Laiklerin Bastırılmış Cinselliği
By Sevinc Gul on Mar 13, 2011 in atatürkçülük, Basın günlüğü, feminizm, Kadın, Kemalizm, Ulus-Devlet
[…] Kimi diğerleri ise, dekolte karşısında tahrik olmayı ilkellik ya da asosyallik gibi olumsuz vasıflarla ilişkilendirdiler. Cinselliğin insan doğasındaki yerini reddeden bu yaklaşıma göre, medeni bir insan öyle dekolteden falan asla tahrik olmazdı! Böyle şeylerden olsa olsa bazı gericiler etkilenirdi! Zira medeni dediğin insan, (tıpkı dinsel duyguları gibi) cinsel duygularını da dört duvar arasına girmeden asla hissetmezdi! […]
[…] Namus ve şeref üzerine yemin etmenin çıkış noktası da budur. Böyle bir yemin, kadınların, ailelerindeki erkeklerin namusu oldukları varsayımına dayanır. Dolayısıyla, namusu üzerine yemin eden bir kişi, yabancı kimselerden saklamak ve korumakla yükümlü olduğu kadınların mahremiyeti gibi hassas bir konudan hareketle şerefini ortaya koymaktadır. Zira ailesindeki kadınlardan birinin namusunun kirlenmesi, kişinin şerefinin de lekelenmesi anlamına gelecektir.
Cumhuriyet, dayattığı yeni hayat tarzını işte böyle bir altyapı üzerine kurdu. Bu hayat tarzında merkezi bir öneme sahip olan örtünmemek, Batılılar gibi giyinmek, balolara katılmak ve dansetmek gibi pratikler, bunlara emrivaki ile uyum gösteren dönemin CHP’li erkeklerini son derece rahatsız eden kimi yönlere sahipti: Kadınlar ecnebiler gibi giyinince, onların kollarına, omuzlarına, açık yakalarına bakan erkekler tahrik olmayacaklar mıydı? Hiçbir erkek böyle bir şeye rıza gösteremeyeceğine göre, ecnebiler bu konuyu da çoktan aşmış olmalılardı! Demek ki onlar kamusal alanda zinhar tahrik falan olmuyordu! Demek ki problem yine bizdeydi… O halde, tahrik olmak kötü bir şeydi ve bu gibi ilkel duyguları bastırmak gerekliydi! (DerinSular)