Silivri kapılarında Ergenekonculara özgürlük isteyen bir Türk solu var!
By Aisha Benghazi on Nis 14, 2012 in 12 Eylül, darbe, Ergenekon Nedir?, Militarizm, Milliyetçilik, Türk Solu, Ülkücülük
“… Oysa 12 Eylül sadece solu ezip geçmedi. Ülkücü hareketle temsil edilen “Türk Milliyetçileri”ne de aynı muamele yapıldı. Onlar da 12 Eylül’ün işkence tezgâhlarından geçtiler, idam sehpalarında can verdiler. Ülkücü hareketin 12 Eylül’ü mümkün kılan siyasi ilişkilerini ve duruşunu, işlediği cinayetleri sorgulamak elbette gerekli, ama bu acıları yok saymak doğru değil.[…] Peki, sol hareket bu hesaplaşmanın ve sorgulamanın neresinde duruyor? Solun 12 Eylül öncesindeki eylemleri devrime mi, darbeye mi hizmet etti? 12 Eylül’ün tecrübelerine rağmen, Türk milliyetçileri eğer solun bugün durduğu “devlet katında” durmaya devam edip, kendi içlerinde bir hesaplaşma içine girmeselerdi, Ergenekon’la bu kadar kolay baş edilebilir miydi? Silivri kapılarında Ergenekonculara özgürlük isteyen bir ülkücü hareketi yok Türkiye’nin. Sol militarizmle, İttihatçılıkla ve Kemalizm’le hesaplaşmadı. Solun çeşitli grupları, 12 Eylül’ün yargılandığı mahkemeye pankartını taşır gelir, aynı pankartları Silivri’deki mahkemelere de götürür, orada mukim generallere özgürlük talep eder! …” (Basın)
Kendini « sol » olarak tarif eden hareketler hiç olmadıkları kadar zayıf ve bölünmüş bir tablo çiziyorlar bugün. Türk Solu Dergisi’nin ırkçı söylemlerinden CHP’nin darbe çağrılarına uzanan bir kafa karışıklığı hakim. Muhalefet boşluğunun müzmin bir hastalığa dönüştüğü şu dönemde Türk solu bu boşluğa talip olabilir mi? Daha önce Dikkat Kitap kategorisinde yayınladığımız Pozitivizm Eleştirisi gibi bu kitap da Türkiye’deki sola tarafsız bakan bir çalışma. İyimser görüşler kadar geçmişe dönük ağır eleştiriler de var. İlginize sunduğumuz 82 sayfalık bu kitap Türkiye’deki “sol” grupların sorgulamalarına, projelerine ışık tutmak amacıyla derlenmiş makalelerden oluşuyor. Kitabı buradan indirebilir ve paylaşabilirsiniz. Ele alınan başlıca konular: Solda özgürlükçü hareketler, 68 Kuşağı, Devrimci sol, Kemalizm, ulusalcı sol akımlar, Sol ve İslâm, Cumhuriyet Gazetesi.
Etrafınızda “ben solcuyum” diyen kaç kişi var? Birgün Ya da Cumhuriyet Gazetesi, Türk Solu Dergisi okuyan? Yürüyüşlerde Marx, Lenin, Deniz Gezmiş ve Atatürk posterlerini yanyana taşıyan kişileri tanıyor musunuz? İşçi sendikalarında aktif rol oynayan dostlarınız var mı? Bu insanlar hasretle beklediğimiz sol muhalefeti kuramadılar bir türlü. Neden?
Marxist ve Marxçı (Marx’a dair ama marxist olmayan) miras ile yüzleşmedi Türk solcuları. Oysa Marx anlaşılmadan hiç bir sol projenin anlaşılmasına da imkân yok. Leninist, Stalinist, Maoist… Hatta Kuzey Avrupa’nın sosyal demokrat modellerini de çözemezsiniz. Marx’ın bıraktığı yerden devam edenleri anlamak için de gerekli bu okuma; dünya soluna bugünkü şeklini veren düşünürleri anlamak için: Rosa Luxemburg, Ernst Thälmann, Georg Lukács, Max Adler, Karl Renner, Otto Bauer, Walter Benjamin, Jürgen Habermas,… Buradan indirebilirsiniz.