Yalnızlık, mana dünyası fatihlerinin ortak kaderi der Unamuno ve Cervantes de Don Kişot’a şunu söyletir:
“Yalnızlık, mânâ dünyası fetihlerinin ortak kaderi. Başkaları senin için ne düşünürse düşünsün, aldırma. Tanrı ne düşünüyor, ona bak!”
Bu güzel paylaşım için teşekkür ederim Özlem Hanım…
hani bazı entel danteller yok efendim köy hayatı yok doğal hayat falan diye bazen kafa ütülerler ya.. bunları bi köye bıraksan, orada yaşamamaz ertesi günü beklemeden hemen geri dönerler ya…
yalnızlık kutsal mıdır, gidin bi yalnıza sorun bakalım. nesi kutsalmış?
Sayın Gerekli Değil, bahsedilen yalnızlık köyde bir başına kalmak değil, kalabalığın içinde ve ona rağmen duruşunla, fikirlerinle, tercih ettiğin yolla, yalnız kalmayı göze almak. Robinson Cruseo’luktan bahsedilmiyor burada, Don Kişot olmaktan bahsediliyor. Alaya da alınsan, anlaşılamasan da, eleştirilsen de, yüzünü manaya dönmek.
Köy hayatında yalnız kalındığı nerede görülmüş, doğaya dönmekten mi bahsediyorsunuz, hümanizmin temellerinin atıldığı ilk dönemlere, yahut günümüz entel adı altında mış gibi yapan insanların içinde bulundukları toplumu küçümsemekten kaynaklanan kibirli kaçışlarına… Bahsedilen yalnızlık bu değil.
Şu bir gerçek ki, manaya yüzünü döndüğünde, ne kadar da insanlar içinde olsan, ondan ayrı olmadıkça, evet yalnızlığı tercih etmedikçe, hatta tercih bile değil, bu senin için zorunluluk olmadıkça, yitip gitmemek için ama aynı zamanda yitip gitmek için yalnız kalıyorsun. Düşünmek insanı yalnızlaştırır çünkü, kendi kadar başkalarından da uzaklaştırır: Kafka’yla Gustave Janouch’un diyaloğunu örnek vereyim.
Gustave Janouch, Franz Kafka ya bir vesileyle sorar:
‘gerçekten de o kadar yalnız mısınız?’
Kafka başıyla tasdik eder
‘Kaspar Huser kadar mı ?’
Kafka güler:
…’onun kinden de beter…Franz Kafka kadar yalnızım!’
5 Yorum
Yazan:suzannur Tarih: Mar 1, 2011 | Reply
Yalnızlık, mana dünyası fatihlerinin ortak kaderi der Unamuno ve Cervantes de Don Kişot’a şunu söyletir:
“Yalnızlık, mânâ dünyası fetihlerinin ortak kaderi. Başkaları senin için ne düşünürse düşünsün, aldırma. Tanrı ne düşünüyor, ona bak!”
Bu güzel paylaşım için teşekkür ederim Özlem Hanım…
Yazan:suzannur Tarih: Mar 2, 2011 | Reply
düzeltme : yalnızlık, kutsal yalnızlık der Unamuno…
sürç-i lisan…
Yazan:özlem Tarih: Mar 2, 2011 | Reply
Ben teşekkür ederim sevgili Suzannur Hanım.
Yazan:gerekli değil Tarih: Mar 2, 2011 | Reply
hani bazı entel danteller yok efendim köy hayatı yok doğal hayat falan diye bazen kafa ütülerler ya.. bunları bi köye bıraksan, orada yaşamamaz ertesi günü beklemeden hemen geri dönerler ya…
yalnızlık kutsal mıdır, gidin bi yalnıza sorun bakalım. nesi kutsalmış?
Yazan:suzannur Tarih: Mar 2, 2011 | Reply
Sayın Gerekli Değil, bahsedilen yalnızlık köyde bir başına kalmak değil, kalabalığın içinde ve ona rağmen duruşunla, fikirlerinle, tercih ettiğin yolla, yalnız kalmayı göze almak. Robinson Cruseo’luktan bahsedilmiyor burada, Don Kişot olmaktan bahsediliyor. Alaya da alınsan, anlaşılamasan da, eleştirilsen de, yüzünü manaya dönmek.
Köy hayatında yalnız kalındığı nerede görülmüş, doğaya dönmekten mi bahsediyorsunuz, hümanizmin temellerinin atıldığı ilk dönemlere, yahut günümüz entel adı altında mış gibi yapan insanların içinde bulundukları toplumu küçümsemekten kaynaklanan kibirli kaçışlarına… Bahsedilen yalnızlık bu değil.
Şu bir gerçek ki, manaya yüzünü döndüğünde, ne kadar da insanlar içinde olsan, ondan ayrı olmadıkça, evet yalnızlığı tercih etmedikçe, hatta tercih bile değil, bu senin için zorunluluk olmadıkça, yitip gitmemek için ama aynı zamanda yitip gitmek için yalnız kalıyorsun. Düşünmek insanı yalnızlaştırır çünkü, kendi kadar başkalarından da uzaklaştırır: Kafka’yla Gustave Janouch’un diyaloğunu örnek vereyim.
Gustave Janouch, Franz Kafka ya bir vesileyle sorar:
‘gerçekten de o kadar yalnız mısınız?’
Kafka başıyla tasdik eder
‘Kaspar Huser kadar mı ?’
Kafka güler:
…’onun kinden de beter…Franz Kafka kadar yalnızım!’