RSS Feed for This Post

DUYURU: Sevan Nişanyan’dan Şirince’ye davet

9 Mart’tan önce Şirince’ye gelin. Varlığınızla bize güç verin. Bu zor ve güzel günlerde yanımızda olun.
 
BANALLİĞİN ZAFERİ
Son anda beklenmedik bir gelişme olmazsa Nişanyan Evleri önümüzdeki on-onbeş gün içinde yıkılacak. Selçuk Kaymakamlığı 18 Ocakta yıkım işini ihale etmiş. İşi alan müteahhidi gidip bulduk. Eski bir gardiyanmış; konuşulabilecek biri izlenimini vermedi.
İlk partide ana binamız olan Köşk’ü, ilk göz ağrımız Kerevetli Ev’i, bir de Nesin Vakfı’nın malı olan Hamamlı Ev’i yıkacaklarmış. İl Özel İdaresi ihale şartnamesine bilhassa not düşmüş, bunlar tamamen yıkılacak, yarım iş yapılmayacak, molozu da kaldırılacak diye. Yanısıra köyde başkalarına ait birkaç çardak, müştemilat vs. yıkılacakmış. Bunlar ilk raunt. Daha sırada İlyastepe’deki bağevleri, mermer havuz, kule, kümesler, personel evi ve kendi evim var. Yaza kalmaz onlara da sıra gelir.
“Yok canım daha neler” diyor insan tabii. Biz de hep öyle dedik. Bu kadar manasız vahşet olmaz, bunlar BİLE bu kadar mantıksız iş yapamaz diye kendimizi inandırdık. Ortada başkasının hakkına tecavüz yok. Bu evler bana zarar verdi diyen kimse yok. Yıkacakları apartman filan değil; yüzlerce yıllık usullerle yapılmış mütevazı, sevimli köy evleri. Bugüne dek yerli yabancı binlerce kişiye mutluluk vermişler. Sit alanını bozdu deseniz, zaten Şirince’nin tarihi dokusu denen şey bunun gibi birkaç evden ibaret; “tarihi Şirince” diye zaten gelip bizim evlerin fotoğrafını çekiyorlar. İmar planına aykırı deseniz, imar planı her tarafından dökülen bir fiyasko; bugün yarın iptal edileceği kesin.
Görebildiğim kadarıyla işin içinde bir ekonomik çıkar, bir rant beklentisi de yok.
Peki ne var? Söyleyeyim ne olduğunu: Bu evler Devletten izin alınmadan yapıldı! Suç budur. Yıllar önce ilk evleri yaparken izin istedim, yalvardım, kapılarında bekledim, pis pis hakaretlerini sineye çektim, dünyanın parasını ve zamanını harcadım. Sonra yetti gayrı deyip yoluma gittim. Bir daha da kapılarını çalmadım.Makamı dışında bir var oluş nedeni olmayan kapı kulları için bundan daha büyük suç yoktur. Mevcudiyet­lerinin yegâne temeli olan “mevzuatın” namusunu korumak için gözlerini kırpmadan cinayet işlerler. İşliyorlar.
 
BİR RÜYANIN SONU
Yıkarlarsa oniki yıllık bir rüyanın sonu gelmiş olacak. Bu devirde, bu memlekette, modern şehir hayatının dışında DA uygar, güzel ve üretken bir yaşam kurulabilir mi? Kurmaya çalıştım. Kurulabileceğini insanlara göstermeye çalıştım. Görüldü ki kolay değilmiş.
Haset, ırkçılık, cehalet ve zorbalık, cehennemin dört atlısı gibi insanın üstüne çullanırmış.
“Yıksınlar daha güzelini yaparsın” diyenler oluyor, moral vermek için. Yok, kazın ayağı öyle değil. 12 yılda kazandığım her kuruşu bu evlere yatırdım. Birikmiş param yok, altından kalkamam. Şevkim de kalmadı. Yaşım da artık müsait değil.
Olsa da zaten mesele o değil. İşin özü, böyle bir hezimetin utancını kaldıramam. “Bu memlekette sana Hodri Meydan Kulesi diktirmezler” deyip beni akıl yoluna çağıran insanlara hep kulak tıkadım; onların yüzüne bir daha bakamam. Devlet yönetmekle alçaklığın eş anlamlı sayıldığı bir ülkeye yatırım yapılmaz, çocuklarının rızkını burada çarçur etme diye yirmi seneden beri başımın etini yiyenlere karşı boynum bükük kalırım. Daha geçen ay Paris’te “Türkiye’de güzel şeyler oluyor, iyimser olmak lazım” diye nutuk attığımda hayretle yüzüme bakanların gülmesine tahammül edemem.
Böyle bir şeyin ardından nasıl ve hangi hakla yaşamaya devam ederim, bilmiyorum.
Üzgün müyüm, depresyonlara mı düştüm? Hiç değil. Uzun zamandır kendimi bu kadar zinde ve neşeli hissetmemiştim desem belki şaşarsınız ama durum bu. Doğru olanı yaptım. Bir daha baştan başlasam gene aynısını değil, fazlasını yapardım. Sonuna kadar mücadele edeceğim. Kaybedersem de gereğini yapacağım. O kadar. Netlik güzel şey. İnsana şevk geliyor.
“Güvercin tedirginliği” filan beklemeyin benden. Bendeki, olsa olsa, devekuşu inadı.
 
ŞİRİNCE’YE DAVET
Desteğinize ihtiyacım var. Hem de çok.
Ama ona buna mail atmakla, protesto yazıları yazmakla, bakanlara telefon etmekle bir yere varılacağını sanmıyorum. Onu geçin. Daha etkili bir şey yapalım. Buyurun Şirince’ye gelin. Varlığınızla bize güç verin. Bu zor ve güzel günlerde yanımızda olun.
Bugünden 9 Mart’a kadar Nişanyan Evleri’nin ve Nesin Matematik Köyü’nün kapılarını herkese açıyoruz. Buyurun misafirimiz olun. Yüz kişiye kadar yerimiz var, yetmezse elbet bir çare buluruz. Müzik ya da tiyatroyla uğraşan eşiniz dostunuz varsa onları da çağırın, bir şeyler organize edip eğleniriz. Hep beraber bu alçaklara meydan okuruz.
Kimbilir, belki Şirince’de el birliğiyle bir ufak Tahrir Meydanı da inşa ederiz.
Tanıdığınız HERKESİ davet edin lütfen. Bu mektubu tanıdıklarınıza iletebilirsiniz; dilediğiniz yerde yayımlayabilirsiniz.
Burada badem ağaçları çiçek açtı bile.  Gelin, baharı beraber karşılayalım.
 
Sevan Nişanyan
 
NOT 1: Neden 9 Mart? Yıkım şartnamesine göre 9 Mart’a kadar evleri yıkmaları gerekiyormuş. O günden önce gelecekler tahminen. Son duyuma göre 21-22 Şubat’ta gelebilirlermiş.
NOT 2: Facebook’ta “Şirince Yıkılmasın” başlıklı bir grup sayfası açtım. Günlük gelişmeleri oradan izleyebilirsiniz. http://www.facebook.com/group.php?gid=119562836232
NOT 3: Gelmeden (232) 898 3208’i arayabilirsiniz. Aramadan da gelebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:özlem Tarih: Şub 15, 2011 | Reply

    SÜPER FIRSAT!! Hayat boyu bedava tatil!!!
    .15 Şubat 2011 Salı, 01:18 tarihinde Sevan Nişanyan tarafından eklendi.

    9 Mart’tan önce Şirince’ye gelin. Nişanyan Evleri’nde veya Nesin Matematik Köyü’nde misafirimiz olun. Karavanamızı paylaşın. Akıl verin, fikir verin. El verin. Biz de varız deyin.

    Eğer bu savaşı kazanırsak, hayat boyu misafirimizsiniz. Nişanyan Evleri’ne dilediğiniz zaman gelir, kalır, yer, içersiniz. Hesabı 2011’de ödemiştik dersiniz. Minnet borcumuz tükenmeyecektir.

    Ne zaman gelelim?

    Hangi gün isterseniz. Yerimiz varsa veririz. Grup iseniz koğuş usulü veririz. Nişanyan Evlerinde 60 yatağımız var. Matematik Köyü de 100 kişiyi rahat barındırır. Daha olmadı Şirince’de veya Selçuk’ta bir yatak bulursunuz elbet.

    Yemek?

    Karavana çıkartacağız. Başa çıkarız inşallah.

    Ücret?

    Daha neler! Ama altından kalkamayacağımız noktaya gelirse ve imkânınız varsa, ufak bir bağışa hayır demeyiz.

    Rezervasyon?

    Şimdilik kontrol altında ama tahminen birkaç gün sonra patlayacaktır. Hiç zahmet etmeyin. Yer varsa vardır, yoksa yoktur. Söz verip de tutamamaktansa söz vermemeyi tercih ederiz.

  3. Yazan:beytullah emrah Tarih: Şub 15, 2011 | Reply

    birşey yapmalı. n’olur bilemiyorum. gönülden geçen tabi ki atlayıp gitmek. kalmayacaksak bile en azından orayı kalabalık tutmak. herhangi bir buldozer ihtimalinde rachel corrie’yi hatırlamak. yani bu yerli siyonist yıkım ordusuna karşı durmak. dediğim gibi arzumuz bu. kısa bir süre için bile olsa. yani safı belli etmek. dua edelim. birlikte dua edelim. Allah büyük. nişanyan’ın inanmaması fark etmez. biz biliyoruz. belki bunca şeytana rağmen bir melek gelir. çok şey değişir. amin.

  1. 1 Trackback(s)

  2. Şub 15, 2011: Twitter Trackbacks for DUYURU: Sevan Nişanyan’dan Şirince’ye davet : Derin Düşünce [derindusunce.org] on Topsy.com

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin