Medyatik ve Akademik Zeminde Harb : Bernard Lewis
By Jonathan Kucukarabaci on Nis 21, 2012 in Psikolojik harp
“… Bütün bu özellikleriyle Bernard Lewis, Türk milliyetçi-militarist ulus-devletinin hep sağlam bir müttefiki oldu. Yunan ve Ermeni lobilerinin “Türk düşmanlığı”na karşı İsrail lobisinin “Türk dostluğu”nu temsil etti. Bu, Ermeni soykırımı tartışmalarına kadar uzandı. İsrail’in kurucu ideolojisi, tarihteki biricik soykırımın 1942-45 Holokostu olduğu noktasında gayet kıskançtır. Bu, “paylaşılamayan bir mağduriyet”tir onlar için (contested victimhood). Bütün bu faktörler Bernard Lewis’i “Ermeni iddiaları”na karşı “Türk tezi”nin destekçisi kıldı.
9/11 geldi : El Kaide’nin Dünya Ticaret Merkezi’ne korkunç saldırısı. Yarattığı büyük tepki dalgası, Arap-İslâm düşmanlarına yaradı. Amerika’da birçok yerde İsrail lobisi psikolojik ve entellektüel terör estirmeye koyuldu. Bütün İslâm ve Ortadoğu bölümleri ya da araştırma merkezleri “terör sanığı” ilân edildi. Ciddî bilim âleminde tutunamamış birtakım vasıfsızlar, Middle East Forum (Ortadoğu Forumu) ana “düşünce tankı”na bağlı Campus Watch (Kampüs Devriyesi) diye iğrenç bir web sitesi kurup, öğrencileri ve diğer öğretim üyelerini, üniversitelerindeki “Ortadoğu araştırmaları, dersleri, konferansları, gösterileri ve diğer faaliyetleri” hakkında ihbarda bulunmaya çağırdılar. Bu yeni McCarthycilik furyası, Campus Watch’un Amerika’ya “düşman” saydığı sekiz profesörün “dosya”larını yüklemesine kadar vardı. Lâkin bu “kara liste”lemeye öyle bir reaksiyon doğdu ki, Ekim 2002’de hemen indirmek zorunda kaldılar.
Middle East Forum etrafındaki bu tür kötü, karanlık işlerde (daha genel olarak, George W. Bush yönetiminin Irak’a saldırı hazırlıklarında), Bernard Lewis’in önemli bazı Amerikalı-İsrailli öğrencileri de yer aldı.
Bunları niçin anlattım ? 21. yüzyılın başları neo-con’luğun “teröre karşı savaş”ının bütün diğer zararlarının yanı sıra bilim ve yüksek öğrenim ortamını da zehirlediği bir dönemdi. Bu çerçevede, İsrail lobisinin saldırganlığı en saygın meslekî kuruluşları yıkma çabalarına kadar vardı. ABD’de The Middle East Studies Association (MESA), İngiltere’de The British Society for Middle East Studies (BRISMES), Ortadoğu çalışmalarının iki uluslararası çatı örgütüdür. Gelin görün ki Bernard Lewis ve yandaşları, Obama öncesinin İslâmofobi rüzgârlarında, “tarafsız olmadığı” gerekçesiyle MESA’yı bile karşılarına alıp bölmeye ve sözde “alternatif” yaratmaya kalkıştılar. Böylece ortaya ASMEA (Association for the Study of the Middle East and Africa : Ortadoğu ve Afrika Araştırmaları Derneği) diye, 2007’de şekillenip kuruluş kongresini 2008’de yapan bir kuruluş çıktı.
Kritik soru : Bernard Lewis ASMEA’yı başka kimlerle kurdu dersiniz ? Sırf diğer bazı tarihçi ve siyaset bilimcilerle mi ? 2007’deki ilk üyeler listesinde (orgenerallikten sekiz yıldır emekli) Çevik Bir de vardı desem, inanır mısınız bana ? Ben bunu 2007’de Harvard’da öğrendim. Kanıtını ASMEA’nın şimdiki web sitesinde aramayın, bulamazsınız.
Ne ki, bir yerde henüz duruyor. Çevik Bir’in (İngilizce) Wikipedia’daki biyografisinde, a former member of ASMEA (ASMEA eski üyesi) ifadesi yer almakta. Çabuk bakın, birileri onu da kaldırmadan…” TAMAMI
Yahudi oldukları için mi zalimler?
İsrail bir çok bakımdan Türkiye’ye benzeyen bir ülke. Paranoyak bir ulus-devlet. “Yoktan var edilmiş bir millet” dört tarafı “düşmanla çevrili” kutsal bir vatanda yaşıyor. Terör tehlikesine karşı ülkenin güvenliği için(?) haklar ve özgürlükler çiğneniyor. Devlet eliyle düşman üretiliyor!
Gidemeyenlerin ülkesi oluyor İsrail… Kendi zulmü altında ezilen, korku içinde yaşayan, dünyasıyla beraber Ahiret’ini de kaybetmiş olan İsrailli zannederim Filistinliden bile daha zavallı bir durumda bu yüzden. Buradan indirebilirsiniz.