşam tarzı haline getirdiklerini düşündüm.
Laikliğin elden gideceği, ülkenin karanlık günler göreceği, kadınlara baskı ile örtü taktırılacağı söylentileri 80 yıllık cumhuriyet tarihinin sloganı olduğu kadar, 8 yıllık Ak Parti iktidarı döneminin de sloganı oldu. Başbakanın ve cumhurbaşkanının başları örtülü eşleri, en son Cumhuriyet Resepsiyonuna kadar geldi ama ne laiklik elden gitti, ne ülke iç-dış siyasette karanlıklara gömüldü, ne de kimsenin başı zorla örttürüldü. Ancak tüm bunlara rağmen ‘ endişeli modernler ‘ huzura eremedi.
Birde madalyonun diğer yüzü vardı. Eğitim hayatlarını başörtülü oldukları için yarım bırakmak zorunda kalanlar, eğitim hayatına devam etmek için her gün başını açma zorunluluğu nedeniyle içsel çatışmalar yaşayanlar, eğitim hayatını bitirdiği halde başörtüsü yasağı nedeniyle çalışma hayatına başlayamamış olanlar. Kimsenin bu realite karşısında kılı kıpırdamadı. Hangi patrondan, hangi hocadan, yolda izde gördüğü hangi ‘ yasakçıdan ‘ ne tür bir psikolojik şiddet göreceği endişesini taşıdığı zamanlar hiç anılmadı.
Bu gün ‘ endişeli modernler ‘ huzur içinde sosyal bir yaşamı sonuna kadar yaşıyor; ancak zulmün silindirdiği gibi ezdiği başörtülüler her gün farklı farklı endişelere kucak açıyor.
Bu gün Yeni Radikal, insanca bir çağrıda bulunuyor. Savaş bitsin diye kolları sıvıyor. Yeni Radikal, bir değişikliğe imza atıyor. Kimi bu çağrının samimiyetine inanıyor, kimi inanmıyor.
Samimiyet testlerini oldum olası ifrit edici buldum. Kürt- Savaşı bitmelidir vurgusuyla, yazdığım yazılardan sonra çok tabi tutulduğumdan belki, samimiyet testlerini çok ifrit edici bulurum. Bu nedenle Yeni Radikal’i her hangi bir samimiyet testine tabi tutmaya niyetim yok.
Farklı farklı olsa dahi demokrasi savaşı verdiğini iddia eden her ideolojinin yaptırımları adına onları tebrik etmem. Misal bir liberal, benim başörtüsü yasağıma karşı çıktığı için yüce bir varlık olmaz, bana iyilik etmiş de olmaz, sadece kendini onar, özgürlükçülüğünü vurgular. Bir Müslüman dindar, savaş bitsin diye imza veriyorsa, Kürtlere lütfetmiş olmaz, dininin, varlığının gereğini vurgular. Yeni Radikal’in bu girişimini gerekli bulup, onaylasam dahi bir tebriği hak ettiğini de düşünmüyorum. Çünkü Radikal yenilendiyse işte bu duruşunun onuyor demektir. Şu süreçte bu mecburiyettir.
Tüm bu gelişmelerden sonra bir de merak düşüyor içime; acaba ‘ endişeli modernlere ‘ kucak açan Yeni Radikal, ‘ endişeli başörtülülere ‘ de kucak açar mı? Mesela Yeni Radikal’in köşesinden endişelerini dile getirebilecek başörtülü bir yazarı olur mu? Yeni Radikal ‘ din ve vicdan hürriyeti adına yüz bin radikal ‘ arar mı? Ben Yeni Radikal’i bayiden tereddütsüz ister miyim? Radikal gerçekten yeni bir gazete olur mu? Yoksa her şey aynı mı kalır? Yeni Radikal gerekli bir eylemi sadece vitrin için mi kullanır?
Soruların cevabını bize zaman verecek. Şimdilik görünmeyen köşemden, görünmeyen varlığımla; ‘ Radikal bize başörtülü bir yazar sunsana. İmza: Yüz bin başörtülü ‘
1 Yorum
Yazan:ç-z Tarih: Kas 22, 2010 | Reply