RSS Feed for This Post

Batı’da Liberalizm Demokrasiyi Yenebilecek mi?

RESİMLERİ BÜYÜK GÖRMEK İÇİN…

 

… Bu konu ilginizi çekiyorsa…

Tavsiye makale:

Hayek’in Kölelik Yolu’nda otostop

 

Friedrich von Hayek‘in eserlerinden “Kölelik Yolu”nu biraz daha detaylıca anlamaya ve anlatmaya teşebbüs ettiğimde, her biri ciltler dolusu tartışmanın konusu olabilecek kavramların altında … Makalenin devamı

 

Tavsiye kitaplar:

Liberalizm Demokrasiyi Susturunca

Halkın iradesi liberalizm ile çatışırsa ne olur? 2008′de başlayan ekonomik kriz sürmekte. Eğitim, sağlık ve güvenlik hizmetlerine ayrılan bütçeler kırpılırken batan bankaları kurtarmak için yüz milyarlarca dolar harcanıyor. Alın terinin finans kurumlarına peşkeş çekilmesini istemeyenler protesto ediyor. Ama batılı devletler polis copuyla finans sektörünü savunmaktalar. Ne oldu? Bütün nüfusun binde birini bile temsil etmeyen bankacıların çıkarları geri kalan %99.99′un önüne nasıl geçti? Alıp satma, üretip tüketme özgürlüğü nasıl oldu da halkı finans sektörünün kölesi yaptı? Mal, hizmet ve sermayenin serbest dolaşımı uğruna halkın iradesi çiğnenebilir mi? Okuyacağınız kitap demokrasi ile  liberalizmin savaşı üzerinedir. Buradan indirebilirsiniz.

 

Liberalizmin Kara Kitabı

Liberalizm asırlardır bir çok aşamalardan geçmiş, tarihi olaylarla kendisini imtihan etmiş bir düşünce geleneği. Değişmiş yanları var ama sabitleri de var. Bu sabitlerin içinde liberalizmin tehlikeli yönleri hatta YIKICI UNSURLARI da var. Bunları ortaya çıkarmak için “doğru” soruları sormak ve liberal perspektifte kalarak yanıt aramak gerekiyor… Büyük bir kısmı bu gelenekten olan düşünürlerin fikirlerinden istifade ederek liberalizmin kusurlarını ele alıyoruz bu kara kitapta: Adam Smith, Mandeville, John Stuart Mill, Hayek, Friedman, Röpke, Immanuel Kant, Alexis de Tocqville, John Rawls, Popper, Berlin, Mises, Rothbard ve Türkiye’de Mustafa Akyol, Atilla Yayla, Mustafa Erdoğan… Liberallere, liberalimsilere ve anti-liberallere duyurulur. Buradan indirebilirsiniz.

Liberalizmin Ak Kitabı

1930 model bir ulus-devletin, bir “devlet babanın” çocuklarıyız. Son derecede “Millî” bir eğitim gördük, öğrenim değil. Hayatta işimize yarayacak meslekî bilgileri ya da eleştirel bir bakışı öğrenmedik “millî” okullarda. “Varlığımızı Türk varlığına armağan etmek” için eğitildik, eğilip büküldük.

Liberallerin dilinden düşmeyen “Bireysel haklar ve özgürlükler” bizim gibi Kemalist çamaşırhanelerde yıkanmış beyinler için çok yeni. Türkiye’de yaşayan insanların ulus-devlet boyunduruğundan kurtulmasında önemli bir rol oynuyor liberaller. Biz de bu kitapta liberalizmin temel tezleriyle uyumlu, bu fikir akımına doğrudan ya da dolaylı destek veren makaleleri birleştirdik. Buradan indirin.

Amerika Tedavi Edilebilir mi?

 Amerikalılar neden bu kadar gaddar? Dünyanın geri kalan kısmında yaşayan insanlara karşı niçin bu denli acımasız?
 Bayrak yakmanın ve Amerikan/İsrail mallarını protesto etmenin dışında bir şeyler yapmak gerektiğini düşünenler için yapılmış bu çalışmayı ilginize sunuyoruz. ABD desteği son bulmadan Ortadoğu’nun psikopatı İsrail’in saldırganlığı bitmeyecek ve Ortadoğu’ya huzur gelmeyecek gibi görünüyor. Vietnam’da ve Latin Amerika’da yaşanan katliamlar Ortadoğu’da devam ediyor.

Trackback URL

  1. 5 Yorum

  2. Yazan:Bora Tarih: Eki 20, 2011 | Reply

    “Halkın iradesi liberalizm ile çatışırsa ne olur?”

    Boyle birsey olamaz. Cunku gercek liberalizm ozelde bireyin, genelde halkin iradesini baskalarinin kisitlamasi olmadan ve digerlerinin iradelerini kisitlamadan kullanabilmesi demektir. Birilerinin maddi menfaat saglamak icin uydurdugu “liberalizm” ile birey hak, hurriyetleri ve ozgurlukleri anlamina gelen liberalizmi birbirine karistirmayalim.

  3. Yazan:Olcayto Tan Haskol Tarih: Eki 20, 2011 | Reply

    200 yıldan fazla düşünce tarihinde yeri olan bu fikir; bu gün ya da geçmişte, kabul edilebilir ölçülerde nerede somut olarak uygulanmıştır?

  4. Yazan:Bora Tarih: Eki 20, 2011 | Reply

    200 yili ve hatta insanlik tarihinin basindan beri insanlarda ozgurluk mucadelesi suregelmistir. 200 yil once bunun adi kondu, o kadar. Ve insanlar uyanmaya basladi. Ama malesef insan, dogasi geregi, gucun tadini aldikca daha fazla istemektedir. Bu da bazilarinda diger insanlar uzerinde tahakkum kurma istegine yol acmaktadir. Iste insanlik 1000’lerce yildir ozgurlugu bazilarinin super egolarina karsi korumaya calisiyor. Ama “bosverin boyle ozgurlukculugu falan, bunlar hikaye, bakin otede dini topluluklar, beride diktatorler var, sosyalistler var, milliyetciler var. Birinin kanatlarinin altina girin, acikta kalmayin. Fazla dusunup kafa yormayin. Sizden daha ustun birileri sizin yerinize dusunmustur ve sizin icin neyin daha iyi olacagina karar vermistir. Bitaraf olan bertaraf olur. Illa ki akil ya da arkasinda silahli kuvvetli bir ordusu olan ya da doga ustu gucleri olan, tanriyla direk iletisim kurup, ondan emirler ve yasaklar getirebilen bir adamin onunde diz cokmek gereklidir” mi demek isteniyor? E hala milyarlarca koyunun bir fikrin, dinin, ideolojinin, kendisinden hicbir ustunlugu olmayan baska bir insanin, diktatorun, savas kahramaninin pesinden guce taparcasina kostugu bir dunyada 200 yil degil, 2000 yil gecse insanlar gercek manada ozgur olamaz.

  5. Yazan:Siyah Tarih: Eki 20, 2011 | Reply

    Simdi eldeki malzemeye bir bakalim, bundan nasil bir sonuc cikartabiliriz?

    Derin Dusunce Okuru Bora Bey diyor ki:

    “gercek liberalizm ozelde bireyin, genelde halkin iradesini baskalarinin kisitlamasi olmadan ve digerlerinin iradelerini kisitlamadan kullanabilmesi demektir. Birilerinin maddi menfaat saglamak icin uydurdugu “liberalizm” ile birey hak, hurriyetleri ve ozgurlukleri anlamina gelen liberalizmi birbirine karistirmayalim.”

    Liberal Friedrich A. Hayek diyor ki:

    “Piyasanın iç dengelerine ve özel mülkiyete saygı bireyi bağlayan yegâne kural olmalıdır. Piyasanın vatandaşlarca yapılacak kanunlarla düzenlendiği demokrasi bireysel özgürlükler için bir tehlikedir.”(Law, Legislation and Liberty, 1973)

    Avusturya Ekolü’nün ünlü ismi Ludwig Von Mises diyor ki:

    “Halk yığınları, oy veren, demokrasilerde hakim olan şu milyonlar bilmeliler ki sahte doktrinlere alet oluyorlar. Sadece Piyasa üzerine kurulu bir toplum onlara arzuladıkları refahı verebilir. Ama halkı ikna etmek için önce elitleri, aydınları ve iş adamlarını ikna etmek gerek.” (12 haziran 1943′te Leonard Read yazdığı mektup)

    Sonuc: Bora Bey “gerçek” liberalizmin ne oldugunu hem Hayek’ten hem de Mises’ten daha iyi biliyor! Peh peh peh! Analar neler doguruyor be! Turkiye sizinle gurur duyuyo!

  6. Yazan:Bora Tarih: Eki 22, 2011 | Reply

    Ayakli ansiklopedi Siyah bey ansiklopedik bilgilerle tartismaya katilmis. Aman, ne guzel. Liberalizmi savunsaydiniz buyuk ihtimalle ya “yolunda oluruz Hayek” ya da “Vur de vuralim Ludwig” diye meydanlarda kalabaliklarin arasinda sloganlar atan bir liberalizm militani olurdunuz. Hani su yuruyusten yuruyuse kosan ama ne icin yurudugunu, neyi protesto ettigini bilmeyen zavalli kalabaliklar var ya, onlar gibi aynen.

    Zaten, bahsettiginiz bu iki isimden baska “liberalci” yoktur, yani “liberalist” olacaksan ikisinden birine tabi olman gerekmektedir. Butun liberallerin evlerinde bu iki sahsin portresi vardir. Firsat verseniz her yere heykellerini dikerler. Bunun haricindeki, yani sizin ezberci ansiklopedik bilgileriniz haricindeki gorusler ise ancak deli sacmasidir zaten. Analar ne meczuplar doguruyor, degil mi?

ÖNEMLİ

--------------------------------------------------------------------

Tüm yazı, yorum ve içerikten imza sahipleri sorumludur. Yayımlanmış olmaları, bu görüşlere katıldığımız anlamına gelmez.

Hakaret içerse dahi bütün yorumlar birer fikir eseridir. Ama bu siteye ilk kez yorum yazıyorsanız, yorum kurallarına gözatın yine de.

Not: Sitenin ismini dert etmeyin, “derinlik” üzerine bayağı bir geyik yaptık, henüz söylenmemiş bir şey bulmanız oldukça zor :)

Editörle takışmayın, o da bir anne-babanın evlâdıdır, sabrının sınırı vardır. Siz haklı bile olsanız alttan alın, efendilik sizde kalsın.

Sitenin iç işleriyle ilgili yorum yapmayın, aklınıza takılan soruları iletişim kutusundan sorun, kol kırılsın, yen içinde kalsın.

Kendi nezaketinizi bize endekslemeyin, bizden daha nazik olarak bizi utandırın. Yanlış ve eksik şeylerden şikayet etmek yerine bilgi ve yeni bakış açısı sunarak tamamlayın, düzeltin, tevazu ile öğretin bize bildiklerinizi.

Bu kurallara başkasının uyup uymamasına aldırmayın, siz uyun. Bütün yorumları hızla onaylanan EN KIDEMLİ YORUMCULAR arasındaki nizamî yerinizi alın.

--------------------------------------------------------------------
  • Siz de fikrinizi belirtin