RSS Feed for This Post

Bugün Pazartesi… Ayrımcılık Sürüyor…

Beytullah Önce (www.platformhaber.net)

Ankara Üniversitesi’nde yasak sürüyor. Ege Üniversitesi’nde başörtülü öğrencilere psikolojik baskı uygulandığı gündeme geldi. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Trabzon Meslek Yüksekokulu Tekstil Teknolojisi Programı öğrencileri, okulun düzenlediği meslekî gezilere bile başörtülü olarak katılamadığı öğrenildi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Ahsen Akbulut da ödev için arkadaşları ile randevu alarak gittikleri Tüpraş tesislerine başörtüsünden dolayı alınmadı. Tüpraş’ın insan kaynakları müdürü ile görüşen Akbulut “Bana kurumun devlette olduğu dönemde de böyle bir anlayışın olduğunu söylediler. Başörtülülerin içeri alınmadığını, çalıştırılmadığını, aynı geleneği kendilerinin de takip ettiğini ve birazda güvenlik nedeniyle başörtülüleri içeri almadıklarını ifade ettiler.” cevabını aldığını belirtti.

Yasağın sadece devlet üniversiteleriyle sınırlı olmadığı ise özel Atılım Üniversitesi’nden gelen haberde görüldü. Güvenlik görevlileri kampuse gelen başörtülü öğrencileri araçlardan indirdikten sonra, araç girişine izin verirken, başörtüsünü çıkarmak istemeyen öğrencileri de kendilerine tahsis edilen ‘güvenlik odasına’ yönlendiriyor. Yasak, Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu’nun kampuse giderek tuttukları tutanakla da resmen kayıt altına alındı.

Yüksek Öğrenime Geçiş Sınavı ile Açıköğretim Fakültesi sınavlarında da birçok öğrenci, başörtülü oldukları için çeşitli hukuksuzluklara maruz kaldı. Ankara Batıkent Lisesi’nde öğrencilerin başları açtırılırken, fakat Kastamonu Abdurrahman Paşa Lisesi ve Manisa Sekine Evren İlköğretim Okulu’nda sınava giren başörtülü öğrenciler başlarını açmadıkları takdirde sınavlarının iptaliyle tehdit edildiler. YGS’deki sorun aynı şekilde AÖF sınavlarında da devam etti ve çeşitli okullarda başörtülü öğrencilere başlarını açmaları yönünde baskı kuruldu.

Bu arada on binlerce kamu personeli başörtüsü yasağına her gün maruz kalıyor. Bir süre önce Bolu’da başörtülü bir doktorun görevden alındığı bilgisinin kamuoyuna yansıdığını da bu vesileyle hatırlatalım.

Geçen yıl sürgün edilen Ece Nur Özel hakkında tutulan tutanaklar ise neredeyse dağ gibi oldu! Haberleri yapılmasa da imam-hatip lisesi öğrencilerine Milli Güvenlik Bilgisi derslerinde başlarının açtırıldığı biliyoruz.

Ve tüm bu gelişmeler yaşanırken, sorunun çözümüne katkı sunacağı düşüncesiyle “Başörtülü aday yoksa oy da yok” diyen Buluşan Kadınlar, eleştiri yazılarının da ötesinde medyatik bir karalama ve itibarsızlaştırma operasyonuna maruz kalıyorlar. Son olarak Ali Bulaç’a bir panelde yumurta atacakları iddia edildi!

Tüm bunlardan sonra sanırım şöyle demek gerekiyor:

“Başörtüsü yasağı sürüyor, (d)uyuyor musunuz?”

 

… Bu konu sizin için önemliyse…

 Alaturka Laiklik: “Beni bir bir sen anladın, sen de yanlış anladın!”

Türkiye Cumhuriyeti’nde Alevîlere zorla Sünnî İslâm öğretilirken Sünnîlerin başörtüsü devlet dairelerinde yasak. Türk Ordusu’nun istihbaratı camileri ve namaz kılanları fişliyor. Hristiyan Ermenilerin ne kiliseleri, ne yetimhaneleri ne de cemaat lideri seçimleri özgürce yapılamıyor. Rumların ruhban okulları özgür değil. Yahudiler diğer gayrı Müslimler gibi askerde ayrımcılığa uğruyor. Ateistlerin kitapları, internet siteleri yasaklanabiliyor, kapatılabiliyor. Gayrı Müslimlerin alın teriyle biriktirdikleri vakıf malları 1970′lerde gasp edildi, hâlâ geri verilmiyor. Sahi Laiklik neye yarıyor? Bu kitap son yıllarda Türkiye’nin gündemine gelen, birbirinden ayrı gibi duran ama çekirdeğinde Yobaz Laiklik Meselesini barındıran konuları ele alıyor.Buradan indirebilirsiniz.

Kadın hakları ve Kemalizm

 “Kemalizm Türk kadınına özgürlük verdi” gibi sloganlarla düşünmeye daha doğrusu ezberlemeye itildiği için sık sık  şaşırmaya mahkûm bir kuşak bizimki. Tarihi, belgeleri, siyasî söylemleri ve sloganları aklın imtihanına tabi tutan herkes hayretler içinde kalıyor. “İyi de biz bunu bunca sene nasıl yuttuk?” diye sormaktan alamıyoruz kendimizi.  Kemalist düşüncenin, çağdaşlığın ve Atatürk devrimlerinin yılmaz bekçisi “çağdaş Türk kadını’nın sesi” Cumhuriyet Gazetesi’nin başyazarı olan Yunus Nadi kadınların siyasete atılmasına nasıl tepki vermiş meselâ?  “Havva’nın kızları, Meclis’e girip yılın manto modasını tartışacak”  Kadınlar Halk Fırkası kapatılınca yerine Türk Kadınlar Birliği kurulmuş. O da kapatılınca Cumhuriyet Gazetesi’nde şu başlık atılmış:  “Türk Kadınlar Birliği kapatıldı, fesat çıkaran hatun kişilere haddi bildirildi.” Derin Düşünce Fikir Platformu yakasını resmî tarihten kurtarmak isteyen okurlarına ezber bozan bir kitap öneriyor : Kadın hakları ve Kemalizm ilişkisine alternatif bir bakış

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:MÜCAHİT Tarih: Nis 12, 2011 | Reply

    Açıkcası ben bunların hala devam ettiğini ve bu kadar olduğunu bilmiyorum.Çünkü benim üniversitemde bu zulmün kalkmasıyla ben toplumsal olarak değiştiğini sanıyordum, özellikle bu Tüpraş meselesini de ilk duyduğumda şaşırmıştım.Artık Türkiye’de bu devirde bu dönemde bu kadar antidemokratik bir uygulamaların sanırım son temsilcileri.En azından iyi dileklerim bu şekilde

  3. Yazan:ufuk tan Tarih: Nis 12, 2011 | Reply

    Yasak sürüyor,baş örtülü öğrencilere ve çalışmak isteyenlere,kendi dilinde okuyup yazmak isteyenlere,tüm kadınlara,eşcinsellere.. Ayrımcılık ve nefret ve nefreti körükleme,.Erkek egemen toplum her yere sirayet etmiş durumda..Kendi yasaklarını haykıranlar,bir başkasının yasaklarını savunabiliyor.Bunuda aile,din ve ulusalcılık adına yapabiliyorlar.

    Herkesin dilediği gibi yaşadığı ve ayrımcılığa uğramadığı ve nefret edilmediği bir dünyada yaşamak dileği ile.

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin