Kemalizmin Zararları (16): Sanatçıyı rezil eder!
By Tahsin K. on May 2, 2012 in atatürkçülük, Çirkinlik, devrim, Kemalizm, Kemalizmin Zararları, Sanat
“Ruhunda müzik olmayan, ahenkli bir müzikle duygulanmayan bir adam ancak ihanet, içten pazarlık ve tecavüz için vardır. Ruhunun halleri gece gibi ölümcül bir sessizlik ve hisleri Cehennemlerin Efendisi Erebus gibidir. Kollayın kendinizi böyle bir adamdan! Müzik dinleyelim.” (William Shakespeare, Venedik Taciri, Sahne 20*)
Adalet kaygısı olmayan bir rejimin estetik kaygısı da olamaz. Onun içindir ki Atatürk’ten geriye güzel bir mimarî eser, bir resim ekolü ya da cumhuriyet edebiyatı kalmadı. (Bkz. Çirkin Cumhuriyet ve Mânâ’sız Maneviyat) Kuzey Kore ve Komünist Çin’i anımsatan propaganda amaçlı devasa heykeller, hapishane gibi bir Anıtkabir, “Atam! Atam!” diye başlayan, dalkavuk şiirler… Atatürk ve takipçisi olan kemalistler bir çok şeyi rezil ettikleri gibi tiyatroyu da aletleştirdiler, ucubik devrimlerine meze yaptılar.
Sanatçının elbette politik tercihleri olabilir, eserlerinde bunları yansıtabilir. Ama o sanatı yaşayanlar yani seyirciler, okuyucular özgür oldukları müddetçe sanattan bahsedilebilir. Aksi takdirde bu bir beyin yıkamadan ibaret olacaktır:
“Sartre “sanat için sanat” yapmaya karşı olduğu kadar “sosyalist gerçekçiliğe” de karşı. Fildişi kulelerde üretilen sorumsuz güzellikler ona göre değil. Fakat edebiyat siyasî propaganda derekesine de düşürülmemeli. Edebiyat zulme direnirken siyasî projelere alet olmamalı. Zira propaganda manipüle eder, köleleştirir. Oysa edebiyat bunun zıddıdır. Hür insanların hür vicdanlarına hitab eder. Propaganda ise edebiyatın ölümüdür. Gerçekten de zulme direnirken propaganda yoluyla yeni zulümlere kapı açma tehlikesi var. İnsan aklının, vicdanının, özgürlüğün hiç bir zaman devre dışı bırakılmaması gerek. Yoksa varılacak yer totalitarizm olacaktır.” (Bkz. Kaliteli Ateizmin Faydaları ve Sartre)
…E-Kitap okumak için…
Sanat karanlıkta çakılmış bir kibrittir…
”…Neden bir natürmorta iştahla bakmıyoruz? Tersine ressam “yiyecek-gıda” elmayı silmiş, elmanın elmalığı ortaya çıkmış. Gerçek bir elmaya bakarken göremeyeceğimiz bir şeyi gösteriyor bize sanatçı. İlk harfi büyük yazılmak üzere Elma’yı keşfediyoruz bütün orjinalliği, tekilliği ile…”
Bu kitapta Derin Düşünce yazarları sanatı ve sanat eserlerini sorguluyor. Toplumdaki yeri, siyasî, etik ve felsefî yönüyle… Denemelerin yanı sıra son dönemde öne çıkan, ekranları, kitap raflarını dolduran eserlere (veya ürünlere?) dair eleştiriler de bulacaksınız. Buradan indirin.