Irkçısınız Çünkü…
By Fatma Sancak on May 11, 2011 in Devlet Terörü, Irkçılık, Kürtler, PKK, vicdan
İnsan yazdığı zaman, okuyucu yahut çevre tarafından, birkaç adım sonrası olmuş sanılabiliyor. Hayır, durum bunun tam aksi; her yazdığınız yahut her söylediğiniz karşısındaki yorumlar, bir yapımı yıkıyor ve yeniden bir inşa başlıyor. Gelin buna biraz Mustafa İslamoğlu’na öykünerek “imar” diyelim… Yazan, çizen, dünyaya bir şeyler söyleyen insan, kendi etkisine aldığı tepkiye dikkat kesildikçe -ki kesilmek zorundadır- yenileniyor, yinelenmiyor, bir nevi yeni adım için malzeme topluyor, toplamak zorunda, bu işin oluru budur.
Misal, Kürt Meselesinde, Türkçü taraf olmadığımdan, ırk temelli değil, insan temelli bakmaya çalıştığımdan ve ülke-okuyucu, sürekli korku yaratılan bir coğrafyanın, şarabından tattığından, yazılarıma ve yorumlarıma bazen nefret, hakaret içeren yorumlar geliyor. Bazen “ama” kelimesini tekrarlayan, inkar, yorumlar oluyor. Bazen de özellikle vicdan sahipleri ve bölge insanından takdir, teşekkür yorumları geliyor.
Üzülerek söylüyorum; hiç kimse neden diye sormuyor?
Kısa bir misafirliğim sırasında Roni Margulies bana “neden?” dedi. Öyle ya, hem dindar bir kadınsın, hem Karadenizlisin ama gelip Kürtlerin ihlal edilmiş haklarını konu ediniyorsun, buna alışkın değiliz…
Sahi neden? Neden ırkçı değilim, neden ırkçı değiliz?
Ne sorduğumun farkında mısınız? Irkçılık insanların toplu katliamına neden olmuş bir vahşet iken, nasıl olur da “sen neden ırkçı değilsin?” diye bir soru sorulur? Böyle bir soru yok, olmamalı… Hakları gasp edilmiş Kürtlerin derdiyle dertlenen insanlara gelen eleştirilerin altındaki gerçek bu; siz neden ırkçı değilsiniz?
Böyle bir soru ahlaken olmadığından-olmaması gereğinden ne böyle bir soru, ne de bir cevabı yok.
Peki, siz neden ırkçısınız?
Hürriyet Gazetesi yazarı Rahmi Turan, ırkçı, ayrımcı, buram buram aşağılama kokan “Taş Atan Çocuklar Geçim Kaynağı” başlıklı yazısında bir ülkenin anlaşılması gereken “taş atan çocuklar” gerçeğine bariz ırkçılıkla çok farklı ve bölücü bir anlam yüklüyor.
Rahmi Turan, bölgede devlet memuru olarak çalışan birkaç arkadaşıyla konuşmuş, şu sonucu elde etmiş; Kürt kadınları sürekli doğuruyormuş, devletten para almak için doğuruyormuş…
Az biraz vicdanınız varsa, insanlığınız varsa kanınız donar! Donmalı da zaten…
Kadını, ırki nedenlerden aşağılamaktır bu. Bu kadının anneliğine, annelik hakkına da hakarettir. Fazlası var; bu cehalettir, rezalettir.
Ülkenizin 17500 faili meçhulü varken, 12 Eylül Zindanları varken, Diyarbakır Cezaevi varken, düzinelerce idam edilmiş Kürt varken böyle konuşamazsınız, elbet ırkçı değilseniz, ırkçıysanız zaten tezahürü bu insanlık dışı dildir, fazlası değil!
Benim de Kürt arkadaşlarım var…
“…Babam imamdı, sadece Kürt olduğu için gözaltına alındı. Maaş alamadı, o ara köylünün verdiği ile geçindik, imamlık maaşını köylü verdi…” diyen arkadaşlarım var o arkadaşlarıma maalesef İslamlığını ve insanlığını rafa kaldırıp, PKK’nın bölücü imamları diyen var…
“…Üç esmer gençtik, üniversite öğrencisiydim, şeyh torunuyum, Kürt olduğumuz için gözaltına aldılar, polis bana -yıkılarak yazıyorum- “Ya Allah, Bismillah” diyerek copla tecavüz etti, o gün ateist oldum…” diyen var…
“…Evladım bir sabah gazete almaya gitti, bir daha ne ölüsü, ne dirisi gelmedi…” diyen var…
“…Amcamın oğluyla İstanbul’da bir üniversiteyi kazanmıştık, o yaz gidecektik, onun teyzesinin kızına asker tecavüz etti, ben okula gittim, o dağa çıktı…” diyen var…
“…Gecenin bir vakti asker köye geldi, evlerimizden dışarı çıkarıldık. Hepimizi ayrı yerlerde topladılar. Erkekleri götürdükleri yerde gecenin karanlığında babamın işkence ederlerken çıkardığı sesleri duydum…” diyen var…
“…İşkence bir türlü değil, bin türlü; Kürt olduğumuz için bize dışkı yedirdiler…” diyen var…
“…12 Eylül zindanında, yaşımda daha 16 iken işkence gördüm çünkü Alevi-Kürt’üm…” diyen var…
“…Beni çuvala çırılçıplak, bir kediyle birlikte soktular. Sopayla vurmaya başladılar, hayvan da çıldırdı, ben de…” diyen var…
“…Bir gece asker gelir köye, çoluk çocuk, kar kış demeden sokağa döker, PKK’lı mısın, diye sorar. Diğer gece PKK gelir, askerde oğlun var mı, diye sorar. Hepsi tehdit eder, gider, ya ben ne yapayım…” diyen var…
Tüm bunlarken varken, ırkçısınız çünkü “kardeşim senin derdin ne, öfken ne, acın ne?” diye sormak yerine, “neden ırkçı değilsin?” diye soruyorsunuz, sormaya devam ettikçe, şiddeti devam ettiriyor, körüklüyor, meşru kılıyorsunuz ve maalesef öldürüyorsunuz.
Bir kez sormayı deneyin, anlamayı deneyin, bir kez… Belki çok şey değişir, belki…
21 Yorum
Yazan:erkan Tarih: May 11, 2011 | Reply
“…Bir gece asker gelir köye, çoluk çocuk, kar kış demeden sokağa döker, PKK’lı mısın, diye sorar. Diğer gece PKK gelir, askerde oğlun var mı, diye sorar. Hepsi tehdit eder, gider, ya ben ne yapayım…”
belki hepsi çok acı şeyler ama yukarıdaki cümle bence en acı olanı.çaresizliğin en dibe vurduğu an.ne yapılmasının bilinmediği bir duygu hali.
bu yazı ve bu cümle ortada kalan kürtlerin psikolojisini anlamamız içinde bir vesile.
Hiç unutmuyorum doğuda askerlik yapan bir arkadaşım yaşadığı olayı anlatmıştı;
Köy basmaya gittiklerinde hiç bir şey bulamayınca komutanları ahırları yakın emrini veriyor.Bütün koyun inek ne varsa telef oluyor tabiki.Arkadaşımında halen gözünün önünden gitmeyen görüntüsü ise hayvan sahibi kürt vatandaşının bir ağacın arkasındaki ağlayaraklı bakışları.Çaresizliğin bakışları.
Yazan:Don Kişot34 Tarih: May 11, 2011 | Reply
Yazınız gerçekten çok güzel. ve yerden göğe kadar haklısınız. mahalesef Türk insanın farkında olmadan diline sinmiş buram buram ırkçılık kokan tümceler var. mesela en son ysk veto krizinde yaşadıklarımız. Bdp’nin protestoları sırasında aşırıya kaçan göstericilerle ilgili yapılan kıyaslar. polis ygs mağduru öğrencileri döverken, taşkınlık yapan bu kürtleri dövmüyor, yada polis işçileri coplarken, polise taş atan bu kürtlere hiç bir şey yapmıyor gibi.. yada bir başka örnek taş atan çocuklara verilen cezanın baklava çalan çocuklara verilen ceza ile karşılaştırılması. son zamanlarda en çok moda olan şey bu tür bir karşılaştırma. Kürtlere karşı polisin daha çok şiddet kullanmasını gerektiğini savunanların kullandığı dil.Doğu ve Güney doğuyu hayatlarında hiç bir zaman görmemiş insanların bu bölge insanının refah seviyesini iç anadolu ve karadeniz insanıyla kıyaslaması başka türlü bir faşizm olsa gerek. Kötüye, yanlış olana rıza gösterilmesi konusunda insanların bu tür kıyaslarla karşısındakini ikna etme çabaları ilginç bir faşizan lisanın örneği olsa gerek.
Yazan:nurilhayat Tarih: May 11, 2011 | Reply
ya bu askerlik denilen mekanizmanın insan denilen aziz varlığa neler yaptığını, onu ne hale dönüştürdüğünü görünce/duyunca insanın kalkıp vicdani reddini açıklayası ne bileyim halkı askerlikten soğutma suçu işleyesi filan geliyor. Gerçi halk bu gibi davranışlar dolayısıyla soğumuş soğuyacağı kadar zaten.
Yazan:MY Tarih: May 11, 2011 | Reply
acilar gerçek… ve o kadar büyük ki… Magduriyet kimligi üzerine “imar” edilen yeni bir irkçiligi, Ezilen’in irkçiligini saklayacak kadar büyük bu acilar… 🙁
Adalet istemek ile iskenceci’nin kavminden olanlardan intikam almak istemek birbirine karisiyor, isli, sisli, pis puslu bir hava…
Yazan:ali yardım Tarih: May 11, 2011 | Reply
Mehmet beye katılıyorum. ezilenin ırkçılığını hoş görelim iyi bir mantık değil. aslında toplum olarak ırkçılığa yatkın olduğumuzu düşünmüyorum. ırkçı ithamıyla en çok karşılaşan bendeniz, Türkçü Nihal Atsız’dan ziyade, Kürt bediüzzaman’ı, Arnavut Mehmet Akif’i severim.
yalnız bu ülkenin bütünlüğüne yönelik hassasiyeti ırkçılık saymamanızı temenni ederim. Pkk lafını duyunca tiksinmemiz ırkçılığımızdan değil, hassasiyetimizdendir.
Yazan:Zeyneb Karataş Tarih: May 11, 2011 | Reply
Yazıyı nihayet bitirdim, çok uzun geldi, hiç bitmeyecek sandım, parmaklarım titriyor, boğazım düğümleniyor…
Çocukluğum aklıma geldi, yaşlı başlı dedemin oğlundan küçük askerden gözümün önünde dayak yemesi, babamın imamlık yaptığı köyün sürekli baskınlara, aramalara maruz kalması. Baskınlardan birinde, evimiz aranırken kardeşime bisküvi veren askere nasıl hıçkıra hıçkıra bağırdığımı, kardeşime kötü birşey olacağından korktuğumu… Annemin babama birşey olacak diye sinir hastası olup kendini kaybettiği günleri hatırladım.
Babamın kaçırılışını, aylarca gelmeyişini, hergün geleceğini umduğum günleri, sonra “git buralardan” diyerek memleketinden sürgün edildiği zamanları hatırladım….Babam ne devletin ne pkk’nın ne de hizbullah’ın safında olmamayı bir yıl izbe ,rutubetli yerde tutularak sonra bir sürü hastalıkla boğuşarak ödedi. Hala bedeninde ve ruhunda o zamana dair ne izler taşıyor kim bilir benim bilmediğim…
İzmir’e hicret ettik babamın deyimi ile, zorunluydu çünkü, iş, aş için değildi. İzmir’e ayak bastığımız günü , okula tek kelime Türkçe bilmeden yazıldığım günü ve okulda yaşadıklarımı, kürtçeden nefret ettiğim zamanları, esmerliğimin ırkımı ele vermesini, aşşağılanmalarımı hiç unutmuyorum. Ama acıdır ki kürtçeyi unutmuştum. Türk arkadaşlardan daha aksansız bir türkçe konuşabiliyordum ama tek kelime türkçe bilmeden geldiğim şehir bana anadilimi unutturmuştu. Hayatın cilvesi bir geri dönüş hikayesi yaşadım ve Diyarbakır’da , kendi memleketimde kürtçeyi bir dil kursunda öğrendim.
Diyarbakır cezaevini, içinde yaşananları ve halkım üzerinde oynanan birçok oyunu da burda öğrendim.
Cemile bence Roni “neden ” diye sorarken aslında şunu sormak istemiş ” birçok kürt bile durumun farkında değii, sen nasıl farkettin”….
Yazan:Akın Tarih: May 11, 2011 | Reply
Öncelikle bu nefis yazı ve yorumlar için teşekkür ederim.
Çok ciddi bir üzüntü ve ilgi ile okudum. Sona ulaştığımda neden uzun süredir televizyon izlemediğimi hatırladım. Evet. Ben böyle bir karar almıştım çok uzun bir süre önce. “gerçekleri görmezden gel”. Bu emri kendime vereli çok oldu.
Deve kuşu misali başımı toprağa saklayarak görünmez olduğumu sanıyorum. Ve hiç değilse deve kuşundan küçük bir farkım olduğuna şüphem yok. “Çözüm olmadığını biliyorum”
Sizlerin asla düşünmediği ve yer vermediği bir bakış açısıda var aslında bende; “Hakettiğimiz gibi yönetiliyoruz”
Dinsizleştik, imansızlar hakkımızdan geldiler. Kısa, kaba ve öz…
Sevgi ile kalınız…
Yazan:Ahmet Somut Tarih: May 12, 2011 | Reply
“Ya Allah, Bismillah” diyerek copla tecavüz etti, o gün ateist oldum…”
Bu nasıl bir travmadır yahu? Vallahi aynısı başıma gelse aynı durumda olur muydum olmaz mıydım emin değilim. Ama bütün bunlar insanların hayvanlaşması başka birşey olamaz. Milliyetçilik ve ırkçılık dahi bu kadar hayvanlaşmaya izin verir diyemiyorum. Bunları yapanlara yaşamak bile fazla…
Yazan:MY Tarih: May 12, 2011 | Reply
Evet, belki de “hangi millet nerede yasasin?” diye sormak yerine “hayvanlaşmiş insanlardan nasil kurtulalim?” diye sorgulamak gerek.
Yazan:sKaya Tarih: May 12, 2011 | Reply
Ne güzel bir yazı ve ne güzel bir tespit.
Yazan:Ahmet Somut Tarih: May 14, 2011 | Reply
Polisin içinde de askerin içinde de böyle hayvanca işkenceleri yapacak insanlar var.. olabilir.. bizzat askerdeyken, askeri cezaevleri hakkında yakın zamanlarda anlatılanlar (2002ler falan) bile benim için yeterli kanıt.. ama sonuçta bunlar bir takım hayvanlaşmış insanlar… adamın önüne kendi anasını babasını atsan da yine copla dürtme olayını yapabilecek tiynette adamlar.. ama peki ya bunların amirleri.. ya EN TEPEDEKİLER? onların bilmemesi mümkün mü? bu hayvanlarına, katillerine sahip çıkamaması mümkün mü?
Ben anlamıyorum valla.. O kadar nefret ediyorsan öldür adamı yahu. En fazla katil olursun, hayvan olmazsın..
Yazan:logic Tarih: May 14, 2011 | Reply
kesinlikle sahip çıkıyorlar, hatta teşvik ediyorlar. sistem denen şey bu işte.
ben de neyi anlamıyorum biliyor musunuz ?
Simon’lu bir işkenceci hayvan var biliyorsunuz. Bu adam işkence yapıp sonra namaza gidermiş. Yahu Kur’an’da bir Müslüman’a işkence yapmak en büyük günahlardan biri sayılırken, bu salaklar nereye gideceklerini sanıyorlar Kıyamet Günü ?
Yazan:sKaya Tarih: May 14, 2011 | Reply
@logic
Kesinlikle öyle mi? İçeriden misiniz?
Madem Kur’an, Kıyamet günü diyorsunuz, zanla hareket edip, o aşağılık insanların günahlarına niye ortak olalım? Biraz itidal, hepimiz için iyidir.
Yazan:logic Tarih: May 15, 2011 | Reply
@sKaya
bkz. inceleme/araştırma kitapları. ama ben sizi yormıyayım. kitaplara bile gerek yok. ilk aklıma gelen yakın dönem örneği hatırlatayım.
“İyi çocukları” dava eden Şemdinli savcısının başına gelenleri biliyorsunuz değil mi ? Kimdi arkalarındaki, hatırlayabildiniz mi ? Bakın içlerine girmeden bilinebiliyormuş bu işler 🙂
Zan ? Kusura bakmayın ama ben zanla konuşmadım. Siz neyi zannettiğimi zannettiniz ki…
Yazan:logic Tarih: May 15, 2011 | Reply
ha bir de son yıllarda yazdığı abuk subuk kitapları bir kenara bırakırsak, Soner Yalçın’ın eski kitapları zihin açıcıdır. Bir iki tanesini okursanız anlarsınız bu aşağılık işlerin devlet politikası olduğunu.
Yazan:sKaya Tarih: May 15, 2011 | Reply
Tabii ki bu bir tercih meselesi, isteyen referans olarak Kur’an’ı alır, isteyen inceleme/araştırma kitaplarını, Soner Yalçın’ı.
Yazan:sKaya Tarih: May 15, 2011 | Reply
Zan ve Kesinlik üzerine :
“Eylemi gerçekleştirenler kendisini müslüman olarak tanımlıyor” (Vakıa, gerçek) (Kesinlikle????)
“Bu eylemi yapanlar müslüman” (Zan)
“Bu eylemi yapanlar müslüman olamaz.” (Zan)
“Kesinlikle müslümanlar, şiddet yanlısı.” (Zan)
“Bu insanlar Kur’an’ın ve Peygamberin dediklerini yapıyorlar” (zan)
“Yukarıdaki önermelerin her birinin doğru olma ihtimali de var, yanlış olma ihtimali de.” (Kesinlikle)
Yazan:logic Tarih: May 15, 2011 | Reply
@sKaya
valla, ne alaka demek geldi içimden. anlamsız bir yorum olmuş. dediklerimle bunun ne ilgisi var yahu! Kılıçdaroğlu gibi olmuş. 12 Eylül oylaması öncesi çiftçilere ne diyordu ? Bu yeni anayasada çiftçiye bir şey var mı ? Yok 🙂 Ne tutarlı bir kıyaslama.
—
Zan/kesinlik üzerine söyleminizi kavram kargaşası yaratmak olarak algıladım.
Dünya yuvarlaktır ? Kesin biliyor musunuz ? Biri demiş, demek ki zan. Kur’an Allah kitabıdır. Nerden biliyorsunuz ? Zannın kralı. Kavramları çarpıtmayalım isterseniz. Bakın böyle tuhaf yerlere gidiyor.
Yazan:raşit Tarih: May 16, 2011 | Reply
çok..güzel yazmışsınız tebrik etmek lazım.ezilen kürt halkının sesini ançak bu kadar güzel ifade edebilirsiniz. Peki bende soruyorum..yıllardır hiçmi TÜRK halkı bu ülkede çoğunluğu temsil ettiği halde acı çekmedi… diyeceğim o ki enson daha hayatların baharında savunmasız ve kahpece hain kurşunlarına hedef olan iki geç polisi nasıl izah edeceksin merak ediyorum….xxx xxxxx xxxx…zihniyet TÜRK ve TÜRK MİLLİYEÇCİLİĞİ düşmanlığı…Bir okadarda islam düşmanlığuı Her toplumda hainler vardır ve olacaktır…olağan üstüdurumlarda münferit olaylar örnek gösterilerek bir millet bir devlet ancak bu kadar aşağılanabilir….bu gün süper güç dediğimiz ülkeler çıkarları için orta doğuda 100 yılı aşkın bu bölgeyi cehennem etmedi mi…? Ruslar eski sovyetlerden ayrılan ülkelere en acımasız baskıları yapmadılarmı halada yapıyorlar…kanımca dünya tarihini iyi okumak ve iyi yorumlamak lazım…1000 yıldır bu topraklarda mazlum milletlerin tek savunucusu TÜRK mİLLETİ
Yazan:raşit Tarih: May 16, 2011 | Reply
çok..güzel yazmışsınız tebrik etmek lazım.ezilen kürt halkının sesini ançak bu kadar güzel ifade edebilirsiniz. Peki bende soruyorum..yıllardır hiçmi TÜRK halkı bu ülkede çoğunluğu temsil ettiği halde acı çekmedi… diyeceğim o ki enson daha hayatların baharında savunmasız ve kahpece hain kurşunlarına hedef olan iki geç polisi nasıl izah edeceksin merak ediyorum….ama sizde at gözlüğü var…zihniyet TÜRK ve TÜRK MİLLİYEÇCİLİĞİ düşmanlığı…Bir okadarda islam düşmanlığuı Her toplumda hainler vardır ve olacaktır…olağan üstüdurumlarda münferit olaylar örnek gösterilerek bir millet bir devlet ancak bu kadar aşağılanabilir….bu gün süper güç dediğimiz ülkeler çıkarları için orta doğuda 100 yılı aşkın bu bölgeyi cehennem etmedi mi…? Ruslar eski sovyetlerden ayrılan ülkelere en acımasız baskıları yapmadılarmı halada yapıyorlar…kanımca dünya tarihini iyi okumak ve iyi yorumlamak lazım…1000 yıldır bu topraklarda mazlum milletlerin tek savunucusu TÜRK mİLLETİ bunları haketmiyor….
Yazan:Yolgezer Tarih: Mar 17, 2016 | Reply
Bu yaz altında yorumlayanlara yazıyorum.
Bana bakın şimdi ahmaklar!!
Kendine has dili olanlara MİLLET denir.
Alman’a Almanyalı, Fransız’a Fransalı, İtalyan’a İtalyalı, İngiliz’e İngiltereli, Rus’a Rusyalı, Japon’a Japonyalı diyemezsiniz. Aynı TÜRK’e TÜRK MİLLETİ denir. Türkiyeli diyemeyeceğiniz gibi…
Hangi etnikten olursa olsun (Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Boşnak daha birçok göçmen halk…) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduktan sonra bu vatanda yaşamaya başladığında TÜRK’ÜM DİYEMEYEN Kendi yaşadıkları vatana en çok zararı verecek olanlardır.
Hiç öyle boşuna ırkçısın bilmem ne…hümanizm söylemleri falan yapmayın. Aklınızı başınıza toplayın. Bir düşünün. Şu anda bu ülke nasıl bu duruma geldi? Sömürgeci Batı devletlerinin, emperyalizm’in oyunlarına gelmeyin. Unutmayın! Başka bir vatan, başka bir Türkiye yok!!!
Mustafa Kemal’in ”NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” sözünü
anlayabiliyor musunuz şimdi?