İlk bölümde toparlayabildiğim bölük pörçük notlardan:
Yahya Kemal’e Osmanlı nasıl muvaffak oldu, nasıl Viyana kapılarına kadar dayandı diye sorduklarında şöyle cevap veriyor: “Pilav yiyerek ve mesnevi okuyarak…”
İlim ve alem kelimesi aynı köktendir. İlmin alemi, yani bir dayanak noktası olmalıdır.
Hazret-i Allah bu kainatta herşeyi sebep-sonuç ilişkisi içinde yaratmıştır. Sebeplere mahkum olmayan Ganiyyü’l alemin dahi meşiyyeti icabı sebeple yaratıyorsa sen kelama tutunmadan, Hazret-i Risaletpenahi’ye ittiba etmeden elini kolunu sallayarak Allah’a vasıl olamazsın.
“Allahu Teala önce aklı yarattı”,
“Cenab-ı Hak önce kalemi yarattı”,
“Allah celle celalühü önce sizin Peygamberinizin nurunu yarattı” şeklinde üç rivayet vardır. Bunlar arasında tenakuz yoktur. Akıl nurdur, aklın elektrik kısmı akl-ı meaştır. Akl-ı mead ise neticeyi gören cevherdir. Akl-ı küll ilahi akıldır, keyfiyeti meçhuldür ama vardır. Efendimiz “nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki” der, bu Efendimizin sözüdür, biz böyle diyemeyiz, çünkü o akl-ı küll dairesindedir.
En son insan yaratılmıştır. Hatta cinlerden de sonra. Tohumun atılışından en uzak meyvedir ama murad meyvenin alınmasıdır.
Molla Cami Hz. “ey insan! hiçbir şeye sahip olmasan bile bu dünyaya gelişin, sevgiliye bir kere selam vermek için bile güzeldir” diyor.
İnsanın yaratıldığı toprak dünya toprağıdır. Dünyada ilk yaratılan Ebu Kubeys tepesidir. İlk oluşan kara parçası Mekke’dir, Kabe’nin bulunduğu bölgedir. Adem aleyhisselamın yaratıldığı toprak Kabe’nin bulunduğu yerin toprağıdır.
Hazret-i Mevlana “Sen Kur’an’ı tevil etmeye çalışıyorsun, sen önce kendi sadrını aç, önce sineni Allah’a aç, bak Kur’an sana nasıl kendini açıyor” diyor.
Bugün bilgiye ulaşmakta hiçbir sorunumuz yok. Bilgi eksikliği çekmiyoruz. Anlayamamamız dünya sevgimizden, nefis sevgimizden.
Peygamber göndermek Allah’ın merhametinin tezahürüdür. Çünkü insanı insan terbiye eder. Melekler dahi Adem aleyhisselamdan esmayı talim etmiştir. Kur’an’da inni halikün fi’l halife denmiyor, inni cailun fi’l halife diyor. Yaratacağım değil yapacağım diyor. Sureti insan olan herkes halife namzedidir. İnsanın halife olmak için gayretine seyr-i süluk denir.
Mevlana tabiri, Hazret-i Celaleddin Rumi Efendimiz alem-i cemale gittikten sonra kullanılmıştır. “Mevlana” Efendimiz demektir. Bu ifade İslam’da da bulunan bir ifadedir. Hz.Ömer Efendimiz Hz.Ali için “Mevlai /Mevlam) tabirini kullanıyor. Hazret-i Peygamber Efendimiz, “ben hangi kavmin efendisiysem Ali de o kavmin efendisidir” hadis-i şeriflerinde yine mevla ifadesini istimal etmişlerdir.
İslam tarihinde dört haslet dört kişiye alem olmuştur. Zühd, terk, irfan ve aşk. Terk-i Edhem, Zühd-ü Cüneyd, İrfan-ı Bayezid, aşk-ı Mevlana denir.
1 Yorum
Yazan:Ekrem Senai Tarih: Haz 25, 2012 | Reply
İlk bölümde toparlayabildiğim bölük pörçük notlardan:
Yahya Kemal’e Osmanlı nasıl muvaffak oldu, nasıl Viyana kapılarına kadar dayandı diye sorduklarında şöyle cevap veriyor: “Pilav yiyerek ve mesnevi okuyarak…”
İlim ve alem kelimesi aynı köktendir. İlmin alemi, yani bir dayanak noktası olmalıdır.
Hazret-i Allah bu kainatta herşeyi sebep-sonuç ilişkisi içinde yaratmıştır. Sebeplere mahkum olmayan Ganiyyü’l alemin dahi meşiyyeti icabı sebeple yaratıyorsa sen kelama tutunmadan, Hazret-i Risaletpenahi’ye ittiba etmeden elini kolunu sallayarak Allah’a vasıl olamazsın.
“Allahu Teala önce aklı yarattı”,
“Cenab-ı Hak önce kalemi yarattı”,
“Allah celle celalühü önce sizin Peygamberinizin nurunu yarattı” şeklinde üç rivayet vardır. Bunlar arasında tenakuz yoktur. Akıl nurdur, aklın elektrik kısmı akl-ı meaştır. Akl-ı mead ise neticeyi gören cevherdir. Akl-ı küll ilahi akıldır, keyfiyeti meçhuldür ama vardır. Efendimiz “nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin ederim ki” der, bu Efendimizin sözüdür, biz böyle diyemeyiz, çünkü o akl-ı küll dairesindedir.
En son insan yaratılmıştır. Hatta cinlerden de sonra. Tohumun atılışından en uzak meyvedir ama murad meyvenin alınmasıdır.
Molla Cami Hz. “ey insan! hiçbir şeye sahip olmasan bile bu dünyaya gelişin, sevgiliye bir kere selam vermek için bile güzeldir” diyor.
İnsanın yaratıldığı toprak dünya toprağıdır. Dünyada ilk yaratılan Ebu Kubeys tepesidir. İlk oluşan kara parçası Mekke’dir, Kabe’nin bulunduğu bölgedir. Adem aleyhisselamın yaratıldığı toprak Kabe’nin bulunduğu yerin toprağıdır.
Hazret-i Mevlana “Sen Kur’an’ı tevil etmeye çalışıyorsun, sen önce kendi sadrını aç, önce sineni Allah’a aç, bak Kur’an sana nasıl kendini açıyor” diyor.
Bugün bilgiye ulaşmakta hiçbir sorunumuz yok. Bilgi eksikliği çekmiyoruz. Anlayamamamız dünya sevgimizden, nefis sevgimizden.
Peygamber göndermek Allah’ın merhametinin tezahürüdür. Çünkü insanı insan terbiye eder. Melekler dahi Adem aleyhisselamdan esmayı talim etmiştir. Kur’an’da inni halikün fi’l halife denmiyor, inni cailun fi’l halife diyor. Yaratacağım değil yapacağım diyor. Sureti insan olan herkes halife namzedidir. İnsanın halife olmak için gayretine seyr-i süluk denir.
Mevlana tabiri, Hazret-i Celaleddin Rumi Efendimiz alem-i cemale gittikten sonra kullanılmıştır. “Mevlana” Efendimiz demektir. Bu ifade İslam’da da bulunan bir ifadedir. Hz.Ömer Efendimiz Hz.Ali için “Mevlai /Mevlam) tabirini kullanıyor. Hazret-i Peygamber Efendimiz, “ben hangi kavmin efendisiysem Ali de o kavmin efendisidir” hadis-i şeriflerinde yine mevla ifadesini istimal etmişlerdir.
İslam tarihinde dört haslet dört kişiye alem olmuştur. Zühd, terk, irfan ve aşk. Terk-i Edhem, Zühd-ü Cüneyd, İrfan-ı Bayezid, aşk-ı Mevlana denir.