Bir hafta sonraki yazımı size cezaevinden yazabilirim!
By Editorden on Mar 9, 2011 in Militarizm, Türk Adaleti, Ulus-Devlet, Vicdani red
Neden mi? Anlatayım… İsrail Hükümeti 2006 yılında Lübnan’ı kuşatmaya alıp saldırdığında birçok İsrailli vicdani redçi bu saldırıya karşı çıktılar. Saldırıya karşı çıkan vicdani redçiler İsrail Hükümeti tarafından yargılandılar ve tutuklandılar.
Türkiyeli savaş karşıtları olarak bu saldırıya ve haksız tutuklamalara tepki koymak için 1 Ağustos 2006 tarihinde İsrail’in İstanbul Başkonsolosluğu önünde bir basın açıklaması yaptık. Açıklamada özetle; „Sürmekte olan çatışma, abluka ve işgale antimilitarist etkinlik ve tarzla son verilebilir. Savaşların insan kaynakları kurutulmadan bunun önüne geçmek mümkün değildir (…) Savaşları durdurmanın yolu onların insan kaynağı olmayı reddetmekten geçer. Paster derhal serbest bırakılmalı; Lübnan ablukası ve saldırısına son verilmeli. Herkesi askerliği reddetmeye çağırıyoruz” dedik.
Yapmış olduğum bu açıklama nedeniyle sorgulandım, mahkemeye çıkartıldım ve 2 Haziran 2008 tarihinde İstanbul Sultanahmet 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde gıyabında yapılan duruşmada TCK 318’den (Halkı, askerlik hizmetinden soğutacak etkinlikte teşvik veya telkinde bulunmak veya propaganda yapmak) 5 ay hapis cezasına çarptırıldım.
İstanbul Sultanahmet 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararını Yargıtay 9. Daire de onayladığı için bana verilen ceza ertelenemiyor ve paraya çevrilemiyor. Yani 5 ay ataerkil askeri zihniyet tarafından hapsedileceğim.
Mussolini İtalya’sından devşirme ‘’halkı askerlikten soğutma” suç tarifini alanlar askerliği sorgulamanın sürekliliği ile yaşamı şiddetle özdeş kılmanın sorgulanamazlığını adaletlerinin ana unsuru yaptılar.
‘’Halkı askerlikten soğutma” suç maddesi TCK 318 uluslararası hukuka, insan haklarına ve düşünce ifade hürriyetine aykırıdır. Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 318 biran önce kaldırılmalıdır.
Toplumsallık, güvenlik, özgürlük ve varoluşun şiddetle özdeş olduğu bir dünyada toplumsallığı güveni ve varoluşu tersinden algılamanın hapisle, işkenceyle cezalandırılması maalesef işin doğası olacaktır.
TCK madde 318’in koruduğu Hrant’ı, Rahip Santoro’yu ve Pippa’yı katleden karanlık… Bu karanlıktan katil yetiştirenler kendilerini madde 318 ile korumaya almışlardır.
Ağır bir militarist dille her gün halkı barış ve özgürlükten soğutanlar övgüye mahzar olurken, masumiyetin ve şiddetsizliğin diliyle barış mesajı vermem cezalandırıldı.
İnsanın şiddet duygusundan ve şiddetten arınması özgürlük ve barış ahlakının gerekliliğiyle ilgili. Özgürlük ve barış ahlakıyla varolma, halkı şiddetten ve silahtan soğutma çabasına sevk ediyor.
‘’Halkı askerlikten soğutmak” gibi bir suç tarifi akıl dışıdır. Askerlik eğitimi saldırgan erkeklik kurgulamasına dayanır. Bu kurguda güç, risk, yok edicilik, yenme ve itaat vardır.Askerlikte erkek bedeni bir ilizyon halinde yeniden oluşturuluyor; yorulmaz, üşümez, korkmaz ve uyumaz… Türk Ceza Kanunu (TCK) madde 318 tam da bunu koruyor.
Bunu eleştirmek ve reddetmek suç olarak görülüyor. ‘’Halkı askerlikten soğutma” suçunu düzenleyen m.318; yaşama, düşünce ve vicdan hürriyetinin savunusunu yasaklıyor.
Bütün şiddet biçimlerini ve şiddet organizasyonlarını enine boyuna eleştirmeliyiz, eleştirebilmeliyiz.Askerlik bir dogma, bir tabu bir kutsal değildir; dünyevidir, eleştirilebilir, sorgulanabilir ve değişebilir…
Türkiye’de maalesef askerlik hala bir tabu!
Bu tabuyu yıkmaya çalıştığım için yakın bir zamanda tutuklanacağım…
Halil Savda – baris_icin_vicdani_red@yahoogroups.com‘dan alınmıştır.
1 Yorum
Yazan:ç-z Tarih: Mar 9, 2011 | Reply
Saçmalık..Süheyl Batum..kağıttan kaplan benzetmesini yapıyor ve AB 301 den yargılanmasının önünü açmıyor..diğer taraftan savaşı şidddeti kısaca insanın ölümünü durdurmak için konuşanı hapse tıkarak susturmanın da ötesinde düşündüğü, inandığı şeyi ikrar ettiği cezalandırıyor….