RSS Feed for This Post

Dikkat Kitap: Asimilasyon ile Şiddet Kıskacında Ulusalcı Kürtler

Dikkat Kitap: Asimilasyon ile Şiddet Kıskacında Ulusalcı KürtlerDikkat Kitap: Asimilasyon ile Şiddet Kıskacında Ulusalcı KürtlerSüleyman Nazif (1870-1927) Batarya ile Ateş adlı kitabında şöyle diyordu:

“Benim dinim kinimdir… Irkına, vatanına, tarihine ihanet etmiş olan insanların ve milletlerin hiçbirini unutma Türkoğlu! Unutma ve affetme!”

Büyük travmalar, katliamlar ve yok edilme korkusu yaşayan toplumlar geçmişten ders çıkarırken affetmek ile acıları unutmak arasında fark göremiyorlar. (Bkz. PKK’lıları affetmek)

Etnik kökenimiz benliğimizin bir parçası, rengarenk insanlığımızın gerçek bir rengi. Ancak bu renk üzerinden yapılan bir baskı, bu renk “yüzünden” çekilen büyük bir acı sonucu diğer bütün renkler silinebiliyor. Bir başka deyişle IZDIRAPLAR ÜZERİNE YAPAY BİR KİMLİK İNŞA EDİLİYOR. Bir halka yapılabilecek en büyük kötülük bu belki de. Sadece Türk ya da sadece Kürt olmaya mahkûm edilen insanlar giderek insanlıklarını perdeliyorlar. Böylesi halklar ırkçılığa, her türlü şiddet çağrısına kucak açıyorlar. Zira duydukları kin ve nefret onları bıçak gibi bilerken bir yandan da tektipleşiyor, şeyleşiyor.

Bu korkunç dönüşümü Yahudilerde ve Avrupalı Ermenilerde görmek mümkün. Balkanlarda, Kafkaslarda Türk ya da Çerkes olma “suçundan” dolayı bizden önceki kuşaklar da bu şekilde eziyet gördüler. Ölenler bir kez ölürken hayatta kalanlar aşağılanma duygusuyla hergün öldü. Peki ya Kürtler?

PKK’lı Kürtler  hızla koşan adamın bir cam kapıya çarpıp yıkılma hissini tekrar tekrar yaşıyorlar. Camın ötesini görüyorlar ama o hayata katılamıyorlar. Sadece Kürt olmak istedikçe Kürtlüğünü kaybeden bir kuşak yetişiyor. Tıpkı Türk ulusalcıları gibi geçmişten, gelecekten hatta kendi gölgesinden bile korkan bu insanlar şiddet için şiddet isteyen örgütlerin, partilerin elinde istenen her şekli almaya hazırlar.

Kürt aydınları kadar Türk aydınlarına da büyük iş düşüyor. İnsan olmadan “Türk” ya da “Kürt” olmanın imkânsızlığını halklarına anlatmak. Okuyacağınız bu kitap aydınların dikkatini tam da bu noktaya çekmek için hazırlandı: Asimilasyon  ile şiddet kıskacı içindeki Kürt halkına… Buradan indirebilirsiniz.

Trackback URL

  1. 5 Yorum

  2. Yazan:abdullah özdemir. Tarih: Eyl 4, 2011 | Reply

    yahu ne işin var kanlı katillerin imha edilmesi için yapılan bir harekata karşı yapılan eylemde.

    pkk gün geçmiyor ki bir kaç askerimizi öldürmüş olmasın
    bir eylem yapılacaksa pkk ya karşı yapılmalı değilmiydi.

    suçu savunmak suçtur ama suçluyu savunmak en büyük suçtur.

    umarım ki düşünce erozyanından erken kurtulur

    ve yine umarım ki erken tahliye olur.

  3. Yazan:Alper Gürkan Tarih: Eyl 5, 2011 | Reply

    Muhammed Cihad, devletle arasına mesafe koyan herkesin dikkatini çekti bir anda. Bugünlerin mağruru Star gazetesi tarafından da “terörist” ilan edilmesi, okuyana yeterli mesajı veriyor.

    Bir not: AP’in bir araştırmasına göre “dünyada son 10 yılda ‘terörist’ olarak hüküm giyen 35 bin 117 kişinin 12 bin 897’si, yani toplam sayının üçte birinden fazlası Türkiye’de.”
    Mekanizma aynı: Öncekiler irticacı diyordu, şimdikiler terörist diyor. Mesele arpalıklara dalan tavuklara “kış kış” deme meselesi, başka bir izah biçimi yok bunun.

  4. Yazan:Kemal Tarih: Eyl 5, 2011 | Reply

    Alper Bey hizli konustunuz gibi geliyor bana.

    tabi ki “terorist” oldurmekle teror bitmez. Turkiye’nin en buyuk hatasi bu. Genel Kurmay hala 160 tane oldurdum filan diye boburleniyor. Buyuk hata.

    ama diger yandan sizin bakis acinizi da hatali buldum.

    Devlet teroru kadar PKK teroru de gerçek, adina “teror” demek istemiyorsaniz baska.

    AP veya bir baska referans ne kadar gecerli? ABD “terorist” dedigi ulkeleri kadin cocuk demeden bombaliyor. Sadece 1ci korfez savasindan sonra uygulanan BM ambargosu 500.000 irakli cocuk oldurdu. BES YUZ BIN!!!

    Sonra “terore karsi savas” adina irak ve afganistanin canina okudu.

    simdi 35 kisi “terorist” die hukum giyse ne olur giymese ne olur? Uygar(!) Bati milyonlarca insani “terorist” diye damgaladi ve dogrudan/dolayli olarak oldurdu, olduruyor.

  5. Yazan:Alper Gürkan Tarih: Eyl 6, 2011 | Reply

    Mesele Muhammed Cihad meselesi. Ki ondan evvelinde de bu ülke de sağ ve sol adına terör örgütü üyeliğinden hüküm giyenlerin sayısı epey fazla. Misal; parasız eğitim gibi absürd bir talep için pankart açan öğrenci ya da şu haber http://www.evrensel.net/news.php?id=8574 veya bu http://siyahturk.com/haber/pusi-takmak-suc-mu/12797 .
    Ki bunlar son dönemin bir kaç tanesi, nicesi var…

    Terör meselesiyse terörizm kavramı üstünden hiçbir zaman doğru düzgün tartışılmadı bu ülkede. Milliyetçilik yüzünden tartışılmayacak da. Örneğin geçenlerde Mehmet Altan şöyle bir soru sordu tvde: Cenazesine 50.000 kişinin katıldığı birisini terörizmle ilişkilendirmek ne ölçüde makul?

    Terörü geçip şiddetten dem vuracaksak şahsen ben tatlı su liberalleriyle aynı safta yer almıyorum: 1984 Eruh baskını bir sembol olarak 12 Eylül terörü ile doğrudan ilişkilidir. Tarihi güçlü olanın yazdığı gibi gündemin doğrularını da güçlü olan belirliyor “öncekiler irticacı diyordu şimdikiler terörist diyor” dememdeki gaye budur.

    Associated Press’i bir referans almayabilirsiniz ama bu Türkiye’deki terör damgacılığı gerçeğini değiştirmez. Abd’nin ya da bütün olarak Batının tavrının da ne olduğunu biliyoruz elbette ama ben Abd hükümetine vergi vermiyorum. Doğal olarak hesap sormak istediğim makamlar da Ankara’da yerleşik.

  6. Yazan:Kemal Tarih: Eyl 6, 2011 | Reply

    Terör meselesiyse terörizm kavramı üstünden hiçbir zaman doğru düzgün tartışılmadı bu ülkede. Milliyetçilik yüzünden tartışılmayacak da. Örneğin geçenlerde Mehmet Altan şöyle bir soru sordu tvde: Cenazesine 50.000 kişinin katıldığı birisini terörizmle ilişkilendirmek ne ölçüde makul? (A.G.)

    Acaba böyle düşünmek doğru mu ? Dersim’deki katliam planlarını yapan Mustafa Kemal Atatürk’ün cenazesi kaç kişilikti ? Stalin veya Lenin’in ardından ağlayanların çokluğu bu liderleri aklar mı ? Yahudileri, Ukraynalıları, Kozakları, Tatarları ve daha bir çok halkı milyonlarca masum insanı öldüren bu adamlara « terörist » demek iltifar etmek olur. Oysa cenazeleri kalabalıktı. Örnekler çoğaltılabilir.

    Terörü geçip şiddetten dem vuracaksak şahsen ben tatlı su liberalleriyle aynı safta yer almıyorum: 1984 Eruh baskını bir sembol olarak 12 Eylül terörü ile doğrudan ilişkilidir. Tarihi güçlü olanın yazdığı gibi gündemin doğrularını da güçlü olan belirliyor “öncekiler irticacı diyordu şimdikiler terörist diyor” dememdeki gaye budur. (A.G.)

    PKK ile Ergenekon bence aynı yılanın iki başıdır. Türklerin Ergenekon ile gurur duyması ve Kürtlerin PKK’dan bir şey umması aptalca. Her iki örgüt (ki örgüt bir, etiket farkı var) de terörist örgütlerdir.
    Terör ne demektir ? Fransız ihtilainden sonra icad edilmiştir. Fransızca TERREUR’den gelir. Korku demektir. Devlet terörü olarak kullanıldı ilk defa. Siyasî amaçla masum insanların öldürüldüğü her yerde terör vardır. PKK ve KCK terör örgütüdür. Ergenekon da terör örgütüdür. Türk silahlı kuvvetleri de meselâ 1990’larda devlet terörü yapmıştır. OHAL = Olağanüstü hal adı altında yapılan budur.

    “öncekiler irticacı diyordu şimdikiler terörist diyor” dememdeki gaye budur. (A.G.)


    Bu saptama/benzetme yanlış. Düşünmek demek FARK etmek demektir. Benzetme yaparken AMALGAM yapmayalım. Karısını döven adamla işkence yapan polisi, sokakta kavga eden çocuğu aynı sepete koyarsak düşünce biter. Slogan başlar. 1980’lerin Kenan Evren Türkiyesi ya da 1990’ların Tansu Ciller + Mehmet Ağar Türkiyesi sistematik biçimde DEVLET TERÖRÜ uyguladı. 2011’in Abdullah Gül / R. Tayyip Erdoğan Türkiyesini bunlarla aynı sepete koyamayız.
    O zaman “Kürt” kelimesini yazmanın suç olduğu bir Türkiye’de idik. Bugün bazı Kürt milletvekillerinin şımarık çocuk gibi “meclise gelmem bana ne bana ne” diye terbiyesizlik yaptığını görüyoruz. Aynı şey değil.

    Associated Press’i bir referans almayabilirsiniz ama bu Türkiye’deki terör damgacılığı gerçeğini değiştirmez. Abd’nin ya da bütün olarak Batının tavrının da ne olduğunu biliyoruz elbette ama ben Abd hükümetine vergi vermiyorum. Doğal olarak hesap sormak istediğim makamlar da Ankara’da yerleşik. (A.G.)


    Batıya endeksli olmak kadar Batıya tersinden endeksli olmak da yanlıştır. Gerçek şu ki batı bizim mahpus “teröristlerimizi” sayacak durumda değildir. Vergi verdiğimiz idare TBMM idaresidir. Halkın oylarına talip olduktan sonra meclise gelmeyen milliyetçi Kürtler nazarımızda suçludur. Cezalarını da Batı değil Kürt halkı verecektir. Bir daha ki seçimler bu insanların oy alabileceğini sanmıyorum. Çünkü Kürtler BDP’lilerin sandığı gibi koyun değildir. Tehdit vs de bir yere kadar. Kürtlerin tokadı çok sert olacak. 4 sene sonra burada olursak “ben demiştim” derim 🙂

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin