RSS Feed for This Post

Hakikat Gerçek midir?

“Sanat’ın amacı nedir? Eğer Hakikat dosdoğru gelip hissiyatımıza ve şuurumuza çarpmış olsa, eğer çevremiz ve kendimizle doğrudan iletişime girebilmiş olsak, zannederim Sanat faydasız olurdu ya da hepimiz sanatçı olurduk çünkü ruhumuz Kâinat’ın musikîsi ile sürekli bir Tevhid halinde titrerdi.

Hafızamızın yardım ettiği gözlerimiz Mekân’ı oyar, taklidi imkânsız tablolar kesip çıkarırdı. Bir bakışta İnsan bedeninin canlı mermerinden  ilkçağ heykelleri kadar güzel heykel parçaları yakalardı. Ruhlarımızın derinliğinde kimi zaman neşeli, çoğu zaman da hüzünlü ama hep özgün bir müzik duyardık… iç yaşamımızın sürekli ezgisini… Aslında bütün bunlar bizim etrafımızda, içimizde ama hiç birini ayrı ayrı hissetmiyoruz.

Bizimle Tabiat arasında… hayır! Bizimle şuurumuz arasına bir perde girmiş. Sıradan insanlar için kalın bir perde, sanatçı ve şair için ince, neredeyse saydam bir perde.” (Derin Göz kitabından)


FARD par bencerut

Trackback URL

  1. 2 Yorum

  2. Yazan:suzannur Tarih: Nis 30, 2011 | Reply

    Sanatın amacı hakikatle araya girmiş olan nefs perdelerinin sayısını azaltmak ki bir an geldiğinde kendisi de bir perde olduğu için aradan çıkmak zorunda kalır. Tersi olduğunda, yani hakikatle araya giren perde, mağara metaforunda olduğu gibi yanılsamadan öteye götüremeyen bir sahte tanrı olur, tapılan. Her iki durumda da bir noktada aradan çıkmak zorunda olandır. Sanatçı, hakikati diğerlerinden önce keşfedendir ve keşfettiğini izhar eden. Ancak bu gösterim, göstergeler üzerine kurulu ikincil bir dildir ve çoğu insan hatta bazen sanatçının kendisi bu göstergeye aşık olur, onu(eser) amaç edinir, yüceltir. Öyle ince bir çizgidir ki bu, sanatçı bile arafta kalır bazen. Michalengelo’nun Kalk ve yürü ey Musa demesi gibi, eser bazen yaratımın gücünün hakikati perdelemesi ile sonuçlanır. Bu yüzden sanatçı için o ince perde, kalın perdelerden daha büyük bir imtihana neden olur.

  3. Yazan:ç-z Tarih: Nis 30, 2011 | Reply

    Aslında, her insanda, o müthiş güç; başkalarını anlamayı, ötekini önemsemeyi ve başkaları için de acı çekmeyi sağlayan o müthiş güç vardır. Ancak, bunun ortaya çıkması için birşey gerekir. Size değip, sizin yapınızı değiştirecek, sizi parçalayıp, sonra tekrar birleştirecek birşey. Bu şey bir insana değmeye görsün, onu parçalar, çözer, iliklerine kadar herşeyini değiştirir ve sonrasında o ele aldığı varlığın içinde gizli olan şeyle, dışında sakladığı maskeyi ters yüz eder. Artık içiniz dışınızdır. Artık, her yerde gönlünüz önceliktedir. Bu, bazı açılardan size acı verir; ama bilirsiniz ki, sizi “heryerde sürgün” yapan bu şey olmadıkça, siz aslında kendinize sürgünsünüzdür./E.Gülşen)

    http://www.derindusunce.org/2008/12/20/cozumsuzlukten-kurtulmak-icin-gonul-insani-olmak/

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin