Archive for Kasım, 2010

Bugün kampüse indim »

Bugün kampüse indim, günler sonra. İlk defa kampüs yollarında dolaşmaya böylesine hevesliydim. Başörtüsüyle girebiliyorduk artık o malum kapıdan içeri. Yazı çıkmıştı, elimizde kesin belgemiz vardı ve sınıfa kadar bu şekilde dolaşabiliyorduk. Mutluydum çünkü ilk defa o durakta, cafenin önünde, gazete satan yerde bu kadar rahattım. Elim ikide bir başıma gitmiyordu, üzerimde bir eksiklik yok gibiydi. […]

Kitap tanıtan kitap(1) »

Yürüyen merdivenlerde yürüyenlerden, asansör beklerken saatine bakanlardan mısınız? Son 10 yıldır biriktirdiğiniz 9 dakika 22 saniyeyi nası değerlendirmeyi düşünüyorsunuz?  “Saati olan adamın Zaman’ı yoktur” der bir Kenya atasözü. İnsanlık hiç bu kadar hızlı yaşamamıştı ama hiç bir asırda da bu kadar vakit darlığı çekmemiştik. İnternet ve TV sayesinde dünya elimizin altında ama hayatımız parmaklarımızın arasından […]

Kemalizmin Zararları(9): Adamı Hortlatır! »

http://www.youtube.com/watch?v=B7oxPacJQs4

Saadet Partisi Gençlik Kolları »

Zafer Yahut Hiç (Mustafa Kutlu) »

Tepeköy, hayattan kaçanların, hayata tutunamayanların… sığınağı ama amaç, kaçmaktan çok, yeni bir başlangıç yapmak. Hayatın köşesinde kırık yaşayanların kırıklarını, kırgınlıklarını tamir etme çabasının ifadesi, kimindeyse bir ümit, parlak bir kariyer… yeni bir başlangıç, varoluş, eskiyi yeniye kalbetme, devşirme mücadelesi… Bürokrasinin hantallığının gölgesinde kurulan Tepeköy’ün aşk üçgeni: Bulut, Oya, Ferit. Ve realizm, bunu aşk üçgeninden -Oya, […]

Türklüğü ölçmek (Nazan Maksudyan) »

Edirne’den Ardahan’a Türkiye Cumhuriyeti’nin toprakları devletin tasarrufundadır. Ya biz, bu toprakların üzerinde doğmuş olan insanlar? Kanımız? Vücudumuz? Etimiz ve kemiklerimiz? Dedelerimizin kemikleri ve doğacak çocuklarımızın vücutları kime aittir? İlkokulda bağıra bağıra söylediğimiz o yemini hatırlayın: “Varlığım Türk varlığına armağan olsun!” Hafife alınacak bir lâf değil, “varlığım”. Devlete verdiğimiz bu açık çekin kimler tarafından, ne gibi […]

Oktay Ekşi neden küfreder? »

İbrahim Becer Oktay Ekşi “bunlar analarını da satarlar” deyince, “hah” dedim, işte haklı çıktım.Tolkien’in Yüzüklerin efendisi romanındaki Orta dünya’da kalmış bu zümrenin çok kötü bir özelliği bu. Ne yazarsa yazsın, ne çizerse çizsin, nasıl siyaset yaparsa yapsın gerçek düşüncesini saygısızca gün geliyor ifade ediyor. Onur Öymen’in Dersim konusundaki açıklamalarına gaf demişlerdi de ben “hayır” demiştim.  […]

Anayasa Sohbetleri 5:Yerel Yönetime devam »

[Agos’ta yayınlandı] Küçük Neden Güzeldir  Yerel yönetimi güçlendirmek neden iyidir? Teorik sözleri bir yana bırakıp bu ülkenin tarihinden bir örnekle anlatmaya çalışayım. Olayı daha önce bu yönden düşündüğünüzü hiç sanmıyorum. (Ankara’nın Doğusundaki Türkiye kitabımda

En çok okunan kitaplar »

Ekim ayında 14.048 kitap indirildi sitemizden. Genelde bu rakam 6-7 bin civarında geziyor ancak ekim boyunca FaceBook gibi sosyal ağlarda, üyelikle işleyen bir çok küçük forumda tartışmaların odağında Derin Düşünce kitapları vardı. Görünen o ki liberalizmin ahlâkî temellerindeki zayıflık ve yine hassas bir konu olan Türk Milliyetçiliğinin bölücü etkisi geçtiğimiz ay Türkiye’nin alternatif gündemini oluşturdu. […]

Duvar (Jean Paul Sartre) »

Duvar, Jean Paul Sartre(1905-1980)[1]’ın yazdığı bir hikâye kitabıdır. Duvar, beş ayrı hikâyeden oluşur: Kitaba da ismini veren, Duvar, Oda, Herosratos, Özel Yaşam ve Bir Yöneticinin Çocukluğu. Sartre’ın varoluş felsefesine göre “tüm insanlar birbirinin aynıdır; bir kahraman ya da bir alçak olmak tamamıyla onların elindedir; insan önceden-tanımlanmamıştır; ne bir kahraman olarak doğar, ne de bir alçak”tır. […]